Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[hira_nurr]

Tesettürlüyüm.Çünkü değerliyim... Tesettürlüyüm,çünkü ALLAH a iman ettim...
Tesettürlüyüm,çünkü ALLAH ı
seviyorum...Rabbim'in
buyrugunu başımın üstünde
taşıyorum...

 

[hira_nurr]

Tesettür; kadının günahlara karşı örtüsü.
Rabbine karSı en qüzel süsüdür..

 

[ayşe137]

şal bağlama konusunda yardımlarınızı istiyorum ablalarım ..
topuzumu aşagıdan yapıyorum üstüne bişey de sarmıyorum ..
tepede olmuyor deve hörgücü gibi ama arkaya dogru top gibi oluyor ... cok büyük olmuyor ama rahatsız oluyorum .. eşarp mı baglasam acaba diyorumm. ama ona da içim ısınmıyor ?
ne yapmam gerek ..?

 

[ayşe137]

bi de ben renklere cok takılıyorum . tüm şallar cok renkli .. alamadım o yüzden dikkat cekmeyen bişeyler arıyorum bulamıyorum yardım edin bana

 

[buket_zeynep]

Kapanmak isteyip kapanamayan kardeslerim lutfen bu yaziyi okur musunuz...

Bir hoca abimizi yazmisti, cok etkili belki hayirlara vesile olur...

Evet Bacım artık kendine gelmelisin..!
Uyanmalısın, toparlanmalısın, Müslümanlığ'ınla ve örtünle övünmelisin.

Çekinerek, korkarak, utanarak değil.
Başını dimdik tutarak, örtünle övünerek, gururlanarak yürümelisin.

Çünkü Sen Zelil değil, AZİZSİN..!
Değersiz değil DEĞERLİSİN..!
Şerefsiz değil ŞEREFLİSİN..!
Onursuz değil ONURLUSUN..!

Sen ALLAH(c.c.)'a güvenen O'na dayanan, O'na ibadet eden değerli bir kimsesin.

Sen CENNETİ kuru sözlerle, cansız ibadetlerle veya bilgisiz ve şuursuzca yapılan işlerle kazanacağını mı zannediyorsun..?


HAYIR...HAYIR... HAYIR..!

CENNET ALLAH(c.c.)'ın malıdır ve ALLAH(c.c.)'ın malı zannettiğin kadar ucuz değildir.

Aksine paha biçilemez bir değerdir. Ve CENNET yanlız ALLAH(c.c.)'a ve Peygamberi Muhammed Mustafa(s.a.v.)'e itaat eden kimseler için hazırlanan bir yerdir.



Fakat sakın örtünmüş gibi yapma dinle alay etme. Başını deve hörgücü gibi yapma bunu yaparsan unutma CENNETİN kokusunu bile alamazsın.

Ebu Hureyre(R.a.)'dan Resulullah(s.a.v.) şöyle buyurdu:

''Cehennem ehlinden iki sınıf var ki ben onları görmedim: Sığır kuyruğu gibi kamçıları olan,bunlarla insanlara vuran bir topluluk ve elbise giyinmiş fakat ÇIPLAK olan, (erkekleri kendilerine meylettiren) salınarak yürüyen, başları DEVE HÖRGÜCÜ gibi (yapılmış) kadınlar... Bunlar Cennete giremezler ve Cennetin kokusunu da duyamazlar. Ebu Hureyre(R.a.)

Sen yanlız ALLAH(c.c.)'ın emrettiği gibi örtün..! Unutmaki kadın İSLAM'da şeref ve değer buldu ve buna yer gök ve arasındakiler de şahiddir ki cahiliyyede kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu da bu İslam'la yasaklandı ve kadının da bir insan olduğu ve hakları olduğu bildirildi. Buna karşılık izzeti zilletle değişenlere (örtüsüne sahip olamayanlara) sorarım, sizin RABBİ'nize şükrünüz teşekkürünüz kulluğunuz bu mudur..?

Resulullah(s.a.v) şöyle buyurur:

''Bir kadın koku sürünerek dışarı çıkar ve koku ulaşsın diye bir topluluğun yanına uğrarsa,zinaya bir adım atmış olur.'' (Tirmizi,Edep,35; Nesai,Zine,35)

''ALLAH(c.c.) bizleri İSLAM'la şereflendirdi, şayet izzeti başka yerde ararsak ALLAH(c.c.) bizi alemlere rezil kılar.'' Hz.UMEYR (R.a.)Evet kardeşlerim, durum öyle bir boyuta ulaştı ki, yerin altı yerin üstünden hayırlı oldu. Vahşi hayvanlarla yaşamak, bu insanlarla yaşamaktan güzel oldu.

Azgınların, şeytanlaşmış nefislerin, haddini aşmışların zulmünden dolayı denizde ve karada her yeri fesat kapladı. Bereketler gitti, ürünler azaldı. Pis amellerden, fahişelik ve ahlaksızlığın çoğalmasından gündüzün ışığı ve gecenin karanlığı ağladı. Bu bir azabın yaklaşma alametidir. Karanlığı uzun sürecek bir gecenin alameti..!

Şurası unutulmamalıdır ki, benim bacım, paha biçilmez değerdeki varlığını, şeytani gözlerin iğrenç bakışlarından korumak için giyindiği simsiyah çarşafıyla, imanla atan kalbiyle, irfanla çalışan aklıyla ve tavizsiz vakur karakteriyle eşsiz bir âbidedir..!



Benim Bacımın.;

Arkasına sığındığı örtü onun esaret zinciri değil, hürriyet belgesidir.

Evinde oturup sokaklara çıkmaması, açılıp saçılmaması onun kokuşmuşluğuna değil, korunmuşluğuna, asaletine ve temizliğne delalettir.

Kocasının getirdiği parayı yemesi, onun kapıdan karşılayıp güleryüzle içeri alması ekonomik bir zillet değil bilakis, ideal iş bölümünün gereklerini yerine getirmesidir.

O, alacağı bir kaç kuruş için, yolda, otobüste perişan olan; işyerinde ezilen, coğu zaman da küflleşen çağdaş kadından çok daha farklıdır.

Onun oturuşu miskince bir bekleyiş değil büyük bir istikbale hazırlanıştır.

Geleceğin mücahid erlerine ana olma istikbaline.

O, RABB'inin kendisine verdiği haklardan memnun ve fazlasıyla razıdır.

Kafirlerin daha büyük değerlerini elinden çekip almak için yem olarak önüne sürdükleri sahte hürriyetlere, haklara ihtiyacı yoktur.

Çünkü o, hiç bir sistemin yapamıyacağı kadar hür, hiç bir mükafatın edemiyeceği kadar mutludur.

O benim bacımdır.

Onun namusunu korumak ve İSLAM'ın koyduğu ölçüler dahilinde muhafaza etmek benim görevimdir.

O, benim bacımdır.
Onun namusunun dokunulmazlığı vardır. Namusunun ve namusuna gelinceye kadar en ufağından en büyüğüne bütün değerlerinin...

Onun dokunulmazlığının garantisi kalbimizdeki sönmez inancımızdır.

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

güncelleme yapalım...

 

[buket_zeynep]

Selam olsun PEYGAMBER EFENDİMİZ'in s.a.v. yolundan gidenlere​

Selam olsun ALLAH'ın c.c. EMİRLERİNİ HAKKIYLA YERİNE GETİRENLERE​

Selam olsun örtünmek için gayret gösterenlere​

SELAM olsun TESETTÜRÜ HAKKIYLA TAŞIYANLARA​

Selam olsun ​

SELAM OLSUN





HEP BİRLİKTE

Tebliğ

ve

Desteğe
Devam​

İnşAllah​

 

[buket_zeynep]

Zor olur sanmıştım ama neyi kolay olarak biliyosanız ondan daha kolaydı...
Şimdi anlıyorum ki nefsim beni fena oyuna getirmiş :a45:

kapandığm gün eşime bu sözleri mesaj atmıştım.. öyle derinden etkilemiştiki beni... yüreğine sağlık kardeşim

 

[Paradiseee]

Selamun aleykum arkadaşlar. Yakındığım bir konu var. Ben Trakya'da oturuyorum, istediğim gibi kapanıp geziyordum feracemle siyah başörtümle. Ama ailem simsiyah olmamı yasakladı. İlla renkli bağlamamı istiyorlar. Pardüse alacaklardı ama vazgeçirdim... Sizce bu konuda onlara itaat etmeli miyim?

 

[mehtap58]

benim de 16 ağustos kapanma yıl dönümümdü. 1 seneyi devirdim..
sanki kapanınca eskiden yaptığım bütün yanlışlar su üzerine çıktı. ve ben hepsini düzeltmeye çalıştım.. konuşma tarzım, davranışlarım, giysilerim hatta gülmelerim bile hepsi doğru yolu buldu.eğer kapanmasaydım ben bazı şeyleri hala normal ve doğru görecektim belki de.
Kapanmakla herşey bitmiyormuş meğer herşey yeni başlıyormuş.
şimdi ne kadar üzülüyorum kendimi akıllı zannettiğim o eski günlerime.. ama giden zaman geri gelmiyor. geri gelebilseydi zamanımı boşu boşuna harcamazdım..
16 ağustos 2012 benim için çok anlamlı ve özel birgün artık.

 

[mehtap58]

kapandığm gün eşime bu sözleri mesaj atmıştım.. öyle derinden etkilemiştiki beni... yüreğine sağlık kardeşim

evet bize zor gösteren nefsimizmiş meğer.
bak şimdi haram bakışlar yok üzerimizde.. artık daha rahat yürüyoruz çarşıda kimsenin yan gözle bakmadığından eminiz nerdeyse..
geçen gün erkek kardeşimle yolda yürüyordum. üzerimde gene herzamanki gibi pardesüm vardı. kardeşim birden bire şöyle dedi.: ' artık seninle yürürken daha rahat yürüyorum. eskiden ikidebir bakardım biyerin açılmışmı diye ya da biri bakıyormu 'felan diye...bi arkadaşım da mehtap senin gibi tam kapananlara hayran kalıyorum dedi..
Kapalıyken başlı başına Allahın emrini hatırlatıyoruz. Allahın ayetini yaşıyoruz..Hamd olsun bana da bu günleri gösteren Rabbime.

 

[mehtap58]

Kapanmayı aklından geçiren,
Ancak başörtüsünün de
Kendisine yakışmayacağını
Düşünen bacım..

Şeytanın oyununa gelme !

Sen başörtüsüne yakış da ,
O sana zaten yakışır..

 

[Hicran-ı Aşk]

Okunması Ümidiyle..

BAŞ(I)ÖRTÜLÜLER

Kim bu “başı örtülü öğrenciler” yahut “başörtülü öğrenciler”?
Ya da komple “ başörtülüler”…
Nerden geldi bunlar?
Bir “devlet büyüğümüz(!)”ün dediği gibi,
Bunlar Arabistan’a gitmeyecek miydi?
Orada okumayacaklar mıydı?
Hem niye okuyacaklardı ki?
Ne gerek vardı yani…
Yani okuyup da ne olacaklardı?
Bir “başörtülü” üniversiteyi niye kazanırdı ki?
Tamam kazanabilirdi, ama kayıt da yaptıramazdı herhalde,
O kadar da değildi..
Olur da yaptırmaya kalkarsa,
Gereği yapılırdı..
Yapılır mıydı gerçekten??????

Tüm bu ve benzerî soruları sormadan evvel azıcık dertleşelim olur mu?

Biliyor musun,
Ne zaman “başörtüsü” dense, sızlar yüreğim,
Aklım çelişkiler yumağında boğulacak gibi olur,
Anladımsa da, anlatamam halimi..
Bir sefer annem “başörtümü gördün mü?” diye sormuştu da, aklıma Maraş gelmişti,
Ağlamaklı olmuştum..
Biliyor musun, ne zaman “başörtüsü” dese biri, Maraş gelir aklıma..
Hani şu “Kahraman” olan.. Kahramanca savaşan Maraş’tan bahsediyorum..
Kahramanca savaşan “Sütçü İmam”dan..
Hani Fransızlar analarımızın başörtüsüne el uzatmıştı da, belindeki silahı hiç düşünmeden çekmişti.. Bu hadise öyle etkili olmuştu ki, bölgede “Kurtuluş Savaşı” bu olay üzerine bina edilmişti.. Uzatmayayım, Allah nasip etmiş, memleket kurtulmuş, aradan zaman geçmiş, Maraş’a bir üniversite kurulmuştu..
Adı da “Sütçü İmam” olmuştu..
Gel gelelim, memleket aynı memleket değildi artık,
En basitinden, “başörtüsüne el uzatıldı” diye, canını ortaya koyup, Fransıza galebe çalan millî kahramanımız Sütçü İmam’ın torunu var ya, “Sütçü İmam Üniversitesi”ne başörtülü girememişti..
Sütçü İmam’ın adı, hatırası,
O çocukları o üniversiteye sokmaya yetmedi, yetememişti..

Biliyor musun, bizim Dil-Tarih’e her girişimde boynum bükülürdü…
Belki boyum uzundu,
Ama “alçak” olan kapı değildi…
Ve bir de,
Aklıma yine Maraş gelirdi..

Çünkü her okula girişimde, orada, kenarda…
Güvenlik kulübesinin köşesinde,
Eli başına giderken yüzünü kapayan “öğrenciler” olurdu..
Onlar, Sütçü İmam’ın torunu olup da,
“Başörtüsüne sahip çıkamadığı” düşüncesiyle,
Başörtüsünü her çıkarışında,
Kendinden utanan;
Vefâkâr insanlardı…

Ve cefâkârlardı da..
O kız var ya,
Başı örtülü olan kız,
Hani birilerinin “insan” yerine koymadığı,
Birilerinin, başka ülkelere göndermek için can attığı o “başı örtülü” kız..
Abisini güle oynayarak askere göndermişti de,
Onun yemin törenine katılamamıştı…
Çünkü başı örtülüydü onun,
Kışlaya giremezdi…
Kapıdan kovulmuş edasıyla geriye dönmüş,
“Olsun” demişti..
“Olsun” demişti annesi, “Sağlık olsun” demişti..
O gün “sağlık olsun” deyip kışla kapısından dönen anne,
Yarın kapısını çalan askere “Vatan Sağ Olsun” demeyi bilecekti,
Vatan sağolsun diyecekti,
Demişti de..
Vatan sağ olsun demişti…
“Vatan sağ olsun” derken de “başörtülü”ydü o anne, ve başı örtülüydü o kızın..

O anneyi oğlunun yanına “başörtüsü”yle bırakmayan asker ile tabutunu evine getiren asker aynı asker olamazdı..
Ama aynı askerdi işte..
Kışlayı “başörtülü”lerden koruyabilen muzaffer askerlerimiz vardı bizim…
Bizim askerimiz geçen zaman içinde “nerde ne yapacağını da iyi öğrenmiş”ti..
Sınır güvenliğini sağlayamazdı ama,
Ülke yönetmeyi iyi “becerir”di.
Hâşâ sağlayamama dedim, “sağlamaması” diyecektim.. Aksi takdirde orduyu zaafa uğratmış olurum farkındayım… Bizim ordumuz bir şeyi “yapamıyor” olamazdı, ancak ve ancak “yapmıyor” olurdu.. Sebepsiz değildi yani, bir amacı vardı.. “Ama insanlar ölüyor” deme, onlara “şehit” deniyordu… Malumundur, şehitler ölmüyordu..
Kaynak da sağlamdı hani, hiç bitmiyordu…
Nasılsa memleketin “şehit olmayı göze alan asker” yetiştirmekle yükümlü anneleri vardı..
Başı örtülü diye, kızını işe, üniversiteye almayabiliyordu devlet,
Ama oğlunu askere almamazlık yapmıyordu…

Bir de bir şey daha diyeceğim,
Asker kışlayı mı koruyordu, ülkeyi mi?
Şu sebepten sordum;
Hani biz “Kurtuluş Savaşı”nı kendi vatanımızda, özgürce, kimsenin boyunduruğu altında olmadan, kimsenin zulmüne eyvallah demeden yaşayabilmek için vermiştik ya…
Kendimize ettiğimiz bu zulüm niye???
Garip değil mi ölüme koşarken “Allah” diyen askerin yemekhanede “Allah” diyememesi..???
Daha fazla uzatmayayım..
“Biz Kurtuluş Savaşı’nı boşuna vermedik” diyorlar..
Hata etmişiz, hiç vermeyecektik,
Hep bizde kalacaktı, savaşacaktık…
Karşılığında ne aldılar da, Nene Hatun’un, Kara Fatma’nın ve topyekün bir milletin “Kurtuluş Savaşı”nı acımadan verdiler..
Verdiler..
Bu milletin kazandığı ne varsa, bu millete sormadan birilerine verdiler..
Şu bir hakikattir ki,
Uğruna savaştığımız şeyle elde ettiğimiz şey aynı şeyler değil..

Efendi!!
Başını ağrıttıysam da,
Boşuna ağrıtmadım…. Vesselam..​

 

[duyggu]

selamün aleyküm böyle örtünmek uygun mu sizlerce?

 

[mehtap58]

bence gayet güzel dine uygun gibi

 

[mehtap58]

Allah emretti diye örtünen,
Allah'ın emrettiği gibi örtünsün!

 

[mehtap58]

Sokaktaki kadınlar neyi arıyorlar?? Vallahi bunun tek cevabı var, nefsinin arzusunu arıyorlar, şehvet arıyorlar.Kadınlar sokağa çıkarken adeta vitrinlere koyulup satılacak mal gibi cilalanıyor, etrafın şehvetini çekmeye çalışıyor.Müslüman böyle olamaz.

merhum Timurtaş Uçar Hoca Efendi..

 

[mir_erhan]

(Su-Eda)

........
..........
Tesettür çok önemli bir mevzu Tesettür bir bez parçası değil..yürekten hisedilmeli ve istenmeli..çünkü insan önce kendi benimseyecek ve sahip çıkacak yılmayacak..Rahman Celle Celalühu bir lütfu olduğunu hisedecek ve bilecek
TesettürAllah'ın emri günahlara kalkan.. Namazda arınma günahlara karşı kalkan..
binanın temeli sağlam olmalı ki kendisinin devamı olan katları üzerinde taşıyabilsin..
Tesettür emrinin eşsiz huzurunu hissedebilmek için namazın güzelliğini hissetmeli Rabbin Huzuruna varışın güzelliğini Rabbim senin huzuruna geldim tesettürümle istediğin sevdiğin bir kul olarak geldim diyebilmeli..Çünkü nasıl olursak olalım..tesettürü yaşıyoruz namazla..eşarbımızı bağlıyoruz..Rabbimin tarifettiği gibi huzurundayız..
Bizim amacımız islamiyeti yaşamak/yaşayabilmek..Rabbimizin rızasını kazanmaksa..
.hepsi birbirine bağlı...su çimonta tuğla çivi vs..bina yaparken bir tanesi eksik olsa binayı inşa edemezsin eksik malzeme kullanırsanda kısa sürede yıkılır Allah muhafaza bu nedenle
herşeyi barındırmalıyız..
...
selam ve baki dualarımla
....
:a07:​

 

[mehtap58]

bu sayfayı çok ihmal ettiğimizi düşünüyorum arkadaşlar..
lütfen lütfen yalnız bırakmayalım sayfamızı yeniden canlandıralım..
çünkü tesettür o kadar önemliki.
ama önemini hissettirmemiz lazım.
sokakların halini görüyoruz arkadaşlar ..
kimseyi kendi haline bırakmak yok.
Tek kendimiz için yaşamak yok.
Haydi sayfamıza....

 

[kardelele]

La tahzen innallehel meana... (Üzülme Allah bizimle Beraberdir...)
La Tahzen
sabaha çıktıktan sonra artık geçen geceye bakma. Çünkü şerri ve hayrı ile giden dünü değil bugünü yaşayacaksın. farzet ki ömrün sadece birgün, o da bugün...
bugün doğdun ve bugün Rabbine kavuşacaksın.
geçmişin kederi, geleceğin kaygısı ile ayağının sürçmesine müsaade etme. bütün dikkatini, ihtimamını, çalışmanı, bugüne teksif et.
ömrünün bu son gününün namazlarını mutlak surette huşu içinde eda et! Kur'an'ı Kerim-i tedebbür ederek oku. Tesbihatını huzurda yapıyormuşçasına yap. ahlakına, muamelatına dikkat et. insanlara faydalı olacak işler konusunda son derece azimli ve gayretli olarak gününü geçir.
bu son gününün saatlerini iyi kullan. dakikalarını senelere, saniyelerini aylara dönüştür.
yüce Mevlayı çokça zikret. bugün tarlana hep hayır ek
. günahlarından tövbe et. kinden, hasetten uzak ol. rızkına razı ol. eşini, çocuklarını mutlu et.
kendin ol - İmmea olma
hiçbir zaman başkası olmaya gayret etme.
Çünkü bu gerçekten sonsuz bir sıkıntı sebebidir.
Adem aleyhisselamdan bugüne insanoğlundan biri diğeriyle aynı surette yaratılmamıştır. sen özelsin.
geçmişte hiç kimse senin suretinde yaratılmadı. bundan sonra da yaratılmayacak. sen Ahmet'ten Mahmut'tan farklısın.
bu yüzden kendini başkasında diriltmeye kalkışma.
hayata 'sen' olarak atıl. Yaratıldığın gibi yaşa. sesini, yürüyüşünü değiştirme.

 

[ali.fmn]

Aslında dinimiz her yönüyle kolaylık dinidir.Ama yaşamayı isteyene...
Hz. Nuh'un as oğlunu bile kurtaramadı.Bu yaşamak isteyenler için yeterli bi nasihat değil mi? Anne,baba,kardeş,çevre vs gibi etkenlerden etkilenip inancımıza gölge mi düşürücez !!
Allah bizim sahibimizdir.Bizi O yarattı ve bize sahip çıkacak olanda O'dur.