Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kimse Yaptığı Yanına Kalacak Sanmasın!!! (1 Kullanıcı)

huzurpınarı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Nis 2009
Mesajlar
888
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
tamda böyle haksız bir duruma uğramışken bu yazı çıktı karşıma çok güzeldi kim ne ederse karşılığında onu bulur RABBİM herşeyi gören bilendir ona sığınmak en güzeli ALLAH razı olsun....
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

Selamun aleyküm değerli abicim.
Emeğinize sağlık.
Çok güzel ve anlamlı bir paylaşim olmuş...
Selam ve dua ile...

Gözlerinize sağlık değerli kardeşim...
Ders almak ve hayatımızda uygulamak duasıyla inşallah...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamünaleykum...

Esselamünaleykum...

tamda böyle haksız bir duruma uğramışken bu yazı çıktı karşıma çok güzeldi kim ne ederse karşılığında onu bulur RABBİM herşeyi gören bilendir ona sığınmak en güzeli ALLAH razı olsun....

Allah CC. cümlemizden razı olsun kardeşim inşallah...
Rabbim hakkınızda hayırlı ve güzel olanı versin inşallah...
SABIR ile DUA ya devam...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamünaleykum...

Esselamünaleykum...

çok güzel ve hayırlı bi paylaşmdı istifade edilmesi duası ile...........eline sağlık

Amin Kardeşim amin...
Hoşgeldin...
Rabbim bizleri yolundan ayırmasın inşalalh...
 

YaVekil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2009
Mesajlar
307
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu

Allah razı olsun, emeğinize sağlık.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...Ve Rahmetullahi...Ve Berâkatühü...

Ve Aleykumselam...Ve Rahmetullahi...Ve Berâkatühü...

Selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu

Allah razı olsun, emeğinize sağlık.

Allah CC. cümlemizden razı olsun kardeşim...

Allah CC. vaad ediyor...
" Zerre kadar iyilik ve kötülük karşılıksız kalmayacaktır..."
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Cenab-ı Hak, Zilzâl Sûresinin 7. ve 8. Ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:

" Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir.

Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir.
"
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Kimse yaptığının yanına kalacağını sanmasın!

Evet, kimse yaptığının yanına kalacağını sanmasın.
Çünkü adili mutlak olan Allah, imhal eder, yani mühlet verir; ama asla ihmal etmez.
Bir de bakarsınız ki zalim, zulmünün karşılığını beklenmedik bir anda olanca şiddetiyle görmüştür.
Ancak insanlar bu cezanın yaptığı zulmün, haksızlığın karşılığı olduğunu bazen anlayamazlar da zalimin, haksızın yaptığı yanına kaldı sanırlar.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
...

...

Unutmayın! Kimsenin Yaptığı Yanına Kalmaz

001le2.gif


Allah'ın adaleti er ya da geç mutlaka tahakkuk eder, kimsenin yaptığı yanına kalmaz.
Öyle ise kimse gücüne, kuvvetine, zorbasına ve dayatmasına güvenerek kötülüğe yönelmesin.
Unutmasın ki, Allah (imhal) eder, ama (ihmal) etmez.
Yani mühlet verir, tövbe etmeyi bekler, ama asla yapanın yaptığını yanına bırakmaz.
Bir de bakarsınız ki, gücüne kuvvetine güvenerek zulüm ve haksızlık yapanlar güvendikleri gücünü de kuvvetini de yitirmiş, yaptıklarının karşılığını görecek güçsüzlüğe düşmüşler, adalet yerini bulmaya başlamıştır.

Bu tespitimizi mesaj yüklü tarihî bir olayla da netleştirelim isterseniz.

Abbasilerin beşinci halifesi Harun Reşid, sarayının bahçesindeki bir gül fidanını çok beğenir.
Yaprağı, kokusu, görünüşüyle dikkatini çeken gülü özel bakıma alması için bahçıvana emir verir:

-Bahçeye her geldiğimde bu güle bakarak dinleniyorum. Bunu özel korumaya al, suyunu sık ver, yapraklarını tezden dökmesin.

Bahçıvan üzerine titremeye başlar gülün.
Ne var ki, bir sabah bahçeye gelen bahçıvan bakar ki, gülün dalına konan bir bülbül, ne kadar yaprak varsa hepsini de gagalayarak yere düşürmüş, tek yaprak bırakmamış gülün başında.
Telaşla koşar halifeye:

-Sultanım der, üzerine titrediğimiz gülün yapraklarını bir bülbül gagalayarak yere dökmüş, tek yaprak bırakmamış gülün başında.

Tecrübe sahibi halife telaş etmeden cevap verir:

-Üzülme efendi üzülme, der, bülbülün yaptığı yanına kalmaz.

Rahat bir nefes alan bahçıvan işine döner.
Bir gün bakar ki, bir yılan yaprakları düşüren bülbülü yakalayıp ağzına almış, yutmak üzere otların arasında kayıp gidiyor.
Heyecanla yine halifeye gelir:

-Sultanım der, yaprakları yere düşüren bülbülü bir yılan yakalamış, götürürken gördüm.
Sultan yine telaşsız:

-Merak etme efendi der, yılanın yaptığı da yanına kalmaz.

Bahçıvan yine işine döner.
Bir ara bahçede çalışırken otların arasında yılanı görür.
Hemen elindeki küreğiyle darbe üstüne darbe indirerek yılanı orada öldürür.
Sevinçle geldiği halifeye de durumu anlatır:

-Sultanım der, bülbülü yakalayan yılanı ben de bahçede otlar arasında yakalayıp küreğimle öldürdüm.

Harun Reşid yine sakin:

-Bekle efendi bekle der, senin de yaptığın yanına kalmaz.

Nitekim çok geçmez bahçıvan da rakip gördüğü bir başka bahçıvanı döver, hatalar yapar.
Yakalayıp halifenin huzuruna çıkarıp cezalandırılmasını isterler.
Halife emrini verir:

-Atın bunu zindana!

Yaka paça zindana doğru götürülürken geriye dönen bahçıvan şunları söyler:

-Sultanım der, bülbülün yaptığı yanına kalmaz dediniz, onu yılan yuttu. Yılanın yaptığı yanına kalmaz, dediniz, onu da ben öldürdüm. Şimdi benim yaptığım da yanıma kalmıyor, beni de sen zindana attırıyorsun. Herkesin yaptığı yanına kalmıyor da senin yaptığın mı yanına kalacak? Demek sana da bir yapan çıkacak. Öyle ise der, gel sen bana yapma ki bir başkası da sana yapmasın!..

Bu değerlendirmeyi tebessümle dinleyen Harun Reşid, 'Doğru söyledin bahçıvan.' diyerek emrini verir:
-Bırakın bahçıvanı, çiçekleri sulamaya devam etsin.

Derler ki:

-Yaptığı yanına kalır.

-Hayır, hayır der, kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Daha ağır şekliyle ahirette ödemeye tehir edilir. Ama gafil insanlar bunun farkına varamaz da, yaptığı yanına kaldı sanırlar...

Evet.
Kimsenin yaptığı yanına kalmaz.
Bunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Yanına kaldı sanılanlar daha ağırıyla mahşerde ödemeye tehir edilirler.
Ne var ki, gafil insanlar bunun farkına varamaz da yaptığı yanına kaldı sanırlar.


Ne dersiniz, yaşananlar da bunu mu gösteriyor?
Kimsenin yaptığı yanına kalmıyor da, keşke yapmasaydık mı diyorlar şimdi?

Velhasıl, Allah'ın koyduğu kanun değişmiyor, kimsenin yaptığı yanına kalmıyor.

"Fatebiru ya ülil ebsar!" İbret alın ey basiret sahipleri! .

Alıntı: Ahmet ŞAHİN
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Zulüm gayretullaha dokununca yıkılış başlar!

Bilindiği üzere zulmün tahammül edilecek bir derecesi, sabredilecek bir sınırı vardır.
Zulüm o sınırı geçmediği sürece devam eder.

Şayet bir gün tahammül derecesini aşar, sabır sınırını zorlarsa, artık bu kadarı da fazla olur, bir de bakarsınız ki, Rabb'imiz sebepler halk eylemiş, kimsenin gücünün yetmeyeceği sanılan zulmü ve zalimi tepetaklak edip sona erdirmiş, duaları arşa yükselen mazlumlar da derin bir nefes alarak 'Şükür ya Rab!' demişlerdir.

Bundan dolayı meşhur ifadesiyle denir ki:

- Küfür devam eder, zulüm devam etmez. Çünkü gayretullaha dokunma sınırına dayanan zulmün zevali kesin olur artık..

İrşat eserlerinde ibret alınması için gayretullaha dokunan zulümlerden misaller verilir.
Birini bugün ibretinize takdim etmek istiyorum, gayretullaha dokunan zulümler münasebetiyle.

Bir grup Müslüman kadınlı erkekli bir kafileyle hac yolculuğuna çıkarlar.
Çölleri aşıp vahaları geçerek yol alırken, iki dağın arasındaki bir vadide yollarını kesen eşkıya, silahlarını doğrultur:

-Ya canınız ya malınız!.. derler.

Hac yolcularında elbette karşı koyacak silah yoktur.
Hepsi de kaba kuvvet karşısında ellerini kaldırıp teslim olmaktan başka çare bulamazlar.

Bir ellerinde silah, bir elleriyle de erkek yolcuların üzerlerini aramaya başlayan eşkıya, ne var, ne yok hepsini alır, ekmek parası dahi bırakmaz.

Yaşlı bir yolcu:

-Eyvah der, eşkıya paramızı alıp elini kolunu sallayarak gidecek, ekmek parası dahi bırakmayacak bize!.
Tam o sırada eşkıya başından bir emir duyulur:

-Kadınları bırakmayın, başörtülerini çıkarın, saçlarının arasına varıncaya altın arayın!

Eşkıya güruhu bu defa bir köşeye çekilmiş korku içinde titreşen kadınlara yönelip başörtülerine el atmaya başlar.
Yaşlı yolcu bu defa sözünü değiştirir:

-Arkadaşlar der, artık eşkıya paramızı götüremez, bekleyin. Allah bir sebep halk eder!..

İşte bu sırada başları üzerinde bekleyen yağmur yüklü buluttan müthiş gürültüler duyulur, eşkıya topluluğunun üzerine yağmurlarla birlikte yıldırımlarını boşaltır.
Yerlere serilen soyguncular aldıklarını koruyamaz hale gelirler.
Bu defa cesareti artan yolcular da paralarını zalimlerin ellerinden geri toplayıp yollarına devam ederler.
Bir müddet sakince yürüdükten sonra yaşlı zata sorarlar:

-Efendi derler, önce ekmek parası dahi bırakmayacaklar, tüm paramızı alıp götürecekler diye endişeye kapıldınız, ama sonra da sanki olacakları biliyormuşçasına, 'Artık paramızı götüremezler' diye ümitlendiniz. Gerçekten de paramızı götüremediler, alıp yolumuza devam ediyoruz. Bunu nasıl anladınız?

Yaşlı yolcunun yorumu şöyle olur:

-Onlar önce erkek yolcuların parasını almakla zulmettiler. Ama zulüm orta derecedeydi; gayretullaha dokunma sınırına dayanmamıştı. Zirveye çıkmayan zulüm engelle karşılaşmaz, devam eder. Onun için 'Eyvah paramızı götürecekler!' diye düşündüm. Ne zamanki kadınlara dönüp onların başörtülerine de el attılar. Başörtüsüne el atma derecesine ulaşan zulüm, gayretullaha dokunma sınırına dayanan zulümdür. Zulüm bu sınıra varınca Rabb'imiz bir sebep halk edip zalime haddini bildirir. Zulmünü sona erdirir. Bundan dolayı ümitlenip paramızı götüremeyeceklerini düşündüm. Öyle de oldu. Kadınların başörtüsüne el atmaları gayretullah yıldırımlarının başlarına inmelerine sebep oldu.

Demek ki, zulmün bir gayretullaha dokunma sınırı vardır.
O sınıra dayanıncaya kadar zulüm engelle karşılaşmadan devam eder.
Ancak sınıra ulaşıp da haddini aşmaya başlayınca mazlumun duası da arşa ulaşır.
Bu defa zalime tokadını indiren Rabb'imiz, zulmü sona erdirir, mazlumun da yüzünü güldürür.
Bundan dolayı halk dilinde 'Zalimin zulmü varsa mazlumun da Allah'ı var.' denilir.

Öyle ise, kimse kimseye gücüne kuvvetine güvenerek zulmetmesin.
Yaptığı yanına kalır sanmasın.
Tüm zalimler sonunda gayretullah gök gürültüleriyle gelen adalet yıldırımlarıyla yerlere serilirler.
İsterseniz bakın yerlere serilenlere...

Alıntı: Ahmed ŞAHİN
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
.... büyüklerimiz demişler ki:

"Hak Teala bir kulun hakkını bir başka kul ile alır;
bilmeyen gafil onu kul kendi yaptı sanır..!"
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,432
Tepki puanı
5,314
Puanları
163
Yaş
50
Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun emeklerinize gönlünüze sağlık Allah bilerek ve idrak edenlerden olmak nasip etsin Rabbim.
Allah acele etmez ama kimsenin yaptığını kimsenin yanına bırakmaz bu dünyada kim ne yapar kendine yapar.
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
Allah kötülere fırsat vermesin Rabbim.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Selam Aleyküm kardeşim Allah razı olsun emeklerinize gönlünüze sağlık Allah bilerek ve idrak edenlerden olmak nasip etsin Rabbim.
Allah acele etmez ama kimsenin yaptığını kimsenin yanına bırakmaz bu dünyada kim ne yapar kendine yapar.
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
Allah kötülere fırsat vermesin Rabbim.

Ve Aleykumselam...
Rabbim cümlemizden razı ve hoşnut olsun inşallah...
Aminnn...
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
50
Ne dersiniz, yaşananlar da bunu mu gösteriyor?
Kimsenin yaptığı yanına kalmıyor da, keşke yapmasaydık mı diyorlar şimdi?

Velhasıl, Allah'ın koyduğu kanun değişmiyor, kimsenin yaptığı yanına kalmıyor.

"Fatebiru ya ülil ebsar!" İbret alın ey basiret sahipleri! .

İnşallah ibret alanlarda oluruz...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Ne dersiniz, yaşananlar da bunu mu gösteriyor?
Kimsenin yaptığı yanına kalmıyor da, keşke yapmasaydık mı diyorlar şimdi?

Velhasıl, Allah'ın koyduğu kanun değişmiyor, kimsenin yaptığı yanına kalmıyor.

"Fatebiru ya ülil ebsar!" İbret alın ey basiret sahipleri! .

İnşallah ibret alanlarda oluruz...

Tabi ki...
Bazen bu dünyada bazen de ama mutlaka haşirde, ahirette herkes yaptığının karşılığını alacak...
Rabbimiz mealen " kim zerre kadar hayır işlerse onun ecir ve savabını kim de zerre kadar kötülük yaparsa onun cezasını alacak..." diye buyur muyor mu..?
O halde İBRET ALMAK her zaman bizim şiarımız olmalıdır...
İnşallah...
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,432
Tepki puanı
5,314
Puanları
163
Yaş
50
Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Bunda hiç şüpheniz olmasın. Yanına kaldı sanılanlar daha ağırıyla ahirette ödemeye tehir edilirler. Ne var ki, gafil insanlar bunun farkına varamaz da yaptığı yanına kaldı sanırlar
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,432
Tepki puanı
5,314
Puanları
163
Yaş
50
Bir gün Musa Aleyhisselam:

- Ya Rabbi! der, bazı insanlar zalimin yaptığı yanına kalıyor sanıyorlar. Halbuki senin adaletin eninde sonunda gerçekleşmekte, zalim zulmünün karşılığını mutlaka bir sebeple görmektedir. Bana gerçekleşen bu adaletinin bir örneğini göster ki, onu insanlara anlatayım da kimse zulüm ve haksızlık yapma cesareti bulamasın kendinde. Eninde sonunda zulmünün karşılığını göreceğini anlasın herkes. Rabb'imiz:

- Ya Musa der, sahrada dört yolun kesiştiği yerdeki çalılıkta saklanarak çeşme başında cereyan edecek olayları seyret de gör bakalım zalim, haksız nasıl eninde sonunda zulmünün, haksızlığının karşılığını görmektedir...

Musa Aleyhisselam, tarif edilen yerdeki ağaçların arasına gizlenerek karşıdaki çeşme başında yolcuların yaşayacağı olaylara bakmaya başlar.

İlk olarak bir atlı gelir çeşmenin başına. Atından iner, üzerindeki heybesini alıp ağacın gölgesinde oturup yemeğini yer, suyunu içer, içinde altınları bulunan heybesini orada unutarak atına binip uzaklaşır.

Arkasından gelen ikinci yolcu, çeşmeden suyunu içer, etrafa bakarken ağacın dibinde bir heybe görür. Kaptığı gibi heybeyi gözden kaybolur. Onun arkasından iki gözü de görmeyen üçüncü yolcu gelir, o da eğilerek çeşmeden suyunu içer, bir kenara çekilerek şöyle birazcık dinlenmek isterken heybenin sahibi ilk yolcu atıyla çıkagelir, öfkeyle heybesini aramaya başlar. Yaşlı bir adamdan başka da kimseyi görmeyince:

- Burada unuttuğum heybemi sen alıp sakladın, ya paramı verirsin yahut da canını!.. der. İhtiyar:

- Ben iki gözü de görmeyen bir adamım. Senin heybenin nerede olduğunu ne bileyim!.. diyerek sert karşılık verince, öfkesi başına sıçrayan atlı, 'Bu yaşta beni mi kandıracaksın?' diyerek bir vuruşta ihtiyarı yere serer, ölümüne sebep olur. Hemen atına atlayıp oradan uzaklaşır.

Bunları bulunduğu yerden seyreden Musa Aleyhisselam:

- Ya Rabbi, der, bu atlının içi para dolu heybesini arkasından gelen genç bir yolcu alıp gitti, cezayı ise ondan sonra gelen yaşlı adam çekti. Adalet neresinde bunun?.. Rabb'imiz şöyle hitap eder:

- Ya Musa! İnsanlar böyledirler işte. Hep hadiselerin dışına bakarlar, içindeki kaderin adaletini çoğu zaman göremezler. Burada herkes geçmişte yaptığının karşılığını gördü, diyerek işin geçmişini şöyle açıklar:

- Para dolu heybesini çeşmenin başında unutan atlı, vaktiyle yanında çalıştırdığı fakir bir adamın hakkını vermedi, yoksul adamın hakkı kaldı üzerinde...

İşte heybeyi alıp giden genç yolcu, o yoksul adamın çocuğudur. Aldığı para babasının hakkı olan paraydı. Onu alıp gitti. Böylece kaderin adaleti yerini bulmuş, çocuk babasının verilmeyen hakkını alıp gitmiş oldu. Ölen ihtiyara gelince:

- O da astığı astık, kestiği kestik denecek derecede zalimin biriydi... Nice kavgalara, zulümlere karışmış, yaptığı hep yanına kalmıştı. Son olarak da atlının babasını öldürmüş, yaptığı yanına kaldı sanmıştı. Nihayet atlı da geldi, parasını aldı zannıyla babasını öldüren adamı bir vuruşta öldürdü, tıpkı onun da babasını bir vuruşta öldürdüğü gibi.

Bundan sonra Rabb'imiz Hazreti Musa'ya şöyle hatırlatmada bulunur:

- Ya Musa! Söyle kullarıma, hikmetini bilemedikleri olaylara itiraz yollu bakmasınlar. Bilsinler ki, bir yapana bir başka yapan çıkacak, kimsenin yaptığı zulüm, haksızlık yanına kalmayacak, kaderin adaleti eninde sonunda yerini bulacaktır. Atlı adamın çalıştırdığı işçisinin hakkını sonunda heybe dolusu parayla ödediği gibi, babasını bir vuruşta öldüren adamı da kendisi bir vuruşta aynı şekilde öldürdüğü gibi... Onun için büyüklerimiz demişler ki:

"Hak Teala bir kulun hakkını bir başka kul ile alır; bilmeyen gafil onu kul kendi yaptı sanır
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt