Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Değerli kardeşlerim kaza namazı meselesi bir çoğumuzun gerçeği bir şekilde bu borçlardan kurtulmamız gerekiyor ve bu borçla ölürsek rabbimz katında mesul olacağımzda bir gerçektir bu sebeble bu borcu olan kardeşlerim bir an önce kaza namazlarını kılmaya başlayıp sonrasında tövbe istiğfar edip rabbimizden af ve bağışlanma dilemelidirler bende acizane kardeşiniz olarak bu konuda sitemzide bir çok yazı yayınlandı ama değerli bir hocamızın yazısıyla sizlere bir faydamız olur düşüncesiyle bu formu açmış bulunmaktayım RABBİM RIZASINA UYGUN İŞLER YAPMAKTAN AYIRMASIN SELAM VE DUA İLE
Meşrû bir mazeretin dışında namazı kazâya bırakan kimse, bir hatâ işlemiş ve günaha girmiş olur. Bu uitibarla kazâya kalan namazın, en kısa zamanda kılınması gerekir. Çünkü beş vakit namazın edâsı farz olduğu gibi, kazası da farzdır. Kazâya kalan namazın kılınmasıyla sadece borç ödenmiş olur. Günahın affedilmesi için de ayrıca tevbe istiğfar etmek lâzımdır.

Namaz borcundan bir an evvel kurtulmak için, hakkında Peygamberimizin hadisi bulunmayan nâfile namazların yerine kaza kılmak daha isabetli olur. Ancak, Hanefî mezhebine göre, hakkında hadis bulunan nafile namazların yerine kaza kılmak uygun değildir. Bu hususta Hanefî fıkıh kitaplarında şu hüküm yer alır:

Kazaya kalmış namazları kılmak, nafile namaz kılmaktançok daha ehemmiyetli ve çok daha uygundur. Fakat beş vakit namazın sünnetleri, kuşluk, tesbih, tahiyyetülmescid ve evvabin namazı bundan müstesnadır. [Yani bu sünnet ve nafileler kaza namazları için terk edilmezler.

Herşeyden evvel, namazlardan önce ve sonra kılınan sünnetler bir yerde farz namazların tamamlayıcısı hükmündedir ve Peygamberimizin (a.s.m.) şefaatine vesiledir. Bunun için,namazını kazaya bırakan kimse bir yandan namazlarını kaza etmekle borçtan kurtulurken, diğer taraftan da sünnetleri kılarak Peygamberimize olan bağlılığını göstermiş olur.

Mesele Hanefî mezhebine göre böyle iken, diğer üç mezhebe göre, kaza namazı olan bir kimsenin nafile namazları ile meşgul olması, sünnet kılması caiz değil, haramdır.
Mâlikî mezhebine göre, üzerinde kaza namazı bulunan bir kimsein nafile namazı kılması haramdır. Ancak beş vakit namazların sünnetleri ile tahiyyetülmescidin kılınabileceğine dair ruhsat vardır. Bunların dışında meselâ teravih namazı ile meşgul olunduğu takdirde sevap alınsa da, kaza namazı geriye bırakıldığı için günah işlenmiş olur.

Şâfiî mezhebine göre de, üzerinde kaza namazı borcu olan bir insanın, bu namazları kılıp borcundan kurtuluncaya kadar gerek beş vakit namazların sünnetlerini, gerekse diğer nafileleri kılması mekruhtur. Çünkü bir an önce kazaların kılınıp bitirilmesi gerekir.
Hanbelî mezhebine göre ise üzerinde kaza namazı olan bir kimsenin nafile ile meşgul olması haramdır. Ancak vitir ile beş vakit namazın sünnetlerini kılması caizdir. Fakat, kazaları çoksa bunları da kılmayarak kaza namazlarıyla meşgul olması daha iyidir. Yalnız sabah namazının sünneti bundan hariçtir, onu kılmak gerekir.2

Netice olarak kaza namazları fazla olan Hanefîlerin sünetleri terk ederek kaza namazı kılmalarında bir mesuliyet olduğu söylenemez. Gerek vakit namazlarının, gerekse diğer nafilelerin yerine kaza namazının kılınmasının uygun veya evlâ olmaması demek, Sünnetyerine kaza kılmak caiz değildir mânâsına gelmez.

Ancak bununla beraber kaza namazları fazla olmayan kimseler ise her farzdan sonra bir vakit kazâ namazı kılmayı alışkanlık haline getirirlerse güzel bir âdeti devam ettirmiş olurlar. Ayrıca Cenabı Hakkın mahşer günü eksik gelen farz namazları sünnetlerle tamamlamayacağı hususunda rivayetler bulunduğunu da hatırdan çıkarmamak gerekir.

1. Mevlânâ eş-Şeyh Nızâm. el-Fetâvâl-Hindiyye. (Bulak: Matbaa-i Emiriyye, 1310), 1:125; İbni Âbidin. 1493; el-Mezahibü’l-Erbaa, 1:492; Halebî-i Sağîr, s.349.
2. el-Mezahibü’l-Erbaa, 1:492.

Mehmed Paksu

Selam ve dua ile...
 

carmelo89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
452
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

Allah razı olsun yararlı bilgiler için emeğine sağlık
 

sumeyra35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

Dört mezhebin fıkh bilgilerinde mütehassıs olan seyyid Abdülhakîm Efendi r0;rahmetullahi aleyhr1; buyurdu ki, (Tenbellikle nemâz kılmıyanlar, senelerce kazâ borcu olanlar, nemâza başladıkları zemân, sünnetleri kılarken, o vaktin ilk kazâya kalmış kazâ nemâzı için de niyyet ederek kılmalıdır. Bunların, sünnetleri kazâ nemâzı için de niyyet ederek kılması, dört mezhebde de lâzımdır. Hanefî mezhebinde, bir farz nemâzı özrsüz kazâya bırakmak ekber-i kebâirdir. Bu çok büyük günâh, her nemâz kılacak kadar boş zemân geçince, bir misli artmakdadır. Çünki, nemâzı hemen kazâ etmek de farzdır. Hesâba, sayıya sığmıyan bu müdhiş günâhdan ve azâbından kurtulmak için, sabâh nemâzından başka dört vakt nemâzın sünnetlerini ve Cumr17;a nemâzlarının ilk, son ve vakt sünnetlerini kılarken, kılınmamış farz nemâzını da ve yatsının son sünnetini kılarken, üç rekr17;at vitr nemâzını da kazâ etmeğe niyyet ederek kılmalıdır. Böyle olduğunu isbât eden delîller, Hanefî âlimlerinin kitâblarında pek çokdur.

İbni Âbidîn diyor ki: (Bir kimse, imâma, sabâh nemâzının ikinci rekr17;atinde yetişirse, sünneti terk edip, imâma uyar. Çünki sünnet, cemâr17;atden hâsıl olan yirmiyedi farz sevâbından birisine bile yetişemez). En kuvvetli olan sabâh sünneti, farzı cemâr17;at ile kılabilmek için terk edilince, farz için elbette terk edilir. Farz borcu ile ölmemek için, sünnetleri kazâ niyyetiyle de kılmak lâzım olduğu buradan da anlaşılmakdadır.

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, 1313 [m. 1896] yılında Hindistânda basılan (Fütûh-ul gaysmiley kitâbının kırksekizinci makâlesinde diyor ki: Mür17;minin, en önce farzları yapması lâzımdır. Farzlar bitdikden sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nâfilelerle meşgûl olur. Farz borcu varken, sünnet ile meşgûl olmak, ahmaklıkdır. Farz borcu olanın sünnetleri kabûl olmaz. Alî ibni Ebî Tâlib r0;radıyallahü anhr1; bildiriyor: Resûlullah r0;sallallahü aleyhi ve sellemr1; buyurdu ki, (Üzerinde farz nemâzı borcu olan kimse, kazâsını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazâsını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile nemâzlarını kabûl etmez). Abdülkâdir-i Geylânînin yazdığı bu hadîs-i şerîfi şerh eden Hanefî mezhebi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî buyuruyor ki, (Bu haber, farz borcu olanların, sünnetlerinin ve nâfilelerinin kabûl olmıyacağını göstermekdedir. Sünnetlerin, farzları temâmlıyacağını biliyoruz. Bunun mar17;nâsı, farzlar yapılırken, bunların kemâllerine sebeb olan birşey kaçırılırsa, sünnetler, kılınan farzın kemâl bulmasına sebeb olur. Farz borcu olanın kabûl edilmiyen sünnetleri bir işe yaramaz). (Fütûh-ul-gaysmileyın bu şerhi fârisî olup, İstanbulda, Bâyezîd Devlet kütübhânesinde, 3866 numarada mevcûddur. İbni Âbidîn de, nâfile bahsinde buyuruyor ki, (Hadîs-i şerîfde, (Temâm yapılmamış olan nemâz, zekât ve başka farzlar, nâfileler ile temâmlanacakdır) buyuruldu. İmâm-ı Beyhekî, bu hadîs-i şerîf, yapılmış olan farzların içindeki sünnetler noksan kalırsa, nâfilelerle bu noksanların temâmlanacağını göstermekdedir. Yoksa, yapılmamış farzların yerine nâfilelerin geçeceğini bildirmiyor dedi. Çünki, başka bir hadîs-i şerîfde, (Bir kimse, nemâzını temâmlamadı ise, o nemâzın üzerine, temâmlanıncaya kadar, nâfile nemâzları eklenir) buyuruldu. Bu hadîs-i şerîf, nâfilelerin, terk edilmiş farzı değil, noksan olarak kılınmış farzı temâmlıyacağını göstermekdedir dedi. (İmdâd)ın (Tahtâvî) hâşiyesi ikiyüzkırkyedinci sahîfesinde de, bu hadîs-i şerîf zikr edilerek, sünnetlerin, kılınmış olan farzdaki kusûrları temâmlıyacağı bildirilmekdedir.

(Uyûnül-besâir)de diyor ki, İmâm-ı Beyhekî, sünnetler, kılınmış olan farzların içindeki sünnetlerin noksanlıklarını temâmlar buyurdu. Çünki sünnetlerden hiçbirisi, hiçbir zemân bir vâcib gibi olamaz. Hadîs-i kudsîde, (Bir kimse, kendisine farz yapdığım ibâdeti yapmakla bana yaklaşdığı gibi, hiçbirşeyle yaklaşamaz) buyuruldu.

Görülüyor ki, islâm âlimlerinin bir kısmına göre nâfileler, kılınmış olan farzların noksanlıklarını temâmlıyacakdır. Bir kısmı ise, özrle kaçırılmış olan farzların yerlerine de konacakdır buyuruyorlar. Fekat bu âlimler de, nemâzlarını tenbellikle kılmayıp, büyük günâh işlemiş olanların, bu hadîs-i şerîflerden istifâde edeceklerini bildirmemişlerdir.Çünki, nemâz kılmayanın nâfileleri kabûl olmaz ki, farzları temâmlamağa yarayabilsinler. Âlimlerin, bildirdiğimiz bu iki ayrı ictihâdını bırakıp da, bir üçüncüsünü söylemek, biz mukallidler için câiz değildir. Çünki, İbni Melek r0;rahmetullahi teâlâ aleyhr1; (Menâr) şerhinde, (Müctehidlerin bir din bilgisi üzerindeki sözleri birbirine uymadığı zemân, sonra gelen âlimlerin, bu bilgiyi, müctehidlerin bildirmiş olduklarından başka dürlü anlatmalarının bâtıl olduğu, sözbirliği ile bildirilmişdir) diyor. Bu icmâr17;a göre, nâfilelerin, tenbellikle kılınmamış farzların yerine konacağını söylemek boş lâf olur. Müctehidlerin sözlerini anlıyamıyan, yâhud anlasa da kıymet vermiyen (Mezhebsiz) kimse, aklına gelen herşeyi söyliyebilir.

Kırkaltıncı maddede bildirildiği gibi, imâm-ı Rabbânî r0;rahmetullahi teâlâ aleyhr1; yirmidokuzuncu mektûbda buyuruyor ki, (Farz ibâdetin yanında nâfile ibâdetlerin hiç kıymeti yokdur. Deniz yanında, damla kadar bile değildirler. Melr17;ûn şeytân, mür17;minleri aldatarak, farzları küçük gösteriyor. [Kazâları kıldırtmıyor.] Nâfilelere yol gösteriyor. Zekât verdirmeyip, nâfile sadakaları güzel gösteriyor. Hâlbuki, zekât niyyeti ile fakîre bir altın vermek, yüzbin altın sadaka vermekden dahâ sevâbdır. Çünki zekât vermek, farzı yapmakdır. Zekât niyyeti olmadan verilenler ise, nâfile ibâdetdir).

Abdülkâdir-i Geylânî r0;kaddesallahü sirrehülr17;azîzr1;, aynı makâlede buyuruyor ki, (Kazâ borcu olanın sünnet kılması, alacaklıya, borçlunun hediyye ****ürmesine benzer ki, elbette kabûl olmaz. Kazâ borcu varken sünnet kılan kimse, sultân dar17;vet etdiği hâlde, gitmeyip, onun hizmetçisi ile vakt geçiren kimse gibidir. Mür17;min, bir tüccâra benzer. Farzlar, onun sermâyesi, nâfileler de kazancıdır. Sermâye kurtarılmadıkça, kazanç olamaz).

Gerek hadîs-i şerîfe, gerekse âlimlerin yazılarına dikkat edilirse, farz borcu olanın sünnetleri, nâfileleri kabûl olmaz buyurulmakdadır. Kabûl olmaz demek, sahîh olmaz demek değildir. Sahîh olur, fekat sevâbı, fâidesi olmaz demekdir. (Redd-ül-muhtâr), kurban bahsinde bunu güzel açıklamakdadır. (Bidr17;at işliyenin orucu, haccı, cihâdı kabûl olmaz) hadîs-i şerîfi, (Hadîka) ve (Berîka) kitâblarında açıklanırken, (Bunların ibâdetleri sahîh olur. Fekat sevâb verilmez) diyor. [Altmışüçüncü maddenin son sahîfesindeki hadîs-i şerîfe bakınız!].

İstanbulda, Süleymâniyye umûmî kütübhânesinde, Esr17;ad efendi r0;rahmetullahi teâlâ aleyhr1; kısmında [1037] numaralı ve Yahyâ Tevfîk efendi kısmında [1463] numaralı (Nevâdir-i fıkhiyye fî mezheb-il-eimmet-il hanefiyye) ismindeki kitâbı yazan, Kudüs kâdîsı Muhammed Sâdık efendi, fâite nemâzların kazâ edilmesini anlatırken buyuruyor ki, (Büyük âlim İbni Nüceyme soruldu ki, bir kimsenin kazâya kalmış nemâzları olsa, sabâh, öğle, ikindi, akşam ve yatsının sünnetlerini, bu nemâzların kazâlarına niyyet ederek kılsa, bu kimse sünnetleri terk etmiş olur mu?)

Cevâbında, (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünki, beş vakt nemâzın sünnetlerini kılmakdan maksad, o vakt içinde, farzdan başka bir nemâz dahâ kılmakdır. Şeytân, insana hiç nemâz kıldırmamak ister. Farzdan başka bir nemâz dahâ kılarak, şeytâna inâd edilmiş, rezîl edilmiş olur. (Nevâdir)de diyor ki, sünnet yerine kazâ kılmakla, sünnet de yerine getirilmiş olur. Kazâ borcu olanların, her nemâz vakti, o vaktin farzından başka nemâz kılarak, sünneti yerine getirmek için, kazâ kılması lâzımdır. Çünki çok kimse, kazâ kılmayıp, sünnetleri kılıyor. Bunlar Cehenneme gidecekdir. Hâlbuki, sünnetlerin yerine kazâ kılan, Cehennemden kurtulur) buyurdu.
 

sumeyra35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

acaba (Haşa)Abdülkadir-i Geylani hazretleri yalan mı söylüyor veya (Sümme Haşaa)Resulullah (Sallalllahu aleyhi ve sellem)yalan mı söylüyor.Sünnetler terk ediliyor diyorlar buna herkes güler nedeni;sünnet o vakitte namaz kılmaktır.o vakittede Peygamber efendimiz(Aleyhi ve Aleyhissalatü vesselam)namaz kılmıştır.sünnet kılıyorum dememiştir.yani sünnetler zaten terk edilmiyor bunu anlamak istemiyorlar sanırım.Bu dinimizin bildirdiği bir kolaylıktır.Ahirette herkes hesabını verir.Allahü teala sormazmı kullarımın bana borcu varken sen nafilelerle meşkul ettin diye. O NEDENLE KAZA NAMAZ BORCU OLANLAR Sabah namazının sünneti hariç 5 nemazın sünnetlerine kazaya niyet edip bu büyük günahtan bir an önce kurtulmalıdır.
 

bezmi safa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
1,241
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KAYSERİ
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

S.A.ABLACIĞIM DÜŞÜNCELERİNİZİ YORUMLARINIZI BİR KAÇ HAFTADIR OKUYORUM BAZEN DÜŞÜNCELERİNİZİN İÇİNDEN ÇIKAMIYOR ELİMDEKİ BÜTÜK KİTAPLARI KARIŞTIRIYOR BİLMEDİĞİM BİLGİLER ÖĞRENİYORUM RABBİM SİZDEN RAZI OLSUN.

HAMDOLSUNKİ RABBİM TEALA SİZİN GİBİ SALİH İNSANLARI TANIMA FIRSATI VERİYOR HAMDOLSUN RABBİME

MAL VE ÇOCUKLAR DÜNYA HAYATININ ÇEKİCİ SÜSÜDÜR.SÜREKLİ OLAN SALİH DAVRANIŞLAR İSE RABBİNİN KATINDA SEVAP VE UMUT ETMEK BAKIMINDAN DAHA HAYIRLIDIR (kehf suresi 46):):)
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

bezmi safa yazdı:
S.A.ABLACIĞIM DÜŞÜNCELERİNİZİ YORUMLARINIZI BİR KAÇ HAFTADIR OKUYORUM BAZEN DÜŞÜNCELERİNİZİN İÇİNDEN ÇIKAMIYOR ELİMDEKİ BÜTÜK KİTAPLARI KARIŞTIRIYOR BİLMEDİĞİM BİLGİLER ÖĞRENİYORUM RABBİM SİZDEN RAZI OLSUN.

HAMDOLSUNKİ RABBİM TEALA SİZİN GİBİ SALİH İNSANLARI TANIMA FIRSATI VERİYOR HAMDOLSUN RABBİME

MAL VE ÇOCUKLAR DÜNYA HAYATININ ÇEKİCİ SÜSÜDÜR.SÜREKLİ OLAN SALİH DAVRANIŞLAR İSE RABBİNİN KATINDA SEVAP VE UMUT ETMEK BAKIMINDAN DAHA HAYIRLIDIR (kehf suresi 46):):)
a s değerli kardeşim estağfirullah bizler acizane yardımcı olmaya çalışıyoruz elimizden geldiğince faydamız oluyorsa ne mutlu dua edin inş daha iyi ve daha güzel şeyler paylaşalım selam ve dua ile
 

sumeyra35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME


Farz borcu olanın sünnet kılması
Sual: Kaza namazı borcumuz var iken, duha ve tesbih gibi nafile namazları kılmak caiz mi?
CEVAP
Namazın kazaya kalma sebebi önemlidir. Eğer namaz şer�i bir özürle kazaya kalmışsa, mesela, seferde; sel, yırtıcı hayvan, eşkıya, anarşist gibi bir tehlike varsa, namazı oturarak veya hayvan üzerinde ima ile de kılmak mümkün değilse, annenin veya çocuğunun telef olacağı zaman ebenin ve acil ameliyatlarda doktorun müdahalesi esnasında kılınamamışsa ve uyku, unutmak gibi bir özürle namaz kaçırılmışsa, kazayı önce kılmak gerekmez, bahsedilen nafile namazları kılmakta hiç mahzur olmaz. Çünkü namazın bu özürle kazaya kalması günah değildir.

Böyle bir özürle kaçırılan namazlara faite namaz denilmektedir. Çünkü, bir Müslüman namazlarını terk etmez. Ancak yukarıda bildirilen bir özür ile kaçırabilir. Bir özür ile kaçırılmış namaz ile özürsüz, kasten terkedilmiş namazın hükmü aynı değildir. Namazları, bir özürle fevt ederek kazaya bırakmak günah olmadığı için, bunların kazalarını, nafile kılacak kadar geciktirmek de günah olmaz. (Redd-ül muhtar, Halebi, Hindiyye)

Terk edilmiş namazın hükmü ise şöyledir:
Büyük âlim İbni Nüceym�e soruldu ki, kaza namazı olan kimse, sünnetleri kılarken kazaya niyet ederek kılsa, sünnetleri terk etmiş olur mu? Cevabında, (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünkü sünnetleri kılmaktan maksat, o vakit içinde farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Kaza kılmakla, sünnet de yerine getirilmiş olur.) [Nevâdir-i fıkhiyye fi mezheb-il-eimmet-il Hanefiyye s.36]

Hamza Efendi hazretlerinin Bey� ve Şir�a risalesinin şerhinde, (Kaza borcu var iken, nafile kılmak ahmaklıktır) buyuruluyor. Sünnetlere nafile denir.

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:
(Kaza borcu olan, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet etmelidir.)
Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer�e yaptığı vasiyetinde, (Farz olan ibadetler ödenmeden nafileler kabul olmaz) buyurdu. (Kitab-ül Harac)

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Kaza namazı olanın, kıldığı nafile namaz kabul olmaz.) [Dürret-ül-fahire]
(Herkes nafile ile meşgul iken sen farzları tamamla!) [Miftah-ün-necat]

(Hak teâlâ, farz ibadetle bana yaklaşıldığı gibi, hiçbir şeyle yaklaşılamaz buyurdu.) [Buhari]

(Farz namaz borcu olanın nafile kılması, doğurmak üzere olan hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Fütuh-ul-gayb m.48]

Bu kitabı şerh eden Hanefi âlimi Abdülhak-ı Dehlevi, (Bu hadis, farz borcu olanın, sünnetlerinin de kabul olmayacağını bildiriyor) buyuruyor. Abdülkadir-i Geylani hazretleri (Farz borcu varken sünnet ile meşgul olmak ahmaklıktır. Çünkü sünnetleri kabul olmaz) buyuruyor. (Fütuh-ul gayb ve şerhi)

Farzın yanında nafile ve sünnet, deniz yanında bir damla bile değildir. (Mekt. Rabbani)

Bu vesikalara rağmen, Allah�ın emri olan farzı bıraktırıp, Duha, Tesbih, Teheccüd gibi nafileleri kıldırmaya çalışıyorlar. Bir kimse, ömründe hiç nafile kılmasa, ahirette ceza verilmez. Fakat bir farzı terk etmenin cezası çok büyüktür. Düşman karşısında, bir farz namazı kılmak mümkün iken, terk etmenin cezası, 700 büyük günaha bedeldir. (Câmi�-ül-fetâvâ)

O halde Resulullah efendimizin emrine uyup bir an önce kazaları bitirmeye çalışmalıdır.
 

ErdalOZSARAC

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Ağu 2006
Mesajlar
240
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

hocam yine ve yeniden emeğinize sağlık.
 

sumeyra35

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME


Sünneti terk etmek felakettir
Sual: Farzı bırakıp haram işleyenler şefaate kavuşurken, �Sünneti kılarken kazaya da niyet eden şefaate kavuşamaz� demek uygun mudur?
CEVAP
Çok yanlıştır. Çünkü oradaki sünnetten maksat İslamiyet�tir, İslamiyeti terk eden şefaate kavuşamaz. Sünneti değil, farzı bile terk eden şefaate kavuşur. Çünkü sünnetin üç anlamı vardır:
1- Kitab ve Sünnet ifadesindeki sünnet, hadis-i şerifler demektir.
2- Farz ve Sünnet ifadesindeki sünnet, Resulullahın farz olmayarak yaptıkları işler demektir.
3- Sünnet yalnız olarak kullanılınca, İslamiyet demektir.

Çocukların sünnet olmasına da sünnet denir. Bir de, sünnet âdet, iş anlamındadır. Mesela Sünnetullah tabiri, Allah�ın âdeti, Allah�ın işi demektir. Hz. Ömer�in sünneti demek, Hz. Ömer�in âdeti demektir. Sünnet bir de yol, çığır anlamındadır. Mesela bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Dinimizde bir sünnet-i hasene çıkaran [iyi bir çığır açan] bunun sevabı ile, bununla amel edenlerin sevabına kavuşur.) [Müslim]

(Sünnetimi terk edene şefaatim haramdır) hadis-i şerifinin (İslamiyet�ten ayrılan şefaate kavuşamaz) manasına geldiği, Şerh-i hadis-i erbain�de yazılıdır.

Peygamber efendimizin binlerce sünneti vardır. Bazıları şunlardır:
Camiye girince, iki rekat nafile namaz kılmak [Tehıyyat-ül mescid], Sübha, Kuşluk, Evvabin, Teheccüd namazlarını kılmak, abdestte başın tamamını mesh etmek, misvak kullanmak, ezanı yüksek yerde okumak, siyah başlık giymek, sarıkla gezmek, sarığın ucunu iki kürek arasına sarkıtmak, cübbe ve entari giymek, sakal bırakmak, sakalı bir tutamdan uzun veya kısa yapmamak, bıyığı kaş kadar kısaltmak, saçları uzatıp ikiye ayırmak, gözlere sürme çekmek, kesilen saç ve tırnakları gömmek, temiz işleri yaparken sağdan başlamak, evimize sağ ayakla girip sol ayakla çıkmak, yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmek, çatal kaşık ile değil el ile yemek, masada değil yerde yemek, deveye binmek, kıbleye dönüp oturmak, ödünç verirken iki şahit bulundurmak, bayramlarda yüzük takmak, teke riayet etmek, hacamat olmak, davul çalarak düğünü duyurmak, istişare yani danışarak iş yapmak sünnettir.

Sünneti terk edene şefaat yok diyerek, sünnet yerine kaza namazına mani olanlar, bu sünnetleri terk edenler için niye aynı şeyi söylemiyorlar? Bu da, sözlerinde samimi olmadıklarını göstermektedir. Orada bildirilen sünnetler, terki halinde şefaat haram olan sünnetlerse, bu sünnetleri niye kendileri de terk ediyor veya terk edenlere size şefaat haram demiyorlar? Onlar da biliyor ki, sadece sünnetleri değil, farzları terk edene de şefaat vardır. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şirk üzere ölmeyen herkese şefaat edeceğim.) [Buhari, Müslim]
(Eshabıma dil uzatanlardan başka herkese şefaat edeceğim.) [Deylemi]

(O kadar çok kimseye şefaat ederim ki, Rabbim bana, "Razı oldun mu?" diye sorar, "Evet razı oldum" diye cevap veririm.) [Bezzar, Taberani]

(Büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.) [Nesai, Tirmizi]
Peygamber efendimiz, son hadis-i şerifi bildirince Ebüdderda hazretleri, (Hırsızlar ve zina eden müminler de şefaate kavuşacak mı?) diye sual etti. Resulullah efendimiz, (Evet onlara da şefaat edeceğim) buyurdu. (Hatib)

Bu kadar vesikaya rağmen, sünneti terk edene şefaat haram diyen, cahil değil ise, dinimizi değiştirmeye çalışan ancak, maksadını gizleyen bir reformcudur.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

ErdalOZSARAC yazdı:
hocam yine ve yeniden emeğinize sağlık.
değerli kardeşim yeniden hoş geldiniz Rabbim razı olsun yar ve yardımcınız olsun dua ile
 

tuba20

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2006
Mesajlar
87
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

s a ablacığım hayırlı akşamlar çok değerli bir hocamızın görüşlerine yer verdiğiniz için rabbimiz razı olsun kaza namazı bizim boynumuzun borcudur rabbimize karşı olan sorumluluğumuzun ödenmesidir bu bizim vazifemizdir ama kardeşlerimiizi uyardığınız rabbim razı olsun sevabınızı yazsın inş aeo
 

yusufk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
497
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

Kardeşlerim ben artık nekadar doğrudur bilemem lakin şu kanıya vardım.İnsan kılmak istedikten sonra kazasınıda kılar,sünnetinide kılar ,nfilesinide kılar.Lakin içinden gelmez ise bu günde yarında kazayabırakmaya devam ettigi gibi kazasınıda hiç bir şekilde eda etmez herzaman kendince birtakım bahaneler uydurmak ister.Yaratan Rabbim dogruyoldan ayırmasın herzaman zamanında ibadet eden ullarından eylesin.Kardeşlerim kıldıgımız vakit namazlarından sonra enazından o vaktin geçmiş kazasından birini kılmak nasıl olur bilmiyorum ben şahsen öyle yapıyorum
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

tuba20 yazdı:
s a ablacığım hayırlı akşamlar çok değerli bir hocamızın görüşlerine yer verdiğiniz için rabbimiz razı olsun kaza namazı bizim boynumuzun borcudur rabbimize karşı olan sorumluluğumuzun ödenmesidir bu bizim vazifemizdir ama kardeşlerimiizi uyardığınız rabbim razı olsun sevabınızı yazsın inş aeo
a s tuba kardeşim rabbim cümlemizden razı olsun inş elbette kaza namazlarını ,hmal etmemeliyiz bizlerde acizane kardeşlerimizi uyarıp ve yardımcı olmaya çalışıyoruz tuba kardeşim rabbim sana da zihin açıklığı versin duanda unutma olurmu kardeşim
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

Busra_Yasiroglu yazdı:
Esselamu aleykum ve rahmatullahi ve berekatuhu ve magfiretuhu.
Allah(CC) sizden razi olsun. Cok merak edilen konulardan birine deyinmizsiniz.
vesselam veddua
aleyküm selam değerli kardeşim rabbim cümlemizden razı olsun dua edin inş
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

yusufk yazdı:
Kardeşlerim ben artık nekadar doğrudur bilemem lakin şu kanıya vardım.İnsan kılmak istedikten sonra kazasınıda kılar,sünnetinide kılar ,nfilesinide kılar.Lakin içinden gelmez ise bu günde yarında kazayabırakmaya devam ettigi gibi kazasınıda hiç bir şekilde eda etmez herzaman kendince birtakım bahaneler uydurmak ister.Yaratan Rabbim dogruyoldan ayırmasın herzaman zamanında ibadet eden ullarından eylesin.Kardeşlerim kıldıgımız vakit namazlarından sonra enazından o vaktin geçmiş kazasından birini kılmak nasıl olur bilmiyorum ben şahsen öyle yapıyorum
değerli kardeşim size katılıyorum sünnet yerine kaza kılınır bu sadece bir fetvadır illede böyle yapılacaktır demek değildir eğer bir insan gerçekten istiyorsa tüm namazlarınıda kılar kazalarınısda kılar ve hatta bu agyretinden dolayı mükafatı çok olur yorumunuz için rabbim razı olsun selam ve dua ile
 

hiraa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
90
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

Kardeşim verdigin bilgiler için Allah razı olsun....dua edelim inşaallah...
 

wwwweminew

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

sa arkadaşlar bence kaza namazı yoktur kuranda neden nasıl inkar ediyorsun diyiceksiniz çünkü çoğumuz namazı bile bile geçiriyoruz her şeyi yapmaya fırsat buluyoruz 2dakikamızı ayıramıyoruz aalahın farz kıldığı namaza sizce haklı değilmiyim
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: KAZA NAMAZI OLAN KARDEŞLERİME

yanlış düşünüyorsunuz kardeşim her insan hata yapar veya günah işler ama bu demek değildirki bu bağışlanmaz telafisi yoktur kul pişman olur hatayı telafi eder tövbe ederse yüce rabbim sonsuz merhmetiyle dilerse bağışlar dilemezse bağışlamaz ama biz kardeşlerimizi uyarmak zorundayız ve ümidimiz odurki rabbim bağışlasın
 
R

resulsemiz

RE: kaza namazi

RE: kaza namazi

selamun aleykum kardesim dogrudur,namazi kazaya birakmamamiz gerekir cunku bes vakit namaz islamin sartlarindandir.Bile bile namazi kazaya birakmak kisiyi Allah korusun kufre goturur.Yalniz namazin kazaya kalmasindaki ozurlerle ilgili bir hadisi serifi size hatirlatmak istiyorum."Kim uyur kalir veya unutarak namazi vaktinde kilamazsa, onu hatirlayinca hemen kilsin" Tirmizi, Ibn-i mace
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt