Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Krediyle ev alınırmı? (1 Kullanıcı)

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sevgili cemaldurra kardeşim sıkıntı herkes için farklıdır bunların hepsini yazma şansımız yok ama site içindeki arkadaşlar faiz alma ve verme konusu için ikiside haramdır diye hadislerin birkaçını yazdılar şimdi sana ne yazacaklar merak ediyorum.
 

jackofan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2010
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Faiz ödemek, yemek kadar haramdır.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Selamün Aleyküm
Güzel yorumlarınız için teşekür ederim GEVHER kardeşim.Bir konu ancak bu kadar güzel izah edilebilinidi.

Sayın Mübin,
Yazmış olduğunuz ayetlerin tefsirlerini tekrar okumanızı rica ediyorum.Tesbitlerinizde yanılıyorsunuz.
Efendimiz sellellahü aleyhi vesellemin veda hutbesini bir daha okumanızı tavsiye ediyorum.
Hadisi şerifte faizi alanında vereninde ateşte olduğu beya beyan edilmiştir.
Günaha vesile olanında aynı günaha ortak olduğu hadislerde bildirilmiştir.Faiz alarak birilerinin faiz vermesine vesile olduğunuz için günahta ortak olursunuz.
Daha bir sürü şey sıralanabilir.
Ayrıca islam ibadet edecek gücü bulacak kadar gıdanın ve avret yerini örtecek elbisenin dışındaki hirbirşeye ihtiyaç vasfını yüklemez.
O nedenle ev olmassa olmaz bir ihtiyaç değildir.

Baki selamlar
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
" Bir konuda haramı helâl görmek isteyen bir adam yüz hocaya fetva soruyor. Doksan dokuzu haram, bir tanesi helâl derse, elbette ki doksan dokuzu dinlemek gerekir. Bir kişi yanılabilir, unutabilir, okuduğunu yanlış anlamış olabilir. Haram olan şeyi helâl saymak için bahane aramamalıdır. "

" Allah Tealâ haram ve helâlin yanında şüpheliyi de yaratmıştır. Şüpheliden sakınmak gerekir. Şüphelilerden sakınan namusunu, ırzını, dinini, her şeyini korumuş olmakla yükseklerin yükseğine yükselir. Demek ki Allah’a kavuşmanın, diğer bir tabirle veli olmanın başlangıcı şüpheliden sakınmaktır.

Şüphelinin harama götürebileceği göz önüne alınarak çok dikkatli olmalıdır. Günümüzde pek çok şüpheli mesele vardır ki, müslümanların onları helâl kabul etmesinden korkulur.

Habib-i Hüda s.a.v. hadis-i şerifte buyurur ki:

“Helâl ve haram bellidir. Bir de ikisinin arasında şüpheliler vardır. İnsanlardan birçoğu şüphelileri bilmez. Kim şüpheliden sakınırsa, muhakkak o dinini ve haysiyetini temizlemiştir. Sakınmayan harama düşer.”

Şüphelileri terk etmek kulun imanını kâmil eder. Şüphelileri terk etmeyen şeytanın tuzağına düşer, harama yaklaşır. Haramın küçüğüne yaklaşan kişi, eğer bunu önemsemezse büyük günahlara girer. Böylece kendi kalbini ifsat eder ve cehenneme müstehak olur. "


Faizin her çesidi haramdir buyurulmuyor mu?

Haram katma, faiz sokma! Ne zulmediniz NE DE ZULME UGRAYINIZ (rizkinizi faize vermeyiniz, davacisi çok olur)...

Allah Yar ve Yardimciniz olsun kardesim...

Selam, dua ve hep dua ile insAllah...

Haramlardan ve her türlü şüpheli şeylerden Yüce Mevlam cümlemizi korusun
Elinize ve emeğinize sağlık
ALLAHA emanet olunuz
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
Selamun Aleyküm,

Faiz Konusunda Şeriatın Tanıdığı Kolaylıklar

1- Başkalarına parasını vererek bundan faiz almak ve kaçınılmaz bir sıkıntı nedeniyle borçlanarak faiz vermek aynı şey değildir. İnsanlar bazen faizli borç almaya mecbur olabilirler; ama paralarını faiz almak veya yemek için başkalarına borç olarak vermeleri gibi bir zorunlulukları yoktur. Borç veren veya faiz alma durumunda olan kişi, ancak varlıklı biridir. Şimdi varlıklı birini haramı helâl yapmaya mecbur eden bir zorluk var mıdır?

2-Faizli borç alma ihtiyaçlarının hepsi de zorunluluk kapsamına girmez. Örneğin, sünnet ve evlilik düğünleri, sevinç ve üzüntülerin belirtilmesi için yapılan törenlerde savurganlığa gerek yoktur. Araba almak veya ev yaptırmak da gerçek bir zorunluluk değildir. Lüks eşya almak veya işi büyütmek için sermaye toplamak da çok gerekli bir şey değildir. Bu ve benzeri “zorunlu” ve “gerekli” olarak tanımlanan işler ki, bunlar için tefecilerden büyük meblağlar borç olarak alınır. Oysa bunlar şeriat açısından hiçbir değer taşımamaktadır ve bu amaçlar için faiz alanlar büyük günahlara girer. Şeriat ancak “haramın helâle dönüştüğü durumlarda” söz konusu olan zorunluluklar için bir kişiye faizle kredi veya borçlar almasına izin verebilir. Yani faizli borç almaktan başka çare kalmayan büyük bir âfet, can, mal ve namusun tehlikeye girmiş olduğu ve dayanılmaz bir zarar ve sıkıntıyla ilgili gerçek bir zorunluluğun olduğu durumlarda buna imkan tanımaktadır. Bu gibi durumlarda çaresiz bir Müslüman’ın faizli kredi alması caiz olacaktır. Ne var ki, halleri vakitleri iyi olmalarına rağmen bu kardeşlerine faizsiz borç vermek bir yana, yardım etmeyenler günaha gireceklerdir. Çünkü kendileri bir kardeşlerinin haram bir iş yapmasına neden olmuş olurlar. Hatta, bence bu vebal tüm bir millet üzerinedir. Çünkü bu millet, zekât ve sadakalar ile vakıfların kurulması ve işletilmesi konusunda gaflet içinde bulunmuş, dolayısıyla buna imkan tanımaktadır bireyleri çaresiz kalmış ve onların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için tefecilere el açmaktan başka çareleri kalmamıştır.

3-Büyük zorunluluk halinde bile yalnız gerektiği kadar borç alınabilir ve durum düzelir düzelmez böyle bir borçtan kurtulmak şarttır. Çünkü, ihtiyacın giderilmesinden sonra tek bir kuruş faiz vermek bile haramdır. Şimdi, ihtiyacın çok şiddetli olup olmamasına ilişkin karar söz konusu kişinin sağ duyusu ve dindarlık duygusuna bağlıdır. Zaruretin şiddeti de aynı ölçüye bağlıdır. Kişi ne kadar çok dindar Allah’tan korkan bir kimse ve imanı ne kadar güçlüyse, bu hususta o kadar dikkatli olacaktır.

4-Kendi ticarî zorunlulukları, ve mallarının korunması, yahut bugünkü ulusal kargaşa nedeniyle kendi geleceklerini güvence altına almak düşüncesiyle bankalara para yatıran, yahut sigorta şirketlerine kendilerini sigorta ettiren veya herhangi bir kanun veya düzenlemeye göre yardım fonuna katkıda bulunmak durumunda olan kimselerin mallarından yılda % 2,5 oranında zekât vermeleri gerekmektedir. Zira, bu olmazsa, toplanan paralar kendileri için pislikten başka bir şey değildir. Böyle kimselerin paraya değil, Allah’a tapmaları gerekir.

5- Banka, sigorta şirketi veya emniyet sandıklarındaki hesaplara göre, istemeyerek sistem gereği oluşan faiz gelirini sermayecilere bırakmak caiz değildir. Zira bu o fesatçıları daha da azdırmak ve güçlendirmek demektir. Doğru yol, bu geliri alıp durumları neredeyse, “haram yemeleri caiz olan kimseler” kadar kötü ve yoksul olan kimselere dağıtmaktır.

Malî alışveriş ve ticari faaliyetlerde faiz tanımı kapsamına giren veya faiz şüphesi taşıyan ne kadar kâr ve gelir varsa onlardan kaçınmak lazımdır. Eğer bu mümkün değilse, yukarıda beşinci maddede belirtilen yöntem benimsenmelidir. Bu konuda iman sahibi bir Müslüman’ın tercihi, çıkar elde etmek değil, tam aksine, fesadı def etmektir ve olmalıdır. Eğer kendisi Allah’tan korkuyor ve Ahiret gününe inanıyorsa kendisi için haramdan kaçınmak ve Allah’ın gazabından kurtulmak, işinin iyi gitmesi ve malî çıkarlarından daha önemli olmalıdır.

Bu kolaylıklar yalnız bireyler içindir. Bunlar, başkalarına esir olan ve kendi malî ve ekonomik politikalarını belirleyecek durumda olmayan bütün bir millet için de geçerli olabilir. Ancak, kendi sorunlarını kendi çözümleyecek durumda olan bağımsız ve egemen bir Müslüman topluluk veya devlet, faiz olmadan malî işler, bankacılık, ticaret ve sanayi v.s.nin işleyemeceği ve herhangi bir seçeneğinin olamayacağı ispatlanıncaya kadar faiz konusunda herhangi bir özel izin veya kolaylığı isteyemez. Eğer bu şey bilimsel ve pratik yönden yanlış ise ve gerçekten bir malî düzenin faiz olmaksızın çok başarılı bir biçimde işlemesi mümkünse batı kapitalizminin ilke ve kurallarına uyulmasında ısrar etmek, Allah’a karşı isyan bayrağını çekmeye karar vermekten başka bir anlam taşımaz.

Allah'a emanet olun...

Aleyküm Selam sayın cemaldurra
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim
Yüce Mevlam bizleri kredi çekecek kadar acil durumlara düşürmez inşALLAH
ALLAH c.c yar ve yardımcımız olsun.
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
67
Selamun Aleyküm,

İslamda zaruret halleri bellidir; Can kaybı, organ kaybı, ağır ölümcül hastalık tehlikesi ve namusa gelecek saldırı gibi durumlar zarurete girer...

Böyle bir zaruret durumu olmaksızın faiz almak ya da vermek içkideki duruma benzer:

Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana, taşıyana, kendisine götürülene ve parasını yiyene lanet etti. (İbni Mace)

İçki satmak, imal etmek, taşımak, saklamak v.s. Kur'an'da ifade edilmediği halde haramlığı Hadis-i Şeriflerle sabittir...

Faiz için de aynı hüküm dikkate alınmalıdır...

Allah'a emanet olun...
 

koskun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
1,030
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
58
Konum
Niğde
Sevgili koskun kardeşim şu anda ev sahibimisin yoksa ev elinden gittimi?

ev kendimin ama tapu alamadık , öyle bir mütahit çıktıki allah kimsenin başına vermesin hala para ödüyoruz ... verdiğim paraya şuanda 2 daire alınır ...

allaha emanet olunuz ...
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
Faiz ödemek, yemek kadar haramdır.

İşin özü aslında bu bir cümle ve bunu hepimiz biliyoruz, yazıyoruz, okuyoruz...
Uygulamaya bakıp araştırsak acaba ev, araba ve herhangi birşey alanların yüzde kaçı uyguluyor veya uygulamıyor.
Kıyametmi yaklaşıyor acaba alametleri çoğalıyor?
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sevgili yusuf kardeşim
O kadar güzel bir yerden girdinki mevzuya ben açsam bir ton üzerime gelinirdi şimdi sana bir soru ben ashabım kelimesinin tüm müslümanları kelime itibarı ile kapsadığını düşünüyorum dersem buna hayır diyebilirmisin


Ashâbım!

Kimin yanında bir emânet varsa, onu sâhibine versin . Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle bundan böyle fâizcilik yasaktır. Câhiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın fâiz alacağıdır.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Sevgili yusuf kardeşim
O kadar güzel bir yerden girdinki mevzuya ben açsam bir ton üzerime gelinirdi şimdi sana bir soru ben ashabım kelimesinin tüm müslümanları kelime itibarı ile kapsadığını düşünüyorum dersem buna hayır diyebilirmisin


Ashâbım!

Kimin yanında bir emânet varsa, onu sâhibine versin . Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle bundan böyle fâizcilik yasaktır. Câhiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz de Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın fâiz alacağıdır.

Tabiki demem
Hitab ederken ashaba hitab ediyor olması bizi bağlamıyor diyebilirmiyiz? hayır diyemeyiz.

Ben size bir soru sorayım.Bir insan sizin vesilenizle bir günah işliyorsa sizde günaha ortak olurmusunuz.? Durun ben söyleyeyim.Olursunuz.O nedenle faizle para aldığımızda karşı tarafı faiz vermeye sebebiyet vermekten sizde günaha girersiniz.
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sevgili yusuf kardeşim konu yeterince açıldı genişledi artık isteyen istediği yerden alır ama imam ebu yusufun kanaatine göre faiz hakkında eğer paranın kaybettiği değerle ilgili bir yorumu var eğer devlet aldığı faiz miktarını zamanımızdaki enflasyon değeri olarak kabul ederse buna faiz denilmez diyor bu görüşü biz nasıl kabul etmeliyiz
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sevgili cemal durra kardeşim
Bir çiftçi aç kalma korkusu ve fakirlik sebebi ile karısının onu terkedeceğini düşünerek hem örf olarak kendini mağduriyete düşmekten korumak için hem namusuna halel geleceğini düşünerek kredi ile bir traktör aldığını iddia ederse buna ne cevap verebiliriz?
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sevgili Yusuf kardeşim sana imam Yusufun bir duasını buldum onu gönderiyorum

Ebu Yusuf'un içtihattaki metodunu şu duasından çıkarmak mümkündür: "Allahım, Sen biliyorsun ki önüme çıkan her hadisenin hükmü için önce senin kitabına baktım ve orada bir çıkış yolu bulduysam aldım. Eğer bulamadıysam peygamberinin sünnetine baktım. Orada da bir çıkış yolu bulamadıysam ashabın sözlerine baktım". Ebu Yusuf'un fetva ve diğer içtihatlarından kıyas, icma, istihsan, şer'u men kablena, örf gibi delilleri de kullandığı anlaşılmaktadır.
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sevgili yusuf kardeş Çok hoşuma gittiği için bu hikayeyi göndermek istedim

İMAM EBU YUSUF VE HAMAMCI
Ebû Yusuf fakir bir aile çocuğu idi. Binbir güçlük içinde tahsiline devam ediyor ve tek teselliyi, hocası İmam-ı A'zam'm:

— İlim azizdir, sahibini de aziz eder, sözünde buluyordu.

Talebeliği zamanında bir gün hamama gitmişti. Hamamdan çıkarken üzerinde hamamcıya verecek para çıkmadı. Hamamcı bütün ısrarlarına rağmen parasız göndermiyordu. Her ne kadar:

— Şimdi yanımda yok, bana müsaade et sonra getiririm. Ben talebeyim, istersen sana bir ilmi mesele, öğreteyim dediyse de hamamcıya tesir etmedi.

Hamamcı en sonunda ayakkabısını rehin alıp İmam-ı Ebû Yusuf'u yalın ayak gönderdi. Ancak para bulup getirdiği takdirde ayakkabısını alabilecekti.

Bu hâl İmam'ın çok ağrına gitmişti:

— Bir hamamcıya bile sözümüz geçmiyor, paran olmazsa rezil olursun, diyerek ilim tahsilinden vazgeçti ve para kazanmanın yollarını aramaya başladı.

İmam-ı Yusuf'un bu kararı hocasını çok üzmüştü. Ebû Yusuf'u aradı, buldu ve hamamcının parasını vererek ayakkabıyı da aldırdı.

Aradan zaman geçmiş, Ebû Yusuf, hakikaten İmam-ı Ebü Yusuf olmuştu. Medreselerde talebe okutmakta ve insanlığın bir çok müşkülünü çözmekte idi.

Bu arada hamamcının başı derde girmişti. Çünkü o:

— Bir kızım olur, onu da evlendirirsem paha biçilmeyen bir cehiz hazırlarım, diye va'detmişti.

Allah ona bir kız evlât verdi ve düğün zamanı da gelip çattı. Fakat bir türlü va'dini yerine getiremiyor, dünyada paha biçilmeyen bir şey bulamıyordu. Kime derdini açtı, hangi ilim adamına danıştı ise derdine kimse çare bulamamıştı. Bir gün bir ahbabı:

— Sen git, falan yerde bir alim var, derdini ona anlat. Bu işe bir çare bulursa o bulur, dedi. Hamamcı tarif edilen yere gitti, sordu - soruşturdu, o zatın medresede talebe okuttuğunu öğrenip doğru medreseye gitti. Medreseye varıp kapıyı çalıp içeri girince Ebû Yusuf hamamcıyı tanıdı ama, hamamcı onu tanımamıştı. Derdini anlatıp kendisini kurtaracak fetvayı vermesini istedi.

Ebû Yusuf, hamamcıyı dinledikten sonra:

— Sizin sorunuz çok kolay, yalnız bu talebelere şu kadar yardımda bulunacaksınız, deyince hamamcı derdine çare bulunduğu için sevinçten uçuyordu sanki.

Hamamcı bütün şartları kabul ettikten sonra Ebû Yusuf rahimehullah:

— Kızının çehizine bir Kur'an-ı Kerîm al koy. İşte kıymetine paha biçilmeyen tek şey budur, diye fetvayı verdi.

Daha sonra iş kendisini tanıtmaya gelmişti:

— Sen bir zaman hamamına giren bir talebeden, parasının yerine ayakkabısını almıştın. Fakat şimdi hamam parasının bin mislini vermeye razı oldun. Ondan dolayı ben senden talebelere yardım istedim, deyince hamamcı da karşısındakinin kim olduğunu tanımıştı.

Bu mesele îmam-ı A'zam Hazretlerinin kulağına gitti. Hazreti îmam, talebesinin bu buluşunu çok beğenmişti. «İlim azizdir, sahibini de aziz kılar» sözü ise bir keramet olarak zuhur etmişti
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
67
Sevgili cemal durra kardeşim
Bir çiftçi aç kalma korkusu ve fakirlik sebebi ile karısının onu terkedeceğini düşünerek hem örf olarak kendini mağduriyete düşmekten korumak için hem namusuna halel geleceğini düşünerek kredi ile bir traktör aldığını iddia ederse buna ne cevap verebiliriz?

Selamun Aleyküm,

Bakara suresi 155. ayeti okurum...

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ

Ve le nebluvennekum bi şey’in minel havfi vel cûi ve naksın minel emvâli vel enfusi ves semerât(semerâti), ve beşşiris sâbirîn(sâbirîne).

Meali: Muhakkak sizi biraz korku, biraz açlık ve mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltmekle deneriz, sabredenleri müjdele.

Allah'a emanet olun...
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
cemal durra kardeşim yani senin dediğin zorunluluk sebepleri doğmuş olurmu?
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
67
cemal durra kardeşim yani senin dediğin zorunluluk sebepleri doğmuş olurmu?

Selamun Aleyküm,

mübin kardeşim, ısrarlı sorularını ve araştırmacı tavırlarını hoş bir tebessümle ve takdirle karşılıyorum...
Muhataplarına sevgi ve saygıyı elden bırakmaksızın seviyeli ve kaliteli fikir jimnastiklerini her zaman takdir ederim... Allah razı olsun...

İslamda zaruret halleri fıkıh kitaplarında detaylı olarak açıklanmıştır ve bellidir... Ve bunlar kişiye göre değişmez...
Burada esas olan insanın bu kurallar çerçevesinde kendi halini zaruret olarak değerlendirip değerlendiremeyeceğidir...
Hani bir söz vardır "fetvayı müftüden al ama bir de kalbine sor" diye...
İnsan durumunu en iyi kendi bilir, olayların gelişmesi, gelinen noktanın ciddiyeti ve doğurabileceği sonuçları en doğru şekilde vicdani olarak değerlendirip o şekilde fetva araması gerekir... Allah'a hesabını vereceğini bilerek ve düşünerek...
Ben ulaştığım bilgiler çerçevesinde faiz almanın da vermeninde haram olduğunu biliyorum... Zaruret hali ise kişinin tamamen kendini tanımlama hususunda taşıdığı hassasiyetle ilgili bir konu...

Allah'a emanet ol sevgili kardeşim...
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Sayın mübin
Sorumu cevaplamamışsınız ama neyse zaten ben cevaplamıştım değilmi

Ebu Yusuf fetavayı verirken izlediği yol tabiki doğru yol.Zaten her imam gibi bizde aynı yolu izliyoruz.Fakat burdaki durum şu.Ayetler açık olduğu halde siz ayetin ihtivasını çarpıtıyprsunuz.Açın bakın bütün tefsirlere faizin almanın veya vermenin haram olduğunu yazmaktadır.
Biz hadis ve başka örnekler vermemiz ondandır.Ama tabi ayet ile ikna olmadyan bir insana başka bir delil getirmeye çalışmak bizim suçumuz.Özür diliyor ve konuyu uzatmamak adına daha fazla meaj yazmak istemiyorum
Baki selamalar
 

emin-43

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
581
Tepki puanı
0
Puanları
16
Yaş
72
Selamün Aleyküm
Bugün bir dergahta duvardaki reklam panosunda mart ayındaki umre programlarını yazıyordu.
Dikkatimi çekti biraz inceledim, 21 günlük umre, bir kişi 785.- euro ve kredi kartına 6 taksit yazıyordu.
Peşin para bulamayanlar için güzel bir fırsat deyilmi ?
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum;

Konuya dahil olmak istedim ,nede olsa hepimiz inanan insanlarız,yaşam gayemiz ise islam dininin yücelmesinde ve inananların amellerini doğru yapmasında, bilmeyerekte olsa hataya düşmemeleri için emri bil maruf - nehyi anil münker görevimize devam etmeye özen göstermek olmalıdır...

Malumumuz şudur ki; ALLAH TEALA açık ve net olarak ayeti kerimelerinde,faiz yani riba mevzusunda faiz ile borç vericileri,faiz yolu ile insanları sömürücüleri,çok sert bir şekilde yaptıkları bu işlerden vazgeçmeleri ve sonlarının cehennemde çetin olacağının uyarısını yapmaktadır,buna rağmen ayeti kerimelerde faiz ile borç alıcılar zikredilmemektedir...
Ancak görünen o ki;bazı kardeşlerimiz bu durumdan bir pay çıkarıp,faiz ile para vermek haram ama faiz ile para almak haram değil,diye bir sonuç çıkarmışlardır,ancak unutmamalıdır ki,ALLAH TEALA biz insan kullarını gayet zeki ve kolay kavrayan hatta leb demeden leblebiyi anlayan bir yapıda yaratmıştır,öyleki ALLAH TEALA faiz ile uğraşan ribacı bana ve resulume savaş açmıştır diye buyurduğu zaman biz akıllı kulları dost ve düşman kavramını hemen düşünerek tarafımızı ALLAH ve Rasulun den yana olarak seçeceğiz ve ALLAH TEALA ;faiz ile uğraşan kişilerin bu hallerine devam etmeleri sonucu cehennemde EBEDİ kalıcı olduklarını buyurarak cehennemde ebedi kalıcıların ise kafirler olması sebebi ile bu kişilerin KÜFÜR EHLİ olacaklarınıda yine biz akıllı kullarına açıkca beyan etmiştir,bu sebeple faiz ile geçinenler kafir olmuş olurlar ama şunuda unutmamalıyız ki bu kişilerin ALLAH TEALA ya olan küfürlerine bizlerde onlarla alış verişte bulunarak ortak olup '' Küfre rıza gösteren kafirdir...'' buyruğunun gereğini boynumuza yüklenmiş oluruz...

Ayeti kerimeleri aklı almayan hani dedimya akıllı kullardan olurda aklı bunalanlar olur diye ALLAH RASULU s.a.v biz aciz ümmetini düşünmüşde faiz hakkında açık ve seçik bir dil ile bir çok hadisi şerif beyan etmiştir...

Bu hadisi şeriflerde ise faiz yiyen gibi yemeye sebep olan kişi hakkında herşey açıkca ortadadır...

Abdullah b. Mes'ud (r.a)'un şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Rasûlullah (s.a), faiz yiyene, yedirene, (muamelesine) şahitlik edene ve yazana lanet etti." (Müslim, müsâkât, 105, 106; Tirmizî, büyü 2; Nesâî, ziynet 25; İbn Mâce, ticârât 58; Dârimî, büyü 4; Ahmed b. Hanbel, I, 83, 88, 93, 107.)

Bakın hadisi şerif tam da günümüz bankacılık sözleşmelerini anlatıyor.
1/ Faiz yiyen (Banka)
2/ Faiz yediren (Müşteri)
3/ Şahit olan (Kefiller)

''Faiz 71 bölümden müteşekkildir.Bu faizin en basit olanının Allah katında günahı bir adamın annesi ile nikahlanması gibidir ve faizin en kötüsü bir müslümanın ırzını kişinin kendisine helal kılmasıdır.'' (Ebu Davud edep 40 ) (bakınız hadisi şerif faiz'i alan yada veren olarak ayırmıyor)

Hadisi şerif yorum gerektirmeyecek kadar açık ama bu adamı küfre götürmez diyenler olursa diye söyleyelim ki,ALLAH TEALA ''...Benim haram kıldığımı kim helal kılarsa,helal kıldığımı kim haram kılarsa,işte o kafirlerdendir ve bende onları sevmem...'' manasında ki Tevbe suresi 37.ayeti kerimeyi hatırlatıp,bir insanın annesi veya başka bir müslüman kadın ile zina etmesi veya kendini zani durumuna düşürmesi de ALLAH TEALA nın haramlarındandır, faiz alan/veren ler bu durum ile itham olacakları gibi bunun üzerinde ısrarcı olmalarıda yine haramı helale çevirmek gayretinden başka birşey olmaz...


Bakara 275. Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların "Alım-satım tıpkı faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.

276. Allah faizi tüketir (Faiz karışan malın bereketini giderir), sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez.

278. Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin.

279. Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.


Ali İmran 130. Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.

En-Nisa 161. Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.

Er-Rum 39. İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.


Hem ayeti kerimeler hemde hadisi şerifler aslında bizlere durumu açıkca ortaya koymuş ve riba yani faizin alan ve veren ayırmadan herkesi hatta şahitlik yada kefillik yapanlarıda kapsadığını ve lanetlenme veya cezaya çarptırılma babında eşit bir durumları olduğunu gayet net bir dil ile anlatmaktadırlar...

Bütün bunlara rağmen fıkıh alimlerinin fetvalarından İLLA kendi nefsi arzularına uyan kolaylıkları arayan kardeşler için fıkhi konularada bakmak gerekecektir,ancak fıkıh zaruret hallerde haram olan şeylerden sadece cüzi bir miktar hayatta kalacak kadar kullanılmasını ön görür...
Misal;İyice aç kalan kişinin ölmemek için haram olan şeylerden yemesi,içmesi gibi...
Faiz mevzusuna baktığımız da ise bu belki bin yıl evvel olması mümkün ise de,günümüzde hele hele açlıktan kimsenin ölmediği ülkemizde vede bu konunun açılması sebebi Kredi ile ev almak mevzusu iken bu konuyu konuşmanın hatta aç kalan yada zorda kalanların durumu ile kıyas etmenin fıkıhta kendine bir fetva aramak değil,ancak olsa olsa cehennemde ebeden kalacak bir yer ayarlamak olacağını düşünmek herhalde daha uygun olacaktır...

Kişi Kredi almasa da,kredi kartı da alsa durum farklı değildir,hatta kredi kartı olupta hiç kullanmayan kişide bu durumdan kurtulamaz...
Bu konu hakkında konuşacaklarım belki zayıf gelebilir kulağınıza ancak;unutmamalıdır ki,faiz ile alış / veriş yaptığını beyan edip küfrünü açık eden bir kurum ile karşılıklı imzaların atılıp maddeleri arasında (zamanında ödemezsen şu kadar faiz uygularım...) akdini imzalakta aynen bankanın yada faizcinin durumu ile mukayese olunur...


Ayeti kerime ve hadisi şerifler ve değerli fıkıh alimlerimizin şerhleri ile açık olmuştur ki;
1/Faiz haramdır
2/Faiz alan kadar verende suçludur
3/Faiz akdine şahid olan veya kefil olanda suçludur
4/Kredi kartı kullanmakta (eğer sözleşmesinde gecikme anında faiz uygulanır maddesi varsa) hem batıl bir anlaşmadır,hemde küfre rızadır,

Bütün bunlara rağmen bankalarla alış veriş/kredi/kredi kartı kullananlar ALLAH TEALA ya ve Rasulune s.a.v açıkca savaş açmış bulunmaktadır...
Yinede ALLAH TEALA çokca bağışlayan Gafur,çokca acıyan Rahim ve çokca merhamet eden Rahmandır,tevbe etmek ve en güzel kulluğa ulaşmak için gelin faizden vazgeçelim...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt