Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

kendi isteği üzerine (1 Kullanıcı)

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
sual 1)

kardesim size bir site yöneticisi olarak bir ricam ve ya bir sorum var.
nasil kabul edrseniz öyle cevaplayin.
bana mesaj olarak iki soru gönderildi bunlari bilmedigimden deyil herkesin ögrenmesi icin size sorulari gönderiyom.
LUTFEN SIZ CEVAPLARMISINIZ
PEYGAMBER EFENDIMIZ NEDEN COK EVLILIK YAPTI

AISE ANAMIZLA NEDEN KUCUK YASTA EVLENDI

BU SORULARI KAYNAKLARIYLA CEVAPLARSANIZ SORANKISIDE VE SORACAK OLAN KISILERDE ÖGRENMIS OLUR
simdiden tesekkurler...

selam ve saygilarimla....

(ismi saklı)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: بِسْـــــــــ&#160

RE: بِسْـــــــــ&#160

sual 2

kardesim gönderdiklerin icin tesekkurler Allah razi olsun
sizden ricam bana bu gönderdiklerinizi ana sayfadada herkesin okumasiydi benden cok bu sorulanlarin baska arkadaslar tarafindanda okunmasi idi eger bu yazdiklarinizi ana sayfayada yönlendirirseniz cok ama cok memnun olurum

simdiden tesekkurler...selam ve saygilarimla.

isteyi üzerine yayında
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: بِسْـــــــــ&#160

RE: بِسْـــــــــ&#160

Aleykümselam;
SORULARINIZI SORULARLA İSLAMİYET BÖLÜMÜNE SORABİLİRSİNİZ!

Peygamberimizin evliliklerini nefsanî ve şehevanî telâkki eden, eski zaman münafıkları gibi, yeni zamanın ehl-i dalaletine verilen kesin ve susturucu cevap, Üstad Bediüzzaman'ın izahıyla özetle şudur:

Evliliğin iki ana gayesi vardır.. Biri neslin çoğalması, diğeri şehevanî duyguların meşru dairede tatmin edilmesidir.. Neslin çoğalması evliliğin illeti, yani en öncelikli gayesidir. Nefsanî arzuların tatmini ise o vazifeyi gördürmek için yaratıcı tarafından verilmiş cüzi bir ücrettir. Tıpkı şahsi hayatın devamı için yemeğin içine konulan lezzet gibi.

Gerek tarihî açıdan, gerekse insan yaratılışı açısından Peygamberimizin evliliklerini incelediğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.

25 yaşına kadar, gençliğinin en heyecanlı çağında kavmi içinde bekar yaşamış ve hiçbir kadınla ilişkiye girmemiş, iffet sahibi olduğu, dost ve düşmanın ittifakıyla sabit olmuştur. Hatta kavmi ona her yönüyle güvenilen biri olarak "Muhammedül-Emîn" unvanını vermişlerdi.

Oysa içinde bulunduğu toplum, çok kadınla münasebeti normal addediyordu; Buna rağmen o, gerek 25 yaşına kadar ve gerekse daha sonraki hayatında pek çok hem de bakire kızla hayatını birleştirebilirdi. Ancak o, böyle yapmayıp kendisinden 15 yaş büyük, 40 yaşında dul bir kadınla evlenmiştir. Hem de bu evliliği eşi vefat edene kadar tam 25 yıl sürmüştür. Yani elli yaşına kadar tek ve dul bir hanımla yetinmiştir.
Onun evliliklerinde nefsaniyet olmadığının bir delili de, müşriklerin davasından vazgeçmesi için yaptıkları teklife verdiği cevapta saklıdır.

Müşrikler, amcası Ebu Talip'e gelip, "yeğenin eğer başımıza reis olmak istiyorsa onu reis yapalım veya en güzel kız ve kadınlarımızı ona verelim. Ta ki, bu davadan vazgeçsin." dediler.

Amcası bu teklifi ilettiğinde Efendimiz (a.s.m) şu karşılığı verdi:
"Ey amca! Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar 'vallahi ben bu davadan yine vazgeçmem"

Bu cevap onun neyin peşinde olduğunu, kadın gibi, reislik gibi insanların değerli addettikleri şeylerin onun nazarında ne kadar değersiz olduğunu ispata yeter.
İkinci evliliği ise Hz. Hatice'nin vefatından sonra yine yaşlı ve dul bir kadınla, Hz. Sevde ile olmuştur.

Hz. Sevde ile de üç yıl yaşadıktan sonra, yaklaşık 54 yaşına kadar hep tek kadınla yaşamıştır. İlginçtir ki, onun çok kadınla evliliği hayatının bundan sonraki son on yılı içinde gerçekleşmiştir Bu gerçekler karşısında evliliklerinde şehvani ve nefsanî arzuların tatmin gayesini aramak insan tabiatını ve tarihî gerçekleri inkar etmekle mümkündür.. Ve bu yaklaşım asla insaflı ve mantıklı bir yaklaşım sayılamaz. Olsa olsa kasıtlı bir karalama maksadı taşır.

Hayatının son yıllarına rastlayan evliliklerinde yukarda zikredilen evliliğin dayandığı her iki gayenin, îslin çoğalması ve nefsanî arzuların tatmininin bulunmadığını görürüz. Zira nesli, ilk eşi Hz. Hatice'den devam etmiştir. Daha sonraki evliliklerinde çocuğu olmamıştır. Sadece Mısır'lı Mariye'den rahim dünyaya gelmişse de bir buçuk yaşında vefat etmiştir.

Görüldüğü gibi evliliklerin ana gayesi olan neslin çoğalması, tarihî bir gerçek olarak Hz. Hatice'nin dışındaki evliliklerinde yoktur.

Geriye evliliğin ikinci derecedeki gayesi kalıyor, Yani nefsanî ve şehevanî duyguların tatmini. Peygamberimizin çok kadınla evliliğinde gerek fıtrat ve gerekse tarihî gerçekler açısından bu gayenin aranamayacağını gördük. Zira bir insanın nefsanî ve şehevanî arzularının en ateşli ve uyanık bulunduğu şüphesiz 15-45 yaş dönemidir.. Şayet Hz. Peygamber, bu dönemde birçok güzel kadınla evlenmiş, sonradan onları terkedip daha başka genç güzel kadınlar almış olsaydı, şehvanî hisleri tatmin yolunda ileri sürülen iddialar bir dereceye kadar haklılık kazanmış olurdu. Oysa o böyle yapmamış, tam tersine hayatının son on yılı içinde (53-63) aralarında Ümmü Seleme gibi yaşça ilerlemiş, ve birçok çocuğu olanlar da dahil, aldığı hanımları ileri yaşlarda ve dul olarak almıştır. Meselâ, Hz. Sevde 53 yaşında ve dul. Hz. Zeyneb binti Huzeyme, 5O yaşında ve dul. Ümmü Seleme 4 çocuklu ve 65 yaşında bir dul. Ümmü Habibe dul ve 55 yaşında, Meymune 2 çocuklu ve dul.

Bir başka tarihî gerçek de şudur. Bu hanımlardan eceli gelip ölenlerin dışında hiçbirisinden de ayrılmayı düşünmemiştir.

Gençlik çağı geçtikten sonra nefsanî ve şehvani arzularda gerileme olduğu inkar edilemez bir fıtrat kanunu ve yaratılış gerçeğidir.

İşte Peygamber Efendimizin çok evliliklerini tahlil ettiğimizde karşımıza bu ibretli tablo çıkmaktadır.

Özetle ifade edecek olursak, 15-45 yaş dönemindeki evliliklerde nefsanî ve şehevanî gaye aranabilir. Oysa Efendimiz, bu dönemde genç ve bakire kızlar ve kadınlarla evlenmemiştir. Tam tersine 40 yaşında, üstelik dul bir kadın olan, Hz. Hatice ile evlenmiştir. Ve bu evliliği Hz. Hatice'nin vefatına kadar sürmüştür.

Çok evlilikleri, nefsanî duyguların büsbütün gerilemeye yüz tuttuğu 53 yaşından sonraki dönemde gerçekleşmiş olduklarına göre, bu evliliklerde mantığın gereği olarak başka gayeler aramak zaruridir. Bu sadece aklın ve mantığın değil, insan tabiatının ve insaflı bir değerlendirmenin de zorunlu bir gereğidir.

Selam ve dua ile... KAYNAK SORULARLA İSLAMİYET
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
Re: بِسْـــــــــ&#160

Re: بِسْـــــــــ&#160

SUAL 2

peygamberimizin evilikleri ve Hz.Aişe'nin yaşı...


Kişinin olayları sadece kendi değer yargılarına veya yetişmiş olduğu toplumun örfüne veya yaşadığı çağın şartlarına veya kendi yaşadığı coğrafyaya göre değerlendirmesi çoğu zaman yanlış yapmasına ve hatalı neticelere ulaşmasına ve bu neticelerinde sadece kendisine göre doğru olmasına sebeb olur. Bununla ilgili bazı konuları açıklamakta yarar görüyoruz.

1- Hz.Muhammed son hak din olan islamın peygamberidir. Sayısız mucizeler ve deliller bunu isbatlar.

2- Peygamberler hata yapmaz.Hz.Muhammedde bir peygamberdir. Dolaysıyla oda hata yapmaz.

3- Allah onun çok evlilik yapmasına izin vermiştir.

4- Peygamberimiz gençlik döneminde Hz.Hatice gibi ihityar bir kadınla iktifa etmiştir. Dolaysıyla daha sonraki evlilikleri nefsani olmayıp, islamın aile hayatı gibi mahrem konulardaki ahkamını müslümanlara öğretmek amacıyladır. Buda ancak nikahlı eşler vasıtasıyla olabilir, başka kadınların bu işi yapması mümkün değildir. Hem islam dinindeki kadın erkek arasındaki mahremiyet buna izin vermez.

5- Peygamberlik yüksek bir makamdır. Kadınlar peygamber olamaz ama peygamber eşi olabilir. Bir kadının peygamber hanımı olması büyük bir şereftir ve makamdır. Bu sayede daha çok müslüman kadının bu şerfe nail olması amaçlanmıştır.

6- Dinimizde bir kişinin kendisinden yaşlı veya genç biriyle evlenmesi caizdir, haram değildir. Özellikle arap toplumunda kızlar çabuk olgunlaştığı için kendinden daha genç kadınla evlenmek yaygındı.

7- Hz. Ayşe'nin evlendiği zaman yaşının büyük olduğunu, ablası Esma'nın biyografisinden kesin olarak anlıyoruz. Eski biyografi kitapları Esma'dan bahsederken diyorlar ki: "Esma 100 yaşındayken, hicretin 73. Yılında vefat etmiştir. Hicret vaktinde 27 yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam 17 yaşında olması icap eder. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber"den önce Cübey'le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı. (Hatemü'l enbiya Hz. Muhammed ve hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210) Bu konu, daha detaylı bir şekilde Mevlana Şibli'nin "Asr-ı saadet" kitabında geçer. (İst. 1928. 2/ 997)
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
RE: بِسْـــــــــ&#160

RE: بِسْـــــــــ&#160

Allah sizden razı olsun peygamber efendimize salat ve selam olsun. gerçek şu ki O'nun şahsiyeti hakkında bir takım karalamalar yapmak isteyenler amacına ulaşmadı.zira O Allah tarafından gönderilmiş ismet sıfatını taşıyan peygamberlerden biricik peygamberimizdir. selamun aleykum...
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: kendi isteği üzerine

nuresma yazdı:
Allah sizden razı olsun peygamber efendimize salat ve selam olsun. gerçek şu ki O'nun şahsiyeti hakkında bir takım karalamalar yapmak isteyenler amacına ulaşmadı.zira O Allah tarafından gönderilmiş ismet sıfatını taşıyan peygamberlerden biricik peygamberimizdir. selamun aleykum...


ecmain olsun inşallah
 

eren emin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
831
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
kars
RE: kendi isteği üzerine

S.A. ALLAH RAZI OLSUN BUNLAR ÇOK ÇOK KIYMETLİ VE HER MÜ'MİNİN MUHAKKAK BİLMESİ GEREKEN BİLGİLERDEN. YÜCE RABBİM YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN. ALLAH' A EMANET OLUN
 

chocolate

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
255
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

çok güzel bi konu açılmış allah ssizden razı olsun gerçekten bu konu benim kafamı karıştırıyoduu ellerinize sağlıkk selametle...
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: kendi isteği üzerine

s.a. ,kardeşim Hz Ayşe annemizin yaşı ile ilgili bir ekleme yapmak istiyorum.
Ramazan ayında Nihat Hatipoğlu hoca sohbet esnasında şöyle dedi
Ben diyanette görevli iken bir gün mısıra gittim, orada bir köye misafir olduk. Bit kız bize içecek ikram etti, bende bu kız kaç yaşında dedim. onlar 7 yaşında dediler. Ben şaşırdım nasıl olur bu kız 18-19 yaşlarında var dedim . o zaman onlarda dediler ki bizde kızın yaşı büluğa erdikten sonra sayılmaya başlanır, bu araplarda bir gelenektir diyor.
k.s.e.o.
 

iman

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
118
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

ALLAH razı olsun kardeşim çok güzel bi konu iyiki bizlerle paylaştın.
selametle..
 

takan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
1,377
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

muhammed kutsal yazdı:
sual 1)

kardesim size bir site yöneticisi olarak bir ricam ve ya bir sorum var.
nasil kabul edrseniz öyle cevaplayin.
bana mesaj olarak iki soru gönderildi bunlari bilmedigimden deyil herkesin ögrenmesi icin size sorulari gönderiyom.
LUTFEN SIZ CEVAPLARMISINIZ
PEYGAMBER EFENDIMIZ NEDEN COK EVLILIK YAPTI

AISE ANAMIZLA NEDEN KUCUK YASTA EVLENDI

BU SORULARI KAYNAKLARIYLA CEVAPLARSANIZ SORANKISIDE VE SORACAK OLAN KISILERDE ÖGRENMIS OLUR
simdiden tesekkurler...

selam ve saygilarimla....

Değerli Kardeşlerim;

Peygamberimizin evliliklerini nefsanî ve şehevanî telâkki eden, eski zaman münafıkları gibi, yeni zamanın ehl-i dalaletine verilen kesin ve susturucu cevap, Üstad Bediüzzaman'ın izahıyla özetle şudur:

Evliliğin iki ana gayesi vardır.. Biri neslin çoğalması, diğeri şehevanî duyguların meşru dairede tatmin edilmesidir.. Neslin çoğalması evliliğin illeti, yani en öncelikli gayesidir. Nefsanî arzuların tatmini ise o vazifeyi gördürmek için yaratıcı tarafından verilmiş cüzi bir ücrettir. Tıpkı şahsi hayatın devamı için yemeğin içine konulan lezzet gibi.

Gerek tarihî açıdan, gerekse insan yaratılışı açısından Peygamberimizin evliliklerini incelediğimizde karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor.

25 yaşına kadar, gençliğinin en heyecanlı çağında kavmi içinde bekar yaşamış ve hiçbir kadınla ilişkiye girmemiş, iffet sahibi olduğu, dost ve düşmanın ittifakıyla sabit olmuştur. Hatta kavmi ona her yönüyle güvenilen biri olarak "Muhammedül-Emîn" unvanını vermişlerdi.

Oysa içinde bulunduğu toplum, çok kadınla münasebeti normal addediyordu; Buna rağmen o, gerek 25 yaşına kadar ve gerekse daha sonraki hayatında pek çok hem de bakire kızla hayatını birleştirebilirdi. Ancak o, böyle yapmayıp kendisinden 15 yaş büyük, 40 yaşında dul bir kadınla evlenmiştir. Hem de bu evliliği eşi vefat edene kadar tam 25 yıl sürmüştür. Yani elli yaşına kadar tek ve dul bir hanımla yetinmiştir.
Onun evliliklerinde nefsaniyet olmadığının bir delili de, müşriklerin davasından vazgeçmesi için yaptıkları teklife verdiği cevapta saklıdır.

Müşrikler, amcası Ebu Talip'e gelip, "yeğenin eğer başımıza reis olmak istiyorsa onu reis yapalım veya en güzel kız ve kadınlarımızı ona verelim. Ta ki, bu davadan vazgeçsin." dediler.

Amcası bu teklifi ilettiğinde Efendimiz (a.s.m) şu karşılığı verdi:
"Ey amca! Eğer sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar 'vallahi ben bu davadan yine vazgeçmem"

Bu cevap onun neyin peşinde olduğunu, kadın gibi, reislik gibi insanların değerli addettikleri şeylerin onun nazarında ne kadar değersiz olduğunu ispata yeter.
İkinci evliliği ise Hz. Hatice'nin vefatından sonra yine yaşlı ve dul bir kadınla, Hz. Sevde ile olmuştur.

Hz. Sevde ile de üç yıl yaşadıktan sonra, yaklaşık 54 yaşına kadar hep tek kadınla yaşamıştır. İlginçtir ki, onun çok kadınla evliliği hayatının bundan sonraki son on yılı içinde gerçekleşmiştir Bu gerçekler karşısında evliliklerinde şehvani ve nefsanî arzuların tatmin gayesini aramak insan tabiatını ve tarihî gerçekleri inkar etmekle mümkündür.. Ve bu yaklaşım asla insaflı ve mantıklı bir yaklaşım sayılamaz. Olsa olsa kasıtlı bir karalama maksadı taşır.

Hayatının son yıllarına rastlayan evliliklerinde yukarda zikredilen evliliğin dayandığı her iki gayenin, îslin çoğalması ve nefsanî arzuların tatmininin bulunmadığını görürüz. Zira nesli, ilk eşi Hz. Hatice'den devam etmiştir. Daha sonraki evliliklerinde çocuğu olmamıştır. Sadece Mısır'lı Mariye'den rahim dünyaya gelmişse de bir buçuk yaşında vefat etmiştir.

Görüldüğü gibi evliliklerin ana gayesi olan neslin çoğalması, tarihî bir gerçek olarak Hz. Hatice'nin dışındaki evliliklerinde yoktur.

Geriye evliliğin ikinci derecedeki gayesi kalıyor, Yani nefsanî ve şehevanî duyguların tatmini. Peygamberimizin çok kadınla evliliğinde gerek fıtrat ve gerekse tarihî gerçekler açısından bu gayenin aranamayacağını gördük. Zira bir insanın nefsanî ve şehevanî arzularının en ateşli ve uyanık bulunduğu şüphesiz 15-45 yaş dönemidir.. Şayet Hz. Peygamber, bu dönemde birçok güzel kadınla evlenmiş, sonradan onları terkedip daha başka genç güzel kadınlar almış olsaydı, şehvanî hisleri tatmin yolunda ileri sürülen iddialar bir dereceye kadar haklılık kazanmış olurdu. Oysa o böyle yapmamış, tam tersine hayatının son on yılı içinde (53-63) aralarında Ümmü Seleme gibi yaşça ilerlemiş, ve birçok çocuğu olanlar da dahil, aldığı hanımları ileri yaşlarda ve dul olarak almıştır. Meselâ, Hz. Sevde 53 yaşında ve dul. Hz. Zeyneb binti Huzeyme, 5O yaşında ve dul. Ümmü Seleme 4 çocuklu ve 65 yaşında bir dul. Ümmü Habibe dul ve 55 yaşında, Meymune 2 çocuklu ve dul.

Bir başka tarihî gerçek de şudur. Bu hanımlardan eceli gelip ölenlerin dışında hiçbirisinden de ayrılmayı düşünmemiştir.

Gençlik çağı geçtikten sonra nefsanî ve şehvani arzularda gerileme olduğu inkar edilemez bir fıtrat kanunu ve yaratılış gerçeğidir.

İşte Peygamber Efendimizin çok evliliklerini tahlil ettiğimizde karşımıza bu ibretli tablo çıkmaktadır.

Özetle ifade edecek olursak, 15-45 yaş dönemindeki evliliklerde nefsanî ve şehevanî gaye aranabilir. Oysa Efendimiz, bu dönemde genç ve bakire kızlar ve kadınlarla evlenmemiştir. Tam tersine 40 yaşında, üstelik dul bir kadın olan, Hz. Hatice ile evlenmiştir. Ve bu evliliği Hz. Hatice'nin vefatına kadar sürmüştür.

Çok evlilikleri, nefsanî duyguların büsbütün gerilemeye yüz tuttuğu 53 yaşından sonraki dönemde gerçekleşmiş olduklarına göre, bu evliliklerde mantığın gereği olarak başka gayeler aramak zaruridir. Bu sadece aklın ve mantığın değil, insan tabiatının ve insaflı bir değerlendirmenin de zorunlu bir gereğidir.



İKİNCİ SORUNUZ AİŞE ANAMIZLA NEDEN ERKEN YAŞTA EVLENDİ;

BU SORUYA TAM OLARAK CEVAP VEREMEYECEM AMA BİLİDİĞİM SADECE;
2. Aişe binti Ebu Bekir: Nübüvvetin onuncu yılında, Şevval ayı içinde Hz. Peygamberle nikahı kıyılmıştır. Nübüvvetten dört yıl sonra dünyaya gelmiştir.2 Bu takdirde M. 613 veya 614 doğumlu olmalıdır



SELAM VE DUA İLE...
 

iman

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
118
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

emeğine sağlık kardeşim Allah razı olsun
 

gulyabani

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

çok güzel olmuş.teşekkürler
 

ganimet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

s.aleyküm....hz aişe olmasaydı bize kim aktarabilirdi bu kadar güzel bilgileri.allah ondan razı olsun.yani rabbim onu seçmiş öyle buyurmuş ki efendimiz de yapmış....
 

sengul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2006
Mesajlar
733
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
İSTANBUL
RE: kendi isteği üzerine

sa peygamber efendimizin evliliklerini bizim şartlarımızda değerlendirmemiz gerekir.çünkü o herşeyden önce bir peygamberdi ve bunun verdiği sorumluluk vardı.ayrıca ona verilmiş devlet başkanlığı ünvanı vardı.onun yaptığı evliliklerin bir çoğuna bakıldığında akrabalık bağlarını kuvvetlendirmek amaçlıdır.çünkü araplarda akrabalık ilişkilerine çok önem verilirdi.peygamberimiz bu akrabalık bağları sayesinde bir çok insanın islamiyeti kabulüne sebep olmuştur.bazı evliliklerinin amacı ise dul ve ortada kalmış hanımların zarar görmesinin önüne geçmektir.oysaki günümüz gençliği bu yönleriyle bu durumu bulunduğumuz şartlarda değerlendirmekte dolayısıyla hataya düşmektedir.peygember bu evliliklerini şehvanı duygularla değil kendisine yüklenen değerler dolayısıyla yapmıştır.malesef bu günümüzde istismar edilmektedir.
gelelim ikinci konuya;hz aişe annemiz o zamanın coğrafi şartları göz önüne alınırsa bu yaşın düşünüldüğü gibi küçük olmadığı anlaşılır. hz aişe 9 yaşınadaydı ama bir çok insanın olaşamayacağı bir olgunluğa sahipti.ayrıca allah(cc)onu peygamberimize nikahladığını ona bildirmişti.bu cihhetle olaya birazda hikmet noktasından yaklaşmak gerekir diye düşünüyorum.bilmem yanılıyormuyum?bir kusurum varsa affola.a.e.o
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
43
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
RE: kendi isteği üzerine

Allahü teala'ya hamd olsun sevdiği seçtiği kullarına selam olsun.Öncelikle bu Allahü tealanın emriyle olmuştur.Evet Şengül hanımın dediği gibi coğrafi olarak bu konuya bakmak lazım çünkü arabistan ve çevresindeki insanlar biraz hızlı ergenlik dönemi geçirirler 9-10 yaşındaki bir kız 15-16 yaşında gibi gösterir.Ayrıca kuzeye çıkıldıkça mesela Norveç taraflarında ergenlik yaşları 16-17 yaşına kadar çıkmaktadır.Bu sebeple yapılan saldırıların ne kadar yersiz olduğu çok açık bişekilde görülecektir.Doğru yolda olanlara selam ederim..




Allah'ım beni affedersen sen buna layıksın,Eğer azap edersen bende buna layıkım..
 

omerfaruk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2006
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

İMAN İNANMAYI İNANMAK İTAATİ GEREKTİRİR.
BUNUN DIŞINDAKİ HERŞEY KAFİRİN OYUNUDUR
 

ravzanuru

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2006
Mesajlar
190
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

S.A
Her vesile ile İslâmiyete saldıran ve o güneşin üflemekle söneceğini sanan bazı zavallılar, Peygamberimizin (S.A.V.) yaptığı evliliklerin nefsanî (beşerîlik ve şehevî’lik eseri) olduğunu ileri sürerler. Bu konuda araştırma yapmayan veya yapma imkânını bulamayan birçok Müslümanın kafasında da, dile getirilmekten dahi korkulan bir takım şüpheler hâsıl olur.

Fakat hakikatler ortaya konduğunda görülecektir ki, bu evliliklerin temelinde; aile mahremiyeti içinde cereyan eden İslâmî esasların bizzat Efendimizin (S.A.V.) pâk zevceleri tarafından ortaya konması ve İslâmiyetin geniş kitleler tarafından benimsenmesi yatmaktadır.

Efendimizin çok evliliğini dile getirirken bunun nefsanî olduğunu imâ edenlere söylenecek ilk şey, dost ve düşman tarafından “emin” yani “güvenilir kişi” lakabıyla bilinen ve her yönüyle bir ahlâk ve ifffet âbidesi olan O zat’ın (S.A.V.) ilk evliliğini 25 yaşında gerçekleştirmesi ve bu izdivacı da, kendisinden 15 yaş büyük olan Hatice validemizle yapmış olmasıdır.

Eğer bu evlilik nefsanî ve şehevî esaslara bina edilmiş olsaydı, Akdeniz ülkeleri gibi sıcak ülkelerin yol açtığı şiddetli hissiyat sebebiyle 25 yaşından çok daha önce gerçekleşecek ve “yaşlı” sayılabilecek bir zevce yerine, çok daha genç olan bir eş tercih edilecekti. Ayrıca emsalsiz bir sadakatla ve 23 yıl boyunca süren böyle bir evliliğin, belki de 23 ay gibi kısa bir süre içinde sona ermesi gerekirdi.

Efendimizin (S.A.V.) bu evliliği, günümüzün en büyük inkârcılarını dahi yarı yolda bırakan Mekke müşriklerini susturmuş ve Peygamberimize hiç olmayacak şeyleri isnad eden bu müşrikler, evlilikleri konusunda O’na bir şey söyleme cüretini gösterememişlerdir. Üstelik Hz. Hatice validemizin başından, önceden iki evlilik daha geçmiştir.

Evet, 25 yaşına kadar hiç evlenmeyen Peygamberimizin (S.A.V.) Hatice-tül Kübra ile olan evliliği 23 yıl sürmüş ve O’nun vefatı üzerine, arkada acı bir hasret bırakarak sona ermiştir.

Hz. Hatice validemizin vefat ettiği tarihte Peygamberlik vazifesinin 8.senesinde olan Efendimiz (S.A.V.), omuzunda kâinat çapında bir yük bulunmasına rağmen 5 yıl daha evlenmemiş, yani 53 yaşına kadar sadece tek evlilikle yetinmiştir.

Efendimizin (S.A.V.) geriye kalan 10 yıllık mübarek ömürleri içinde, bazen Cebrail Aleyhisselâmın getirdiği emirle, bazen de bir tür vahiy hükmünde olan rüyalarında kendisine bildirilmesi üzerine yaptığı izdivaçların nefsanî olduğunu söylemek, elbette gerçek bir vicdansızlıktır. Kaldı ki bu zevcelerden Ümmü Seleme, Ümmü Habibe, Hz.Safiye ve Hz. Sevde, daha önceden evlenmiş ve eşlerinin savaşlarda ölmesi üzerine, bazısı çocuklarıyla birlikte ortada kalmış kimselerdir. 60 yaşları civarında olan Peygamberimizin çok daha genç ve evlenmemiş zevceler yerine bu kişileri tercih etmesindeki ana sebep, İslâm nurunun yayılmasına hız kazandırmaktır. Nitekim Ümmü Habibe’nin nikâhlanmasıyla, bütün Emevîlerde tesir icra edebilecek Ebû Süfyan ailesinin gönlü fethedilmiş, Hayber emirlerinden birinin kızı olan ve Müslümanlarla yaptıkları savaşta ailesini kaybeden Hz.Safiye’nin nikâhlanmasıyla da birçok Yahudinin yumuşaması sağlanarak İslâmiyetin yayılmasına hız kazandırılmıştır.

Efendimizin ikinci eşi olan Hz. Âişe-i Sıddıka ile olan izdivacı, kendisine rüyada bildirilmiş ve bu izdivaç, kadınlık âlemi için bir şeref vesilesi olmuştur. Emsalsiz kabiliyetleriyle Efendimize (S.A.V.) aynı zamanda bir talebe olan Âişe-i Sıddık’a, büyük bir mürşid ve mübelliğe olarak Peygamber ümmetinin yarısını teşkil eden hanımların irşad vazifesini yüklenmiştir.

Efendimizin (S.A.V.) Hz.Zeynep’le olan ve Cebrail Aleyhisselâmın Cenâb-ı Hak’tan getirdiği emirle gerçekleşen izdivacı ise, Arap Yarımadasında kök salmış olan âdetlere karşı bir tür ilân-ı harp hükmünü taşıyordu.

Böylelikle yapılan bütün evliliklerde yaşlı, orta yaşlı ve gençlerin bulunması itibariyle o devre ve dönemlere ait çeşitli hükümler vâzedildi ve bu mübarek vâlidelerimiz sayesinde tatbik imkânı buldu.

Cenâb-ı Hak hepsinden razı olsun. Ve bizleri, onların şefaatlerine nâil kılsın.

AMİNNNNNNNNNNNNNNNNNNN
SELAM VE DUA İLEB)B)B)
 

selen-arzu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Kas 2006
Mesajlar
49
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

Allah sizden razı olsun peygamber efendimize salat ve selam olsun. gerçek şu ki O'nun şahsiyeti hakkında bir takım karalamalar yapmak isteyenler amacına ulaşmadı.zira O Allah tarafından gönderilmiş ismet sıfatını taşıyan peygamberlerden biricik peygamberimizdir. selamun aleykum...
 

azrail_17

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2007
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kendi isteği üzerine

slm aleyukum neden yaptı musluman çogalsın dıye yapmıştır muslumanların dogru olduguna ıçın yapmış tır muslumanlar çogalsın dıye yapmıştır dogrumu ben c edogru
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt