ümin kadinlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar;
namus ve iffetlerini esirgesinler.
Görünen kisimlari müstesna olmak üzere,
ziynetlerini teshir etmesinler. Bas örtülerini,
yakalarinin üzerine (kadar) örtsünler.
Kocalari, babalari, kocalarinin babalari,
kendi ogullari, kocalarinin ogullari, erkek kardesleri,
erkek kardeslerinin ogullari, kiz kardeslerinin ogullari,
kendi kadinlari (mümin kadinlar), ellerinin altinda
bulunan (köleleri), erkeklerden, kadina ihtiyaci
kalmamis (cinsî güçten düsmüs) hizmetçiler,
yahut henüz kadinlarin gizli kadinlik hususiyetlerinin
farkinda olmayan çocuklardan baskasina zinetlerini
göstermesinler. Gizlemekte olduklari ziynetleri anlasilsin diye,
ayaklarini yere vurmasinlar.
Ey müminler!
Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki, kurtulusa eresiniz.”
(Nur Suresi 31)Gözlerini indirsinler, helal olmayan erkeklere bakmaktan
sakinsinlar, zira bakmak, zinanin postacisidir, derler.
Ve avret yerlerini korusunlar, tamamiyle örtüp, zinadan
korunsunlar. Ve ziynetlerini teshir etmesinlerBuraya kadar zikredilen on iki istisnaya da bir
dereceye kadar ziynetlerini açabilirler1. Kocalar için vücutlarinin tamamina bakmak helaldir.
Çünkü ziynetten kasit onlardir.
2. Zikredilen mahremlerine bilinen ziynet yerlerinden
yüz, el ve ayaklarla, is ve hizmet aninda açilan basini,
saçini, kulaklarini, boynunu, kollarini ve inciklerini açabilir.
Onlarin da bunlara bakmalari helaldir. çünkü yakinliklarindan
dolayi birarada bulunmalari gerekir.
Ve fitne düsünülemez. Fakat karnini ve sirtini göstermek caiz degil,
arsizliktir.
3. Erkegin erkege karsi oldugu gibi kadinin kadina karsi avreti de
göbekten dize kadardir. Geri kalan kismina bakmasi caizdir.
4. Erkeklerden kadina ihtiyaci kalmamis, cinsi güçten düsmüs
hizmetkârlarin, etkilenmemek ve fitne düsünülmemek itibariyle
bakmalari, mahrem olanlarin bakmasina benzer.
5. Çocuklar mükellef degildir. Ancak anlayis ve idraklerine
göre edeb ve terbiye ögretilmesi gerekir.
6. Bu örtünme emri, esir cariyeler hakkinda degil,
hür olan müslüman hanimlar hakkindadir.
Ancak görünen kisimlari müstesna, O zinetlerden disa gelen
örtülse bile görünmesi dogal olani, bu hükümden müstesna
ve baska bir hükme tabidir ki, bunlar örtünün dis tarafiyla el
ve yüz zinetleridir. Çünkü örtünün kendisi de kadinin bir zinetidir.
Tabiîdir ki, bunun disi görünecektir. El ve yüzün de,
namazda görünmesi adettir. Ebu Davud’un Müsned’inde rivayet edildigi
üzere, Peygamber (s.a.v) Hz. Esma’ya:
“Ya Esma, kadin bülûga erince ondan görülebilecek olan ancak sudur.”
buyurmus ve kendi mübarek yüzüne ve avuç içlerine isaret etmislerdir.
Is yaparken, gerekli esyayi tutarken ve hatta örtecegini örterken bile
elin açilmasi gerekli oldugu gibi, zarurî olan bakma ve nefes alma
sebebiyle yüzün digerleri gibi örtülmesinde zorluk vardir.
Bir de sahitlikte, mahkemede, bir de nikahta yüzün açilmasina
ihtiyaç vardir. Bundan dolayi zaruretler kendi miktarinca takdir
olunmak üzere bunlarin açilmasinda sakinca yoktur.
Fakat bunlardan geriye kalanlarinin açilmasi, görülmesi,
bakilmasi haramdir ve nâmahremden örtülmesi gerektir.
Buyuruluyor ki ve bas örtülerini yakalarinin üzerine vursunlar,
baslarini, saçlarini, kulaklarini, boyunlarini, gerdanlarini, gögüslerini
açik tutmayip bu sekilde simsiki örtünsünler ve
o halde bu emri yerine getirebilecek bas örtüsü kullansinlar.
Tefsircilerin nakline göre cahiliye kadinlari da hiç bas örtüsü kullanmaz
degillerdi. Fakat yalniz enselerine baglar veya arkalarina birakirlar,
yakalari önden açilir, gerdanlari ve gerdanliklari açiga çikardi,
ziynetleri görünürdü. Demek ki, son zamanlarda asrîlik sayilan açik
saçiklik böyle eski bir cahiliye âdeti idi. Islâm böyle açikligi yasaklayip
bas örtülerinin yakalar üzerine örtülmesini emir ile tesettürü farz kilmistir.
Görülüyor ki,
Bu emirde tesettürün yalniz vacib olusu degil,
özel bir sekli de gösterilmistir ki, kadin edeb ve
temizliginin en güzel ifadesi budur.
Bu emir ev içinde veya disinda diye kayitlanmamistir.
Bu bakimdan mutlaktir.
Ancak görünen istisna edildigi gibi, gizlenen ziynetlere bakmanin
helal olanlari da istisna ile bu tesettürün, yani örtünmenin vacib
olusunun, nâmahreme karsi oldugunu anlatmak için bu vücubun
kuvvetini ve önemini göstermek üzere bir daha tekid ile buyurulmustur ki,
öyle örtsünler ve zinetlerini açmasinlar,
açik birakmasinlar ancak kocalarina veya kendi atalarina,
yani babalarina, dedelerine ki amca ile dayi da nikah düsmeyeceginden
bunlara dahildir veya kocalarinin atalarina veya kendi ogullarina veya
kocalarinin ogullarina veya kendi erkek kardeslerine veya erkek kardeslerinin
ogullarina veya kiz kardeslerinin ogullarina veya kendi kadinlarina;
müminlerin kadinlari, yani müslüman kadinlar veya hizmet veya
sohbetlerinde özel yeri bulunan kadinlardir.
Demek ki, özelligini bilip tanimadiklari yabanci kadinlara da açilmalari
caiz olmayacaktir. Önceki müfessirlerin çogunlugu demislerdir ki;
müminlerin kendi kadinlari demek, kendi dinlerinde olan müslüman kadinlar
demektir. Bundan dolayi müslüman kadinlari müslüman olmayan kadinlara
açilmamalidirlar. Fakat bazilari da bunu istihsane hamlederek müminlerin
kadinlari, hizmet veya sohbetlerinde bulunan gerek müslüman,
gerek müslüman olmayan kadin cinsi demek oldugunu söylemistir ki,
Fahreddin Râzî buna “mezhep budur” demistir.
Önceki daha ihtiyatli, bu ise daha uygundur.
Veya ellerinin altinda malik olduklari cariyelerine veya erkeklerden
irbe sahibi olmayan hizmetçilere,
yani kadina ihtiyaç duymaz olmus, sehveti kalmamis
salihlerden ihtiyarlar veya bunaklar veya kadin isini bilmez,
yalniz yemeklerinin fazlasindan yemek için sunun bunun arkasina takilir
miskinler güruhu veyahut erkekligi yok, yaratilistan iktidarsiz usaklar;
bunda hadim edilmis ve mecbûbün, yani erkeklik uzvu kesilmis olanlarin
da dahil olacagini zannedenler olmus ise de, Kessâf Tefsiri’nde ve Ebu Hayyan’da
zikredildigi üzere Imam-i Azam Ebu Hanife Hazretlerine göre bunlari istihdam
etmek, tutmak, alip satmak helal olmaz.
Bunlari tutmak selefin hiçbirinden rivayet edilmis degildir.
Çünkü bunda hadim etme gibi bir kötülüge düsmeye tesvik vardir.
Halbuki hadim etmek haramdir.
Veya henüz kadinlarin gizli kadinlik hususiyetlerinin
farkinda olmayan çocuklardan baskasina…
Alinti