serdar yildirim
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 14 Şub 2009
- Mesajlar
- 51
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 47
KOMİK ADAM HİKAYELERİ
KOMİK ADAM: FUTBOLCU
Komik adam gençliğinde amatör futbolcuymuş. 5 kere gol kralı olmuş. Her maçta tabelaya golünü yazarmış. 30 yaşında futbolu bırakmış. 90 dakikalık jübile maçında 60 gol atmış ve bunca gol atmasına karşın, bir kere bile milli takımda oynayamamaktan yakınıyormuş.
KOMİK ADAM: DEDEKTİF
Komik adam yıllar önce İstanbul’da dedektiflik bürosu açmış. Müşteriler hep telefon dinleme işi için tutarlarmış. Eşinin, arkadaşının, ortağının, düşmanının, dostunun telefonla yaptığı görüşmeleri bilmek isteyenler yüksek bir ücret öderlermiş. Komik adam telefon teline girer ve bu telin içinde elektrik hızıyla uçarmış.
KOMİK ADAM: BASKETBOL MAÇI
Komik adam mayıs ayının günlerinden birinde televizyonda basketbol maçı seyrederken spiker basketbolcuların boylarını söylermiş. İşte Ahmet 1.90, Mehmet 2.10 gibi. Komik adam merak etmiş acaba boyum kaç santim diye. Çocukluğu aklına gelmiş. O zamanlar kar yağınca yere sırtüstü yatar sonra kalkıp yerde çıkan izini 20 santimlik cetveliyle ölçermiş. Tam 8 ay kar yağmasını beklemiş. Ocakta kar yağınca evinin bahçesinde karın içine yatıp, bir türlü atmaya kıyamadığı öğrencilik yıllarından kalan 20 santimlik cetvelle boyunu ölçmüş. Boyu 9 cetvel gelmiş. Komik adam boyunu 1.80 olarak hesaplamış.
KOMİK ADAM: ASKERDE
Komik adam askerliğinde acemi birliği Antalya topçulardaymış. Bir gün şehir izni alıp alaydan çıkmış. Antalya sokaklarında gezmiş, dolaşmış, yorulmuş. Hava da sıcak. Serinlemek için denize girmiş. İyi yüzücüymüş, gençliğinde yüzme yarışlarına katılıyormuş. Sahilden iyice açılmış. Arkasında bir fosurtu duymuş. Hızla geriye dönmüş. Atlas Okyanusu’ndan gelen koskoca bir balina Akdeniz’de gördüğü insanı yutarmış. Komik adamı da yutmuş, fakat derisinin sert olmasından dolayı midesinde öğütememiş ve iki gün sonra hapşırarak komik adamdan kurtulmuş. Daha sonra komik adam yüzerek kıyıya çıkmış.
KOMİK ADAM: GÜNEŞE GİDİYOR
Komik adam liseye giderken başarılı bir öğrenciymiş. Uzaya çok meraklıymış. Uzay hakkında kitaplar okur, gezegenlerin durumunu incelermiş. Güneşi ise bir gezmezgen olarak tarif edermiş. Güneş gezmezgeni özellikle ilgisini çekiyormuş. Güneş hakkında derin araştırmalar yapmış. Bir gün güneşe gitme fikri uyanmış. Türlü aletler, motorlar, bilgisayarlar almış ve aylarca uğraştıktan sonra bir uzay aracı yapmış. Araç çalışıyormuş ama olduğu yerde durup ilerlemiyor ve yükselmiyormuş. Yakın bir arkadaşına durumu anlatıp, güneşe gidememekten, güneşle kucaklaşamamaktan yakınmış. Arkadaşı: Yakınmayı bırak. Senin yaptığın zamazingo uçsaydı, yanacaktın. Güneşe yaklaştıkça sıcaklık artacak ve seninle birlikte aracın da yanacaktı. Hiç güneşe gidilir mi? Hiç güneşle kucaklaşılır mı? İlla kucaklaşmak istiyorsan gel ikimiz kucaklaşalım, demiş.
KOMİK ADAM: ULUDAĞ’DA
Komik adam gençliğinde yılbaşı için Uludağ’a gitmiş. Hemen otele yerleşmiş ve akşam yemeği yiyip yatmış. Sabah olunca kahvaltısını yapıp tulumunu ve kar ayakkabılarını giyip gezintiye çıkmış. Ormana girmiş, ormanda ilerlerken önüne aniden uzun yeleli bir aslan çıkmış. Komik adam ilk şaşkınlığı geçtikten sonra geri dönüp kaçmaya başlamış. Bir ara ağaca çıkmış ama aslan da ağaca çıkmış. Bunun üzerine ağaçtan yere atlamış ve kaçmaya devam etmiş. Sonunda güç bela oteller bölgesine ulaşmış ve aslandan kurtulmuş. İki haftalık tatilinin kalan on üç gününü otelde geçirmiş. Bu arada arkadaş olduğu otel müdürüne olayı anlatmış ve acaba aslan beni yakalasaydı yer miydi, diye de sormuş. Bunun üzerine otel müdürü: “ Herhalde yerdi değil mi? Yoksa seni yakalayıp da, benle papaz kaçtı oynar mısın Selim Bey diyeceğini mi sandın? Sen en iyisi yakalasaydı yer miydi yoksa içer miydi diye düşünmeyi bırak ve önceki yaptığın gibi yine aslan görürsen kaç, “ demiş.
KOMİK ADAM: AVA GİDİYOR
Komik adam bir gün arkadaşıyla ava gitmiş. Ormanda yürürken, karabatak mı avlayalım, çulluk mu, yoksa karga mı, diyerek tartışmaya başlamışlar. Arkadaşı karga avında çok ısrar ediyormuş:
“ Bak komik, bütün iş ormanda bir çınar bulmakta. Çınarı bulduk mu, üstünde karga pek çoktur. Tüfek patladı mıydı vurulan kargayı pişirip yeriz. “
“ Yazık sana, karga eti yenir mi? “ demiş komik adam.
“ Yenir. Geçen hafta avda yalnızdım. Karga avlayıp, pişirip yedim. Et işte, hep bildiğimiz et. “
“ Yapma ya, tadı lezzetli miydi bari? “
“ Güzel yeniyordu ama tadı biraz acıydı. Üstüne acı biber dökülmüş bıldırcın eti gibi yani. “
“ Desene az sonra acı biberli bıldırcın eti yiyeceğiz. Bir karga vurabilsem…“
Komik adamla arkadaşı daha sonra ilerde birkaç tane çınar ağacı görmüşler. Kargalara tuzak olsun diye ayrılmışlar ve ikisi iki koldan, eller tetikte sessizce ilerlemişler. Arkadaşı muziplik olsun diye komik adama görünmeden çınar ağaçlarından birine çıkıp gak gak diye karga gibi ötmüş. Çınarın üst dallarındaki arkadaşını karga zanneden komik adam arkadaşını tek atışta vurmuş.
KOMİK ADAM: BÜYÜK SAHRA ÇÖLÜ’NDE
Komik adam ve diğer ziyaretçiler Mısır’dan sonra batıya doğru uzun süre otobüslerle gitmişler. Konvoyda dört otobüs ve yüz civarında insan varmış. Günler geçtikçe hava giderek sıcaklaşıyor ve büyük kum yığınları uzaktan görünüyormuş. Orada dünyanın en büyük çölü Büyük Sahra Çölü varmış. Sonunda çöle girmişler. Çölde yılanlar, çıyanlar, akrepler, türlü türlü böcekler, kertenkeleler, çöl aslanları, tilkiler varmış. Çöl milyarlarca hayvanı barındırıyormuş. Gündüz sıcak, çok sıcak olduğu için, geceleyin hepsi ortaya çıkıyor, birbirlerini yiyorlarmış. Kimbilir gündüzleri çölün altında ne olaylar oluyor, akıl almazmış.
Yeşillik varmış, biraz çimen ve azıcık ağaç. Oradan su çıkıyormuş, kaynak varmış. Buraya vaha diyorlarmış. Bir akşamüstü vahanın kenarına otobüsleri yanaştırmışlar, çadırlar kurulmuş. Yemek yenmiş, su içilmiş ve yatmışlar. Komik adam çadırda uyuyormuş. Rüyasında sürüyle akrep peşine takılmış. Komik adam kaçıyor, akrepler kovalıyormuş. Sonradan komik yorulmuş. O yavaşlayınca akrepler yetişip çevresini sarmışlar. Çember giderek daralmış, zehirli kuyruklarını uzatan akrepler ha soktular, ha sokacaklar. Komik adam kan ter içinde uyanmış. Çadırdan çıkmış. Bakmış gerçekten vahanın etrafı akreplerce sarılmış. Hemen çadırdan makasını alıp akreplerin kuyruklarını kesmiş. Kuyruksuz kalan akreplerin hepsi kaçmış.
KOMİK ADAM: AZERBAYCAN’DA
Komik adam Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş. Bakü, Hazar Denizi kıyısında bir liman şehriymiş. Yolları temiz, bakımlı, insanları nazik, güler yüzlü. İnsanın yüzüne gülüyorlarmış ama art niyetsiz, saf bir gülüş bu, kötülük taşımayan. Komik adam, bu Azerileri çok sevmiş. Onların oynadıkları Kafkas Oyunları’nı seyretmiş. Bakü’de çok petrol çıkarılıyormuş. Her yer petrol çıkarma istasyonuyla doluymuş. Komik adam daha sonra bir kayık kiralayıp, şöyle bir gezeyim demiş. Yanında bir de oltası varmış, belki biraz hamsi tutarım diye düşünmüş. Birkaç kayıkçı, aman kayıkla gezme 40 metrelik Hazar Denizi yılanı seni yutar, demişler. Sadece bir kayıkçı, yok be yılan, sen kiralamak kayık, gezmek denizde diyormuş. Yahudi miymiş, neymiş. Bir saatlik kiralama 500 milyon demiş. Sanki kayığı satacakmış. Komik adamın eli çok sıkıymış. Yahudi’yle bir pazarlık, bir pazarlık; 10 milyona kiralamış kayığı, paranın yarısını peşin vermiş. Kayığa binmiş, başlamış kürek çekmeye. Bakü gittikçe küçülmüş ve sonunda görünmez olmuş.
Komik adam fikir değiştirip hamsi tutmaktan vazgeçmiş ve yılanı tutmaya karar vermiş. Yanında oltası, dürbünü ve elma soymak için kullandığı bir çakısı varmış. Dürbünle bakarken çok uzakta bakmış canavar yılan sarılmış yolcu gemisine sallıyor ve düşen insanları yutuyormuş. Komik adam hızla kürek çekmiş oraya doğru. Canavar yılan bir kuyruk vurmuş kayığa kayık bir yana uçmuş, komik bir yana. Canavar yılanın kocaman dikenli sırtına tutunmuş. Komik adam yılanın kulağına tırmanıp içeri yeh huu diye bir bağırmış, yılanın kulağı çınlayınca kafasını silkelemiş ve komik adam denize düşmüş. Canavar yılan gemiyi sallamayı, insanları yutmayı bırakıp, Hazar Denizi’nin derinliklerine dalıp gözden kaybolmuş. Daha sonra komik adamı gemidekiler kurtarmış ve gemi başka olay olmadan Bakü’ye varmış. Azeriler, gemidekileri kurtardığı için komik adama bir ziyafet çekip, madalya vermişler.
KOMİK ADAM: FUTBOLCU
Komik adam gençliğinde amatör futbolcuymuş. 5 kere gol kralı olmuş. Her maçta tabelaya golünü yazarmış. 30 yaşında futbolu bırakmış. 90 dakikalık jübile maçında 60 gol atmış ve bunca gol atmasına karşın, bir kere bile milli takımda oynayamamaktan yakınıyormuş.
KOMİK ADAM: DEDEKTİF
Komik adam yıllar önce İstanbul’da dedektiflik bürosu açmış. Müşteriler hep telefon dinleme işi için tutarlarmış. Eşinin, arkadaşının, ortağının, düşmanının, dostunun telefonla yaptığı görüşmeleri bilmek isteyenler yüksek bir ücret öderlermiş. Komik adam telefon teline girer ve bu telin içinde elektrik hızıyla uçarmış.
KOMİK ADAM: BASKETBOL MAÇI
Komik adam mayıs ayının günlerinden birinde televizyonda basketbol maçı seyrederken spiker basketbolcuların boylarını söylermiş. İşte Ahmet 1.90, Mehmet 2.10 gibi. Komik adam merak etmiş acaba boyum kaç santim diye. Çocukluğu aklına gelmiş. O zamanlar kar yağınca yere sırtüstü yatar sonra kalkıp yerde çıkan izini 20 santimlik cetveliyle ölçermiş. Tam 8 ay kar yağmasını beklemiş. Ocakta kar yağınca evinin bahçesinde karın içine yatıp, bir türlü atmaya kıyamadığı öğrencilik yıllarından kalan 20 santimlik cetvelle boyunu ölçmüş. Boyu 9 cetvel gelmiş. Komik adam boyunu 1.80 olarak hesaplamış.
KOMİK ADAM: ASKERDE
Komik adam askerliğinde acemi birliği Antalya topçulardaymış. Bir gün şehir izni alıp alaydan çıkmış. Antalya sokaklarında gezmiş, dolaşmış, yorulmuş. Hava da sıcak. Serinlemek için denize girmiş. İyi yüzücüymüş, gençliğinde yüzme yarışlarına katılıyormuş. Sahilden iyice açılmış. Arkasında bir fosurtu duymuş. Hızla geriye dönmüş. Atlas Okyanusu’ndan gelen koskoca bir balina Akdeniz’de gördüğü insanı yutarmış. Komik adamı da yutmuş, fakat derisinin sert olmasından dolayı midesinde öğütememiş ve iki gün sonra hapşırarak komik adamdan kurtulmuş. Daha sonra komik adam yüzerek kıyıya çıkmış.
KOMİK ADAM: GÜNEŞE GİDİYOR
Komik adam liseye giderken başarılı bir öğrenciymiş. Uzaya çok meraklıymış. Uzay hakkında kitaplar okur, gezegenlerin durumunu incelermiş. Güneşi ise bir gezmezgen olarak tarif edermiş. Güneş gezmezgeni özellikle ilgisini çekiyormuş. Güneş hakkında derin araştırmalar yapmış. Bir gün güneşe gitme fikri uyanmış. Türlü aletler, motorlar, bilgisayarlar almış ve aylarca uğraştıktan sonra bir uzay aracı yapmış. Araç çalışıyormuş ama olduğu yerde durup ilerlemiyor ve yükselmiyormuş. Yakın bir arkadaşına durumu anlatıp, güneşe gidememekten, güneşle kucaklaşamamaktan yakınmış. Arkadaşı: Yakınmayı bırak. Senin yaptığın zamazingo uçsaydı, yanacaktın. Güneşe yaklaştıkça sıcaklık artacak ve seninle birlikte aracın da yanacaktı. Hiç güneşe gidilir mi? Hiç güneşle kucaklaşılır mı? İlla kucaklaşmak istiyorsan gel ikimiz kucaklaşalım, demiş.
KOMİK ADAM: ULUDAĞ’DA
Komik adam gençliğinde yılbaşı için Uludağ’a gitmiş. Hemen otele yerleşmiş ve akşam yemeği yiyip yatmış. Sabah olunca kahvaltısını yapıp tulumunu ve kar ayakkabılarını giyip gezintiye çıkmış. Ormana girmiş, ormanda ilerlerken önüne aniden uzun yeleli bir aslan çıkmış. Komik adam ilk şaşkınlığı geçtikten sonra geri dönüp kaçmaya başlamış. Bir ara ağaca çıkmış ama aslan da ağaca çıkmış. Bunun üzerine ağaçtan yere atlamış ve kaçmaya devam etmiş. Sonunda güç bela oteller bölgesine ulaşmış ve aslandan kurtulmuş. İki haftalık tatilinin kalan on üç gününü otelde geçirmiş. Bu arada arkadaş olduğu otel müdürüne olayı anlatmış ve acaba aslan beni yakalasaydı yer miydi, diye de sormuş. Bunun üzerine otel müdürü: “ Herhalde yerdi değil mi? Yoksa seni yakalayıp da, benle papaz kaçtı oynar mısın Selim Bey diyeceğini mi sandın? Sen en iyisi yakalasaydı yer miydi yoksa içer miydi diye düşünmeyi bırak ve önceki yaptığın gibi yine aslan görürsen kaç, “ demiş.
KOMİK ADAM: AVA GİDİYOR
Komik adam bir gün arkadaşıyla ava gitmiş. Ormanda yürürken, karabatak mı avlayalım, çulluk mu, yoksa karga mı, diyerek tartışmaya başlamışlar. Arkadaşı karga avında çok ısrar ediyormuş:
“ Bak komik, bütün iş ormanda bir çınar bulmakta. Çınarı bulduk mu, üstünde karga pek çoktur. Tüfek patladı mıydı vurulan kargayı pişirip yeriz. “
“ Yazık sana, karga eti yenir mi? “ demiş komik adam.
“ Yenir. Geçen hafta avda yalnızdım. Karga avlayıp, pişirip yedim. Et işte, hep bildiğimiz et. “
“ Yapma ya, tadı lezzetli miydi bari? “
“ Güzel yeniyordu ama tadı biraz acıydı. Üstüne acı biber dökülmüş bıldırcın eti gibi yani. “
“ Desene az sonra acı biberli bıldırcın eti yiyeceğiz. Bir karga vurabilsem…“
Komik adamla arkadaşı daha sonra ilerde birkaç tane çınar ağacı görmüşler. Kargalara tuzak olsun diye ayrılmışlar ve ikisi iki koldan, eller tetikte sessizce ilerlemişler. Arkadaşı muziplik olsun diye komik adama görünmeden çınar ağaçlarından birine çıkıp gak gak diye karga gibi ötmüş. Çınarın üst dallarındaki arkadaşını karga zanneden komik adam arkadaşını tek atışta vurmuş.
KOMİK ADAM: BÜYÜK SAHRA ÇÖLÜ’NDE
Komik adam ve diğer ziyaretçiler Mısır’dan sonra batıya doğru uzun süre otobüslerle gitmişler. Konvoyda dört otobüs ve yüz civarında insan varmış. Günler geçtikçe hava giderek sıcaklaşıyor ve büyük kum yığınları uzaktan görünüyormuş. Orada dünyanın en büyük çölü Büyük Sahra Çölü varmış. Sonunda çöle girmişler. Çölde yılanlar, çıyanlar, akrepler, türlü türlü böcekler, kertenkeleler, çöl aslanları, tilkiler varmış. Çöl milyarlarca hayvanı barındırıyormuş. Gündüz sıcak, çok sıcak olduğu için, geceleyin hepsi ortaya çıkıyor, birbirlerini yiyorlarmış. Kimbilir gündüzleri çölün altında ne olaylar oluyor, akıl almazmış.
Yeşillik varmış, biraz çimen ve azıcık ağaç. Oradan su çıkıyormuş, kaynak varmış. Buraya vaha diyorlarmış. Bir akşamüstü vahanın kenarına otobüsleri yanaştırmışlar, çadırlar kurulmuş. Yemek yenmiş, su içilmiş ve yatmışlar. Komik adam çadırda uyuyormuş. Rüyasında sürüyle akrep peşine takılmış. Komik adam kaçıyor, akrepler kovalıyormuş. Sonradan komik yorulmuş. O yavaşlayınca akrepler yetişip çevresini sarmışlar. Çember giderek daralmış, zehirli kuyruklarını uzatan akrepler ha soktular, ha sokacaklar. Komik adam kan ter içinde uyanmış. Çadırdan çıkmış. Bakmış gerçekten vahanın etrafı akreplerce sarılmış. Hemen çadırdan makasını alıp akreplerin kuyruklarını kesmiş. Kuyruksuz kalan akreplerin hepsi kaçmış.
KOMİK ADAM: AZERBAYCAN’DA
Komik adam Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmiş. Bakü, Hazar Denizi kıyısında bir liman şehriymiş. Yolları temiz, bakımlı, insanları nazik, güler yüzlü. İnsanın yüzüne gülüyorlarmış ama art niyetsiz, saf bir gülüş bu, kötülük taşımayan. Komik adam, bu Azerileri çok sevmiş. Onların oynadıkları Kafkas Oyunları’nı seyretmiş. Bakü’de çok petrol çıkarılıyormuş. Her yer petrol çıkarma istasyonuyla doluymuş. Komik adam daha sonra bir kayık kiralayıp, şöyle bir gezeyim demiş. Yanında bir de oltası varmış, belki biraz hamsi tutarım diye düşünmüş. Birkaç kayıkçı, aman kayıkla gezme 40 metrelik Hazar Denizi yılanı seni yutar, demişler. Sadece bir kayıkçı, yok be yılan, sen kiralamak kayık, gezmek denizde diyormuş. Yahudi miymiş, neymiş. Bir saatlik kiralama 500 milyon demiş. Sanki kayığı satacakmış. Komik adamın eli çok sıkıymış. Yahudi’yle bir pazarlık, bir pazarlık; 10 milyona kiralamış kayığı, paranın yarısını peşin vermiş. Kayığa binmiş, başlamış kürek çekmeye. Bakü gittikçe küçülmüş ve sonunda görünmez olmuş.
Komik adam fikir değiştirip hamsi tutmaktan vazgeçmiş ve yılanı tutmaya karar vermiş. Yanında oltası, dürbünü ve elma soymak için kullandığı bir çakısı varmış. Dürbünle bakarken çok uzakta bakmış canavar yılan sarılmış yolcu gemisine sallıyor ve düşen insanları yutuyormuş. Komik adam hızla kürek çekmiş oraya doğru. Canavar yılan bir kuyruk vurmuş kayığa kayık bir yana uçmuş, komik bir yana. Canavar yılanın kocaman dikenli sırtına tutunmuş. Komik adam yılanın kulağına tırmanıp içeri yeh huu diye bir bağırmış, yılanın kulağı çınlayınca kafasını silkelemiş ve komik adam denize düşmüş. Canavar yılan gemiyi sallamayı, insanları yutmayı bırakıp, Hazar Denizi’nin derinliklerine dalıp gözden kaybolmuş. Daha sonra komik adamı gemidekiler kurtarmış ve gemi başka olay olmadan Bakü’ye varmış. Azeriler, gemidekileri kurtardığı için komik adama bir ziyafet çekip, madalya vermişler.