Zamanlar öncesi..güneşler ülkesi..
Ve yüreklerin fetihhan oldugu dönemde..
Her seyin güzellik ile yasandigi mekanlar ötesi..
Sevgiler diyarinda...
Kirlangic diye bir kus varmis..
Bu kuş ki o kadar güzel uçarmiski ..Onunla uçmada Kartallar , şahinler ve Doganlar bile yariş yapamaz hep ona imrenirlermiş..
Gel görki cogu kişi ve çogu varlik gibi Kirlangicta kendisinin bu üstün vasfini bilmezmis.
Tipki günesin , kendi degerini bilmedigi kendisini sadece atesten bir parca sandigi
gibi..Halbu ki günes varidigi yeri aydinlatirda haberi olmaz. Dogdugunda bütün , sahte
aydinlıklar sönermişte bilmezmiş.
Kirlangic o üstün ucucu , güzel raks yapisi gök yüzüne renk katisi ile uçarken..
Bir gün Ari kusunu görmüs..
Ari kusu bünyesi itabari ile cok kücük bir kus oldugu icin..
Dar yerlere gire bilirmis...
Ve ari kusu yuvasini yine dar bir mekana yapmis..Yuvasina girip , ciktikca..
Kirlangic Ari kuşunu kiskanmis..Ve dar mekan aramaya baslamis..
Arama esnasinda.. Dipsiz bir kuyu bulmus ,
dipsiz kuyuya kendisini birakinca..Kuyunun icindeki suyu bilmedigi icin ,
suyun üstünden geri kalkamamis..
Bu hali üzerine Alemlerin Rabbi Allah-cc-- Kirlangica ceza olarak yere düstügünde geri
kalkamamak ve ucamamak cezasi vermis..
Ogün bu gündür Kirlangiclar yere düser ve ya yanlislik ile konarlar ise tekrar ucamazlar..
Uca bilmeleri icin illede yüksek bir yer olmasi veya birinin insafli bir
yardimi ile kaldirilip yüksekten ucmasini saglamasi gerek...
Her sey kendi hali ile güzeldir..
Basklarina özenmeyi Allah -cc- her zaman cezalandiriyor..
Bunun tarihte ve bugünümüzde de bir sürü örnegi vardir..
HEP KENDiMiZ OLABiLME dilegi ile..