Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kıyamet I (1 Kullanıcı)

HALOZDUZEN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
79
KIYAMET I

* Halit Özdüzen
Araştırmacı- Yazar

Kıyamet, Arapça ayağa kalkma, ayakta dik durma, diriliş, bir şeye kalkışma, baş kaldırma ve isyan manalarında olan “kıyam” sözcüğünden türetilmiş olup, çeşitli mecazi anlamları olmakla beraber, İslam inancında genel tanımıyla, dünya yaşamının son bulup ahiret yaşamının başlayacağı büyük olay olarak anlaşılmaktadır.

Kıyamete inanmak, Hz. Adem’le başlayan İslam inanç sisteminin altı inanç ilkesinden biridir. Kur’ân-ı Kerim’de , “kıyamet kopma zamanı” anlamında sâat kelimesi kırk yerde geçmekte, vukuu ve sonuçları ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Aynı şekilde Tevrat ve İncil’de de belirtilen ahiret hayatı, Hz. Muhammed’in hadislerinde de geniş yer bulmaktadır. İnsanın vefatıyla kendisi için kıyamet yaşamı başlamış olduğundan, buna küçük kıyamet anlamında “Kıyamet-i Suğra” denilmektedir.

Yazının ilerleyen pasajlarında İslam’ın kıyamet inanç ve anlayışına değineceğiz ve öncelikle -son yıllarda üzerinde büyük spekülasyonlar yaratılarak insanların kafası karıştırılmak istenen- Maya takvimi ve ona atfedilen “Kıyamet 2012” kehanetleri üzerinde durmaya çalışacağız.

MAYALAR

Güney Amerika kıtası halklarından olan Mayaların köklerini tarihçiler M.Ö. 2000’li yıllara kadar götürmektedir. Kaynaklar Maya kültürünün M.S. 250-950 yılları arasındaki dönemini onların altın çağı olarak gösterir. Siyasal ve sosyal kültürlerini 16. yüzyıla kadar sürdüren Mayalar, İspanyol istilasından sonra Amerika Kıtasını diğer yerlilerinin yaşadığı gibi soykırım, zorla Hıristiyanlaştırma, toprak ve servetlerinin yağmalanması gibi, karşılaştıkları barbarlıklar sonucu, azınlığa düşerek çeşitli kavimlerin arasında erimişlerdir. Günümüzde Maya halklarından kalanların sayısının 300.000 civarında olduğu sanılmakta, yoğunluklu olarak Güney Meksika ve Guatemala çevresinde yaşamakta, genellikle tarım ve dokumacılıkla uğraşmaktadırlar. Mayalardan o günün şehirleri Uxmal, Copan, Petel ve başkent Tikal’den günümüze önemli kalıntılar intikal etmiş olup, saray ve piramit şeklindeki mabetler ve arkeolojik kazılarda çıkan buluntular, yaşadıkları çağda komşularına kıyasla kültür ve sanatta ne kadar ilerde olduklarını göstermektedir.

Maya uzmanı bilim adamları, Mayaların kullandıkları hiyeroglif yazının Orta Amerika bölgesinin en gelişmiş yazısı olduğunu belirtmektedirler. Bu gün için Mayalara ait olduğu belirtilen takvim, Maya öncesi Orta Amerika halklarının kullandığı ortak takvimdir. Maya hiyeroglifleri ile günümüze ulaştığından “Maya Takvimi” olarak bilinmektedir.

Kaynaklara göre yerel lisanla “Haab” adını taşıyan takvim, bazı farklılıklarla bugün kullandığımız güneş takvimine benzemektedir. Bir yıl, 20 şer günlük 18 ay ve 5 ek günü kapsayan 365 gün olarak belirlenmiştir. Takvim başlangıcı Miladi Takvimde M.Ö. 21 Aralık 3113 yılına denk gelmektedir. “Uinal” olarak adlandırılan bu 20 günlük ayların toplamı 360 gün tutmakta, Maya zaman ölçümünde buna “tun” adı verilmektedir. Takvim 5000 yıllık periyodu kapsayacak şekilde 144.000 (bak) “tun” olarak düzenlendiğinden süreç 2012 Aralık ayının 21’inde son bulmaktadır.

Mayaların da gök bilimi ve yıldızları takip konusunda Sümerler gibi gelişmiş bir millet oldukları bilinmektedir. Rahiplerinin sihir, büyü ve astroloji bilgisi yanında gizli bilgiler olarak nitelenen ezoterik bilgilerle uğraştıkları, o kavmin devamı olan toplumlarca günümüzde de -yasaklanmış olmasına rağmen- hala yaygın olarak kullanılmasından anlaşılmaktadır.

Mayalar hiçbir zaman 21 Aralık 2012’nin kıyamet tarihi olduğunu belirtmedikleri gibi, tarihin sonu olduğunu da söylememişlerdir. Ayrıca gerek o ırktan gelen araştırmacılar ve gerekse de Maya uzmanlarının çoğunluğu da böyle bir iddiada bulunmamaktadır. Öyleyse popüler kültürün ürünü olan bu sav nereden çıkmıştır? Meksika’nın Tabasco bölgesinde Maya yerleşim alanında bulunan klasik döneme ait tabletlerden bazıları günümüzde 2012 kıyamet teorisinin en önemli kanıtı olarak tanımlanarak, çıkar amaçlı kullanılmıştır. Altıncı Tortuguero Anıtı'nda Maya zaman dilimine göre takvimin son bölümü olan 13. “tün”ün sonu yukarıda da belirtildiği gibi bu günkü Gregoryen takviminde 2012 yılına karşılık gelmektedir. Maya uzmanı Mark Van Stone yazıtın üzerinde “13. (bak)tun sona erecek...” yazısından sonra “siyah...kaplayacak ,gökten gelecek...” yazdığını söylemiş, ancak yazıların hasarlı ve silik olması yüzünden net bir açıklama yapılamayacağını belirtmiştir. Buradan yola çıkan bazı açıkgözlerin, yazdıkları bilim-kurgu kitaplarının liste başı olduğunu gören Hollywood yapımcıları, olayı sinemaya aktarmış ve bolca reklam pompalayarak yeşil dolarları ceplerine indirmişlerdir! Bütün ülkelerde eşzamanlı olarak vizyona giren filmin Türkiye sinemalarında üç haftada bir milyon seyirciye ulaştığını söylersek, yapıtın ne kadar sanatsal ve bilimsel(!) ve ne kadar dolarsal değerde olduğu anlaşılacaktır.

Hiç kuşkunuz olmasın, yakında bu ve benzer konular daha cafcaflı tavalarda ısıtılıp -yeni mönüymüş gibi -önümüze servis yapılacaktır!...

Bu gelişmeler olurken, astroloji ve ezoterik (gizli bilgi iddiası) şarlatanları “Kıyamet 2012” tellalı kesilerek basında baş köşelerde yer alırken, bilim adamlarının karşıt düşünce ve görüşleri, ya yer bulamamış ya da televizyonların gece kuşaklarıyla yazılı basının iç sayfalarında verilmiştir. Tartışmalar alevlenip yetişme çağındaki çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler oluşmaya başlayınca, ABD Ulusal ve Havacılık Dairesi (NASA) bilim adamlarından David Morrison “Kıyamet 2012” filmine yönelik tartışmalardan sonra bazı sorulara tatmin edici yanıtlar vererek, ortamın şimdilik kısmen de olsa sakinleşmesini sağlamıştır. Şimdilik diyoruz çünkü: Yayınevleri bu tarz kitaplarını satacak okur buldukça, yazılı ve görsel basın, tiraj ve reyting hesaplarıyla şarlatanlara yer verdiği sürece, “reklam verenler” de medya mahallesindeki değirmene su taşımaya devam edeceklerdir.



İDDİALARA CEVAPLAR

NASA uzmanı David Marrison’a sorulan sorular ve verdiği cevaplar orijinalinden tercüme edilerek aktaran kaynaklardan şöyle özetlenebilir:
1. Soru: 2012 yılında kıyametin kopacağı nereden çıktı ve Mardukla bağlantısı nedir?
Cevap: Marduk ve kıyamet söylentilerinin kökeni Sümerlilere dayanmaktadır. Sümerliler bu gezegenden Anunnaki isimli uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğine inanmaktaydılar.
2. Soru: Sümerliler astronomide gelişmiş bir uygarlıktı. Bu öngörüleri doğru çıkamaz mı?
Cevap: Uranüs, Neptün ve Plüton’u keşfeden Sümerliler, Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü dahi keşfedemediler.
3. Soru: Marduk’un 1983 yılında “Gezegen X” olarak keşfedildiği ve kayıtlara geçtiği doğru mudur?
Cevap: 1983 yılında IRAS uydusu tanımlanamayan bir şey görüntüledi; daha sonra bunun bir galaksi olduğu anlaşıldı. Fakat basın bunu yeni bir gezegen olarak ilan etti.
4. Soru: İnternette yayınlanan birçok Marduk fotoğrafı var. Bunlar gerçek midir?
Cevap: Bu fotoğrafların çoğunda Marduk’un güneşin arkasına saklanmış olduğunu göstermek ve bu görüşü desteklemek için güneşle yakın gösterilmiş. Ancak bu fotoğrafların tamamı fotoshop ürünüdür.
5. Soru: Marduk bir aldatmacaysa NASA neden bununla ilgilenmekte ve ABD hükümeti neden bir açıklama yapmamaktadır?
Cevap: Maalesef iddiaları NASA ile ilişkilendirilmeye çalışıyorlar ve internette de bunu engelleyebileceğimiz herhangi bir yasa bulunmamaktadır.
6. Soru: Marduk görüntülerini ve koordinatlarını Google Sky ve Microsoft Telescope gibi uyduların kararttığı iddia ediliyor; bu doğru mu?
Cevap: Dünya sürekli hareket halindedir. Bu yüzden bir gezegen sürekli aynı noktada görünemez. Ayrıca Microsoft ve Google eksik veri yüzünden o bölgeleri boyadığını açıklamıştır.
7. Soru: Maya Takvimi neden 2012 de son bulmaktadır?
Cevap: Mayalar çok zeki bir kavimdi. Karmaşık bir takvim geliştirdiler ve dünyanın bu zamana kadar yaşayacağını öngöremedikleri için 2012 de sonlandırdılar.
8. Soru: 2012′de tüm gezegenler aynı hizaya gelecek. Dünya da Samanyolu’nun tam ortasında yer alacak. Bu dünyanın çekim kuvvetini tersine döndürür mü?
Cevap: Gezegenlerin aynı doğrultuya gelmesi özel bir çekim alanı oluşturmaz. Dünya zaten Samanyolu’nun merkezinden 30 bin ışık yılı uzakta bulunmaktadır.
9. Soru: 2012 yılında çok güçlü düzeydeki güneş fırtınalarının dünyanın manyetik alanını mahvedeceği tahminleri doğru mudur?
Cevap: Güneş fırtınaları yaklaşık olarak her 11 yılda bir gerçekleşmektedir. Bundan önceki güneş fırtınaları 2001 yılında meydana gelmiştir ve bir sonrakinin ise yaklaşık 11 yıl sonra yani 2012 civarında meydana gelmesi öngörülmektedir. Bu tip fırtınalar ve patlamalar insan veya Dünya üzerindeki herhangi bir canlı için tehlike oluşturmamaktadır. Dünya’nın magnetosfer tabakası uzaydan veya güneşten gelen herhangi bir tehlikeyi tutmakta veya saptırmaktadır. Bu nedenle manyetik kutupların savrulması, ters dönmesi gibi bir durum beklemek bugün için yersizdir. Böyle bir manyetik dönüşüm sadece 400.000 yılda bir kez olmaktadır.
10. Soru: 2012 yılında Dünya’ya meteor çarpacak mıdır?
Cevap: Dünya, kuyruklu yıldız ve gök taşı çarpmalarına her zaman maruz kalmaktadır. Bununla beraber çarpmaların büyük çaplı zararları çok nadirdir. Son büyük çarpışma 65 milyon yıl kadar önce olmuş ve bu dinozorların yok olmasına sebep olmuştur. Henüz bu boyutta bir tehlike belirlenmemiştir.

Gaybı, Yüce Allah’tan başkasının bilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kıyamet saatinin ne zaman gerçekleşeceğini ne Sümerlerin ne de Mayaların bilemeyeceği gibi, teknik ve teknolojinin bunca gelişerek uzayın kapılarının aralanmasına rağmen Big-Beng teorisini test eden çağın âlimleri de belirleyemeyecektir. Birçok alametin gerçekleşmiş olduğu kesin olmakla beraber, Hz. Peygamberin hadislerinden anlaşıldığı kadarıyla, yeryüzündeki salih kulların miktarının yüksek olduğu bir dönemde kıyamet kopmayacaktır.

Yaşayanlar görecektir ki 2012 tarihi geldiğinde takvim hatası olduğu belirtilip 2014’e ertelenecek; o tarihte de vuku bulmayınca yeni bir teori ile yeni kehanetlerde bulunulacaktır. Nitekim bazı felaket tellalları, daha önce Dünya’ya bir gezegenin çarpacağı tarihi 2003 olarak belirlemişlerdi; gerçekleşmeyince 2012’ye ertelediler. Bir atasözümüz vardır: “Bir delinin kuyuya attığı taşı, bin akıllı çıkaramamış.” Fakat bir gerçek var ki insanoğlu çevreyi tahrip edip ekolojik dengeyi bozarak ozon tabakasının yırtılmasını sağlayıp küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sebeplerle kıyametten önce kendi sonunu hazırlamaktadır!...
 

jackofan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Şub 2010
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Gerçekten bir gezegenin hızlıca Dünya'ya yaklaştığını var sayalım. Sizce bu Dünya'nın sonu mu? Elbette değil. Eğer o gezegen Dünya'ya çarparsa ne olur? Dünya yok olur ve böylelikle Kuran-ı Kerim'de bahsedilen bazı kıyamet alametleri gerçekleşmemiş olur. Ki bu mümkün değil. Allah vaadinden dönmez. Gaybı Allah'tan başka hiç bir kimse ve hiç bir kimse bilemez.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt