Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kendi bünyemizde bir düşünelim inşaAllah... (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Belki birkaç ay daha buradayım, belki birkaç sene!. Hiç bilemiyorum. Allah bilir.
Ancak, ortada bir gerçek var!.
Az çok kitapları okudunuz, kasetleri seyrettiniz ve dinlediniz. Bu ilmi aldınız.
Yarın öbür gün, kendi başınıza kalacaksınız.
Kendi başınıza kaldığınız zaman bu ilmi ne kadar tatbik edip, uygulayıp, nereye kadar gidebileceksiniz?. Bunu bir düşünün!.
Birine dayanarak yürümek güzel bir lüks, rahatlık; ama kendi başınıza kaldığınız zaman acaba ne olacak?. Bunu hiç düşündünüz mü?
Yaşamda, insan tek başına bu dünyaya geliyor ve tek başına çekip gidiyor!.
Tek başınıza bu dünyadan çekip gitme durumunuzda ne olacak?
Şeytan, en büyük şeytaniyetini insanları birbirleriyle uğraştırmak suretiyle ortaya koyar.
Günümüzün büyük kısmına dikkat edin!.
“Falanca böyle yapmış, filânca şunu demiş, Ahmet bunu yapmış, Ayşe böyle demiş...” diyerek geçiriyoruz.
Bu şekilde geçirdiğimiz her dakika ve saat, Şeytan’a kulluk etmek ve ona tapınmak hâlindeyiz demektir.
Allah bizleri, birbirimizle uğraşmak, birbirimizin dedikodusunu yaparak ömür tüketmek için Dünyada madde bedenle yaratmadı.
Önemli olan, falancanın filâncanın ne yaptığı değil; senin kendi geleceğine dönük bir biçimde ne yaptığındır.
Hiç kimseye hiçbir şey zorla verilmiyor.
Eline geçeni alırsın, işe yarıyorsa değerlendirirsin. İşine yaramıyorsa değerlendirmezsin! “Benim yolum, kendi doğru yolum bu!.” dersin. Kendi yolunu kendin çizersin...
Ama, şu önümüzde kalan kısacık zamanı başkalarının hakkında konuşarak tüketecek kadar lükse hiç birimiz sahip değiliz!.
Ölüm sonrası yaşamı ne kadar biliyoruz?. Ve, bu yaşama kendimizi ne kadar hazırlıyoruz?.
Sualler bu kadar basit!.
Eğer, bir daha dünyaya gelip yapmadıklarını yapma şansın yoksa ?... Ki, bu durum kesin bir hükümdür.
Eğer, şu dünyada geçireceğin vakit, daha sonraki sürecin milyarlarca ve milyarlarca sene sürecek boyutuna göre, okyanusa dalmış bir kuşun gagasındaki damla kadar az ve kısa ise;
Ve sen, geleceğini sadece bu süreç içinde kazanma şansına sahip isen; halâ daha, dedikodu ile, gıybet ile, etraf hakkında konuşmakla vaktini harcayacak lükse sahip olduğunu mu zan ediyorsun?.
Aklı olan, zorunlu konuşmanın haricinde kalan tüm vaktini zikir ile değerlendirir, tespih ile değerlendirir.
Nerede olursa olsun, abdestli veya abdestsiz her halükârda zikir yapılabilir.
Öyleyse yapılacak şey, yanlışlardan en kısa zamanda dönmektir.
Fazilet; Yanlışını idrâk ettiğin anda kendine itiraf edebilmek ve onun gereğini uygulayabilmektir.
İnsan, dün ile oyalandığı takdirde, yarınını kaybeder.
Yarınını kazandırmayacaksa, dünden bahsetme!
Asr suresi, bunu anlatır.
Hak olanı, gerçek olanı, sana bir şeyler kazandıracak olanı elde et ve kendinde oturtmaya çalış!.
Ve, bunları yapma, gerçekleştirme konusundaki güzellikleri çevrene de tavsiye et!.. Kurân’ın uyarısı bu!..
Yer yüzündeki hiçbir değerin ölçemeyeceği, içinde yaşamakta olduğumuz zamanı süratle yitiriyoruz.
İçinde yaşamakta olduğumuz zaman, yeryüzünde hiçbir değerin ölçemeyeceği konumdadır.
Ölüm ötesinde; “Ahh!” diyeceksin. “Neden bir nefesi dahi boşa harcayıp zayi ettim?..”
Bana ne!.. Falanca ne yapmışsa yapmış. Ben bunları konuşayım diye gelmedim ki dünyaya!.
Onu bunu konuşayım derken geçen bunca zamanda neler yitirdim?. Neleri elde edebilirdim?.
Bir adam, yemeğini yemiş, sofrada bir dilim ekmek bırakmış. Ona, “ne müsrif insan!.” diyoruz.
Yalnız O adam değil!. Hepimiz istisnasız müsrifiz, iflâstayız... Çünkü, içinde yaşadığımız anları, ölümden sonraki hayatta bize yararlı olacak şekilde değerlendiremiyoruz.
Ne kadar büyük bir yanlıştır ki, zikri veya ibadeti sadece câmiye ve seccadeye tahsis etmişiz. Onun dışında kalan zamanın hepsini de dedikoduya gıybete ayırmışız!.
Televizyon seyreder dedikodusunu yaparız. Gazete okur, dedikodusunu yaparız. Komşuya gider, dedikodusunu yaparız. İki kişi bir araya gelir hemen dedikoduya başlarız.
“ Ölmüş kardeşinin çiğ etini yemek ” diye bahsedilir bu olay yüce kitabımız Kurân’da...
Ölen kardeşini kim sofraya koyup, etini kesip, üzerine tuz biber ekip, yanına da turşu alıp yer?. Kimse böyle bir şeye kalkışmaz!
Ama Kurân, gıybeti ve dedikoduyu, “ölmüş kardeşinin çiğ etini yemek” diye tasvir ve tarif ediyor...
Mevlâna’nın bir sözü var;
“Ben kötüysem, kötülüğümle gittim Cancağızım!.
Kendim, yaptığımın neticesi ile karşılaşacağım.
Ben iyi isem, benim iyiliğimin de sana bir faydası yok!
Sen, kendin için ne yapmadasın?”
Kendi geleceğin için yaşamı nasıl değerlendiriyorsun?.
Hepimiz yalancıyız!. Hepimiz kendimizi aldatıyoruz.
Kendimizi aldatmak sureti ile, kendimize verdiğimiz zararı, dışarıdan hiç kimse veremez!
Eğer, Allah’ın sistem ve düzenini anlamışsak, Hüküm şu ki;
“Herkes ancak, yaptığının karşılığını alacak, yapmadığının da karşılığını almak mümkün değil!.”
Dışarıdan biri öyle bedavadan bir şey vermeyecek.
Birinizin kârı biraz düşük olduğu zaman; “Eyvah!. Bu açığımı nasıl kapatabilirim?.” diye telâşlanıyor, bir takım sorular sorarak, kendi kendinize bir takım çareler arıyorsunuz.
En fazla ayda bir, muhasebe yapıyorsunuz. “Ne geldi, ne gitti, ne kadar kâr ettim, ne kadar zarar ettim, nereye ne harcadım, ne açığım var” diye...
Kendinizi hiç olmazsa ayda bir defa muhasebeye tâbi tutuyor musunuz?
“Bu ayı nasıl geçirdim?. Bu ay kaç saat yaşadım?. Bunun kaç saatini ölüm ötesi yaşama dönük olarak değerlendirdim?.”
Ne kadarını da bu dünyada bırakıp gideceğim ve bir daha hiç ilişkim olmayacak şeyler için harcadım?.”
İşte haftada bir olan Cuma namazının bir çok özelliği yanında bir özelliği de kişinin haftalık muhasebesi içindir.
Cuma günü yatağından kalkıp, sabah namazını kıldıktan sonra, namazı kıldığın yerde oturup hiç olmazsa beş dakika düşüneceksin!.
“Şu geçen Cuma namazından bu Cumaya kadar, bu bir haftamı ben nasıl değerlendirdim?. Hangi kazançlı işleri yaptım?. Ne kadar zamanımı da israf ettim?… Bu arada, ne kadar insanı da aldattım?. Menfaat sağlamak için ne davranışlar yapıp, ne yalanlar söyledim?. Bu arada neleri kaybettim?.
Dünyada bırakıp gideceğim ve bir daha benimle hiç alâkası olmayacak şeyler için ne kadar zaman harcadım?.”
Bunun bir misâlini Hâdiste Rasulullah aleyhisselam anlatır :
“Kişi mahşerde kendi dünya yaşamını görür. O yaşamın hesabını vermeye başladığı zaman bir yana bakar; Allah için harcadıkları yırtık elbiseler, kullanılmış giyecekler, yemek artıkları, beş on kuruşluk sadakalar!..
Sonra öbür tarafa bakar; kendisi için olan tarafta, kıymetli giysiler, lezzetli yiyecekler, kendisine ve en yakınlarına harcadıkları paralar...
Her ikisini de böylece görür. Ve o anda der ki, utancından dolayı ;
“Yer yarılsa da ben şu anda toprakta yok olsam!..”
İşte Cuma sohbetlerinde bunu kendi bünyemizde bir düşünelim.
Bu bir haftalık süre içinde ne kadar zamanımı, bu dünyada bırakıp gideceğim şeyler için harcadım? Ne kadarını da öbür dünyaya yönelik olarak değerlendirdim? Bu arada insanlara bir şeyler kazandırmaya çalıştım, bildiklerimi onlarla paylaştım, onlara yardımcı oldum mu?. Ne kadar, ilmimle bir şeyler yapıp, yenilikler güzellikler elde etmeye çalıştım?..”
Allah, hepinizin ilmini, irfânını artırsın. Bu ilmin de hazmını versin! İlme ve gerçeklere göre yaşamımızı değerlendirmeyi kolaylaştırsın!
Zira, bu dünyadan gittikten sonra, orada yeniden bir şeyler kazanmanın imkânı yoktur!.
...
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.
"Allahü teâlâ bir kuluna îmân vermişse ona daha ne vermemiştir. Îmân vermemişse ona daha ne vermiştir!”
“Dînin medâr-ı kıyâmı ve direği nasîhattir. İhlastır, samîmiyettir.”
“Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.”
Hisbe, yapılan hayırlı işlerden dolayı insanlardan hiçbir takdir ve mükâfat beklememek, vazîfeyi sırf vazife olduğu için Allah’ın rızâsını tahsil maksadıyla yapmaktır.
Gezeriz hayvan-ı nâtık misâli
Ekl ü şürbdân gayrı ne kârımız var.
Kesret-i halk içre çok lâubali
Söylemekten başka ne kârımız var.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.
 

talipamca

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
1,472
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Allah(cc) Razi Olsun..

Allah(cc) Razi Olsun..

Kendinizi hiç olmazsa ayda bir defa muhasebeye tâbi tutuyor musunuz?
“Bu ayı nasıl geçirdim?. Bu ay kaç saat yaşadım?. Bunun kaç saatini ölüm ötesi yaşama dönük olarak değerlendirdim?.”
Ne kadarını da bu dünyada bırakıp gideceğim ve bir daha hiç ilişkim olmayacak şeyler için harcadım?.”
İşte haftada bir olan Cuma namazının bir çok özelliği yanında bir özelliği de kişinin haftalık muhasebesi içindir.
Cuma günü yatağından kalkıp, sabah namazını kıldıktan sonra, namazı kıldığın yerde oturup hiç olmazsa beş dakika düşüneceksin!.
“Şu geçen Cuma namazından bu Cumaya kadar, bu bir haftamı ben nasıl değerlendirdim?. Hangi kazançlı işleri yaptım?. Ne kadar zamanımı da israf ettim?… Bu arada, ne kadar insanı da aldattım?. Menfaat sağlamak için ne davranışlar yapıp, ne yalanlar söyledim?. Bu arada neleri kaybettim?.
Dünyada bırakıp gideceğim ve bir daha benimle hiç alâkası olmayacak şeyler için ne kadar zaman harcadım?.”
Bunun bir misâlini Hâdiste Rasulullah aleyhisselam anlatır :
“Kişi mahşerde kendi dünya yaşamını görür. O yaşamın hesabını vermeye başladığı zaman bir yana bakar; Allah için harcadıkları yırtık elbiseler, kullanılmış giyecekler, yemek artıkları, beş on kuruşluk sadakalar!..
Sonra öbür tarafa bakar; kendisi için olan tarafta, kıymetli giysiler, lezzetli yiyecekler, kendisine ve en yakınlarına harcadıkları paralar...
Her ikisini de böylece görür. Ve o anda der ki, utancından dolayı ;
“Yer yarılsa da ben şu anda toprakta yok olsam!..”
İşte Cuma sohbetlerinde bunu kendi bünyemizde bir düşünelim.
Bu bir haftalık süre içinde ne kadar zamanımı, bu dünyada bırakıp gideceğim şeyler için harcadım? Ne kadarını da öbür dünyaya yönelik olarak değerlendirdim? Bu arada insanlara bir şeyler kazandırmaya çalıştım, bildiklerimi onlarla paylaştım, onlara yardımcı oldum mu?. Ne kadar, ilmimle bir şeyler yapıp, yenilikler güzellikler elde etmeye çalıştım?..”
Allah, hepinizin ilmini, irfânını artırsın. Bu ilmin de hazmını versin! İlme ve gerçeklere göre yaşamımızı değerlendirmeyi kolaylaştırsın!
Zira, bu dünyadan gittikten sonra, orada yeniden bir şeyler kazanmanın imkânı yoktur!.


...

Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.
"Allahü teâlâ bir kuluna îmân vermişse ona daha ne vermemiştir. Îmân vermemişse ona daha ne vermiştir!”
“Dînin medâr-ı kıyâmı ve direği nasîhattir. İhlastır, samîmiyettir.”
“Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.”
Hisbe, yapılan hayırlı işlerden dolayı insanlardan hiçbir takdir ve mükâfat beklememek, vazîfeyi sırf vazife olduğu için Allah’ın rızâsını tahsil maksadıyla yapmaktır.
Gezeriz hayvan-ı nâtık misâli
Ekl ü şürbdân gayrı ne kârımız var.
Kesret-i halk içre çok lâubali
Söylemekten başka ne kârımız var.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.




VeAleynaAleykümSelamVeRahmetullahiVeBerekatuhu
Nakşibendi Kardeşim..

Bir an dahi Hakk Tealanın tefekküründen ayrılmadan..sonsuz hayata azık edinmenin..ölmeden nefsimizi hesabın çetin gününe hazır hale getirebilenler olabilelim inşaAllah..
Amin..Rabbimiz verdiği iman nimetinin mudriki eylesin cümlemizi.. gaflet-delalet yolundan beri kılsın inşaAllah..

Allah(CC) razı olsun Kardeşim..Rabbim ilminizi artırsın..iyiliği emreden..kötülüklerden nehyeden..Hakk'ı ve sabr'ı tavsiye edenlerden bikhakkın olabilmeyi inşaAllah..

Selam..sevgi ve baki dualarım ile Allah(CC)'a emanet olunuz..
EsSelamuAleyküm..
 

afakisevda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2007
Mesajlar
578
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selamün Aleyküm kardeşim gerçekten ibret nazarıyla bakıp üzerine çok düşünülmesi gereken güzel bir konuyu bizimle paylaştığınız için RAABBİM ebeden razı olsun ilminizi gayretinizi artırsın emeğinize yüreğinize sağlık...kendini tanıyan ne olduğunu bilen hayırla yâd edilenlerden olmak duasıyla

ALLAHA EMANET OLUN
 

MAZLUMkul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2008
Mesajlar
940
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
"Yaşamda, insan tek başına bu dünyaya geliyor ve tek başına çekip gidiyor!.
Tek başınıza bu dünyadan çekip gitme durumunuzda ne olacak?
Şeytan, en büyük şeytaniyetini insanları birbirleriyle uğraştırmak suretiyle ortaya koyar.
Günümüzün büyük kısmına dikkat edin!.
“Falanca böyle yapmış, filânca şunu demiş, Ahmet bunu yapmış, Ayşe böyle demiş...” diyerek geçiriyoruz.
Bu şekilde geçirdiğimiz her dakika ve saat, Şeytan’a kulluk etmek ve ona tapınmak hâlindeyiz demektir.
Allah bizleri, birbirimizle uğraşmak, birbirimizin dedikodusunu yaparak ömür tüketmek için Dünyada madde bedenle yaratmadı.
Önemli olan, falancanın filâncanın ne yaptığı değil; senin kendi geleceğine dönük bir biçimde ne yaptığındır.
Hiç kimseye hiçbir şey zorla verilmiyor.
Eline geçeni alırsın, işe yarıyorsa değerlendirirsin. İşine yaramıyorsa değerlendirmezsin! “Benim yolum, kendi doğru yolum bu!.” dersin. Kendi yolunu kendin çizersin...
Ama, şu önümüzde kalan kısacık zamanı başkalarının hakkında konuşarak tüketecek kadar lükse hiç birimiz sahip değiliz!."


Paylaşımınız için allah razı olsun Kardeşim
gerçekten aydınlatıcı bir konu, Rabbim ilminizi artıtsın inşaallah,

Değerli kardeşim sizden bir ricam olacak,
daha önce Esmaül Hüsna bölümünde açmış olduğunuz konuyu dikkatle ve ilgiyle okudum, Rabbimin isimlerinden "el - Mu'id" (c.c) anlamında bazı sitelerde değişik açıklamalar da gördüm (Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan; ölümden sonra tekrar dirilten.:::::> bu anlamın dışında),
sizin bilgilerinize güvendiğimden size sormak istiyorum, Rabbimin bu isminin anlamını bana ayrıntılı bir şekilde açıklayabilirseniz çok sevinirim,
Selam ve dua ile....
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Paylaşımınız için allah razı olsun Kardeşim
gerçekten aydınlatıcı bir konu, Rabbim ilminizi artıtsın inşaallah,

Değerli kardeşim sizden bir ricam olacak,
daha önce Esmaül Hüsna bölümünde açmış olduğunuz konuyu dikkatle ve ilgiyle okudum, Rabbimin isimlerinden "el - Mu'id" (c.c) anlamında bazı sitelerde değişik açıklamalar da gördüm (Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan; ölümden sonra tekrar dirilten.:::::> bu anlamın dışında),
sizin bilgilerinize güvendiğimden size sormak istiyorum, Rabbimin bu isminin anlamını bana ayrıntılı bir şekilde açıklayabilirseniz çok sevinirim,
Selam ve dua ile....
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allahü tealanın Esma-i hüsnasından (ism-i şeriflerinden). Mahlukatı (yaratılmışları) dünyadaki hayatlarından sonra öldürüp, ölümden sonra onları tekrar dirilten, hayat veren anlamına gelmektedir el-Mu'id (Allahu Alem).
“İlk haline döndüren” anlamına gelen “el-Mu'id” ismi şerifi Kur’an-ı Kerim’de 11 defa, iade eder, iade ederiz anlamına gelen fiil halinde geçer.
Yeri yükselten göklere, göğü yere indirensin,
Dolunca verdiğin ömür, can çerâğın söndürensin,
Öldükten sonra iade edersin yeniden ruhu;
el-Mu'îd vasfınla yârab, hak hayata döndürensin...
Yârabbi......
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.

*Kullandığınız kaynağı belirtirseniz daha da yardımcı olmak isterim inşaAllah..
 

MAZLUMkul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2008
Mesajlar
940
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allahü tealanın Esma-i hüsnasından (ism-i şeriflerinden). Mahlukatı (yaratılmışları) dünyadaki hayatlarından sonra öldürüp, ölümden sonra onları tekrar dirilten, hayat veren anlamına gelmektedir el-Mu'id (Allahu Alem).
“İlk haline döndüren” anlamına gelen “el-Mu'id” ismi şerifi Kur’an-ı Kerim’de 11 defa, iade eder, iade ederiz anlamına gelen fiil halinde geçer.
Yeri yükselten göklere, göğü yere indirensin,
Dolunca verdiğin ömür, can çerâğın söndürensin,
Öldükten sonra iade edersin yeniden ruhu;
el-Mu'îd vasfınla yârab, hak hayata döndürensin...
Yârabbi......
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.

*Kullandığınız kaynağı belirtirseniz daha da yardımcı olmak isterim inşaAllah..

“İlk haline döndüren” anlamına gelen “el-Mu'id” ismi şerifi Kur’an-ı Kerim’de 11 defa, iade eder, iade ederiz anlamına gelen fiil halinde geçer.

Rabbim razı olsun aydınlattığınız için,
kaynak olarak daha önce girdiğim siteyi şimdi aradım ama bulamadım ,
fakat kafama takılan asıl mesele şu;
yine "Esmaül Hüsna" bölümünde hafize kardeşin açmış olduğu "Allah'ın İsimleri" konusunda
örneğin:
"EL MUİD:
Ya Muid ismini zikredenlerin elinden gitmiş olan herşey yerine gelir.
Bir işi bozulan 7 gün sabah namazının ardından 124 defa Ya Muid ismini zikrederse bozulan işi yoluna girer.
Bir şeyi unutan kişi bu ismi okursa unuttuğunu hatırlar.
"

yazıyor, bu rakamların ve şunun için bunun için Rabbimizin isimlerini zikretmenin dinimizde yeri var mı? Eğer öyleyse sizden daha geniş bilgi almak isterim değerli kardeşim,
Selam ve dua ile....hakkınızı helal ediniz....
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Rabbim razı olsun aydınlattığınız için,
kaynak olarak daha önce girdiğim siteyi şimdi aradım ama bulamadım ,
fakat kafama takılan asıl mesele şu;
yine "Esmaül Hüsna" bölümünde hafize kardeşin açmış olduğu "Allah'ın İsimleri" konusunda
örneğin:
"EL MUİD:
Ya Muid ismini zikredenlerin elinden gitmiş olan herşey yerine gelir.
Bir işi bozulan 7 gün sabah namazının ardından 124 defa Ya Muid ismini zikrederse bozulan işi yoluna girer.
Bir şeyi unutan kişi bu ismi okursa unuttuğunu hatırlar. "

yazıyor, bu rakamların ve şunun için bunun için Rabbimizin isimlerini zikretmenin dinimizde yeri var mı? Eğer öyleyse sizden daha geniş bilgi almak isterim değerli kardeşim,
Selam ve dua ile....hakkınızı helal ediniz....

Es-SElamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhü...
Muhterem Kardeşe;
Sayılar(Rakamlar) birer şifredir.Hurufat ilmi dediğimiz cifir ve ebced ilmine göre nice sırları vardır.Mesela mecmuat-ül ahzab adlı dua kitabında salat-ı tefriciyeyi 1000 defa çekileceği yazılıdır.4444 adedi de bazı şeyhlere keşf ile görünmüş bir adeddir.Bağlayıcı olmamakla beraber sır ve hikmetleri vardır.Tarikatlardaki verilen evrad ü ezkar da da sayılar önemlidir.33 adedi mesela mübarek bir adeddir.Allahü a'lemü bissavab.

Allahü teâlânın şu 99 esma-i hüsnasını ihsâ eden, Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır)

Hadiste dediği gibi, Bildirilen 99 ismi ihsâ etmek gerekir. Burada ihsâ etmek, bu 99 ismi manaları ile birlikte ezberleyip amel etmek demektir. Böyle yapan kimse elbette Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır.
En büyük mükafat ise bu olsa gerek...İnşaAllahü Teala biraz aydınlatabilmişizdir...
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.

 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Es-SElamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhü...
Muhterem Kardeşe;
Sayılar(Rakamlar) birer şifredir.Hurufat ilmi dediğimiz cifir ve ebced ilmine göre nice sırları vardır.Mesela mecmuat-ül ahzab adlı dua kitabında salat-ı tefriciyeyi 1000 defa çekileceği yazılıdır.4444 adedi de bazı şeyhlere keşf ile görünmüş bir adeddir.Bağlayıcı olmamakla beraber sır ve hikmetleri vardır.Tarikatlardaki verilen evrad ü ezkar da da sayılar önemlidir.33 adedi mesela mübarek bir adeddir.Allahü a'lemü bissavab.

Allahü teâlânın şu 99 esma-i hüsnasını ihsâ eden, Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır)

Hadiste dediği gibi, Bildirilen 99 ismi ihsâ etmek gerekir. Burada ihsâ etmek, bu 99 ismi manaları ile birlikte ezberleyip amel etmek demektir. Böyle yapan kimse elbette Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır.
En büyük mükafat ise bu olsa gerek...İnşaAllahü Teala biraz aydınlatabilmişizdir...
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.


Selamün Aleyküm

Değerli kardeşim Nakşibendi sizi gördüğüme çok mutlu oldum yine her zaman ki gibi güzel aydınlatıcı ve öğretici bilgiler sunmuşsunuz Allah c.c. razı olsun forumlara daha fazla katılımlarınızı bekliyoruz sizin gib bilgili üyelerden daha fazla bilgi edinmek isteriz. Hayırlı geceler Rabbime emanet olun

Selam ve dua ile...
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selamün Aleyküm

Değerli kardeşim Nakşibendi sizi gördüğüme çok mutlu oldum yine her zaman ki gibi güzel aydınlatıcı ve öğretici bilgiler sunmuşsunuz Allah c.c. razı olsun forumlara daha fazla katılımlarınızı bekliyoruz sizin gib bilgili üyelerden daha fazla bilgi edinmek isteriz. Hayırlı geceler Rabbime emanet olun

Selam ve dua ile...

Ve Aleyna Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü Muhterem..

Estağfirullah mübarek..Bilgilinin yanında biz daha hiç(iz).Rabb'imin nasib ettiği kadarını,değerli Alimlerimizin paylaşımlarını;elimizden geldiğince ,siz değerli dostlara tekrar hatırlatmaktan başka ne yapariz....Fakat Muhterem kardeşim son zamanlarda biraz sıkıntılarım var Elhamdulillah.En kısa sürede Allah C.C. nasib ederse tekrar siz mübarek kardeşlerle kaldığımız yerden devam edeceğiz.Duayla kalınız inşaAllah...

Ecdadımız kılıçları ve canlarıyla hizmet verdiler, şimdi sıra kalem ve kafa ile hizmettedir.
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ve Aleyna Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü Muhterem..

Estağfirullah mübarek..Bilgilinin yanında biz daha hiç(iz).Rabb'imin nasib ettiği kadarını,değerli Alimlerimizin paylaşımlarını;elimizden geldiğince ,siz değerli dostlara tekrar hatırlatmaktan başka ne yapariz....Fakat Muhterem kardeşim son zamanlarda biraz sıkıntılarım var Elhamdulillah.En kısa sürede Allah C.C. nasib ederse tekrar siz mübarek kardeşlerle kaldığımız yerden devam edeceğiz.Duayla kalınız inşaAllah...


Ecdadımız kılıçları ve canlarıyla hizmet verdiler, şimdi sıra kalem ve kafa ile hizmettedir.

Değerli kardeşim İnşaAllah tez zamanda içinde bulunduğunuz sıkıntılardan kurtulur Rabbimin izniyle de feraha çıkarsınız. Rabbim her zaman yar ve yardmıcınız olsun Allah c.c. emanet olun...

Selamün aleyküm Allah'a Ismarladık
 

imported_ebru_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Eki 2007
Mesajlar
65
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Selamün aleyküm. Paylaşmınız için teşekkürler. Ben de bir not eklemek istedim. Yukarıda anlatılan konu hakkında Dolunay fm. de her cuma akşamı saat 8 de hoca efendi tarafından sohpet verilmektedir. Ve her program bitiminde de bunu duyurabildiğimiz kadar insana iletin denilmekte. İnsanların boşa geçirdikleri zamanlar için nasıl pişman olacakları aslında ölümle beraber bizi ne kadar zor yolların bekledikleri hadis ve ayetler ışığında anlatılmakta. Ben kendi çevreme elimden geldiğince söylüyorum. Sitemizde de inşallah 2 kişi bile olsa dinlerse ne mutlu vesile olabilene diycem. Allah a emanet olun.
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,044
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
Hepimiz istisnasız müsrifiz, iflâstayız... Çünkü, içinde yaşadığımız anları, ölümden sonraki hayatta bize yararlı olacak şekilde değerlendiremiyoruz.
Ne kadar büyük bir yanlıştır ki, zikri veya ibadeti sadece câmiye ve seccadeye tahsis etmişiz. Onun dışında kalan zamanın hepsini de dedikoduya gıybete ayırmışız!.
Televizyon seyreder dedikodusunu yaparız. Gazete okur, dedikodusunu yaparız. Komşuya gider, dedikodusunu yaparız. İki kişi bir araya gelir hemen dedikoduya başlarız.
“ Ölmüş kardeşinin çiğ etini yemek ” diye bahsedilir bu olay yüce kitabımız Kurân’da...
Ölen kardeşini kim sofraya koyup, etini kesip, üzerine tuz biber ekip, yanına da turşu alıp yer?. Kimse böyle bir şeye kalkışmaz!
Ama Kurân, gıybeti ve dedikoduyu, “ölmüş kardeşinin çiğ etini yemek” diye tasvir ve tarif ediyor...
Mevlâna’nın bir sözü var;
“Ben kötüysem, kötülüğümle gittim Cancağızım!.
Kendim, yaptığımın neticesi ile karşılaşacağım.
Ben iyi isem, benim iyiliğimin de sana bir faydası yok!
Sen, kendin için ne yapmadasın?”
Kendi geleceğin için yaşamı nasıl değerlendiriyorsun?.
Hepimiz yalancıyız!. Hepimiz kendimizi aldatıyoruz.
Kendimizi aldatmak sureti ile, kendimize verdiğimiz zararı, dışarıdan hiç kimse veremez!
Eğer, Allah’ın sistem ve düzenini anlamışsak, Hüküm şu ki;
“Herkes ancak, yaptığının karşılığını alacak, yapmadığının da karşılığını almak mümkün değil!.”
Dışarıdan biri öyle bedavadan bir şey vermeyecek.
Birinizin kârı biraz düşük olduğu zaman; “Eyvah!. Bu açığımı nasıl kapatabilirim?.” diye telâşlanıyor, bir takım sorular sorarak, kendi kendinize bir takım çareler arıyorsunuz.
En fazla ayda bir, muhasebe yapıyorsunuz. “Ne geldi, ne gitti, ne kadar kâr ettim, ne kadar zarar ettim, nereye ne harcadım, ne açığım var” diye...
Kendinizi hiç olmazsa ayda bir defa muhasebeye tâbi tutuyor musunuz?
“Bu ayı nasıl geçirdim?. Bu ay kaç saat yaşadım?. Bunun kaç saatini ölüm ötesi yaşama dönük olarak değerlendirdim?.”
Ne kadarını da bu dünyada bırakıp gideceğim ve bir daha hiç ilişkim olmayacak şeyler için harcadım?.”
İşte haftada bir olan Cuma namazının bir çok özelliği yanında bir özelliği de kişinin haftalık muhasebesi içindir.
Cuma günü yatağından kalkıp, sabah namazını kıldıktan sonra, namazı kıldığın yerde oturup hiç olmazsa beş dakika düşüneceksin!.
“Şu geçen Cuma namazından bu Cumaya kadar, bu bir haftamı ben nasıl değerlendirdim?. Hangi kazançlı işleri yaptım?. Ne kadar zamanımı da israf ettim?… Bu arada, ne kadar insanı da aldattım?. Menfaat sağlamak için ne davranışlar yapıp, ne yalanlar söyledim?. Bu arada neleri kaybettim?.
Dünyada bırakıp gideceğim ve bir daha benimle hiç alâkası olmayacak şeyler için ne kadar zaman harcadım?.”
Bunun bir misâlini Hâdiste Rasulullah aleyhisselam anlatır :
“Kişi mahşerde kendi dünya yaşamını görür. O yaşamın hesabını vermeye başladığı zaman bir yana bakar; Allah için harcadıkları yırtık elbiseler, kullanılmış giyecekler, yemek artıkları, beş on kuruşluk sadakalar!..
Sonra öbür tarafa bakar; kendisi için olan tarafta, kıymetli giysiler, lezzetli yiyecekler, kendisine ve en yakınlarına harcadıkları paralar...
Her ikisini de böylece görür. Ve o anda der ki, utancından dolayı ;
“Yer yarılsa da ben şu anda toprakta yok olsam!..”
İşte Cuma sohbetlerinde bunu kendi bünyemizde bir düşünelim.
Bu bir haftalık süre içinde ne kadar zamanımı, bu dünyada bırakıp gideceğim şeyler için harcadım? Ne kadarını da öbür dünyaya yönelik olarak değerlendirdim? Bu arada insanlara bir şeyler kazandırmaya çalıştım, bildiklerimi onlarla paylaştım, onlara yardımcı oldum mu?. Ne kadar, ilmimle bir şeyler yapıp, yenilikler güzellikler elde etmeye çalıştım?..”
Allah, hepinizin ilmini, irfânını artırsın. Bu ilmin de hazmını versin! İlme ve gerçeklere göre yaşamımızı değerlendirmeyi kolaylaştırsın!
Zira, bu dünyadan gittikten sonra, orada yeniden bir şeyler kazanmanın imkânı yoktur!.

...

ve aleyküm selam

çok önemli konulara değindiğinizi bir kez daha gözlemledim..yazılarınızı sonra okuma fırsatı bulduğum için kendimi geç kalmış gibi hissediyorum .

çok düşündürücü..oturup düşünüyorsunuz hemen....bir mizan çıkarıyorum...eksilerim ne kadarda çok diyorum + lara geçmem gerek diyorum.. Paylaşımlarınızı bekleyeceğim .Allah (c.c.) razı olsun

Selamün aleyküm
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.
"Allahü teâlâ bir kuluna îmân vermişse ona daha ne vermemiştir. Îmân vermemişse ona daha ne vermiştir!”
“Dînin medâr-ı kıyâmı ve direği nasîhattir. İhlastır, samîmiyettir.”
“Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.”
Hisbe, yapılan hayırlı işlerden dolayı insanlardan hiçbir takdir ve mükâfat beklememek, vazîfeyi sırf vazife olduğu için Allah’ın rızâsını tahsil maksadıyla yapmaktır.
Gezeriz hayvan-ı nâtık misâli
Ekl ü şürbdân gayrı ne kârımız var.
Kesret-i halk içre çok lâubali
Söylemekten başka ne kârımız var.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
Allah, hepimizin muîni olsun!.

________selamün aleyküm kardeşim
ALLAH(CC)
hak rızası için yaptıgınız çalışmalar için razı ve memnun olsun inşallah
kendi bünyemle düşündüm inşallah farkında olmadan müflis bir kul olma eşigindegiz rabbim korusun bilerek bilmeden yaptıgımız o kadar eksiklerimiz gafletlerimiz yanılgılarımız vAR...
inşallah rabbimin izniyle gaflet kapılarımız kapanır rahmet_magfiret_hidayet kapılarımız ardına kadar açılır ve bu yolda aykalarımız sabit kılınır...
rabbimize emanet olunuz
selam ve dua ile_______
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
ve aleyküm selam

çok önemli konulara değindiğinizi bir kez daha gözlemledim..yazılarınızı sonra okuma fırsatı bulduğum için kendimi geç kalmış gibi hissediyorum .

çok düşündürücü..oturup düşünüyorsunuz hemen....bir mizan çıkarıyorum...eksilerim ne kadarda çok diyorum + lara geçmem gerek diyorum.. Paylaşımlarınızı bekleyeceğim .Allah (c.c.) razı olsun

Selamün aleyküm

Ve âleyna aleyküm selâm ve rahmetullàhi ve berekâtühû...
Şayet başarabildiysek neyin ne olduğunu, neden olduğunu ve nasıl olması gerektiğini ; bu sadece Allâh istediği ve muvaffak kıldığı; insanların bu bilgilere ulaşmasını murad ettiği içindir!..
Başarılı olamadıysak, kusur elbette bizim yetersizliğimizdendir. İyi niyetimiz gözönüne alınarak, kusurlarımız bağışlana!

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

MAZLUMkul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2008
Mesajlar
940
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Es-SElamun Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhü...
Muhterem Kardeşe;
Sayılar(Rakamlar) birer şifredir.Hurufat ilmi dediğimiz cifir ve ebced ilmine göre nice sırları vardır.Mesela mecmuat-ül ahzab adlı dua kitabında salat-ı tefriciyeyi 1000 defa çekileceği yazılıdır.4444 adedi de bazı şeyhlere keşf ile görünmüş bir adeddir.Bağlayıcı olmamakla beraber sır ve hikmetleri vardır.Tarikatlardaki verilen evrad ü ezkar da da sayılar önemlidir.33 adedi mesela mübarek bir adeddir.Allahü a'lemü bissavab.

Allahü teâlânın şu 99 esma-i hüsnasını ihsâ eden, Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır)

Hadiste dediği gibi, Bildirilen 99 ismi ihsâ etmek gerekir. Burada ihsâ etmek, bu 99 ismi manaları ile birlikte ezberleyip amel etmek demektir. Böyle yapan kimse elbette Cennete girer, sonsuz saadete ulaşır.
En büyük mükafat ise bu olsa gerek...İnşaAllahü Teala biraz aydınlatabilmişizdir...
Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.


Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü...
Değerli Abimiz,
RABBİM SİZDEN RAZI OLSUN,
SİZ BENİ AYDINLATTINIZ RABBİMDE SİZİ HER İKİ CİHANDA AYDINLIKLAR İÇİNDE YAŞATSIN İNŞAALLAHU TEALA,
öncelikle teşekkürümün gecikmesinden ötürü özür dilerim , bir süre internete giremedim,
bir kardeşimize Paylaşımlarınıza bir süre ara vereceğinizi yazmışsınız ve
"Ecdadımız kılıçları ve canlarıyla hizmet verdiler, şimdi sıra kalem ve kafa ile hizmettedir."
yazmışsınız, Rabbim içinde bulunduğunuz sıkıntılarınızı hayırlısıyla feraha erdirsin ve niyetinizdeki gibi HİZMET inize devam edebilmeyi Mevlam nasibi müyesser eylesin inşaAllah

Gönlümüzdeki iman nurunun tüm bedenimizi ve çevremizi kuşatması duasıyla
Allah'a emanet olunuz
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

...


Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...


Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere.


"Allahü teâlâ bir kuluna îmân vermişse ona daha ne vermemiştir. Îmân vermemişse ona daha ne vermiştir!”


“Dînin medâr-ı kıyâmı ve direği nasîhattir. İhlastır, samîmiyettir.”


“Kim bir hayra delâlet ederse onu işleyen gibi ecir alır.”


Hisbe, yapılan hayırlı işlerden dolayı insanlardan hiçbir takdir ve mükâfat beklememek, vazîfeyi sırf vazife olduğu için Allah’ın rızâsını tahsil maksadıyla yapmaktır.





Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..


Allah, hepimizin muîni olsun!.

Ve aleykümüsselam verahmetullahi veberakatüh.
Emeğinize sağlık kardeşim. Allah razı olsun.
Selam ve baki dua ile kalın.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt