sahabe 2004
Yasaklı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Ağu 2008
- Mesajlar
- 39
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Allah’a sonsuz hamd ve şükrederiz ki, bir defa daha birlikteyiz.
Bir gün kıyâmet mutlaka kopacaktır. Kıyâmet konusunu işleyebilmek için evvelâ yaradılıştan başlamamız lâzım.
Evvelce sadece Allah vardı. Zamandan evvel de Allah vardı. Zaman bir mahlûktur. Zaman, harekete bağlı olan bir kavramdır, görecelidir yani izafîdir.
Geçmişten geleceğe doğru uzayan zaman, tek noktadan kâinatı oluşturacak olan sistemlerin enerji partiküllerinin hareketiyle başlamıştır. bu parçacıkların oluşturduğu gezegenlerin, kendi etraflarındaki spinlerin ve güneş hareketi varolduğu sürece devam edecektir.
Allahû Tealâ zaman adı verilen faktörü durdurmamak için büyük patlamayı başlamıştır. Allahû Tealâ buyuruyor:
21/ENBİYA-30: E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhumâ, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).
O inkâr edenler (kâfirler) görmüyorlar mı ki; (başlangıçta) muhakkak ki göklerle yer birbiriyle bitişik iken, bir iken (bir tek noktayı oluştururken) Biz, onları fetkettik (mekânlarından kopardık ve dağıttık). Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?
Kâinatın yaratılması ve zaman konusunda birçok faktör Kur’ân-ı Kerim’de yerini almıştır ve bugünün ilmine kesin şekilde ışık tutmaktadır. Sonsuz hızlı bir hareketle kâinat kadar ağır bir nokta, Allahû Tealâ tarafından patlatılıyor. Bu öyle bir noktaki bütün uzayları alınmıştır. Geride sadece kütlesi kâinat kadar olan ama bir noktaya sığmış bir sistem oluşmuştur. Bu, zamanın başlamasıdır. Kıyâmet ise zamanın sona ermesidir.
Allahû Tealâ yaratma kanununu hünnes ve künnes esaslarına bağlamıştır:
81/TEKVİR-15: Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).
Bundan sonra hayır, hunnese (merkezî çekim kuvvetine) yemin ederim.
81/TEKVİR-16: El cevâril kunnes(kunnesi).
Cevâlan edene (merkezî çekim kuvvetinin etrafında, yörüngede dönene) (kasem ederim).
Merkezî çekim gücü hünnes, merkezkaç kuvvetle çevrede dönen künnestir. Bizim Güneş Sistemimiz’de Güneşimiz hünnes, Dünyamız da künnestir. Dünya’yla Ay’a baktığımız zaman Dünya hünnes, Ay künnestir.
Bir gezegenle bir sabite (merkezî çekim gücü) arasındaki ilişkide yörünge dairesel değil, mutlaka eliptiktir. çevrede dönenin merkez tarafından çekilmemesi için, eliptik yörüngenin merkeze en yakın noktasında en yüksek hız, en düşük manyetik alan vardır. künnesin boşluğa uçmaması için en uzak noktasında ise en düşük hız, en yüksek manyetik alan vardır. İkisinde de hız ve manyetik alan çarpımı sabittir.
Herşey öyle ince hesaplarla oluşturulmuştur ki (matematik değerlerini aldığınız zaman) inanılmaz sonuçlarla karşılaşırsınız ve Allahû Tealâ’ya olan hayranlığınız giderek büyür.
Bir merkezî çekim gücüyle (hünnes), (meselâ Güneş) etrafında dönen gezegenler arasındaki ilişki:
1- Merkezî kuvvetle (Güneş’le) Dünya arasındaki kütle dizaynına bağımlıdır.
2- Künnesin merkez çevresindeki hareket hızına bağımlıdır.
3- Merkezle çevrede dönen arasındaki uzaklığa bağımlıdır.
4- Hem hünnesin hem de künnesin hareket halinde olan, onun peykinin, her ikisinin kendi etraflarında da dönmeleri yani her ikisinin de bir spine sahip olması lâzımdır.
5- Hem sabite yani merkezdeki hem de çevresinde dönen, her ikisi de kendi bağlı bulundukları birliğin içinde, yılda 500 milyon kilometre hızla hareket halinde olmak mecburiyetindeler.
Görülüyor ki; hem merkezdeki çekim gücü (büyük kütle) hem çevredeki çekilen güç (küçük kütle), kendi etraflarında dönmek durumundadır. Yani bir spine mutlaka sahip olmak mecburiyetindedir.
Bu sistemler, bu standartlarda biraraya geldiklerinde hünnes ve künnes kanunları geçerli olur. Meselâ bizim Güneşimiz’in etrafında her gezegen, Güneşimiz’den farklı bir yörünge üzerinde döner. Herbiri kendi spinlerine, kendi kütlelerine göre ve etraflarındaki ilâve olan bir peyk mevcut olup olmadığına göre farklı yörüngelerde hareket ederler.
Bu sistemleri Allahû Tealâ vücuda getirmiştir. En az 100 milyar galaksi ve her galaksinin içinde de en az 100 milyar yıldızın varolduğu tahmin ediliyor. Bir sonsuz kâinat dizaynı, yokluğa yayılmış olan ama birbirleriyle irtibat halinde, bir kuvvetin tesiri altında daima hareket eden bir sistem...
Bir gün kıyâmet mutlaka kopacaktır. Kıyâmet konusunu işleyebilmek için evvelâ yaradılıştan başlamamız lâzım.
Evvelce sadece Allah vardı. Zamandan evvel de Allah vardı. Zaman bir mahlûktur. Zaman, harekete bağlı olan bir kavramdır, görecelidir yani izafîdir.
Geçmişten geleceğe doğru uzayan zaman, tek noktadan kâinatı oluşturacak olan sistemlerin enerji partiküllerinin hareketiyle başlamıştır. bu parçacıkların oluşturduğu gezegenlerin, kendi etraflarındaki spinlerin ve güneş hareketi varolduğu sürece devam edecektir.
Allahû Tealâ zaman adı verilen faktörü durdurmamak için büyük patlamayı başlamıştır. Allahû Tealâ buyuruyor:
21/ENBİYA-30: E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhumâ, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).
O inkâr edenler (kâfirler) görmüyorlar mı ki; (başlangıçta) muhakkak ki göklerle yer birbiriyle bitişik iken, bir iken (bir tek noktayı oluştururken) Biz, onları fetkettik (mekânlarından kopardık ve dağıttık). Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı?
Kâinatın yaratılması ve zaman konusunda birçok faktör Kur’ân-ı Kerim’de yerini almıştır ve bugünün ilmine kesin şekilde ışık tutmaktadır. Sonsuz hızlı bir hareketle kâinat kadar ağır bir nokta, Allahû Tealâ tarafından patlatılıyor. Bu öyle bir noktaki bütün uzayları alınmıştır. Geride sadece kütlesi kâinat kadar olan ama bir noktaya sığmış bir sistem oluşmuştur. Bu, zamanın başlamasıdır. Kıyâmet ise zamanın sona ermesidir.
Allahû Tealâ yaratma kanununu hünnes ve künnes esaslarına bağlamıştır:
81/TEKVİR-15: Fe lâ uksimu bil hunnes(hunnesi).
Bundan sonra hayır, hunnese (merkezî çekim kuvvetine) yemin ederim.
81/TEKVİR-16: El cevâril kunnes(kunnesi).
Cevâlan edene (merkezî çekim kuvvetinin etrafında, yörüngede dönene) (kasem ederim).
Merkezî çekim gücü hünnes, merkezkaç kuvvetle çevrede dönen künnestir. Bizim Güneş Sistemimiz’de Güneşimiz hünnes, Dünyamız da künnestir. Dünya’yla Ay’a baktığımız zaman Dünya hünnes, Ay künnestir.
Bir gezegenle bir sabite (merkezî çekim gücü) arasındaki ilişkide yörünge dairesel değil, mutlaka eliptiktir. çevrede dönenin merkez tarafından çekilmemesi için, eliptik yörüngenin merkeze en yakın noktasında en yüksek hız, en düşük manyetik alan vardır. künnesin boşluğa uçmaması için en uzak noktasında ise en düşük hız, en yüksek manyetik alan vardır. İkisinde de hız ve manyetik alan çarpımı sabittir.
Herşey öyle ince hesaplarla oluşturulmuştur ki (matematik değerlerini aldığınız zaman) inanılmaz sonuçlarla karşılaşırsınız ve Allahû Tealâ’ya olan hayranlığınız giderek büyür.
Bir merkezî çekim gücüyle (hünnes), (meselâ Güneş) etrafında dönen gezegenler arasındaki ilişki:
1- Merkezî kuvvetle (Güneş’le) Dünya arasındaki kütle dizaynına bağımlıdır.
2- Künnesin merkez çevresindeki hareket hızına bağımlıdır.
3- Merkezle çevrede dönen arasındaki uzaklığa bağımlıdır.
4- Hem hünnesin hem de künnesin hareket halinde olan, onun peykinin, her ikisinin kendi etraflarında da dönmeleri yani her ikisinin de bir spine sahip olması lâzımdır.
5- Hem sabite yani merkezdeki hem de çevresinde dönen, her ikisi de kendi bağlı bulundukları birliğin içinde, yılda 500 milyon kilometre hızla hareket halinde olmak mecburiyetindeler.
Görülüyor ki; hem merkezdeki çekim gücü (büyük kütle) hem çevredeki çekilen güç (küçük kütle), kendi etraflarında dönmek durumundadır. Yani bir spine mutlaka sahip olmak mecburiyetindedir.
Bu sistemler, bu standartlarda biraraya geldiklerinde hünnes ve künnes kanunları geçerli olur. Meselâ bizim Güneşimiz’in etrafında her gezegen, Güneşimiz’den farklı bir yörünge üzerinde döner. Herbiri kendi spinlerine, kendi kütlelerine göre ve etraflarındaki ilâve olan bir peyk mevcut olup olmadığına göre farklı yörüngelerde hareket ederler.
Bu sistemleri Allahû Tealâ vücuda getirmiştir. En az 100 milyar galaksi ve her galaksinin içinde de en az 100 milyar yıldızın varolduğu tahmin ediliyor. Bir sonsuz kâinat dizaynı, yokluğa yayılmış olan ama birbirleriyle irtibat halinde, bir kuvvetin tesiri altında daima hareket eden bir sistem...