Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kısaca kerbela olayı (1 Kullanıcı)

kuslucali_61tr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2008
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
kerbela sehitleri münasebetiyle
KISACA KERBELA OLAYI




Yezit, babası tarafından Müslümanların başına halife tayin edildiği günden itibaren İslam dini kökünden ciddi bir şekilde tehlikeye maruz kaldı. Muaviye, Hicretin 95. yılında oğlu Yezit’i kendisinden sonra halife olarak tayin etmeye karar vermişti. Bu işi kesin şekilde yerine getirmek için daha hayatta olduğu sırada Yezit için biat topladı ve kendisi de ona biat etti.
İbn-i Sa’d, Tabakat isimli eserinde şöyle yazıyor:

“Hüseyin bin Ali, Yezid’e biat etmeyenlerden biriydi. Muaviye hicretin 60. yılında öldüğünde oğlu Yezit hilafet makamına oturdu, halk da ona biat etti. Sonra Yezit Medine’nin hakimine şöyle bir mektup yazdı: “Halkı çağırarak onlardan biat al. İlk önce Kureyiş’in büyüklerinden başla; onların ilki de Hüseyin bin Ali olsun.” [1]

Medine’nin hakimi, İmam Hüseyin’den biat almak isteyince, İmam Hüseyin (a.s) cevabında şöyle buyurdular:

“Biz, nübüvvet ailesi ve risalet madeniyiz. Yezit ise fasık, şarap içen ve adam öldüren birisidir. Benim gibi birisi öyle bir insana biat etmez...”[2] İmam (a.s) başka bir sözünde de şöyle buyuruyor: “Artık İslam’la vedalaşmak gerekir; çünkü ümmet Yezit gibi bir yöneticiye duçar olmuştur ...”[3]

Tanınmış İslam tarihçilerinden Mes’udî şöyle yazıyor:

“Yezit, ayyaş birisi idi; köpek, maymun ve avcı kuşlar besliyordu; içki içiyordu ... Onun zamanında, Mekke ve Medine’de şarkı ve haram müzikler yaygınlaşmış, halk açıktan açığa içki içmeye başlamıştı.

Firavun, halkın işi hususunda ondan daha adil, yakın ve uzak insanlar hakkında ise ondan daha insaflı idi.” [4]

* * *

İmam Hüseyin (a.s), Medine’nin durumunu karışık görünce, o şehirde kalmayı doğru görmeyip hicretin 60. yılı Recep ayının sonuna iki gün kala pazar günü ailesi ve dostlarıyla birlikte Mekke’ye doğru hareket etti.[5]

İmam Hüseyin (a.s), hareketinin hedefini, kardeşi Muhammet bin Haneffiye’ye yazdığı bir vasiyette şöyle açıklamıştır: “Ben azgınlıktan, makam sevdasıyla, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddimin ümmetini ıslah etmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak ve ceddim Resulullah (s.a.a) ve babam Ali bin Ebi Talib’in yolunda hareket etmek için o şehirden ayrıldım...”[6]

İmam Hüseyin (a.s), Şaban ayının üçüncü gününün Cuma akşamı (yani beş gün sonra) Mekke’ye vardı.[7]

* * *

Kufe halkı, Muaviye’nin ölümünü ve İmam Hüseyin (a.s)’ın Yezid’e biat etmekten kaçındığını öğrenince pek çok mektuplar yazıp imzalayarak İmam Hüseyin’i Kufe’ye davet ettiler.[8]

Onlar mektuplarında İmam Hüseyin’e (a.s) şöyle yazdılar: “Biz senin yolunu bekliyoruz, kimseye biat etmemişiz. Senin yolunda can vermeye hazırız. Senin için onların Cuma ve cemaat namazlarına katılmıyoruz.” [9]

İmam Hüseyin (a.s), Kufe halkının isteklerine olumlu cevap vererek, Ramazan ayının yarısında, Muslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi. İmam Müslim’e şöyle dedi: “Kufe halkına git, eğer yazdıkları doğruysa, sana kavuşmamız için bize haber gönder.”[10]

Muslim, Şevval ayının beşinci günü Kufe’ye vardı. Onun Kufe’ye geliş haberi şehirde yayılınca on iki bin kişi, (bir başka rivayete göre on sekiz bin kişi) onun aracılığıyla İmam Hüseyin’e (a.s) biat ettiler. O bu durumu İmam Hüseyin’e bildirerek İmam’ın Kufe’ye gelmesini istedi.[11]

Kufe’de yaşanan olayların haberi Yezid’e ulaşınca, ilk iş olarak Kufe’nin hakimi olan Numan bin Beşir’i azledip Ubeydullah bin Ziyad’ı onun yerine atadı.[12] Muslim bin Akil’in de yakalanıp öldürülmesini emretti.[13] Diğer taraftan da, İmam Hüseyin’i (a.s), Mekke’de gafil avlayıp öldürmek için kendi adamlarını seferber etti.

İmam Hüseyin (a.s) bu komplodan haberdar olunca, Allah’ın (c.c.) evi Kabe'de kan dökülmesini engellemek ve o yüce mekanın hürmetini korumak için, hac amellerini aceleyle bitirdi ve hicretin 60. yılı Zilhicce ayının sekizinci günü Mekke’den ayrılarak Irak’a doğru hareket etti.[14]

İbn-i Abbas, Kerbela vakıasından sonra bir mektubunda şöyle yazıyor:

“Şunu hiçbir zaman unutmayacağım ki, sen Hüseyin bin Ali’yi Peygamberin hareminden (Medine’den) Allah’ın haremine (Mekke’ye) sürdün, orada da onu gafil avlayıp öldürmek için, bazı adamlarını gizlice gönderdin. Sonra onu Allah’ın hareminden Kufe’ye sürdün. Hz. Hüseyin, Batha’nın (Mekke’nin) en aziz insanı olmasına rağmen üzgün bir şekilde Mekke’den ayrıldı. Eğer Mekke’de kalarak orada kan dökülmesini isteseydi, Mekke ve Medine halkının tümünden daha çok taraftarı olurdu. Ama o, Allah’ın evi ve Rasulullah’ın hareminin saygınlığnı ve kutsallığını korudu. Sen ise onların hürmetini ve saygınlığını korumadın. Çünkü sen, haremde onunla savaşmak için adamlarını Mekke’ye göndermiştin.”[15]

Ubeydullah, Muslim bin Akil’i ve ona sığınak veren Hani bin Urve’yi Kufe’de yakalayıp feci bir şekilde şehit etti.[16]

Ubeydullah, İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe’ye geldiğini öğrenince, İmam’ın ordusunu gözetimi altında tutmak için, Hür bin Yezid-i Riyahi’nin komutasında bir orduyu “Kadisiyye” bölgesine gönderdi. Hür Bin Yezid, “Şeraf” denilen bir bölgede İmam Hüseyin’le (a.s) karşılaştı, aralarında bazı konuşmalar geçti. İmam (a.s), Kufe’lilerin iki heybe dolusu mektuplarını Hür bin Yezit’e gösterdi ve kendisini onların davet ettiklerini söyledi. Sonra yoluna devam etti...

Hicretin 61. yılı Muharrem ayının ikinci günü İmam Hüseyin’in (a.s) kervanı “Neyneva” bölgesine varmıştı. Bu bölgede bulundukları sırada İbn-i Ziyad’ın elçisi, Hür bin Yezid’e bir mektup getirdi. Mektubun içeriği söyleydi: “Bu mektubum sana ulaşır ulaşmaz ve elçim senin yanına gelir gelmez, Hüseyin’i sıkıştırıp onu suyu ve sığınağı olmayan bir çöle sür.” [17]

Hür bin Yezid, İbn-i Ziyad’ın emri doğrultusunda İmam Hüseyin’in (a.s) kafilesini “Kerbela” denilen bölgede durdurdu. Ertesi gün Ubeydullah bin Ziyad’ın elçisi olan Ömer bin Sa’d da dört bin savaşçıyla Kerbela’ya geldi.[18]

Söylemeden geçmeyelim ki Hür bin Yezid, İmam Hüseyin’in şahadetinden önce yaptıklarına pişman olup tövbe etti ve İmam’ın (a.s) safında savaşırken şahadete erişti.[19]

Ömer bin Sa’d, Aşura gününe üç gün kala, İmam Hüseyin’in (a.s) kafilesinin suya ulaşamaması için beş yüz süvariyi Fırat nehrini korumaları için görevlendirdi.[20]

Muharrem ayının dokuzuncu günü (Tasuâ), İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı, tamamen düşman tarafından ablukaya alındılar; öyle ki düşman, İmam’ın (a.s) yardımına hiç kimsenin gelmeyeceğine emin olmuştu.[21]

Tasuâ akşamı, düşman tarafından savaşın başlaması için saldırı emri verildi. İmam Hüseyin (a.s), düşmanın hareketini görünce kardeşi Abbas bin Ali’ ye şöyle buyurdu:

“Kardeşim, -canım sana feda olsun- atına bin de onlara doğru git ve onlara; sizin amacınız nedir, ne yapmak istiyorsunuz? diye sor.”

İmam Hüseyin (a.s)’ın kardeşi Hz. Abbas, onlarla görüşüp konuştu. Sonuçta saldırıyı yarına ertelemeyi kabul ettiler.[22]

* * *

Nihayet “Aşura” günü yetişti... Ömer bin Sa’d, otuz bin savaşçıyla saldırıyı başlattı.[23] Otuz iki süvari ve kırk piyadeden oluşan[24] İmam Hüseyin’in (a.s) ordusu, onların saldırıları karşısında korkusuzca direnip, yiğitçe savaştılar. Hem şehit verdiler ve hem de onlardan bir kısmını öldürdüler. İmam’ın (a.s) askerlerinden biri şehit olunca yeri boş kalıyordu, halbu ki düşmanın ordusundan bir kişi öldüğünde yerini hemen bir başkası dolduruyordu.

İmam Hüseyin’in (a.s) ashabının hepsi şehit olunca, sıra İmam’ın (a.s) kendi ailesine geldi. Çünkü İmamın ashabı, biz yaşadıkça sizin ailenizin savaş meydanına gitmesini kabullenemeyiz, diye İmamın ailesinin meydana gitmesini engellemişlerdi. İmamın ailesinden savaş meydanına ilk ayak basan aziz oğlu Ali Ekber oldu.[25] Ondan sonra, İmam Ali’nin (a.s), İmam Hasan’ın (a.s), Cafer-i Tayyar’ın ve Akil’in evlatları savaş meydanına çıktılar. Birer birer yiğitçe savaştıktan sonra onlar da şahadet şerbetini içtiler. Hz. Abbas bin Ali’de (a.s) İmam Hüseyin’in evlatlarına su getirmek için gayret gösterdiği bir sırada, düşmanın kalleşçe saldırısı neticesinde, savaşarak canını İmam Hüseyin (a.s) ilahi kıyamı yolunda feda etti.

Aşura gününün en hassas zamanı, Peygamber’in ciğer paresi ve sevgili kızı Fatıma’nın aziz oğlunun yardımcısız kaldığı zaman idi. Düşman ordusu, İmam’ı yalnız gördüğü için her taraftan ona saldırıyordu ...

Aşura günü orada bulunan Haccac bin Abdullah şöyle diyor:

“Allah’a ant olsun ki, oğlu, kardeşi, kardeş oğulları, akrabaları ve yaranları öldüğü halde onun (İmam Hüseyin) gibi dirençli, sebatlı, şecaatli ve yiğit birisini görmedim. Allah’a ant olsun ki ondan önce ve ondan sonra onun gibi birisini görmedim. İmam Hüseyin (a.s) düşman ordusuna saldırdığında, onlar kurt korkusuyla dağılan keçiler gibi, İmam’ın sağ ve solundan kaçışıyorlardı... Allah’a ant olsun ki, Fatıma’nın kızı Zeynep, İmam’a taraf yaklaştı... Bu esnada Ömer bin Sa’d da İmam’ın yanına yaklaşmıştı, Zeynep, İbn-i Sa’d’a hitaben şöyle dedi: “Ebu Abdullah (İmam’ın künyesi) öldürülüyor ve sen durup bunu seyrediyor musun?!”

Devamında şöyle diyor:

Ömer bin Sa’d’ın göz yaşlarının yüzüne ve sakalına aktığını ve Zeynep’ten yüz çevirdiğini adeta görür gibiyim …’’

Nihayet İmam Hüseyin’de (a.s) o zalimlerin eliyle feci bir şekilde şehit edildi ve bu inanların yüreklerinde ebede kadar sönmeyecek bir hüzün ateşi yaktı.

[1] - Tabakat-ı İbn-i Sa’d, c.10, s.164.

[2] - Musir’ul- Ahzan, s.24.

[3] - A.K. s.25.

[4] - Müruc’uz- Zeheb, c.3, s.77.

[5] - İrşad, c.2, s.34.

[6] - Bihar’ul- Envar, c.44, s.329.

[7] - İrşad, c.2, s.35.

[8] - A.K. c.2, s.36.

[9] - Müruc’uz- Zeheb, c.3, s. 64.

[10] - A.K.

[11] - A.K.

[12] - A.K.

[13] - Tarih-i Taberi, c.4, s.258.

[14] - İrşad-ı Mufid, c2, s.66.

[15] - Tarih-i Yakubi, c1, s.221.

[16] - Tarih-i Taberi, c.4, s.300.

[17] - A.K. c.4,s.302-308.

[18] - A.K. s.310.

[19] - A.K. s.325.

[20] - A.K. s.311.

[21] - Kafi, c.4, s.147.

[22] - Tarih-i Taberi, c.4, s.314.

[23] - Emali-yi Saduk, s.111 ve 374.

[24] - Kamil-i İbn-i Esir, c.2, s.560.

[25] - Tarih-i Taberi, c.4, s.341.
 

relvin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
182
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Allah(c.c.) razi olsun.bizleri bilgilendirdiniz.
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ehlisünnet dışı yazılara önem verilmemelidir.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Ehlisünnet dışı yazılara önem verilmemelidir.
...............ALLAHCC RAZI OLSUN...EHLİ SÜNNET DÜŞMANLARI DİNİ İÇTEN YIKMAYA ÇALIŞAN HAİN SOYDUR...Allahcc e emanet ol SeNaToR gönüldaş-kardeşimiz...YAŞASIN EHLİ SÜNNET..KAHROLSUN DECCALİYET...
 

islam duygu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Nis 2011
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
ehlibeyt yazısı için ALLAH razı olsun kardeşim güzel bir paylaşım, cahil toplumlarada allahtan şefaat ölmüş beyinleri içinde başsağlığı diliyorum.
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Ehl-i Sünnet dışı yazılara önem verilmemelidir mi? Bu tarihi belgelere dayandırılan bir yazı olmuş halbuki. Ne yazılacaktı bazı Münafıkların yaptığı gibi Yezid Zalimi mi övülecekti? Yok Hz. Hüseyin'in şehadetinden sonra ağlamış falan. Külliyen yalan. Yaşasın Hz. Muhammed'in Soyu, ve kahrolsun; rezil, perişan olsun bu Soy'un düşmanları!
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Ehlisünnet dışı yazılara önem verilmemelidir.

Kesinlikle doğru bir söz.

Ehl-i Sünnet dışı yazılara önem verilmemelidir mi? Bu tarihi belgelere dayandırılan bir yazı olmuş halbuki. Ne yazılacaktı bazı Münafıkların yaptığı gibi Yezid Zalimi mi övülecekti? Yok Hz. Hüseyin'in şehadetinden sonra ağlamış falan. Külliyen yalan. Yaşasın Hz. Muhammed'in Soyu, ve kahrolsun; rezil, perişan olsun bu Soy'un düşmanları!

Hiçbir insan Hz.Rasulullah s.a.v den üstün değildir. Hz.Hüseyin r.a da Hz.Ali r.a. da buna dahildir.

(a.s yani aleyhisselam normal insanlar için kullanılmaz Peygamberler için kullanılır Hz.ALi r.a da Hz.Hüseyin r.a. da EHli Beytin hepsi de normal bir insandır Peygamber değillerdir. Normal bir insan için a.s kullanırsan bu halk arasında fitne çıkarır acaba bu peygamber mi diye. İkinci mevzuu eğer ben EHli SÜnnet bir müslümanım sapık fırkalardan birine mensıp değilim diyorsan, sahabeye ismiyle hitap edemezsin Hz.Muaviye r.a dersin. Eğer ki sen sadece muaviye diye yazıya başlarsan o yazıyı alleme dahi yazsa tek satırına bile muteber edilmez.)

Şimdi anladın mı neden Eli SÜnnet dışı yazılara önem verilmemesi lazım. Bozuk plak gibi her zaman aynı yazılar sahabeye aynı hakaretler (yezidi ve rezil tayfasını ayırıyorum) kardeşim Allah c.c. ın Kaderi ve Hikmeti var. Hz.Hüseyin r.a için hepimizin içi ağlıyor lakin bu şehidliği ve şehadeti itikad meselesi haline getirmemek gerek.

Eyvallah
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Yeri gelmişken şunlarıda söyleyim. Bazı sapık fırkalar (şia ve ona bağlı fırkalar) özellike muharrem ayı geldiğinde internetde hemen hemen bütün islami forumlara saldırı yaparlar. Yani Hz.Hüseyin r.a. şehadetini siyasi malzeme olarak kullanırlar. yazılar şiirler yazarlar ve öyle de sinsidirler ki yazı masum gibi görünüp yazının içlerine itikatlerini sokarlar. Özellike Hz.Muaviye r.a. ve bazı sahabelere saldırılar yaparlar..

(yezidi ve tayfasını ayırıyorum ehli sünnetin ona ve adamlarına karşı görüşü bellidir. İmam Rabbani k.s. yezidin yaptığını frenk gavuru yapmamıştır demiştir bundan daha büyük söz yoktur. Lakin kimse yezidin kafir olduğunu söyleyemez. Ehli SÜnnete göre yaptığı çok kötü bir işdir ama iman noktasında alimler susup durumunu Cenab-ı Mevla ya havale edilmiştir buda böyle bilinsin.)

Bakın Ehli Sünnete göre üstünlük sırası şöyledir.

Ehl-i sünnet âlimlerine “Allahü teâlâ onların çalışmasına bol bol mükâfât versin!” göre halîfelikden konuşmak, dînin esâs bilgilerinden değildir. Ya’nî îmâna bağlı birşey değildir. Fekat, ba’zıları bunda taşkınlık yapdığından, doğru müslimânların âlimleri, halîfeliğe âid bilgileri, kelâm ilmine, ya’nî îmân bilgisine sokmuş, işin doğrusunu bildirmişlerdir. Peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed Mustafâdan sonra “aleyhi ve aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” müslimânların halîfesi, ya’nî Peygamber efendimizin “aleyhisselâm” vekîli ve müslimânların reîsi, Ebû Bekr-i Sıddîkdır “radıyallahü anh”. Ondan sonra, halîfe Ömer-ül-Fârûkdur “radıyallahü anh”. Ondan sonra, Osmân-ı Zinnûreyn “radıyallahü anh”, ondan sonra, Alî ibni Ebî Tâlibdir “radıyallahü anh”. Bu dördünün üstünlük sıraları, halîfelikleri sırası gibidir. Bunlardan Şeyhaynın [ya’nî ilk ikisinin], diğer ikisinden dahâ üstün olduğunu, Eshâb-ı kirâmın ve Tâbi’în-i ızâmın hepsi söylemişdir. Bu sözbirliğini, din imâmlarımız bildirmekdedir. Meselâ imâm-ı Şâfi’înin “aleyhirrahme” sözü meşhûrdur. Ehl-i sünnetin reîslerinden olan Ebül-Hasen-i Eş’ârî buyuruyor ki, (Şeyhaynın, diğer bütün ümmetden üstün olduğu muhakkakdır. Buna inanmıyan, yâ câhildir veyâ zındıkdır). İmâm-ı Alî “radıyallahü anh” buyuruyor ki, (Beni, Ebû Bekr ile Ömerden “radıyallahü anhümâ” üstün tutan, iftirâ etmiş olur. İftirâ edenleri dövdükleri gibi, onu döverim).

Yani Peygamber Efendimize s.a.v e bir kötü söz söyleyen bir müşrikin yatığı iş, 1000 tane kerbela dan daha beterdir. Peki bu saygı değer arkadaşlar niçin Peygamberimiz s.a.v e müşrikler tarafından yapılan saldırılar hakkında tek satır yazmazlar, eğer ki amaç bağcıyı dövmek değilse. Ben biraz daha ileri gideyim, Hz.Ebubekirin r.a mağarada ayağını ısıran yılanlar sebebiyle çektiği acı 100 tane kerbeladan daha kötüdür keza Hz.Ömerin r.a. şehid edilişi 50 kerbeladan daha kötüdür Hz.Osman r.a. ve Hz.Ali r.a. şehid edilişleri 10 kerbaldan daha kötüdür, bunlara kimse itiraz edebilirmi? Keza Hz.Hasan r.a. da şehid edilmiştir ama tek satır yazılmaz.

Keza Ehl SÜnnete göre Hz.Hasan r.a. Hz.Hüseyin r.a dan daha üstündür. Fakat bunların amacı Kerbalayı anmak falan değilki. Kerbala dolayısıyla Hz.Muaviye r.a. ve bazı sahabelere küfür etmek hakaret etmek ve ehli sünnet msülümanlarıda kendi saflarına çekmek. Yoksa bunların mollalarının umrumda mı Hz.Hüseyin r.a. yada kerbela. Onların işin siyasetinde...

Bakın bunların saldırdığı sahabelere dikkat edelim hemen hemen hepsi Peygamberimiz s.a.v ile akrabalar. Yani bu sahabeler bunların demesine göre bu kadar kötü iş yapacaklar ve Allah c.c. Cebrail a.s vasıtasıyla bunları haber vermiycek ve üstüne Peygamberimiz s.a.v kimisinden kız alıcak kimisine kız vererek (heleki Hz.Osman r.a. 2 tane vermiştir) akrabaları olucak. Buna akıl mantık erer mi.

Kardeşler uyanık olun itikadinizi düşmanı çok hele ki bu sapık fırkalar utanmadan Hz.Peygamberimizin s.a.v soyunu yani ehli beyti kullanarak yapıyorlar EHli Beyti sevicez zira Ehli Beyti sevmeden Peygamberimizi s.a.v sevmiş olmayız ama bu sevgiyi kullanıp sahabelere küfür edip hakaret eden sapık şia ve fırkalarına karşıda uyanık olun...

Eyvallah
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Ben biraz daha ileri gideyim, Hz.Ebubekirin r.a mağarada ayağını ısıran yılanlar sebebiyle çektiği acı 100 tane kerbeladan daha kötüdür keza Hz.Ömerin r.a. şehid edilişi 50 kerbeladan daha kötüdür Hz.Osman r.a. ve Hz.Ali r.a. şehid edilişleri 10 kerbaldan daha kötüdür, bunlara kimse itiraz edebilirmi?

İyi misin sen? Hz. Ebu bekir'in ayağını yılan ısırması 100 kerbeladan daha mı kötüdür? Hz. Hüseyin'in şehadetine bütün müslüman alemi ağlamıştır. Peki Hz. Ebubekir'in ayağını yılan ısırmasına sen ağlayabildin mi? Ağladıysan da senden kaç tane var.
Size cevabı ben veremem. En iyisi Hz. Mevlana versin.
http://forum.islamiyet.gen.tr/ehlibeyt/113608-naat-i-ali.html
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
İyi misin sen? Hz. Ebu bekir'in ayağını yılan ısırması 100 kerbeladan daha mı kötüdür? Hz. Hüseyin'in şehadetine bütün müslüman alemi ağlamıştır. Peki Hz. Ebubekir'in ayağını yılan ısırmasına sen ağlayabildin mi? Ağladıysan da senden kaç tane var.

Ben gayet iyiyim sözümünde arkasındayım. Ben bunu söylerken kafamdan konuşmuyorum. Aslında da nedeninide yazdım cevabımda alıntı olan bölümü okursan Ehli Sünnete göre nedenini anlarsın. Makam sırası vardır. Makam sırasını öğrenirsen nedeninide anlıycan

Eyvallah
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Ben gayet iyiyim sözümünde arkasındayım. Ben bunu söylerken kafamdan konuşmuyorum. Aslında da nedeninide yazdım cevabımda alıntı olan bölümü okursan Ehli Sünnete göre nedenini anlarsın. Makam sırası vardır. Makam sırasını öğrenirsen nedeninide anlıycan

Eyvallah
Makam sırasıyla bunun ilgisi yok. Benim sana verdiğim cevap anlamak isteyen için yeterliydi. Ki kıyaslama yaptığın olaylar çok farklı. Bir insanın ayağını yılanların ısırmasıyla diğer insanın kendisinin, ailesi ve akrabaları ve de dostlarıyla beraber susuz bırakılıp vahşice katledilmesi aynı şey değil. Kerbela hadisesinden sonra gökten üç gün kan yağdı. Hz. Muhammed(s.a.a)'in zevcesine emanet bıraktığı Kerbela toprağı kan rengini aldı. Bunu ben değil Ehl-i Sünnet'in tam ortasından konuşan Cübbeli Ahmet Hoca anlatıyor. İstersen videosunun linkini gösterebilirim. Peki Hz. Ebubekir'in ayağını yılan ısırınca hangi olay, afet oldu?Başka misal: Hz. Ali, oğlu Hz. Hüseyin'den üstündür ama Hz. Hüseyin'in şehadeti Hz. Ali'ninkinden daha derin izler bırakmıştır. Hz. Ali yalnız kendi ölümüne sabretti. Hz. Hüseyin ise kendi ölümünün yanı sıra, oğullarının(kundaktaki bebeğin oklanmasını da düşün; susuz bir şekilde ağlayan bir bebek üstelik), yeğenlerinin, dostlarının acısını beraber çekti. Makam konusu ayrı tartışılır. Ama diyelim Hz. Ebubekir, Hz. Hüseyin'den mertebece üstün yine de senin yorumun yanlış olur. İstersen burda müslüman kardeşlerimize soralım hangi olay daha vahim, beter bir olay diye onlar ne görüş belirticek.
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Ehli Sünnet Cemaatine bağlı yani hak fırkaya bağlı olan müslümanlar, karşımıza gelen olaylar karşısında duygusal yaklaşamayız. Kerbela olayı evet ümmetde derin yaralar bırakmıştır aynen hz.Hasan r.a şehid edilişi veya cemel vakası gibi. Fakat bir müslüman için karşısına çıkan olayları algılama cihetinde 4 tane sağlam kulpu vardır. Bunlar Kuran Hadis icma ve kıyastır.Bu birincisi,

Konuyu maalesef duygusal yaklaşarak zemin katdan değil biraz daha yukarıdan bakmak gerek. Hz.Ebubekir r.a. örneğini sadece sahih hadislerde geçen yılanların deliklerini kapatması ve yılanın onu ısırması ve bu sebeple çektiği acıdan gözlerinin yaşarması yönünden değil konuyu komple alarak müşahede etmeliyiz. yani nasıl ki Hz.hüseyin r.a. ve ehli beytin civanlarının r.a şehid edilişleri bir bütün olarak tün yönleriyle ele alınıp kerbela olayı olarak islam tarihinde geçiyorsa Hz.Ebubekir r.a ın Peygember efendimiz s.a.v e mağaradaki arkadaşlığı ve yardımıda bir bütün olarak ele alınmak zorundadır. Yani Kuran'da tevbe suresi 40.ayetde geçen

"Eğer siz ona (Resûlullah'a) yardım etmezseniz (bu önemli değil); ona Allah yardım etmiştir: Hani, kâfirler onu, iki kişiden biri olarak (Ebu Bekir ile birlikte Mekke'den) çıkarmışlardı; hani onlar mağaradaydı; o, arkadaşına. Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu. Bunun üzerine Allah ona (sükûnet sağlayan) emniyetini indirdi, onu sizin görmediğiniz bir ordu ile destekledi ve kâfir olanların sözünü alçalttı. Allah'ın sözü ise zaten yücedir. Çünkü Allah üstündür, hikmet sahibidir." ayetinde olduğu gibi.

Kerbela olayı islam tarihine geçmiştir fakat Rasulullah s.a.v ve Hz.Ebubekir r.a. ın müşriklerden kaçarak sevr mağarasına sığınışları Kuranda geçmektedir. Şimdi bu olay yani Sevr mağarası nasıl ümmetde derin izler bırakmaz. Burda kardeşlerin ilimleri yüksektir, makamdan kasıt hem kendi makamları hemde bulundukları olayların geçtikleri yerlerdir. Bu cihedle evet Kerbelanın islam tarihinde büyük önemi vardır fakat gene tekrar etmek gerekirse önem bakımından Hz.Ebubekir r.a. Sevr mağarasındaki yardımı ve arkadaşlığı Kuranda geçmektedir. Kerbela (devamlı hatırlayanlar dışında) genelde muharrem ayında hatırlanırken (keşke hergün hatırlansa) bizim anlatmak istediğimiz olay hatim indiren herkes ve tevbe suresini devamlı okuyanlar tarafından her zaman dile getirilmektedir.

Şimdi konu açıklığa kavuşmuştur şimdi sonuca geliyoruz. EHli SÜnnete bağlı müslümanlar uyanık olucaklar. İslam tarihinde Kerbala olayı gibi ve ondan büyük nice olaylar vardır aynen Uhud savaşı gibi. Fakat özellikle şia ve yandaşları ısrarla kerbela hadisesi üzerinde durarak bu olay üzerinden siyaset yapma ve ehli sünnet müslümanlar başda Hz.Muaviye r.a. olmak üzere bazı sahabelere düşman etmek yada hakaret ettirme çabası içerisine girerek ehli sünnet vel cemaatden koparma derdindedirler. Sapık fırka şia ya bağlı yandaşlar bunları açıkdan yaptıkları gibi göya ehli sünnet görünerek de yapmaktadır. Ehli sünnete günümüzde saldırı hiç olmadığı kadar olmaktadır buda Rasulullah s.a.v ahir zamanda bildirdiği olaylar dahilinde gelişmektedir.
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Sen Hz. Ebubekir'in arkadaşlığı Kuran'da geçiyor, Kerbela geçmiyor diyorsun da Kerbela Kuran inmesi tamamlandıktan sonra oldu. Ayrıca Kuran'da Ehl-i Beyt sevgisi farz iken sahabe sevgisi farz değildir. Dediğimi cevapla önce. Hz. Hüseyin ve yoldaşlarının içinde bulunduğu Kerbela olayından sonra bir mucize eseri olarak gökten 3 gün kan yağdı, Kerbela toprağı kan rengini aldı. Peki Hz. Ebubekir'in ayağını yılan ısırmasından sonra, Hz. Ömer'in şehit edilmesinden ve Hz. Osman'ın şehit edilmesinden sonra hangi mucizevi olay oldu? Kendi reyinle yorum yapıyorsun ben ise bizzat Yüce Allah'ın mucize ve işaretlerine dayanarak yorum yapıyorum. Lütfen rica ediyorum Ehl-i Beyt'i dillerinizden uzak tutun. Değerlerini, çektikleri acıları küçümseyip durmayın. Eğer bahsettiğin konulardan Hz. Ebu bekir in ayağını yılan sokmasını vs. konuşmak istiyorsan o konu hakkında bir başlık aç orda yorum yap. Kerbela'yı, Hz. Hüseyin'i anlamıyorsan bu konuyla ilgilenme. Ben "Yezid iyi Müslümanmış" diyen sünnilerde gördüm, "Hasan Hüseyin nedir ya" diyen de. Peygamberin soyundan gelicek olan Hz. Mehdi(as) gelince Ehl-i Beyt'e yapılan zulümlerin de hesabını sorucak inşallah.
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Kuranı Hadisi mucize kabul etmeyen zihniyete ne denebilir. Hz.Osman'ın r.a. Musafın başında öldüren zihniyet kanının düşdüğü ayeti mucize kabul etmezmi. Biz EHli Beyti asıl kendi emellerine ve siyasetine alet eden şia'nın dilinden uzak tutuyoruz. Hz.Ebubekir r.a Hz.Ömer r.a Hz.Osman r.a Hz.Ali r.a isimlerini bile cevaplarında görmeye dayanamayan ve isimlerini tepki almamak için lütfen yazan zihniyet EHli Beyti hak eder mi? Hz.Mehdi r.a geldiği zaman en büyük düşmanı gene şia olucaktır.

Allah c.c. , hadisde Peygamber Efendimiz s.a.vin buyurduğu Deccal ile haşr olucak fırkadan bizi korusun.

Eyvallah
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Kuran, Hadis zaten Peygamberlik mucizesidir. Zira biz sıradan insanlar Allah'a sabah akşam yalvarsak bize konuş ya da vahiy indir diye;indirmez. Kerbela sonradan olsa Kuran da bundan bahsedilebilirdi ama geçmiş olan bir olaydan bahsetmek gelecek bir olaydan bahsetmek gibi olmaz. Zira olayların seyri değişebilir.
Benim Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman'ın isimlerine tahammül edemediğim yok. Üstünlük sırasını Allah bilir. Hayatımın hiçbir döneminde bir takım Şii'nin düşündüğü gibi onları kafir olarak görmedim. Şahidim Allah'tır. Dileyen bu sözden sonra iftira eder ve cezasını Ahirette bulur. Zaten Nechul Belaga'yı okuduğum dönemde, ordan da, ilk 3 halife hakkında kafir denicek bir itham görmedim hatta bir yerde Hz. Osman'ın Peygamber Efendimize(s.a.a )damat olma şerefine deyiniliyordu. Okuduğum kadarıyla Ehl-i Sünnet'te üstünlük sırası Hz. Ebubekir, Hz. Ömer sonra büyük kısıma göre Hz. Osman bir kısma göre de Hz. Ali gelir. Hz. Mevlana'nın Naat-ı Ali'si ise daha farklı bir durum belirtir.Hz. Mevlana da Ehl-i Sünnet'tendir.
Hz. Mehdi(as)'ın 12. İmam mı yoksa sünni rivayet hadislerindeki Al-i Muhammed'den bir başkası mı o da muallak. Ama 12. İmam Muhammed Mehdi'yse itikadı düzgün olan şiilere karşı bir tutumu zaten olmaz.
Sünniler içinde ise Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'in den bahsetmek o kadar kolay değil maalesef. Hz. Mehdi bu yanlışın kökünü kazır Allah'ın izniyle.
"Ya Ali, Seni ancak mümin sever ve sana ancak münafık buğzeder." (Burdaki münafıkları sünniler içinde aramak gerekir daha çok)
Hz. Ali: "Benim yüzümden iki grup insan helak olur; bana buğzeden, sevip hakkımda ileri giden"(Burdaki sevip hakkında ileri giden helak tabakasını da şiilerin içinde aramak gerekir daha çok)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Sünniler içinde ise Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'in den bahsetmek o kadar kolay değil maalesef.
"Ya Ali, Seni ancak mümin sever ve sana ancak münafık buğzeder." (Burdaki münafıkları sünniler içinde aramak gerekir daha çok)
İftiracı herif,pislik yapma.
Göster ulan bir sünni ki Hz Ali efendimize buğzetsin.
BULAMAZSIN VE GÖSREREMEZSİN...
Yalancılık,iftiracılık Müslümanla birarada bulunmaz.
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
İftiracı herif,pislik yapma.
Göster ulan bir sünni ki Hz Ali efendimize buğzetsin.
BULAMAZSIN VE GÖSREREMEZSİN...
Yalancılık,iftiracılık Müslümanla birarada bulunmaz.

Doğru konuş!!! Asıl pislik yapan ve iftira atan sensin!! Ben Peygamber'in ve Hz. Ali'nin soyundan geliyorum. Haddini bil. Müslümanların yüzkaralarından seni. Allah sana hem dünyada hem ahirette lanet etsin. O "ulan"
ı da ahirette sana göstericem!!!
"İki cihan bedbahtı, kim bir gönül yıkar ise"
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Sen kim,peygamber torunu olmak kim,
Fitneci takiyyeci muta soyu seni.
Birde lanetde bulunmuş.
Allahcc, Ehl-i Sünnete kara çalanların belalarını versin,verdi de...
 

ugurd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2012
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Sen kim,peygamber torunu olmak kim,
Fitneci takiyyeci muta soyu seni.
Birde lanetde bulunmuş.
Allahcc, Ehl-i Sünnete kara çalanların belalarını versin,verdi de...
Kes lan Hz. Muhammed'in Soyuna sövme!!! . Nehcul Belaga'da Hz. Ali'nin "Yatışsın o yürekler ki boyuna çarpar; boyuna titrer" övgüsüne mazhar oldum elhamdülillah. Allah Hz. Ali ve Hz. Hüseyin ve Ehl-i Beyt ve Hz. Muhammed düşmanı münafık 'kimkimdir' e lanet etsin. Hem inandığı taptığı dünyada bedbaht olsun, hem şüphe içinde kaldığı ahirette bedbaht olsun.

Kahrolsun Kimkimdir ve bütün Ehl-i Beyt düşmanları!!! Lanet olsun Yezit ve torunu Kimkimdir'e!
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt