cerennurum
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 27 Ara 2007
- Mesajlar
- 1,298
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 48
Yıllardır o ayeti arıyorum…
Kaba meali şöyle olmalı:
Bana karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara bir rehber olarak indirdiğim, üzerinde hiçbir şüpheye yer olmayan bu ilahi kelamı alın, sıkı sıkıya, hava ve toz geçirmeyecek şekilde sarıp sarmalayın, şık, hatta mümkünse üzeri işlemeli bir torbaya sokun ve onu, evinizin en yüksek en erişilmesi zor noktasına çakacağınız bir çiviye asın. Sonra ey ihlaslı kullarım, onu orada bırakın, bir daha sakın dokunmayın. Sabah akşam altından geçip durun, yeter. Rahmet ve bereketim üzerinize yağar, ilminiz artar, böylece bana ve muradımı anlamaya her geçen gün biraz daha yaklaşırsınız, iyi, halis ve Salih kullarım olursunuz.
Evet, dünyalar güzeli, mahzun ve mazlum olan bu ülkedeki, mahzun ve mazlum Müslüman kardeşlerimin, belli zorunlu durumlarda, başta mübarek analarının ak sütü gibihelal kaza ruhsatlarını rahatlıkla kullanıp, irili ufaklı tavizler vermeyi zorda olsa içlerine sindirdikleri, halde büyük ihlas ve titizlikle hatta aşkla şevkle her kelimesin, asla en küçük masum tavizciği dahi vermemecesine bağlı kaldıkları bu ayeti arıyorum yıllardır…
Bulamıyorum!
Kaç defa devrettim hatmettimse de o mübarek Kur'an'ı o ayeti bulabilme cehdi içinde, gece gündüz demeyip, sık dokuyup ince eleyip, bir türlü rastlayamadım ona!
Mübarek Kur'an'ın içinde yaptığım o tadına doyum olmaz, zihin açıcı, ruh ferahlatıcı, bir o kadar da pırıl pırıl aydınlatıcı yolculuğum esnasında hep dönüp dolaşıp mübarek Alak suresinin giriş ayetlerine takıldım.
1) OKU yaratan Rabbin adına.
2) İnsanı bir yumurta hücresinden yaratan!
3) OKU, çünkü Rabbin sonsuz Kerem sahibidir.
4) İnsana kalem kullanmayı öğretendir.
5) İnsana bilmediğini belleten!
Ve pirim, üstadım Muhammed Esed'in Rabbimiz yüce ALLAH ondan razı olsun, OKU emri ilahisine verdiği yorumu kafama nakşettim;
“Okumak, bir dış kaynaktan, burada Kur'an mesajından, alınan sözleri veya düşünceleri, yüksek sesle olsun veya olmasın, ama anlamak niyetiyle bilinçli olarak zihne nakşetmeyi ifade eder”
OKU! Emri ilahisi, Kuran mesajından alınan sözleri veya düşünceleri anlamak niyetiyle bilinçli olarak zihne nakşetmeyi ifade ediyorsa, o mubarek kitabı sarıp sarmalayıp duvarın en yüksek yerine çaktığımız bir çivide asılı kalmaya mahkum etmek niye?
Yoksa biz... Biz Kur'an mesajında yer alan sözleri veya düşünceleri anlamak niyetiyle bilinçli olarak zihnimize nakşetmek niyetinde değil miyiz?
Yok arkadaş, değil cevabını araştırması, sorulması bile çok ama çok zor, pek ama pek yaman olan bu sorular bana göre değil! Neme lazım!
En iyisi yine o kayıp ayeti araştırmaya devam etmeli!
Böylesi daha kolay.
Çok daha kolay
Münib Engin NOYAN
Kaba meali şöyle olmalı:
Bana karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara bir rehber olarak indirdiğim, üzerinde hiçbir şüpheye yer olmayan bu ilahi kelamı alın, sıkı sıkıya, hava ve toz geçirmeyecek şekilde sarıp sarmalayın, şık, hatta mümkünse üzeri işlemeli bir torbaya sokun ve onu, evinizin en yüksek en erişilmesi zor noktasına çakacağınız bir çiviye asın. Sonra ey ihlaslı kullarım, onu orada bırakın, bir daha sakın dokunmayın. Sabah akşam altından geçip durun, yeter. Rahmet ve bereketim üzerinize yağar, ilminiz artar, böylece bana ve muradımı anlamaya her geçen gün biraz daha yaklaşırsınız, iyi, halis ve Salih kullarım olursunuz.
Evet, dünyalar güzeli, mahzun ve mazlum olan bu ülkedeki, mahzun ve mazlum Müslüman kardeşlerimin, belli zorunlu durumlarda, başta mübarek analarının ak sütü gibihelal kaza ruhsatlarını rahatlıkla kullanıp, irili ufaklı tavizler vermeyi zorda olsa içlerine sindirdikleri, halde büyük ihlas ve titizlikle hatta aşkla şevkle her kelimesin, asla en küçük masum tavizciği dahi vermemecesine bağlı kaldıkları bu ayeti arıyorum yıllardır…
Bulamıyorum!
Kaç defa devrettim hatmettimse de o mübarek Kur'an'ı o ayeti bulabilme cehdi içinde, gece gündüz demeyip, sık dokuyup ince eleyip, bir türlü rastlayamadım ona!
Mübarek Kur'an'ın içinde yaptığım o tadına doyum olmaz, zihin açıcı, ruh ferahlatıcı, bir o kadar da pırıl pırıl aydınlatıcı yolculuğum esnasında hep dönüp dolaşıp mübarek Alak suresinin giriş ayetlerine takıldım.
1) OKU yaratan Rabbin adına.
2) İnsanı bir yumurta hücresinden yaratan!
3) OKU, çünkü Rabbin sonsuz Kerem sahibidir.
4) İnsana kalem kullanmayı öğretendir.
5) İnsana bilmediğini belleten!
Ve pirim, üstadım Muhammed Esed'in Rabbimiz yüce ALLAH ondan razı olsun, OKU emri ilahisine verdiği yorumu kafama nakşettim;
“Okumak, bir dış kaynaktan, burada Kur'an mesajından, alınan sözleri veya düşünceleri, yüksek sesle olsun veya olmasın, ama anlamak niyetiyle bilinçli olarak zihne nakşetmeyi ifade eder”
OKU! Emri ilahisi, Kuran mesajından alınan sözleri veya düşünceleri anlamak niyetiyle bilinçli olarak zihne nakşetmeyi ifade ediyorsa, o mubarek kitabı sarıp sarmalayıp duvarın en yüksek yerine çaktığımız bir çivide asılı kalmaya mahkum etmek niye?
Yoksa biz... Biz Kur'an mesajında yer alan sözleri veya düşünceleri anlamak niyetiyle bilinçli olarak zihnimize nakşetmek niyetinde değil miyiz?
Yok arkadaş, değil cevabını araştırması, sorulması bile çok ama çok zor, pek ama pek yaman olan bu sorular bana göre değil! Neme lazım!
En iyisi yine o kayıp ayeti araştırmaya devam etmeli!
Böylesi daha kolay.
Çok daha kolay
Münib Engin NOYAN