Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kimyâ-yi saâdet (1 Kullanıcı)

yesim efil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Eyl 2006
Mesajlar
100
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
istanbul
Ölüm Uykusunda Görülen Rüya


KİMYÂ-YI SAÂDET

28.10.08 Salı
01:00

O gece ruhuma derin yaralar açılmıştı. Acıtmıştı ruhumu kılıç darbesi kadar keskin sözleriyle. Kan kaybından ölüm uykusundaydı artık...

… Zifiri karanlık. Nereye gideceğimi bilmeden yürüyordum. Aslında yürümekten korkuyordum, önüme çıkacaklardan habersizdim. Üstüm başım kan revan içindeydi. Işık yok, su yok, ağlıyordum. Fark edemediğim bir kol beni arkamdan bir yere itti. Düşmenin etkisiyle bayılmışım.
…Ortamdaki ışığın yakıcı etkisi gözlerimi açmamı engelliyordu. Takatimin son zerresiyle doğruldum. Karşımda bembeyaz bir görüntü vardı sadece. Sadece bir görüntü, net değil, pas parlak; dokunamıyordum, ruh misali sanki. Bari konuşmaya çalışayım diye düşündüm. “Neredeyim ben?” demeye kalmadan “hoş geldin aşıklar diyarına” dedi. “Aşıklar diyarı mı ? nasıl olur beni aşk öldürdü, ne işim var burada?..” Bir tebessüm beliriverdi yüzünde. Öyle huzur verici ki saatlerce izlesem bıkmam. Gittikçe yüzünün netliği artıyordu. İki kelime söyledi sadece… “Sen ölmedin.” Şaşırdığımı fark edip ilave etti. “Sen aslında yeniden doğdun, ruhunu tazeledin, arındırdın, saf vaziyette gerçek aşka geldin. Kendi isteğinle gelmedin tabi , ruhun çağrıldı.” Şaşırdım. “Olamaz!benim ruhum kan içinde baksanıza iyice çöktü yediği darbelerle.”dedim. “içteki kiri su değil gözyaşı temizler. Gözyaşı merhamete delildir, yürek yanmadıkça göz yaşarmaz” dedi.
Sessiz kaldım… Bir süre düşündüm. Ruhum suyla değil gözyaşı ile temizlenecekmiş. Bütün gece ağlamıştım. Ama hâla kan içindeydi ruhum. Nasıl olur bu? Sanki içimden geçenleri okuyormuş gibi “Ruh içtedir evlat onu göremezsin. O hep saf ve berrak acıtamazsın. Kalbin acımış senin ya da öyle sanmışsın. Dünyalık işler ruhu kirletemez, acıtamaz. Ruh dünyanın en önemli şehridir” dedi.
Boşuna gözyaşı döktüğümü düşünmüştüm evvelden. Ne de olsa değmeyen bir insandı benim gözümde. Ama boşuna değilmiş bunu anladım.
…Devam ettik konuşmaya.”Nasıl olacak bu iş, ne yapacağı şimdi? “ dedim. “Nasıl bakarsan öyle görürsün, önce kötü düşünceleri at beyninden ve ilâhi ışığa yönelt kalbini.” Yine içimden geçenleri okuyordu. Ben Arapça bilmiyorum nasıl anlaşacağım diye düşünüyordum. O vakit dedi ki “ Sev!. Sadece sev. Sevmekten korkma, kaçma. Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” Ne güzel konuşuyordu. Çok etkileyici, çok içten. Hiç ayrılmak istemezdim yanından. “ Ruhum yeniden kaybederse kendini nasıl dönerim geri, yüzünüze nasıl bakarım?” diye sordum. “Ne olursan ol yine gel.”dedi. Her sözünün altında derin manalar yatıyordu. Onun gibi olabilir miydim acaba?...
Kim olduğunu öğrenmeliydim. “peki ya siz kimsiniz?” diye sordum. Yüzü netleşti. “ben senin ruhunu bulup arındırman için görevlendirildim. Sen dünyada beni çok seviyordun. Seni bana daha yakın buldular ve yolladılar. Aslında sen beni çok iyi tanıyorsun.”dedi. “ ben sizi daha önce hiç görmedim ki nasıl tanıyabilirim?”…
“ Gitmem gerek”… “Şimdi sen uyanacaksın ve hayatına devam edeceksin. Ruhun artık yalın hâli ile seninle. Unutma ne zaman istersen gelebilirsin.”dedi ve kayboldu. Ben hâla Onun kim olduğunu düşünüyordum ve uyandım. Tan yeri ağarıyordu…
Ruhumu saçma sapan düşüncelerle yitirmiştim. Ama bana geri verilmişti artık. Bu sabahın gecesinde yaşadıklarım bir lütuftu. Boşa zaman harcadığımı fark ettim. Artık mutluluğun formülünü bulmuştum. Her girdiğim yola sevgiyle girecektim. Son bir şey kalmıştı artık noksan olan. Bunları bana hatırlatan önemli Zat kimdi? Onu ;sonunda bulmuştum. O’nun sözleriyle baktım ve O’nu gördüm. Asr-ı Saadette yaşayan Mevlana’nın ta kendisiydi…
 

ESİLA NUR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2008
Mesajlar
159
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Bu muhteşem paylaşım için Rabbim razı olsun sizden ...Çok duygulandım okurken.Rabbim cümlemize böyle mübarek rüyalar görmeyi nasip etsin.
Selam ve Dua ile ...
 

yesim efil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Eyl 2006
Mesajlar
100
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Konum
istanbul
hayali bir rüya benimkisi ama amin diyelim de gerçekleşsin kardeşim ;)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt