Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Küheylan Resimleri (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
At_Resimleri%20(7).jpg
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
UTANSIN
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

NECİP FAZIL KISAKÜREK...Teşekkürler gönüldaşımız...BESMELE...SELAM...DUA...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Selamlar,

Aşağıdaki parça, Ata Senfoni adlı eserin Netice başlıklı kısmıdır. Tüm kitabı büyük bir edebî lezzet eşliğinde kıraat ettikten sonra bu "Netice"yle karşılaşmak, insanın tüylerini diken diken ediyor.

Saygı ve selamlarımla


NETİCE

Biz ne yaptık? Atı aldık, mâna inbiklerinden süzdük, büyük ve küçük kelâm plânına döktük, güzel sanatlar perdesinde aksettirdik, tarih boyunca millet millet çizgilendirdik, en asil soyu ve işi içinde değerlendirdik, «safkan» çerçevesinde ölçülendirdik, yarış yerlerinde taçlandırdık, bütün mesut ve mahzun taraflariyle belirttik, nihayet memleketimize getirdik ve bıraktık.

Ne görüyoruz?

İnsanı tamamlamak ve ondaki kahramanlık mefkuresine alem olmak için yaratılan, Allah ve Resulü tarafından övülen, rüya perdesini bile yakacak kadar asil ve bedii çizgiler taşıyan, güzel sanatları ürperten, tarihte her milletin zafer ve şeref armasında motifleşen, «safkan» teknesinde yoğurulan, hipodromlarda muhtaç olduğu prens iş zeminini bulan, sırtına binmiş bunca insan hırsına rağmen ebedî ismetini muhafaza eden ve nihayet tek istifa kaynağı olarak yarış yerinde heykelleşen at, bütün dünya ile beraber memleketimizde, yani onu ilk defa çıkarıp insanlığa takdim edenlerin yurdunda pek mahzundur.

Kulağımıza, babasını imdada çağıran bir çocuk sesini andırır, acı kişnemeler geliyor.

Dünyanın en güzel hikâyesini anlatacağım:

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Memiş Ağa varmış... Memiş Ağa değil de, Durmuş veya Satılmış Ağa... Hepsi bir... Evvel zaman da dediğimiz, pek yakın bir tarih, meselâ Birinci Dünya Harbi sonu... Bu Memiş Ağanın köyü, cenubî Anadoluda, düşman istilâsına uğramış, yanmış ve yakılmış bucaklardan... Köy, sadece yanık kokusu ve yıkık manzarası veriyor.

Bir zabit, bir süvari zabiti, harb içinde bu köye sık sık gelip ordu hesabına yüksek kumandanlara at satın alan bir zabit, nihayet o da sivil elbiseli, o da yanık ve yıkık, herhangi bir vesileyle bu köye uğruyor. Köy, bilhassa cins atlariyle meşhur...

Mütareke olmuş, muharebe durmuş, fakat bütün vatan toprağı, kum- kum acımakta, taş taş sızlamakta...

Zabit, bir ölü evine girercesine köye ayak basıyor. İzbelerde bir adam... Yanına yaklaşıyor:

«— Nerede Memiş Ağa?»

«— Şurada, şu yamacın dibinde, bir kayanın üstünde oturuyor.»

İlerleyen, Memiş Ağanın yanına giden, onu selâmlayan, selâmına cevap alan, şahsını tanıtan, tanınan ve mendilini açıp oturması için kendisine yer gösterilen zabit... Uzun bir sükût... Memiş Ağanın konuşmaya pek niyeti yok... Nihayet zabit, dayanamayıp, köyün en büyük ağasına ve atçısına soruyor:

«— Niye susuyorsun ağa?»

«— Ne söyleyeyim oğul?»

Zabit kimi sorduysa «yok!» cevabını alıyor; hangi atı merak ettiyse «yok, gitti; yok, öldü!» Sükût...

«— Karabaş'ların Hasan Ağa ne oldu, ağa?»

«— Yok, gitti!»

Sükût...

«— Ya şu meşhur kır at; Akduman?»

«— Yok, öldü!»

Hangi insan sorulsa «ya öldü, ya gitti!»; hangi at merak edilse «ya gitti, ya öldü!»... ölen niçin, giden nereye?.. Yahut ölen nereye, giden niçin?.. Gidenler mi ölüyor, ölenler mi gidiyor?.. Hâsılı her şey karanlık, her şey müphem...

Nihayet Memiş Ağa, zabitin ikide birde kendisini kurcalamasından üzgün, elini gayet hususi bir işaretle sağa açıp ve sonra ona bir gidiş ahengi verip diyor ki:

«— Senin anlıyacağın, oğul, iyi insanlar, iyi atlara bindileeeeer, gittiler!»

Bizse, Memiş Ağa misalini tersinden hayal etmeye meyilliyiz. Şöyle, ne kadar fikri, bedii, içtimai, idari hasretimiz varsa, hepsinin birden yollarını kavuşturan meydanda durup kulağımızı nal seslerine vermek ve sonunda, sökün etmekteki «safkan» ları görünce narayı basmak :

«— İyi insanlar, iyi atlara bindileeeeer, geldiler!»

ÜSTAD NECİP FAZIL ın ATA SENFONİ İSMİNDE AT ÜZERİNE YAZILMIŞ KİTABINDAN ALINMIŞTIR...BESMELE...SELAM...DUA...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
MANANIN ÖZÜ

Kalem gibi incecik dört ayak üzerinde, dünyanın en ahenkli gövdesi, en vezinli boynu ve en haşmetli kafası... Sonra bütün bunları birer imparator mantosu halinde yürüyen, yağız, doru, al ve kır, pırıl pırıl kürkler... Şahane, şahane; sürmeli, tahrirli, akı görünen gözler... Zarafet tuğrası yele ve satvet arması kuyruk...

Bu harikulade maddi ifadesi içinde at, insanoğluna, rençberinden senyörüne ve sporcusundan fatihine kadar ve işlerin en kabasından en incesinedek maddi ve manevi dayanak vazifesini gören ilahi bir hediyedir.

At, gördüğü işlerin kabası, yani kaba hayvan cephesi, hamal tarafiyle, belki başka vasıtalar tarafından yerine geçilmesi mümkün bir vasıta; fakat incesi, yani bedii hayvan cephesi, prens tarafiyle hiçbir şekilde rakip kabul etmez bir şahsiyet... Nitekim onun bu hususiliğini, mazi ve haldeki mevkiiyle makine ve fen terakkilerii ortaya koymuştur...


Ata Senfoni den NECİP FAZIL....
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Necip Fazıl’ın ilginç ilgi alanları da vardır. Küçüklüğünden beri ata tutkusu vardır onun. Bu nedenle atın Necip Fazıl için özel bir önemi vardır. Dokuz yaşında ata bindiğini ve bir daha attan inmediğinin altını çizer. Düzyazılarında ve şiirlerinde attan izlere rastlarız sürekli. At üzerine yazmış olduğu nefis bir eseri vardır: At’a Senfoni. Tarihi, felsefesi her yönüyle at fotoğrafı… Atın manasından tarih içindeki yerine ve at yarışlarına kadar geniş muhtevalı bir çalışma. Ona göre at; “insanın tamamlayıcısıdır.” Dört sınıfa ayırdığı dünyadaki mahlukları (cemad, nebat, hayvan, insan) , bir gelişim sıralamasına tabi tutan NFK, atı hayvan dünyasının insana en yakın türü olarak görür. Cemaddan nebata en yakını mercan, nebattan hayvana en yakını hurma ağacıdır NFK’ya göre.
NFK, at ile ilgili ilginç saptamalarda da bulunur. Edebiyatta, sanatta, dinde atın yerini ele alır ve ilginç bulgular sunar bize. Atın insan hayatı içindeki yerini çok yönlü bir araştırma ve izahla ortaya koyarken, atla yüzleştirir yüreğimizi: “kahramanın yüreğini kurşun gibi eritip suya dökecek olursanız meydana çıkacak şekil attır.”...Atlar insan gibi rüya görür.
NFK, tarih boyunca atın geçirmiş olduğu evreleri inceler ve sonuçta kalıcı bilgiler yerleştirir hafızamıza. Hititlerle başlayan at serüveni -ki Hititlerin o zaman merkezi kayseri idi.- Higsos’ların (Hititlerin müttefiki) Hititlerden ayrılması ve Mısır’ı işgaliyle birlikte at da dünyaya yayılmaya ve başka kavimlerle tanışmaya başlamıştır.
İlk çağlarda, Yunan’da, Roma’da, Ortaçağda ve Yeniçağda atın izini sürer ve böylece bize derli toplu bir at fotoğrafı sunar.
At tarih boyunca harp, yarış, süvari, cenaze merasimi gibi amaçlarla kullanılmıştır.
NFK, bilinen hikayedeki; “iyi insanlar, iyi atlara bindiler, gittiler.” meşhur tabiri yerine; “iyi insanlar, iyi atlara bindiler, geldiler.” ifadesini hayal ederek umudu müjdeliyor sonuçta insanlığa.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
kahramanın yüreğini kurşun gibi eritip suya dökecek olursanız meydana çıkacak şekil attır.”...NECİP FAZIL Kısakürek...DAMLA KARDEŞİM ..Müsadenle bunları ekledim..BESMELE..SELAM..DUA...
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
kahramanın yüreğini kurşun gibi eritip suya dökecek olursanız meydana çıkacak şekil attır.”...NECİP FAZIL Kısakürek...DAMLA KARDEŞİM ..Müsadenle bunları ekledim..BESMELE..SELAM..DUA...

emeğine yüreğine saglık abi rabbim sizden razı olsun inşallah müsade istemenize gerek yok istedilerinizi ekleyebilirsiniz abi
rabbimize emanetsiniz inşallah
selam ve dua ile
<<B)>
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Emeklerinize sağlık kardeşim, Rabbimiz razı olsun,
Hepside çok güzel resimlerdi,
Allah’a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.


aleykum selam amin inşallah gözlerinize saglık kardeşim rabbim sizden de razı olsun inşallah
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

NUR__

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
325
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Atları çok seviyorsunuz sanırım..çok güzeller hepsi, Ne güzel yaratmış yaradan..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
2eecf9b8095d.jpg



1024x768 | 3.93 MB | JPEG | 26 - piec.



 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt