KİTAPLARA HÜRMET
Başta kitâbımız Kurân-ı Kerîm ve dînî kitaplar olmak üzere, hürmete layık her nevi kitaba hürmet göstermek îcâbeder.
Kurân-ı Kerîmin cünüb olarak ele alınması ve okunması, abdestsiz olarak ele alınması da câiz değildir. Ancak abdestsiz olarak ezberden okunabilir. Ayrıca belden aşağı tutulmamalı, üzerine başka kitap ve eşya konmamalı, cildi, kapağı ve sayfaları sağlam ve temiz tutulmalı, içine yazı yazılmamalı, Kurânın açıkta bulunduğu odada yatmamalı ve Kurâna doğru ayak uzatılmamalıdır.
Çünkü Kurân-ı Kerîm âyetleri, sahîfeleri, sûreleri ve her şeyi ile muhteremdir. Mevlamız onu 3 vasıf ile tavsif buyurmuştur:
1- Mükerreme: Allâh-u Teâlâ indinde şeref ve kerâmetle mümtâz kılınmış, hürmet ve tâzim edilmesi vâcib, demektir.
2- Merfûa: Yüksek tutulmuş, kadri âlî, yukarı, el üstünde tutulması lazım olan, mânâsınadır.
3- Mütahhera: Tertemiz, maddî ve mânevî kir bulaştırılmamış. Gâyet temiz tutulmasına îtinâ edilir, kirli, tahâretsiz eller sürülmez, demektir.
(Abese 14-16, Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili 8-5578/79)
İçinde âyet, hadîs ve dînî bilgilerin bulunduğu kitaplar, zarûret hâlinde abdestsiz ele alınsa da âyetlerin metnine el sürülmez. Bu kitaplardan âzamî istifâde için mümkün mertebe abdestli ve hürmetle okumalı, yerlere atılmamalı ve sağlamlığına îtinâ gösterilmelidir.
Şemsül-Eimme es-Serahsînin, hasta olduğu bir gecede derslerini abdestli mütâlaa etmek için, tam on yedi defa abdest aldığı rivâyet edilmiştir. (Tâlimül-Müteallim, 51)
Müsbet ilimleri ihtivâ eden kitaplara, defter ve kağıtlara da hürmet îcâbeder. Kitaplar kütüphanelerde sıraya konurken mânevî değerlerine göre yukardan aşağıya doğru tanzîm edilmelidir.
fazilet takvimi..
-------------------------------------------------------------
Lugat, sarf ve nahiv bir nevidir. Bazısı bazısı üzerine konulabilir. Tabir (ruya tabir) bunların fevkındedir. Kelâm ilmi ile alakalı kitaplar da bunların fevkındedir. Fıkıh ise kelâmın fevkindedir. Hadis-i şerif, meviza kitapları, ve mervi dua kitapları da fıkhın fevkindedir. Kendisinde ayet-i kerimeler yazılı tefsir kitapları ise hepsinin fevkindedir.[1]
Kitapların beyan edildiği şekilde dizilmesi evleviyyet ve tazime riayet içindir. Tabir kitaplarının tazime layık görülmesi peygamberliğin 46 cüzünden birinin yani rüyanın tefsiri olmasındandır.[2]
Bir dükkan veya sandıkta kitaplar bulunduğunda edep ve terbiye îcabı üzerine bir şey koymamalıdır. Mescidin süprüntüsünü hürmete binaen temiz olmayan yerlere atmamalıdır. Yeni kalemi sivriltince tozu atılabilir. Lâkin kendisi ile Kur�an-ı Kerim harfleri yazılmış olan kalemin tozları mescidin otu ve tozu gibi tazime halel getirecek yere atılmamalıdır. Kınye�de de böyledir.[3]
Başta kitâbımız Kurân-ı Kerîm ve dînî kitaplar olmak üzere, hürmete layık her nevi kitaba hürmet göstermek îcâbeder.
Kurân-ı Kerîmin cünüb olarak ele alınması ve okunması, abdestsiz olarak ele alınması da câiz değildir. Ancak abdestsiz olarak ezberden okunabilir. Ayrıca belden aşağı tutulmamalı, üzerine başka kitap ve eşya konmamalı, cildi, kapağı ve sayfaları sağlam ve temiz tutulmalı, içine yazı yazılmamalı, Kurânın açıkta bulunduğu odada yatmamalı ve Kurâna doğru ayak uzatılmamalıdır.
Çünkü Kurân-ı Kerîm âyetleri, sahîfeleri, sûreleri ve her şeyi ile muhteremdir. Mevlamız onu 3 vasıf ile tavsif buyurmuştur:
1- Mükerreme: Allâh-u Teâlâ indinde şeref ve kerâmetle mümtâz kılınmış, hürmet ve tâzim edilmesi vâcib, demektir.
2- Merfûa: Yüksek tutulmuş, kadri âlî, yukarı, el üstünde tutulması lazım olan, mânâsınadır.
3- Mütahhera: Tertemiz, maddî ve mânevî kir bulaştırılmamış. Gâyet temiz tutulmasına îtinâ edilir, kirli, tahâretsiz eller sürülmez, demektir.
(Abese 14-16, Elmalılı, Hak Dini Kuran Dili 8-5578/79)
İçinde âyet, hadîs ve dînî bilgilerin bulunduğu kitaplar, zarûret hâlinde abdestsiz ele alınsa da âyetlerin metnine el sürülmez. Bu kitaplardan âzamî istifâde için mümkün mertebe abdestli ve hürmetle okumalı, yerlere atılmamalı ve sağlamlığına îtinâ gösterilmelidir.
Şemsül-Eimme es-Serahsînin, hasta olduğu bir gecede derslerini abdestli mütâlaa etmek için, tam on yedi defa abdest aldığı rivâyet edilmiştir. (Tâlimül-Müteallim, 51)
Müsbet ilimleri ihtivâ eden kitaplara, defter ve kağıtlara da hürmet îcâbeder. Kitaplar kütüphanelerde sıraya konurken mânevî değerlerine göre yukardan aşağıya doğru tanzîm edilmelidir.
fazilet takvimi..
-------------------------------------------------------------
Lugat, sarf ve nahiv bir nevidir. Bazısı bazısı üzerine konulabilir. Tabir (ruya tabir) bunların fevkındedir. Kelâm ilmi ile alakalı kitaplar da bunların fevkındedir. Fıkıh ise kelâmın fevkindedir. Hadis-i şerif, meviza kitapları, ve mervi dua kitapları da fıkhın fevkindedir. Kendisinde ayet-i kerimeler yazılı tefsir kitapları ise hepsinin fevkindedir.[1]
Kitapların beyan edildiği şekilde dizilmesi evleviyyet ve tazime riayet içindir. Tabir kitaplarının tazime layık görülmesi peygamberliğin 46 cüzünden birinin yani rüyanın tefsiri olmasındandır.[2]
Bir dükkan veya sandıkta kitaplar bulunduğunda edep ve terbiye îcabı üzerine bir şey koymamalıdır. Mescidin süprüntüsünü hürmete binaen temiz olmayan yerlere atmamalıdır. Yeni kalemi sivriltince tozu atılabilir. Lâkin kendisi ile Kur�an-ı Kerim harfleri yazılmış olan kalemin tozları mescidin otu ve tozu gibi tazime halel getirecek yere atılmamalıdır. Kınye�de de böyledir.[3]