nakşibendi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 12 Mar 2006
- Mesajlar
- 1,946
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Subhanallah… Sustu kız, duygularına çivi yaptı gözyaşlarını ve astı duygularını yüreğinin en müstesna köşesine bir dokunuşla…
“Tık” deyince vurduğu balyoz, yüreğini acıtsa da rahatladı cümleleri, çünkü sevmişti…
Evet…
Bir haber daha…
Kimileri için, kara dedikleri, gökkuşağının olmayan rengi bir haber… Kimileri için gökyüzünün hiç olmadığı kuşağından bi haber basit bir duyum…
Kimileri için de sessiz sakin bir gecenin yüzünde çakan bir şimşek…
Evet… “Yasir şehid oldu… Yasir…”
Ama bırakıyorum her şeyi, herkesi bir kenara…
Sana seslenmek istiyorum küçük Menar…
Senin de bıraktığın gibi…
Gökkuşağı olmayan gökleri, gök ehlinden olamayan yüzleri yerin dibine bıraktığın gibi…
Menar…
Küçük Menar…
Belki şimdi uyuyorsun…
Uyanınca bir daha hiç uyumamak adına belki…
Ama yooo…Şehid kızı uyumaz Menar…
Bak annen ne diyor duyuyor musun?
”Uyku zamanı geçti Menar! Haydi uyan Rahmanın seni mükellef tutmadığı ama mükellef tuttuklarının da unuttuğu namazlar için uyan Menar!”
Biliyorum uyumuyorsun… Gözleri uyanık, yüreği uykuda olan bir topluma ağlamaktan uyuyamıyorsun ki, biliyorum küçük Menar…
Bu günlerde eviniz ne de kalabalık değil mi?
Gelen giden…
Ağlayan, gülen…
Yazık oldu dediği halde içinden, gözleriyle hayretle annene bakıp bu ne iş dercesine bir mana yükleyemeyen insanlar da gelip gidiyor değil mi bu günlerde evinize, bayram sevinci yaşayanların yanında…
Sen ne diyorsun peki…
Hiç görmediğin babanın hasreti senin de içini mi yaktı yoksa küçüğüm? En son bir yıl önce yüzünü, bilmem belki de 2 ay önce sesini duyan halan gibi…
Yoksa… “Ben hiç Allah Rasulünü görmemişken babamı görmüşüm ne iş”, deyip beni mi kınadın şu siyah bakışlarınla…
Ben peygamber yetimi bir toplumun içindeyken, babasız olmak ne gam mı dedin şaşkın bana…
Bağışla Menar beni seni anlayamam…
Affet beni ben seni anlamlandıramam…
Çünkü ben ne şehid kızıyım ne de şehid…
Ama Menar biliyor musun sana bir sır… Ama sadece sana… Ben de sevdamı Firdevs’e saklayan bir Mecnunum…
Leylasından geçmiş bir Mecnun…
Beyruhasını Ali İmran 92 gereği vakfetmiş bir Ebu Talha… Yapamayacağım şeyi iddia etmekten tüm Beyruhaların, mecnunların, Leyların sahibine sığınır ondan Af dilerim…
Niye sustun Menar?
Anladım…”Senin süt içme vaktin geldi” desem yine o büyümüş de küçülmüş bakışlarını üzerime gönderip “Ben Şehid kanı elbisesine bulaşmış bir Şehidin kızıyım” deyip kınarsın beni…
Evet, sustun ama süt için değil biliyorum… Sustun çünkü sen konuşmak nedir hiç bilmedin, çünkü sen az konuşup çok iş yapan bir neslin devamısın…
Seni seviyorum Menar… Görmeden sevdiklerimdensin… Sen olmadan da özlediklerimdensin…
Firdevs’e sakladığım sevdamın bir hatırlatıcısı olacak değerlerdensin Menar…Sen anneciğine Firdevs kokusu, babacığına Firdevs soluğu, ümmete Firdevs sorumluluğusun küçüğüm…
Sessiz dualarına beni de dahil et…
Wasselam…
“Tık” deyince vurduğu balyoz, yüreğini acıtsa da rahatladı cümleleri, çünkü sevmişti…
Evet…
Bir haber daha…
Kimileri için, kara dedikleri, gökkuşağının olmayan rengi bir haber… Kimileri için gökyüzünün hiç olmadığı kuşağından bi haber basit bir duyum…
Kimileri için de sessiz sakin bir gecenin yüzünde çakan bir şimşek…
Evet… “Yasir şehid oldu… Yasir…”
Ama bırakıyorum her şeyi, herkesi bir kenara…
Sana seslenmek istiyorum küçük Menar…
Senin de bıraktığın gibi…
Gökkuşağı olmayan gökleri, gök ehlinden olamayan yüzleri yerin dibine bıraktığın gibi…
Menar…
Küçük Menar…
Belki şimdi uyuyorsun…
Uyanınca bir daha hiç uyumamak adına belki…
Ama yooo…Şehid kızı uyumaz Menar…
Bak annen ne diyor duyuyor musun?
”Uyku zamanı geçti Menar! Haydi uyan Rahmanın seni mükellef tutmadığı ama mükellef tuttuklarının da unuttuğu namazlar için uyan Menar!”
Biliyorum uyumuyorsun… Gözleri uyanık, yüreği uykuda olan bir topluma ağlamaktan uyuyamıyorsun ki, biliyorum küçük Menar…
Bu günlerde eviniz ne de kalabalık değil mi?
Gelen giden…
Ağlayan, gülen…
Yazık oldu dediği halde içinden, gözleriyle hayretle annene bakıp bu ne iş dercesine bir mana yükleyemeyen insanlar da gelip gidiyor değil mi bu günlerde evinize, bayram sevinci yaşayanların yanında…
Sen ne diyorsun peki…
Hiç görmediğin babanın hasreti senin de içini mi yaktı yoksa küçüğüm? En son bir yıl önce yüzünü, bilmem belki de 2 ay önce sesini duyan halan gibi…
Yoksa… “Ben hiç Allah Rasulünü görmemişken babamı görmüşüm ne iş”, deyip beni mi kınadın şu siyah bakışlarınla…
Ben peygamber yetimi bir toplumun içindeyken, babasız olmak ne gam mı dedin şaşkın bana…
Bağışla Menar beni seni anlayamam…
Affet beni ben seni anlamlandıramam…
Çünkü ben ne şehid kızıyım ne de şehid…
Ama Menar biliyor musun sana bir sır… Ama sadece sana… Ben de sevdamı Firdevs’e saklayan bir Mecnunum…
Leylasından geçmiş bir Mecnun…
Beyruhasını Ali İmran 92 gereği vakfetmiş bir Ebu Talha… Yapamayacağım şeyi iddia etmekten tüm Beyruhaların, mecnunların, Leyların sahibine sığınır ondan Af dilerim…
Niye sustun Menar?
Anladım…”Senin süt içme vaktin geldi” desem yine o büyümüş de küçülmüş bakışlarını üzerime gönderip “Ben Şehid kanı elbisesine bulaşmış bir Şehidin kızıyım” deyip kınarsın beni…
Evet, sustun ama süt için değil biliyorum… Sustun çünkü sen konuşmak nedir hiç bilmedin, çünkü sen az konuşup çok iş yapan bir neslin devamısın…
Seni seviyorum Menar… Görmeden sevdiklerimdensin… Sen olmadan da özlediklerimdensin…
Firdevs’e sakladığım sevdamın bir hatırlatıcısı olacak değerlerdensin Menar…Sen anneciğine Firdevs kokusu, babacığına Firdevs soluğu, ümmete Firdevs sorumluluğusun küçüğüm…
Sessiz dualarına beni de dahil et…
Wasselam…