Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kız Çocuğu Tesettüre Nasıl Alıştırılmalı? (1 Kullanıcı)

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
ve aleyküm selam
Ne yapıyorsak yapalım iletişim güçlü olmak durumunda.
Eğer iletişimi güçlü tutarsanız sevgi ve saygıyı evladınıza verirseniz, dini ve ahlaki terbiyeyi de ruhuna nüfuz ettirebiliriz.
Bir kere kılık kıyafet örtü v.b den önce gelen durum ve davranışların oluşturulması mevzu bahis... Ergenlikle beraber yükümlülük başlıyor.
Ama bu saati bekleyip sanki dünyasını birden değiştirecek bir yaşam ve kıyafet tarzı talep ederseniz hatta emrederseniz tabi ki evladınız olumsuz tepki verecektir...
önce biz kendimiz örnek olup onların gözüne alışmalıyız ki çocuklarımız o zaman geldiğinde zorlanmadan bizim gibi olabilsinler...konu çok güzel,Rabbim razı olsun kardeşim...
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
Ve Aleyküm selam-Esselamu Aleyküm

Ve Aleyküm selam-Esselamu Aleyküm

anne-kiz.jpg


Şulenur Yaşar: Annem bize ibadetleri sevdirdi

ŞEMSİNUR ÖZDEMİR
“Annem iyi bir anne. Baskıcı değil. Bir konuyu sorduğum zaman o yine önce benim fikrimi almak ister. İbadetleri de örtünmeyi de bize sevdirerek öğretti. Namaza ne zaman başladığımı hatırlamıyorum. İlk zamanlar arada bir kılıyordum. Annemden yatsı namazını kılmamak için izin istiyordum çok uykum var diye. Annem de ‘o zaman farz olmadığı için sadece farzıyla vacibini kılabilirsin’ diyordu. Ben de ‘hepsini kılayım bari’ diyordum.”
13 yaşındaki Şulenur Yaşar’ın bu sözleri, kızlarını büyük bir özen ve titizlikle yetiştiren Ayşenur Yaşar’ın terbiye anlayışını çok güzel yansıtıyor. Ayşenur hanım, üç kız evlat sahibi bir anne. Fatma Nurkan (24), Rüveyda (21) ve Şulenur’u yetiştirirken hangi yolları izlediğini konuştuk kendisiyle.

Evlatların eğitiminde babanın yaptığı katkıyı ve hakkını baştan teslim etmek gerek öncelikle. Emekli edebiyat öğretmeni ve yazar Selahaddin Yaşar, Ayşenur hanımın en büyük destekçisi olmuş; ama kızlar anneye daha yakın olduğu için onlarla genellikle kendisi ilgilenmiş. Öncelikle Ayşenur Hanımın ilkokul mezunu olmasına rağmen kendisini çok iyi yetiştirmiş bir hanım olduğunu söylemeliyiz. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin “Risale-i Nur’ları bir sene tedkik ederek okuyan kişi zamanının alimi olur” sözünü cisimleştiren bir örnek o. Risale-i Nur dairesinde yaşanan bir ailede yetişen Ayşenur Hanım, kendi yuvasını da bu çerçevede kurmuş. Kur’an-ı Kerim’i, Peygamber Efendimiz’in sünnetini esas alarak Risale-i Nur’un ekseni etrafında hareket edilince hiçbir konuda hata yapılmayacağını söyleyen Ayşenur Hanım, “Çünkü elinizde reçete var. Bu kaynaklarda çözüm bulamayacağınız hiçbir şey yok. Meşveret esasını oradan çıkardım. Bir ailede, bu oturduğu zaman birçok şey halledilmiş olur. Risale-i Nur’ları hem dini kitap, hem çocuk eğitim kitabı, hem de aile içi iletişim kitabı olarak görüyorum.” diyor.

Çocuk eğitiminin anne karnında hatta daha eş seçimi sırasında zihinlerde başlaması gerektiğini düşünen Ayşenur Hanım, bütün çocuklarına hamilelik döneminden itibaren çok özen göstermiş. Eşiyle birlikte dualarında hep hayırlı evlat dileği varmış elbette; ama ‘Çocuğumu Allah’ın ve Peygamber’imizin seveceği bir kul olarak nasıl yetiştirebilirim?’ sorusuna cevaplar aramış sürekli. Öncelikle evdeki her halinin çocuğuna örnek olacağını bilerek hareket etmiş. Çocukların annenin yediği gıdalardan etkilendiği gibi manevi hallerinden de etkilendiğini bilerek düşüncelerini hep olumlu şeylere yönlendirmiş. Kur’an ve Cevşen okumalarını artırmış. “Evladımı imana, İslam’a hadim eyle” diye dualar etmiş. Doğduktan sonra imkan olduğunca abdestsiz emzirmemeye, besmelesiz bir şey yedirmemeye gayret etmiş. Konuşmayı öğrenirken ilk kelimelerinin Allah ve Muhammed olmasına çalışmış. Bir camiden veya mezarlıktan geçerken caminin ne olduğunu anlatmış, kabirlere dua okuduğunu görmelerini istemiş. Hayatın içinde yaşarken o anda yapılması gerekeni yaparak dikkatlerini Yaratıcı’ya çekip ruh dünyalarının imanla şekillenmesi için uğraşmış.

Yaşar ailesinde birçok mesele istişare edilerek ortak kararların alınmasıyla hallediliyor.


Aile içinde eşlerin birbiriyle ve çocukların anne-baba ile doğru iletişim kurmasının çok önemli olduğunu ifade eden Ayşenur Hanım, evlerinde herkesin söz hakkı olduğunu söylüyor. Olması gerekenle olmaması gereken şeyler birlikte karara bağlandığı zaman herkes buna uyuyor. Bir şey sadece anne veya baba istediği için yapılmıyor. Çocukların yanlış bir isteği olduğu zaman ortaya çıkabilecek sonuçlar açıklanıp buna rağmen isteyip istemediği soruluyor. Ayşenur Hanım, çocukların ‘bak bu böyle, şu şöyle’ diye karşına alıp ders vererek eğitilemeyeceğini düşünüyor. Ona göre, insan doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü hayatın içinde, anne-babadan ve çevreden görerek öğreniyor. Bu yüzden her hali ve davranışıyla çocuklarına örnek olmaya çalışıyor. Çocuklarının her hareketini onları sıkmadan uzaktan takip ederek tahlil ediyor. Kendi aralarındaki oyunlarda kurdukları hayalleri gözlemleyerek ruh dünyalarını anlamaya ve ona göre tavır almaya çalışıyor.


“Örtünmeleri için hiçbir zaman zorlamadım”

Günümüzde kız çocukları olan ailelerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri onlara İslam’a uygun giyinme alışkanlığı kazandırmaktır. Kimi aileler tesettürü sadece başı örtmek şeklinde algıladıkları için kızlarının diğer kıyafetlerine pek karışmıyor. Ya da kapalı giyinmeye zorladıkları için, evden örtülü çıkan bir genç kız iki sokak ilerde veya okulunda ailesinin karşı çıkacağı kıyafetleri giyebiliyor. Bu durumun sebeplerinden biri ailelerin neden tesettürü çocuklarına güzelce anlatıp bu tarz giyimi sevdirmemeleri. Bir sebebi de örtünmeleri gereken yaşa kadar kızlarına bunu anlatmayıp birden bire bunu emretmeleridir. Ayrıca çok küçük yaşta örtünmeye başlayan çocuklar içinde tersi bir durum sözkonusudur.

Ayşenur Hanım, çocukların bir seyretme bir de yapma dönemleri olduğunu düşünüyor. Dinin emirlerini uygulamak zorunda olmadıkları bir yaşta zorla yaptırılırsa asıl farz olduğu zaman itiraz edeceklerini söylüyor. “Çocuk emeceği zaman emzirilir. Katı gıdalara yavaş yavaş alıştırılır. Maneviyat, ahlak ve ibadetler de böyle yaşına göre yavaş yavaş verilirse neticesi iyi olacaktır. Yapmaları gereken zamanda bırakalım dozunda yapsınlar; ama ileride belli yaştan sonra bunu yapamayacağını anlatalım. Uygulama dönemine geldiği zaman kaçırmayalım.” diyen Ayşenur Hanım, farz olan ibadetleri aksatmadan yapabilmesi için altyapının buluğ çağına gelmeden hazırlanması gerektiğini ifade ediyor.


“Ailenin veremediğini başka insanlar verir”


Dışarıda açıklığı özendirecek çok şey olduğu için genç kızlara örtünmenin sevdirilmesi, üzerinde gururla taşıması için teşvik edilmesi icap ediyor. Çocuklarına küçükken evde ve dışarıda istedikleri gibi giyinmeleri için izin vermiş. Ancak çok kısa giydirmemeye, mutlaka uzun çorap giydirmeye dikkat etmiş. Bir gün evcilik oynayan kızlarının birbirlerine misafir olurken eteklerini kısalttıklarını fark etmiş. Çocuklarının böyle bir giyime neden özendiğini tahlil edip onları evde istedikleri gibi daha açık ve rahat giydirmeye karar vermiş. Kızlar bu şekilde ev ve dışarı kıyafetinin farklı olması gerektiğini ayırt etmişler. Ayşenur Hanım, kızlarına mümin kadınların tesettürlü olmasını Allah’ın istediğini, buluğ çağına kadar yine belli sınırlar ölçüsünde istedikleri gibi giyinebileceklerini ama yaşları erdiğinde eve yabancı biri gelince ve sokağa çıkarken örtünmeleri gerektiğini anlatmış. Tesettürün fıtri olduğunu, örtünmenin güzel bir şey olduğunu ifade eden Ayşenur Hanım şöyle konuşuyor: “Rüveyda’ nın başını örtmesi gereken zamanda mevsim yazdı. Yazdan sonra örtünmek için izin istedi. Kışa girerken örtüneceğine söz verdi. İzin verdim. Bir şey istedikleri zaman biz gözümüzde büyütüyoruz; ama çocuk ruhu bu. Bugün hayır dediğine yarın evet diyebilir. Nitekim yaz bitmeden başını örtmeye başlamıştı. Şulenur farz olmadığı zaman bazen hevesle başını örtüp çıkıyor bazen de ben bugün örtmeyeceğim diyordu. ‘Sen bilirsin ama yaşın gelince böyle söyleyemezsin biliyorsun değil mi?’ dedim. ‘Bu halin sana daha çok yakıştığını düşünüyorum; ama sen bilirsin’ diyorum. Dışarıdaki cazibeler çocuklarımızı çok güçlü çekiyor. Aileler çok zayıf kalıyor. Ailenin dışında çevre oluşturmak da gerek. Ailenin veremediğini başka insanlar daha kolay verir. Arkadaşlarıma ‘benim çocuklarımı siz, sizin çocuklarınızı ben yetiştireceğim.’ diyorum.”



Şulenur Yaşar: Annem benim fikrimi sorar

Çok küçükten beri başımı örtmek isterdim. Annemden örtü isterdim. Önce, “Örtmek istediğinden emin misin?” diye sordu bana. Eminim dedim ama bazen örttüm bazen açtım. Bu sene dışarı çıkarken hep örtüyorum. Tesettür deyince sadece başı örtmek akla gelmemeli. Başını örtüp kısa kollu giymek çok doğru değil. Dışarı çıkarken kıyafetime de dikkat ediyorum. Kıyafet hususunda fazla anlaşamıyoruz. Benim zevkim farklı. Daha renkli giyiniyorum. Annem ‘yakışıyor’ diye başka şeyler gösterir. Ben de ‘Şunu giysem olmaz mı?’ derim. Benim isteğimi kabul eder.


Namaz hassasiyeti için teşekkür etti

Ayşenur Hanım, çocuklarına namazı da küçük yaştan itibaren anlatmış. Ayşenur Hanım “Çocukların hepsinde anne kılarken namaz kılma isteği oluşur, ama yaşı geldiği zaman kolayca bunu yapmaz. Öyleyse hevesle yanında dururken çocuğun ruhuna bu ibadet işlenmeli. ‘Allah emrediyor da kılıyoruz’ demek yetmez. Namazın faydalarını hikmetlerini güzelliklerini anlatmak lazım.” diyor. Namazı anlatırken özellikle iki namaz vakti arasında yapılan bütün müspet amelleri Rabb’imizin ibadet saydığını anlatmış onlara. ‘Okula gidiyorsun, ders çalışıyorsun, ben isteyince bakkala gittin; ama namaz kıldığın için bunların hepsi sana ibadet sevabı olarak yazıldı’ diyor. Küçükken mecbur olmadan namaz kıldıkları için Allah’ın sevabını daha çok vereceğini ama belli yaştan sonra ihmal edemeyeceklerini anlatmış ve şöyle konuşmuş: “Eğer yapmazsan sen bilirsin. Ama Rabb’imiz bizim böyle olmamızı istiyor. Nasıl acıkınca karnımızı doyuruyorsak kalbimiz, ruhumuz, manevi uzuvlarımız da acıkır. Bunu ancak namazla doyurabiliriz. Yemeğimizi yedik, hadi şimdi namazlarımızı kılıp ruhumuzu, kalbimizi de doyuralım.” Düzenli olarak namazlarını kılmaya yeni başlayan Şulenur’a namaza karşı gösterdiği hassasiyetten dolayı teşekkür edip “Benim böyle hoşuma gidiyorsa Allah’ın nasıl hoşuna gidiyordur.” diyerek sözleriyle ödüllendirmiş onu. Şulenur, namazlarını vaktinde kılmaya çalışıyor; ama kazaya kalmışsa unutmamak için defterine yazıyor. Daha sonra telafi ediyor.


Ayşenur Yaşar: Anne bütün meslekleri üzerinde taşımalı

Anne bütün meslekleri üzerinde taşımalı, her devrede birini kullanmalı. Çok iyi bir oyuncu, tahlilci, politikacı, gözlemci, konuşmacı olmalı. İtidalli ve sabırlı olmalı. Bir adım sonra ne geleceğini öngörebilmeli.

Bazen şefkat ağır basıp çocukları üzmek istemiyoruz. ‘İstediği gibi yaşasın, gençtir.’ diyebiliyor. Ancak dünyevi olarak onları ne kadar korusam da ahirette ikimiz de ağlayacağız. Burada uykusunu bölüp sabah namazına kaldırırken acıyorum ona ama ahirette benden davacı olursa ne yapacağım?

Ailenin ilk hedefi çocuklarının maneviyatı olursa her şey daha kolay olur. Evlatlarımızın dünyevi gelecekleri için çok çalışır fedakârlıklar yaparız. Bu gayreti biraz da manevi halleri için yapmamız lazım.


Rüveyda Yaşar: İnsanda manevi tesettür de olmalı

Annemle çok çatışmamız yok; ama görüş farklılıklarımız var. Mesela, o hoş sohbeti sever. Evde ya da dışarıda yabancı insanlarla güzel bir diyalog kurmak gerektiğini söyler. İlk zamanlar bunu yapmak istemezdim. Daha sonra kendiliğimden yapmaya başladım.

Her şeyi öğrenmede ablam modeldi benim için. Annem ablama anlatır ben de o arada öğrenirdim.

Hangi gün sokağa örtülü çıktığımı hatırlamıyorum. Bence insanda zahiri bir tesettür varsa manevi olarak da bir tesettür olmalı. Ben örtülüyüm ancak karakter olarak bazı kimlikleri kendime oturtamadıysam, sokakta tesettüre yakışmayan haller içine girersem, mesela sokakta kahkahalarla gülüyorsam bu benim tesettürsüzlüğümdür. Dışarı çıktığımız zaman mütebessim bir yüzünüz varsa sizin tesettürlü olmanız bir mana ifade eder.

AİLEM-Sayı: 168
Bölüm: İbadet​
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
Sueda kardeşim allah razı olsun.
 

ayşe-rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Tem 2008
Mesajlar
1,732
Tepki puanı
46
Puanları
48
Yaş
51
Gençlige "Akif asisi" yapmak: Istiklâlin istikbâli, istikbâlin istiklâli

Akif olmak, Akif hüviyetine bürünmek... Gençligi Akif'ler olarak yetistirebilmek... Istiklâl Marsini dogru dürüst terennüm edemeyen, milli - manevi hisleri her geçen gün biraz daha törpülenen, duygu karmasasi içindeki gençlige "Akif asisi" yapmak yani. Olur mu? Neden olmasin ki?

Hangi çilgin bana zincir vuracakmis? Sasarim!

Kükremis sel gibiyim: Bendimi çigner, asarim;

haykirisiyla kükreyen, gördügü bir zulmün derhal hasmi kesilerek,

Zülmü alkislayamam, zalimi asla sevemem;

Gelenin keyfi için geçmise kalkip sövemem...

Biri ecdadima saldirdi mi hatta bogarim...

-Bogamazsin ki!

- Hiç olmazsa yanimdan kogarim.

Üç buçuk soysuzun ardinda zagarlik yapamam;

Hele hak namina haksizliga ölsem tapamam

diyebilen, cesur, kararli ve îmânli bir gençlik için, Akif'in nesli için neler feda edilmez ki? Bu gençlik ülke ve insanimizin teminati, istiklâlin istikbâli, istikbâlin istiklâli olacaktir.

Necip Fazil Kisakürek'in Bir Gençlik, bir gençlik diye arayip durdugu, özlemini çektigi, gökleri çökertecek, ve yeni kurbaga diliyle bütün dikeyleri yatay hale getircek bir nida kopararak "mukaddes emaneti ne yaptiniz?" diye sorabilecek bir gençliktir bu.

Dîninin, dilinin, beyninin, ilminin, irzinin, evinin, kininin, öcünün da'vâcisi bu gençligi yetistirebilmek kolay hüner degildir. Kendi kültürünü ögrenmeden bati rüzgarlarina kapilip zatürre olan, sifa bulmasi için duâlar ettigimiz ancak çogu kez ümitsiz vak’alar olarak karsimiza çikan saskinlar güruhunun da harci degildir is. Büyük bir îmân, azim ve cesaret isteyen zor bir istir gençlige "Akif asisi" yapmak..

Zalimin hasmiyim amma severim mazlumu...

Irticâin su sizin lehçede ma'nâsi bu mu?

diye gürleyen, mürteci yaftasini müslümanlara yapistirmak isteyen millet düsmanlari ile mücadele eden ve sirf bu yüzden daha irtihalinin (vefatinin) hemen akabinde hakaretlere maruz birakilan Akif’i, bu günlerin benzer ortamina tasimak..

Çok yakin bir tarih: Irtihâlinin henüz ikinci yilinda, (28/12/1938) Çarsamba günü Akif'i anmak üzere Üniversite konferans salonunda toplanan gençler, Akif'sizlige aglarken bir baska asap bozucu olayla daha sarsilacaklar, belki tüm yasamlarina yansiyan bir menfilige sahit olacaklardi: Birileri ki - bunlar herkesin malûmudur - bu gençlerimize sorarlar, "baska Türk büyügü kalmadi da, Akif'i mi aniyorsunuz? Anacaksaniz meselâ bir Tevfik Fikret'i anin. Akif gibi bütün umdeleri dîne dayanan, mürteci bir sairi niçin aniyorsunuz?" Inanmayan ya da fazla bilgi isteyen, Esref Edib'in Mehmet Akif isimli eserine basvurabilir. Devrin Tan isimli gazetesini tedarik edebilirseniz ki, - bütün bu çirkinligin yuvasi o gün orasidir - daha ayrintili bilgiler de edinebilirsiniz. Edebsiz ve serefsiz insanlar,

Bu ezânlar ki sehâdetleri dînin temeli

Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli

misralarindan öylesine rahatsiz olmuslardir ki, kuduz salyalarini akita akita bunu, devrin verdigi cesaretle olacak; aleni bir sekilde ilân etmekten de imtina etmez, çekinmezler. Efendim bu misralar laiklige aykiri imis... Ilhamini dînden alan bir mars nasil olurda milli mars olurmus v.s.. Bu misralar ki, evet Milli Marsimizda geçiyor, saldirinin odagi yapilmistir. Günün idaresinden bu saldiriya en ufak bir müdahale dahi olmaz. Hatta zimni (açik etmeden, üstü kapali) olarak tesvik bile görür.. Valiler ayni zamanda CHP'nin il baskanlaridir zira.

Bütün bu olanlarin bizce asil sebebi zulme riza göstermek, Akif gibi, Necip Fazil gibi haykiramamak, kisik sesliliktir.. "Kim var?" Diye seslenilince, sagina ve soluna bakinmadan fert fert "ben varim" cevabini verecegi ve her ferdi "benim olmadigim yerde kimse yoktur" duygusuna sahip bir da'vâ ahlâkini pirildatici bir gençlik. Böyle bir gençlikten mahrum olmak yani.

Merhum Akif de eser-i millîsinde böyle demiyor muydu?

Beklesirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmis, na'sa benzer kavm için durmak haram!

Kahraman ecdadinizdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: Istikbâlinizden korkulur, pek korkulur!..

Yarinlarda istiklâlimize halel gelmesin istiyorsak, ayagini yere saglam basmis, kendine güvenen, çagin ilerisine geçmis, ögrenmek askiyla yanan, îmân dolu gögsünü vatani, milleti ve devleti için siper etmekte tereddüt geçirmeyecek bir gençlik yetistirmeliyiz. Akif'in ve Akifler yetistiren büyük milletimizin mukaddes emaneti hamil gençlere bu günkü ihtiyaci zaruret derecesindedir. Aksi halde Sark, Akif'in dedigi gibi bir türlü uyanamayacak, Allah korusun izmihlâle sürüklenecektir.

Arkadas! Yurduma alçaklari ugratma sakin;

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsizca akin.

Dogacaktir sana va'dettigi günler Hakk'in..

Kim bilir, belki yarin, belki yarindan da yakin.

Allah’in rahmeti üzerine olsun ey Akif.. Gençlige "Akif asisi" yapmayi basarabildigimiz, basörtülerimizle gurur duydugumuz gün seni yine anacagim. Ve o gün baska türlü anacagim seni..
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

ve aleyküm selam
Ne yapıyorsak yapalım iletişim güçlü olmak durumunda.
Eğer iletişimi güçlü tutarsanız sevgi ve saygıyı evladınıza verirseniz, dini ve ahlaki terbiyeyi de ruhuna nüfuz ettirebiliriz.
Bir kere kılık kıyafet örtü v.b den önce gelen durum ve davranışların oluşturulması mevzu bahis... Ergenlikle beraber yükümlülük başlıyor.
Ama bu saati bekleyip sanki dünyasını birden değiştirecek bir yaşam ve kıyafet tarzı talep ederseniz hatta emrederseniz tabi ki evladınız olumsuz tepki verecektir...
önce biz kendimiz örnek olup onların gözüne alışmalıyız ki çocuklarımız o zaman geldiğinde zorlanmadan bizim gibi olabilsinler...konu çok güzel,Rabbim razı olsun kardeşim...

Allah Celle Celalühu cümlemizden razı olsun değerli kardeşim...
Rabbim hepimizi duyarlı ve şuurlu eylesin inşallah...
Rabbim yar ve yardımcımız olsun...
Selam ve DUA ile...
 

semabrk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ara 2009
Mesajlar
321
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
ve aleyküm selam...
türban bayanın asaleti ruhu herşeyidir onu takıpta ondan aldığınız hazzı başka hiç bi giysi vermiyo ve insanların manevi ve görsel bütün açıklarını kapıyo rabbim herkeze nasip etsin bizide onun razı olduğu kullardan, peygamber efendimiz s.a.v yakışır ümmet olmayı nasip eder inş.bence büyük görev anneye düşüyo bu konuda çocuk anneden çevreden ne görürse onu yapar.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Sueda kardeşim allah razı olsun.

ve aleyküm selam...
türban bayanın asaleti ruhu herşeyidir onu takıpta ondan aldığınız hazzı başka hiç bi giysi vermiyo ve insanların manevi ve görsel bütün açıklarını kapıyo rabbim herkeze nasip etsin bizide onun razı olduğu kullardan, peygamber efendimiz s.a.v yakışır ümmet olmayı nasip eder inş.bence büyük görev anneye düşüyo bu konuda çocuk anneden çevreden ne görürse onu yapar.

Su-Eda, Ayşe-rana ve semabrk ...
Allah Celle Celalühu cümlemizden razı olsun değerli kardeşlerim...
Değerli katkılarınız için teşekkürler...
Rabbim hepimizi duyarlı ve şuurlu eylesin inşallah...
Anne olarak çok çalışmak lazım çokkkkk...
Rabbim yar ve yardımcımız olsun...
Selam ve DUA ile...
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
46
selamün aleyküm hayırlı cumalar

küçüklükten çocuklara bazı şeyler aşılayabilmek çok önemli bir husus. benim oğlum var elhamdülillah oğluma bile çok açık şeyler giydirmiyorum yarım kollu diz altı kıyafetler giydiriyorum bazen görüyorum atletle kısa şortla sokağa salıyorlar çocukları çoğu böyle değil hamd olsun.
yazın Kurana geçtikleri ya da hatim yaptıkları zaman onlara başörtüsü hediye ettim çok sevindiler ertesi gün derse bağlayıp geldiler. şimdi eve girerken beni gördükleri zaman oyunu bırakıp koşup yanıma geliyorlar yazın gelmek istediklerini söylüyorlar. :)inşallah mahallemizdeki çocuklarımıza örnek olabiliriz. kendimizi sevdiririz. onlara uygun dille bazı şeyleri anlatabiliriz.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...Hayırlı Cumalar...

Ve Aleykumselam...Hayırlı Cumalar...

selamün aleyküm hayırlı cumalar

küçüklükten çocuklara bazı şeyler aşılayabilmek çok önemli bir husus. benim oğlum var elhamdülillah oğluma bile çok açık şeyler giydirmiyorum yarım kollu diz altı kıyafetler giydiriyorum bazen görüyorum atletle kısa şortla sokağa salıyorlar çocukları çoğu böyle değil hamd olsun.
yazın Kurana geçtikleri ya da hatim yaptıkları zaman onlara başörtüsü hediye ettim çok sevindiler ertesi gün derse bağlayıp geldiler. şimdi eve girerken beni gördükleri zaman oyunu bırakıp koşup yanıma geliyorlar yazın gelmek istediklerini söylüyorlar. :)inşallah mahallemizdeki çocuklarımıza örnek olabiliriz. kendimizi sevdiririz. onlara uygun dille bazı şeyleri anlatabiliriz.

Allah Celle Celalühu razı ve hoşnut olsun sizlerden inşallah...
Hoca ve öğretmenlerin de rolü çok büyük bu komuda...
Ne güzel bir ödüllendirmeyle başörtüsünü sevdirmişsiniz kardeşim...:a15:
İnşallah Rabbim ecrini kat kat verecektir...
Vesile olan yapan gibidir inşallah...
Selam ve dUA ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

adszyc7hk9uy1.png
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

regaip1pp8.jpg
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
"kıymetli hocam;
paylaşımınızdan dolayı allah razı olsun.selametle kalın.
Allah yar ve yardımcınız olsun.çok değerli bilgilerdi........
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...



Canı gönülden Amin..Amin..Amin..
Rabbim tesettürümüzü hakkıyla taşımamızı nasib etsin inşallah

Allah Celle Celalühu cümlemizden razı olsun değerli kardeşim...
Rabbim hepimizi duyarlı ve şuurlu eylesin inşallah...
Rabbim yar ve yardımcımız olsun...
Selam ve DUA ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

"kıymetli hocam;
paylaşımınızdan dolayı allah razı olsun.selametle kalın.
Allah yar ve yardımcınız olsun.çok değerli bilgilerdi........

Allah Celle Celalühu cümlemizden razı olsun değerli kardeşim...
Herşeyi zamanında yapmak ne güzel olur inşallah...
Rabbim yar ve yardımcımız olsun...
Selam ve DUA ile...
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
ALLAH razı olsun abi :) güzel bi konuymuş :)

Alışkanlıklar hayatımızda çoook önemli :)
ben daha 7 8 yaşlarındayken şort giymezdim utanırdım sonra annem zorla giydirdi :D ondan sonra hiç utanmadım :)) bilmiyorum bi bağlantı kurulabilirmi? ama insanın alıştığı şeyler hayatına işliyor :)

14 yaşına kadar dar pantolon giymiş bi hanım kızımız bundan rahatsız olabilirmi ? varmak istediğim nokta burası :)
 

Sedaa_*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2012
Mesajlar
2,150
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
24
Babam liseden sonra kapan diyor, ailem başıma uygun bir başörtü almaya üşeniyor. Bende bulamıyorum, alamıyorum.

Kapanmayı çok ama çok istiyorum, kapanmak huzur veriyor bana. ''Kapanacağım'' dediğim zaman heyecanlanıyorum, mutlu oluyorum ama kapanamıyorum. Ablamın binlerce eşarbı var, ama kafam küçükmüş, olmuyormuş............................
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Soru:
Kız çocuğun da erkekten farklı olarak başörtüsü uygulaması var.
Kızlarımızı tesettüre küçük yaştan itibaren nasıl alıştırabiliriz?


11718468in5tu3.jpg


Öncelikle edep ve ahlak eğitimi…
Altyapı bu…
Daha ilk bebeklikten itibaren yüreğine erdemler...
Latifeler yerleştirilmeli…

Tabii kız çocuğu için annenin önemli bir rolü var.
Anne, kendisinin örnek alındığı gizli bir kameranın onları izlediğini bilmeli…
Konuşmaları, düşünceleri, sevinç halleri, üzüntülü ve kızgın haller...
Bir evlat da neye kızılacağını neye sevinileceğini öğreniyor sizinle.
Ve davranışlar davranışı doğuruyor.
Sağlıklı bir anne-kız ilişkisi doğumla beraber başlıyor.
Verdiğiniz mesajlar alt benlikte şifreleniyor.
Tabi burada babanın bir köşede durup izlemesi demek değil bu.
Nasıl ki bir anne erkek çocuğuna da örnek olmalıysa, baba da anne ile beraber bir ekip çalışması oluşturmalı. Yapılan araştırmalarda babası ile ilişkiler iyi olan kız çocuklarının başarılı, mutlu, ruhen sağlıklı olduğu tespit edilmiş.

Ne yapıyorsak yapalım iletişim güçlü olmak durumunda.
Eğer iletişimi güçlü tutarsanız sevgi ve saygıyı evladınıza verirseniz, dini ve ahlaki terbiyeyi de ruhuna nüfuz ettirebiliriz.
Bir kere kılık kıyafet örtü v.b den önce gelen durum ve davranışların oluşturulması mevzu bahis... Ergenlikle beraber yükümlülük başlıyor.
Ama bu saati bekleyip sanki dünyasını birden değiştirecek bir yaşam ve kıyafet tarzı talep ederseniz hatta emrederseniz tabi ki evladınız olumsuz tepki verecektir..

Küçük kız çocuklarının çamaşırlarından tutunda aldığınız kıyafetin sitiline kadar dikkatli bir bayan olmalıyız.
Çocuğumuzun yaşını masumiyetini tehdit edecek moda kıyafetleri çocuğumuzun önüne koymamalıyız. Böyle bir alternatif olmamalı.

Çok minik giyim tarzındaki teferruat belki de kız çocuğunuzun beynine yanlış imgeler gönderebiliyor. İster tesettürlü, ister değil her annenin erken uyarılmaya meydan verecek tarzda kıyafetleri kızlarına almamalarını rica ederim.
Zaten medya sağ olsun maşallah minik kızlarımızı 18—19 yaş kıvamına getiriyor.
Nicelikle çocukların masumiyetinin öldürülmesine fırsat vermeyelim.

Ardından ergenlikten önce bazı durumların kronikleşmesini önleyelim.
Birçok tesettürlü annenin bana ilettiği pantolon giymesinden vazgeçiremiyoruz, çok dar giymiyor diye kendimizi avutuyoruz.
Bir çocuk 12–13 yaşlarına kadar sürekli kot pantolon vb. giymişse bir gün aniden sen artık ergen oldun, sevap günah başladı, derseniz alışmış olduğu durumda kopması imkânsızdır belki de...

Öncesinde tesettür sevgisini gönüllere işlemeli…
Tabi bunu da çok zarif, hoş tarzlar oluşturarak yapabilirsiniz.
Elbisesine uygun etoller, spor ve şık renkleri ile hoşlanabileceği ama tesettüre de uygun yaşına özgü çağdaş kombinasyonlar oluşturulabilinir.
Böylece çocuk birden tesettüre girdiğinde kendini orta yaşlı biri gibi hissetmeyecek...
Aslında bu kıyafetlerin giydiği veya özendiği kıyafetlerden daha hoş olduğunu hissedecektir.
Burada babanın da ben anlam ne giyerse giysin deyip tüm sorumluluğu anneye bindirmemeli, görüşleriyle ve fikirleriyle destek olmalı…
Nasihat çok sıkıcıdır, hele de gençlerde...
Muhabbet edin...
Daha faydalı olur…

Yüzünüze içinizdeki ballar sızsın, etrafınıza baldan anlayanlar toplansın...

Selametle…

Alıntı: SERAP BUHARALI

ALLAH razi olsun.....
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,093
Tepki puanı
8,158
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
ALLAH razı olsun abi :) güzel bi konuymuş :)

Alışkanlıklar hayatımızda çoook önemli :)
ben daha 7 8 yaşlarındayken şort giymezdim utanırdım sonra annem zorla giydirdi :D ondan sonra hiç utanmadım :)) bilmiyorum bi bağlantı kurulabilirmi? ama insanın alıştığı şeyler hayatına işliyor :)

14 yaşına kadar dar pantolon giymiş bi hanım kızımız bundan rahatsız olabilirmi ? varmak istediğim nokta burası :)

Rabbim cümlemizden razı olsun kardeşim...
Atalarımız boş yere konuşmamışlar...
Konuştukları; Ayet ya da Hadis kaynaklı hep...
" AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR..."
 

~Leyfunnur~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
1,059
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Allah c.c. razi olsun abicim paylasim için, benim de bir kiz çocugum var 2 yasinda eger bu konuda kitap tavsiyeniz varsa seve seve okurum insALLAH
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt