Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an insan için konuştu güzel düşünmek güzel davranmak-9. BÖLÜM (1 Kullanıcı)

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
15-CUMA VAAZLARINI DUYMAKTAN KORKUYORUM.

Yaşam süremiz içinde bazen mücadele etmek zorunda kalırız.Bazen öğüt vermek zorunda kalırız.Ya da bu sorumluluğu duyarız.Öyle anlar olur ki mücadelede nasıl davranmamız gerektiğine hatta mücadeleden vazgeçsem nasıl olur dediğimize şshit oluruz.Burada camide canlı olarak vaaz eden bir vaizin “Açık gezen kadınlar hayvandırlar hatta hayvandan da aşağıdırlar dediğnde neden kalkıp isyan edemeyişime hala yanarım.Böyle bir ayetin olmadığını kesin olarak bilmeme rağmen sırf ayeti anımsayamadığım için sessiz kalarak bu adamın zulmüne ortak oldum.Sonra araştırdığımda aşağıya yazacağım Furkan suresinin 43 ve 44. ayetleri olduğunu gördüm.

Furkan 43. İgreti arzusunu ilah edinen kisiyi gördün mü? Simdi ona sen mi vekil olacaksın?
Furkan 44. Yoksa sen bunların çogunun isittiklerini, aklettiklerini mi sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, hatta yolca, hayvanlardan da
saskındırlar.

Elalılı tefsiri de aşağıdaki gibiydi.İşte Allah’tan korkmadan sadece kadınlara düşman olduğu için Kur’an’a ve kadınlara iftira eden bir vaiz.Ve dikkatinizi çekerim cami hıncahınç dolu.Ne yazık ki zehir akıtılmıştı bir kere.Parkın bir köşesinde yine bir ihtiyarın 15 yaşında bir çocuğun beyin yıkama seansına rastladım.Mecburen duydum ve konu bu vaaza geldi.Delilleriyle anlattım ama çocuk hala kadınlarla ilgili olabileceğini söylüyordu.Maalesef sinirlendim.O hayvan dediği kadınlar analarımız bacılarımız kardeşlerimiz.Bunlar sizinkiler olsa ve ben burada onlara hayvan desem ne düşünürdünüz.Açık kadınların yarın Allah’ın hikmeti sayesinde kapalı kadınların önüne geçmiyeceğini nerden biliyorsunuz ?Allah’la mı konuştunuz,dedim.Ve sinirlendiğim için hata ettim.Bu hatam üzerinde duracağım ama lütfen tefsiri siz de okuyunuz.

ELMALILI HAMDİ YAZIR TEFSİRİNDEN
43- Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? HEVÂ: Nefsin kendiliğinden yöneldiği istek ve arzusu, soyut isteğidir. Kötü duygularını tanrı edinen denilmeyip de ikinci mefulün önce anılması, kısaltma içindir ki, canının istediğinden başkasını tanrı tanımayan, demektir. Böyle kimselerde hiç hak severlilik yok, sadece bir bencillik vardır. İsteği de gerçek bir fayda değil, sadece canının istediği kuru kuruntudan ibarettir. Bunlar, delil, tanık, hak, hukuk tanımaz, yalnız kendi istek ve zevkine taparlar, zevkleri kendilerinin felaketine sebep olduğunu bilseler de yine hakkı zevklerine kurban ederler. Dini de insanın soyut duygularından, yani sadece istek, arzu ve zevklerinden ibaret sayarlar; gönülleri neye çekerse ona taparlar, gerçeğin zevkini aramaz, hakkın hoşnutluğunu düşünmez, düşünmek istemezler, bilseler bile yine tanımazlar. Taberânî ve Hılye isimli eserinde Ebu Nuaym, Ebu Ümame (r.a) den şöylece rivayet etmişlerdir: O, demiş ki; Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın yanında sema gölgesi altında Allah'tan başka tapılan tanrılar içinde, uyulan heva (nefsin kendiliğinden yöneldiği istek ve arzu)dan daha büyüğü yoktur". Artık sen mi ona vekil olacaksın? Önceki soru takrirî, bu soru ise inkarîdir. Yani gördün ya, ona vekil olamazsın, üzerine vekil olup da kurtaramazsın.
44- Yoksa sen onların çoğunun gerçekten söz dinleyeceğini, yahut akıllanacağını mı sanıyorsun? Hayır ne getirilen bir delili tanır, söz dinlerler, ne de aklî delili tanır, akıl ile hareket ederler. Gerçekten onlar hayvanlar gibidir. Aklına ve işittiğine göre hareket etmez, soyut isteklerine uyarlar. Hatta gidişce daha sapkındırlar Çünkü, evcil hayvanlar kendilerine bakanlara bağlanırlar, kendilerine iyilik edenlerle kötülük edenleri seçerler, faydalarına olan şeyleri arar, zarar veren şeylerden kaçarlar, yediği içtiği yeri tanır, öğrendiği yolu şaşırmazlar. Kendilerine verilen güçlerde tembellik etmez, yaratıldıkları yönde sarfederler. Hak ve hayır inancı olmayan da haksızlık ve kötülük inancı da yoktur. Bu kimseler Rabblarını tanımazlar. O'nun nimetlerine karşı nankördürler. Ebedî fayda olan sevabı istemez, en büyük zarar olan azabdan korunmazlar. Yurtlarına bile hainlik ederler. Yaratılışı bozmaya, fitneler çıkarmaya çalışır, haksızlık ve fitne ile yalan dolan ve aldatma ile dünyayı karıştırırlar.
Bu şekilde, kendi istek ve arzularına tapan kimselerin sapıklıkları anlatıldıktan sonra yüce Allah'ın Rab oluşuna ait delillerden, O'na ait güzelliklerden, O'nun ezelî ve ebedî kudretinden bazı işlere dikkatler çekiliyor.
Neden hata etmiştim.Çünkü mücadelede en güzel sözlerle,en güzel davranışlarımla örnek olacak şekilde mücadele etmeliydim.Ben kendim örnek olamadıktan sonra o çocuk bana değil ona cennet vaat edip duran yaşlı ama cahil kişiye inanacaktı elbette.Burada F.Gülenin o meşhur kasedini düşündüm.O da mücadele yöntemlerini şöyle anlatıyordu kasette:Devletin en önemli organlarını ele geçirinceye kadar takiyye yapın.Yani amaç devleti ele geçirmek.Yani güzel sözler güzel davranışlar o ağlamalar hep devleti ele geçirip şimdi kendisini bağrına basıp besleyip büyüten Amerikan emperyalizmine hizmet.F.Gülen artık her gün Amerika’ya sövse bile ben inanmam.Çünkü o kaset yalancı davranışlar sergilediğinin ve bunu müritlerine de öğütlediğinin bu dünyada da öteki dünyada da belgesidir.
Gelin basit bir kıyaslama yapalım.Ben Cuma vaazındaki haksızlığa karşı susmuştum ama sadece bir yanlış yaparım ayete bir bakayım diye Allah’tan korkmuştum.Ama gülen bilerek fikrini gizleyip insanları kandırıyor.yalan davranıyor,yalan davranılmasını da müritlerine öğütlüyor.Bir de sonuca bakalım.Vatan gülenci olanlar olmayanlar olarak bölündü.Bu gülenin eseri.Bense hala Allah yoluna dönmeye çalışan bir garibim.Kimse de benim yüzümden bölünmedi.
Bir de Peygamberimizin yaşamına bakalım.Kur’an tebliğ ediyor ,putların şirk olduğunu söylüyor her biri öldürülme sebebi olabilir.Ama hiçbir zaman gülen gibi davranıp mekkede hakimiyet kuruncaya kadar yalan söylemeyi kendisine inananların da yalan söylemesini istemiyor.Hatta bırakın yalan söylemeyi yalanı yasaklıyor.Gülen ise papyla görüşmesinde “Allah birdir deyin yeter, Muhammed demeseniz de olur diyerek burada televizyonlarda peygamberim diye ağlamasının yalan olduğunu göstermiş oluyor.”
Bir düşünelim :Bu memlekette bilgi olarak f.güleni defalarca geçmiş Kurani insanlar varken batı neden üniversitelerde onların adına kürsü kurmuyor.Çünkü batı işine geleni her yolla besler…Biz de medeniyetler ittifakını destekleyelim ama batı bir kere de çöl kanunu dediği Kur’an’ın ilahi bir kitap, tebliğ edenin de Allah’ın elçisi olduğunu söylesin.Papaya Muhammed demeseniz de olur diyen bu insan İslam düşmanlarının binlerce senedir yapmaya çalıştıklarını yapmış onları çok sevindirmiştir.Papanın o günkü sevinci aklımdan hiç çıkmıyor…Ve ben o gün şeytanın cismani hale gelmesini çok isterdim.Eminim şeytan tüm orduları ile mutluluktan uçmuştur ve aynı zamanda ağlamıştır.Çünkü şeytan da yalancıların hakkı gizleyenlerin hele hele Muhammed demeseniz de olur diyenlerin acı sonlarını herkesten iyi bilmektedir.Kendisi de böyle bir hata yapmıştı.
Mücadelemizi elbette en güzel yolla yapacağız ama Allah’ı yanımızda hissederek ,Kur’an’dan ayetlere dayanarak,Yalanlara ve ikiyüzlülüğe başvurmadan,kimseyi kendimizden küçük görmeden,en güzel sözlerle ve en güzel davranışlarla örnek olarak.En korkuncu olan da emperyalist batıdaki güçlerle işbirlikçi olmadan.Elbette onlarla iyi ilişkilerimiz olsun barış için çalışalım.Ama hak yolundan şaşmayalım.Bizim dinimiz var,yeni dinler icat edelere uymayalım.Hurafe ile gerçek inancı ayıralım.
Bunları yapmanın tek bir yolu var.Bir tane meal alacağız ve her gün bir ayet bari okuyacağız.İnanın ki bizi o zaman ne cahil vaizler ne kendini kutbul attab sanan f .gülen aldatabilir.
Ben o her şeyi bilen Allah’a dayandım .Gerçeği gizleyenleri de gerçek üzerinde olanları da O alemlerin Rab’bı olan Allah elbette bilir.
Nahl suresi 125. ayette bunları düşündüm.

nahl 125. Rabbinin yoluna hikmetle, güzel ögütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Süphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçege kılavuzlananları da en iyi bilendir

DEVAMI VAR
İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR
ANTOLOJİ.COM ŞAİRİ.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt