Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

KIBLENİN DEĞİŞMESİ (1 Kullanıcı)

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Yüce ALLAH (c.c.) O'na Kabeye yönelerek namaz kılmasını emreder.Bu emir,ALLAH'ın O'na duyduğu sevginin açık ispatlarından biridir.Çünki,''En Sevgili'' hiç sevmediği yahudilerden ayrılmak için namazlarında Kudus yerine Kabeyibağrında taşıyan Mekke'ye yönelmek istemektedir.Bu arzuyu uzun bir süre sinesinde taşıdıktan sonra bir gün Medine'nin Kuba mahallesindedeki mescidde,öğle namazı sırasında sevindirilir.Vahiy gelmektedir....

''BİZ,YÜZÜNÜ ÇOKCA SEMAYA DOĞRU ÇEVİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ.AND OLSUN Kİ BİZ,SENİ HOŞNUD OLACAĞIN BİR KIBLEYE DÖNDÜRECEĞİZ..ŞİMDİ SEN,YÜZÜNÜ MESCİD-İ HARAM TARAFINA ÇEVİR'' (bakara-144)

Halk dilinde,bir kimse başka bir kimseyi sevmekle nitelendireceği zaman hep kullanılan bir kalıplaşmış ifade vardır.denir ki ''Falanca falancaya sevgisinden dolayı kıblesini değiştirdi.''

ALLAH da en sevdiği kulu için kıbleyi hakiki manada değiştirir ve ''Seni memnun olacağın bir kıbleye döndüreceğiz'' buyurur....''Benim memnun (razı) olacağım bir kıbleye döndüreceğiz'' demez.

Sanki ALLAH şöyle der gibidir.
EY SEVGİLİ.! HERKES BENİM RIZAMIN PEŞİNDEYKEN ,BEN SENİ HOŞNUT ETMEYİ İSTİYORUM...HEM DE HER İKİ DÜNYADA DA..
AHİRETTE İSE ''RABBİN SANA VERECEK,SENDE RAZI OLACAKSIN'' (Duha-5) ayetinin haber verdiği şerefli makama....

(Fahruddn-i Razi,Tefsir-i Kebir)
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
RE: KIBLENİN DEĞİŞMESİ

BU MESCİD HALEN MEDİNEDE İBADETE AÇIKTIR.
KIBLETEYN (çift mihrablı mescid) ADI İLE BİLİNMEKTEDİR.
 

Kalb-i selim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ağu 2006
Mesajlar
822
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
RE: KIBLENİN DEĞİŞMESİ

Allah razı olsun erdel abi güzel bir çalışma
Paylaşımın için teşekkürler
A.e.o...B)
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
RE: KIBLENİN DEĞİŞMESİ

Toron yazdı:
Allah razı olsun erdel abi güzel bir çalışma
Paylaşımın için teşekkürler
A.e.o...B)

S.A.

TEŞEKKÜR EDERİM...ALLAH RAZI OLSUN...

BU MESCİDDE NAMAZ KILMAYI RABBİM SİZLERE NASİP ETSİN İNŞALLAH...

ALLAHA EMANET OLUNUZ...SELAMETLE..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm kıymetli Abimiz.
Emeğinize sağlık, Rahman c.c razı olsun inşallah..
Rabbimiz c.c, istikamet-i kıbleden ayırmasın, kıble odaklı bir ömür nasip etsin..
Amin.. Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,425
Tepki puanı
7,773
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Allah CC. razı olsun değerli abimiz...
Faydalı ve güzel bir paylaşım olmuş...
Aşağıya bir katkımız olsun diye açıklamalı bir ekleme yaptım...
Allaha emanet olunuz...

KIBLENİN DEĞİŞMESİ

İslâm’ın ilk yıllarında namaz, Beyt-i Makdis’e (Kudüs’e) doğru kılınıyordu.
Ancak, Hicret’ten önce Rasûlullah (s.a.s.) Mekke’de namaz kılarken, mümkün mertebe Kâbe’yi arkasına almaz; Kâbe, kendisiyle Beyt-i Makdis arasında kalacak şekilde, Rükn-i Yemânî ile Rükn-i Hacer-i esved arasında namaza dururdu.
Böylece hem Kâbe’ye hem de Kudüsteki Mescid-i Aksa’ya yönelmiş oluyordu. Hicretten sonra Medine’de Mescid-i Aksa’ya yöneldiğinde Kâbe’nin arka tarafta kalmasından Rasûlullah (s.a.s.) üzüntü duyuyor, kıblenin Kâbe’ye çevrilmesini içten arzu ediyordu.(160) Çünkü Kâbe, atası Hz. İbrahim’in kıblesiydi.

Hicretten 16-17 ay kadar sonra, Şaban ayının 15′inci günü Hz. Peygamber (sa.s.) Medine’de Selemeoğulları Yurdu’nda öğle namazı kıldırırken, ikinci rek’atın sonunda;
“Yüzünü gök yüzüne çevirip durduğunu görüyoruz. Seni elbette hoşnut olduğun kıbleye çevireceğiz. Hemen yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir. (Ey mü’minler) siz de nerede olursanız, (namazda) yüzlerinizi, onun tarafına çeviriniz…”
(el-Bakara Sûresi, 144) anlamındaki âyet nâzil oldu.

Hz. Peygamber yönünü hemen Kudüs’ten Mescid-i Harâm’a çevirdi.
Cemâat da saflarıyla birlikte döndüler. Kudüs’e doğru başlanılan namazın, son iki rek’atı, Kâbe’ye yönelinerek tamamlandı.
Bu yüzden Selemeoğulları Mescidine “Mescid-i Kıbleteyn” (iki kıbleli mescid) denilmiştir
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Selamün Aleyküm kıymetli Abimiz.
Emeğinize sağlık, Rahman c.c razı olsun inşallah..
Rabbimiz c.c, istikamet-i kıbleden ayırmasın, kıble odaklı bir ömür nasip etsin..
Amin.. Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.

Ve Aleyküm Selam Rahmetüllahi ve Berakatühü Aliye Kardeşimiz...

En sevdiğini hoşnut eden Yüceler yücesi Rabbimiz bizleride hoşnut ve

rızasından ayırmasın inşaAllah.

Katılımınız için teşekkür ediyorum. Rabbimiz ebeden razı olsun...
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Allah CC. razı olsun değerli abimiz...
Faydalı ve güzel bir paylaşım olmuş...
Aşağıya bir katkımız olsun diye açıklamalı bir ekleme yaptım...
Allaha emanet olunuz...

KIBLENİN DEĞİŞMESİ

İslâm’ın ilk yıllarında namaz, Beyt-i Makdis’e (Kudüs’e) doğru kılınıyordu.
Ancak, Hicret’ten önce Rasûlullah (s.a.s.) Mekke’de namaz kılarken, mümkün mertebe Kâbe’yi arkasına almaz; Kâbe, kendisiyle Beyt-i Makdis arasında kalacak şekilde, Rükn-i Yemânî ile Rükn-i Hacer-i esved arasında namaza dururdu.
Böylece hem Kâbe’ye hem de Kudüsteki Mescid-i Aksa’ya yönelmiş oluyordu. Hicretten sonra Medine’de Mescid-i Aksa’ya yöneldiğinde Kâbe’nin arka tarafta kalmasından Rasûlullah (s.a.s.) üzüntü duyuyor, kıblenin Kâbe’ye çevrilmesini içten arzu ediyordu.(160) Çünkü Kâbe, atası Hz. İbrahim’in kıblesiydi.

Hicretten 16-17 ay kadar sonra, Şaban ayının 15′inci günü Hz. Peygamber (sa.s.) Medine’de Selemeoğulları Yurdu’nda öğle namazı kıldırırken, ikinci rek’atın sonunda;
“Yüzünü gök yüzüne çevirip durduğunu görüyoruz. Seni elbette hoşnut olduğun kıbleye çevireceğiz. Hemen yüzünü Mescid-i Harâm’a doğru çevir. (Ey mü’minler) siz de nerede olursanız, (namazda) yüzlerinizi, onun tarafına çeviriniz…”
(el-Bakara Sûresi, 144) anlamındaki âyet nâzil oldu.

Hz. Peygamber yönünü hemen Kudüs’ten Mescid-i Harâm’a çevirdi.
Cemâat da saflarıyla birlikte döndüler. Kudüs’e doğru başlanılan namazın, son iki rek’atı, Kâbe’ye yönelinerek tamamlandı.
Bu yüzden Selemeoğulları Mescidine “Mescid-i Kıbleteyn” (iki kıbleli mescid) denilmiştir

Sevdiklerine en güzel ikramlarda bulunan Rabbimiz Tüm kardeşlerimize ihsanını esirgemesin inşaAllah.
Katkılarının için teşekkür ediyorum.Allah c.c. razı olsun.
Yüceler yücesi Rabbimize emanet olunuz ...
 

Şehbâl-iNûr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
42
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Bu hadisede bir diğer nokta vardır ki anlaşılması pek de mümkün değildir. Ama değinilmeden geçilmemeli zannımca..

Allah Rasulü (sav)'e bu ayet bir namaz esnasında nazil olmuştur. İŞte o anda Allah Rasulü (sav) anında yönünü değiştirmiş ve mescid-i harama yönelmiştir. Arkasındaki cemaat ise tereddütsüz, şeksiz, şüphesiz, tam bir teslimiyetle Allah Rasulü'nün yaptığını yapmışlardır. En ufak bir oyalanma dahi olmadan...
Ne bir soru, ne bir sual, ne bir itiraz.. "Bu zamana kadar kıblemiz bu idi, namazda başka yere dönülür mü?" gibi sorgulamalar akıllarından bile geçmedi. Allah Rasulü ptıysa doğruydu ve uydular.. Anında..

Onlar nasıl insanlardı? Anlamak güç..
Allah Rasulü'nden bir hadis naklediyorlar. Arada gülümsüyorlar. Neden gülümsedikleri sorulunca da, "Allah Rasulü bunu söylerken burada gülümsemişti" nedenini sormaya ahcet yok. Belki çok önemsiz bir şeye gülümsemişti.. Ama onlar için bu önemli değil.. Nedenler değil onların derdi...

Allah Rasulü bir yere giderken yol üstünde bir yerde bir daire çizip sonra yoluna devam ediyor. Ashab da onun yaptığını yapıyor. O'nun vefatından sonra da.. Çünkü sebebi önemli değil.. Önemli olan Allah Rasulü'nün onu öyle yapmış olması...

Osmanlı'da da ayrı tezahürler.. Tren yolunun istasyonları Allah Rasulü'nün konakladığı yerlere yapılıyor.. Halbuki tren ile mesafeler o kadar uzun değil.. Bu istasyonlar fazla gelirdi.. Hayır, önemli olan Allah Rasulü'nün onu öyle yapması...

Bir de kendimize bakıyorum.. Allah Rasulü şöyle yaparmış deniliyor. Hemen düşünüyoruz, "o zamanın şartlarında o gerekirmiş Şİmdi öyle yapılmasına gerke yok ki...."
Biz ne kadar seviyoruz?


Neyse... uzar gider.. bir yerde kesmek gerek..
Vesselam..
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Bu hadisede bir diğer nokta vardır ki anlaşılması pek de mümkün değildir. Ama değinilmeden geçilmemeli zannımca..

Allah Rasulü (sav)'e bu ayet bir namaz esnasında nazil olmuştur. İŞte o anda Allah Rasulü (sav) anında yönünü değiştirmiş ve mescid-i harama yönelmiştir. Arkasındaki cemaat ise tereddütsüz, şeksiz, şüphesiz, tam bir teslimiyetle Allah Rasulü'nün yaptığını yapmışlardır. En ufak bir oyalanma dahi olmadan...
Ne bir soru, ne bir sual, ne bir itiraz.. "Bu zamana kadar kıblemiz bu idi, namazda başka yere dönülür mü?" gibi sorgulamalar akıllarından bile geçmedi. Allah Rasulü ptıysa doğruydu ve uydular.. Anında..

Onlar nasıl insanlardı? Anlamak güç..
Allah Rasulü'nden bir hadis naklediyorlar. Arada gülümsüyorlar. Neden gülümsedikleri sorulunca da, "Allah Rasulü bunu söylerken burada gülümsemişti" nedenini sormaya ahcet yok. Belki çok önemsiz bir şeye gülümsemişti.. Ama onlar için bu önemli değil.. Nedenler değil onların derdi...

Allah Rasulü bir yere giderken yol üstünde bir yerde bir daire çizip sonra yoluna devam ediyor. Ashab da onun yaptığını yapıyor. O'nun vefatından sonra da.. Çünkü sebebi önemli değil.. Önemli olan Allah Rasulü'nün onu öyle yapmış olması...

Osmanlı'da da ayrı tezahürler.. Tren yolunun istasyonları Allah Rasulü'nün konakladığı yerlere yapılıyor.. Halbuki tren ile mesafeler o kadar uzun değil.. Bu istasyonlar fazla gelirdi.. Hayır, önemli olan Allah Rasulü'nün onu öyle yapması...

Bir de kendimize bakıyorum.. Allah Rasulü şöyle yaparmış deniliyor. Hemen düşünüyoruz, "o zamanın şartlarında o gerekirmiş Şİmdi öyle yapılmasına gerke yok ki...."
Biz ne kadar seviyoruz?


Neyse... uzar gider.. bir yerde kesmek gerek..
Vesselam..

Yüceliklerin en yücesi yüce Rabbimiz siz kardeşimizden razı ve hoşnut olsun İnşaAllah.Katkılarınız için teşekkür ederiz.Sağolun.
Sahabe tefekkür ve edası içinde olabilmeyi Mevlamız bizlere nasip etmesi temennisiyle Rabbimize emanetsiniz...
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
Selamünaleyküm;

Sabah şerifleriniz hayırlı olsun inşallah, Dünki konum için özür dilerim sizleri kırmak değildi amacım sadece ufak bir şaka yapmaktı, Öyle bir izlenim oluşmuş ki sanki biz şaka yapamayız gibi olmuş (Ki yapamadık zaten) herneyse tekrarı olmıycaktır, yazmış olduğunuz yorumlar için teşekkür ederim düşüncelerinizin değişmesi şahsım olarak beni kırmıştır bunuda bilmenizi isterim...Tekrar özür dilerim Hayırlı günler olması temennisi ile selam ve dua ile
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Selamünaleyküm;

Sabah şerifleriniz hayırlı olsun inşallah, Dünki konum için özür dilerim sizleri kırmak değildi amacım sadece ufak bir şaka yapmaktı, Öyle bir izlenim oluşmuş ki sanki biz şaka yapamayız gibi olmuş (Ki yapamadık zaten) herneyse tekrarı olmıycaktır, yazmış olduğunuz yorumlar için teşekkür ederim düşüncelerinizin değişmesi şahsım olarak beni kırmıştır bunuda bilmenizi isterim...Tekrar özür dilerim Hayırlı günler olması temennisi ile selam ve dua ile

Ve Aleyküm Selam Muhammed Kardeşim...

Uzunca bir yazı hazırladım ancak sildim ve uzatmaya gerek kalmadan
kısaca ve öz olarak diyorum ki :
Biz Muhammed kardeşimizi Allah c.c için çok seviyoruz.
Sevmeye devam edeceğiz inşaAllah.
Benim son günlerdeki hassasiyetimi mazur görün.Hakkınızı helal edin.
Hakkımız yoktur varsa da ben helal ediyorum.
Yüceler yücesi Rabbimize emanet olunuz...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt