Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kapanamayan Ablalara Örnek Olsun.... (1 Kullanıcı)

derya61

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Mar 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah razı olsun sizden. bu ne güzel teslimiyet. Allah hepimize nasip etsin
 

nilgünbulut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Nis 2008
Mesajlar
13
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ALLAH'IN RAHMETİ ÜZERİNDE OLSUN PAYLAŞIMINIZ ÇOK GÜZELDİ YÜREGİNE, EMEĞİNE SAĞLIK SELAM VE DUA İLE.
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Selamünaleyküm KAAN abicim. Şu CUMA gününde sayende çok güzel duygular yaşadım...ALLAHım hayırlar ulaştırsın cümlemizi...emeğine sağlık çok güzel bir paylaşımdı.
ALLAHım O iman aşkını bizede lütfet. O KURAN aşkını bizede lütfet.
O FİRDEVS cennetlerini bizede lütfet. RAHMETinle temizle bizi YA RAB...

ALLAHa emanet olunuz...
selam ve dua ile...
 

nevin2007

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2008
Mesajlar
326
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Kaan Kardedşim Allah Raziolsun çok Güzeeel çok Duyguluuu Bir Paylaşimdi.hem Okudum Hem Agladim .hiç Duymamaiştim.herkese Anlatmaya çalişacagim.sagolun.cumaniz Mübarek Olsun.allah Hepimize Böyle Evlatlar Nasip Etsin Amin.allaha Emanet Olun.
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam kıymetli kardeşim.ALLAH cc razı olsun..amin....selam ve dua ile kalın selametle...

Selamünaleyküm KAAN abicim. Şu CUMA gününde sayende çok güzel duygular yaşadım...ALLAHım hayırlar ulaştırsın cümlemizi...emeğine sağlık çok güzel bir paylaşımdı.
ALLAHım O iman aşkını bizede lütfet. O KURAN aşkını bizede lütfet.
O FİRDEVS cennetlerini bizede lütfet. RAHMETinle temizle bizi YA RAB...

ALLAHa emanet olunuz...
selam ve dua ile...
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
ALLAH cc razı olsun..amin....selam ve dua ile kalın selametle...

Kaan Kardedşim Allah Raziolsun çok Güzeeel çok Duyguluuu Bir Paylaşimdi.hem Okudum Hem Agladim .hiç Duymamaiştim.herkese Anlatmaya çalişacagim.sagolun.cumaniz Mübarek Olsun.allah Hepimize Böyle Evlatlar Nasip Etsin Amin.allaha Emanet Olun.
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
Küçük yürekteki hafızlık aşkı

Küçük yürekteki hafızlık aşkı

İlkokulu bitirip kursa gelmişti. Ailesi kendi isteğiyle geldiğini söylemişti. Kayıt için adını sorduğumda, hiç de çekinmeyen bir tavırla Fatma dedi& Ve ekledi: Eğer hafızlık yaptırmazsanız kaydolmak istemiyorum.
Böyle tehdit edercesine konuşması onu yaşından daha olgun gösteriyordu.

Tebessümle: Korkmayın küçük hanım, siz isteyin, hafız da yaparız, hoca da... O küçük gözlerinin içi parıldadı birden. Annesi, Hoca hanim kusuruna bakma hele sen, ille de hafız olacağım der de, baksa bir şey demez. Bizim köyün hocasından duymuş.
Peygamberimiz (sav), hafız olanlara Cennette taç giydirilecekmiş demiş herhalde. Siz daha iyi bilirsiniz ya, köylü kafası, biz de bu kadar duyduk anladık. Bu da çocuk iste. Tabi teyze ne demek, keşke herkes sizin gibi duyduklarından etkilense de teslim olsa. Siz hiç merak etmeyin, kızınız önce Allaha sonra, sonra bize emanet.
Kadıncağız elime yapıştı öpecekken geri çektim, utandım. Tuttum, ben onun elini öptüm. Gözleri yaşardı. Hoca hanim bu eller, gözler hep günahlı, asıl sizinkiler öpülmeye layık.

Estağfirullah teyze dedim, o ahrette belli olur. Bu konuşmadan sonra kaydını yaptığımda Fatmanın Erzurumlu olduğunu öğrendim. Bir an düşündüm,

Küçük, nasıl kalacak bu kadar buralarda Zaman ilerledikçe Fatma’nın edepli tavırları daha da çok etkiledi beni. Azimliydi.
Geceleri uykusunun arasında ayetleri sayıkladığını görüyordum çoğu kez. Böyle devam ederken, arada bir bana gelip soru soruyordu.

Bir gün, Hocam, hafız olmak için Kur-an-ı bitirmek mi lazım? diye sordu.
Ben de, Tabii ki, hepsini ezberleyeceksin ki hafız adını alacaksın. Bu cevabıma çok üzülmüş gibiydi. Bir şey demek istiyordu sanki. Teşekkür etti ve döndü arkasına gitti.
Derslerim arasında onlara sürekli Kur-an ezberlemekle isin bitmeyeceğini, mutlaka içindekileri uygulamak gerektiğini hatırlatıyordum. Talebelerden biri, Hocam dedi, Fatmanın annesi ona abdestli olmayanın hafızlara dokunamayacağını söylemiş, doğru mu? diye sordu.

Çok ilginç doğrusu. Maşaallah dedim, Osmanlı zamanında atalarımız Kur-an-a ve Hafıza kıymet verdiklerinden öyle yaparmış dedim. Çok hoşlarına gitmişti bu iş. Hepsi adeta kendilerini ulaşılması zor, kasa içindeki altın gibi görüyorlardı. Görsünler dedim içimden, bu yasta buralara gelmişler. Allahin kelamını ezberliyorlar, onlara fazla görmem bunu Bu arada Fatma ara sıra rahatsızlanıyor ve revirde yatıyordu.

Zaman geçtikçe Fatma’nın morali ve sağlığı daha da çok bozuluyordu.
Bir gün dersini iki kez aksatınca sordum: Ne oldu yoksa, anneni mi özledin?

Hayır dedi. Neden moralin bozuk? Çok fazlada hasta oluyorsun dedim.

Yanlış anlamayın, inanın ki annemi özleyip de gitmek istediğim yok. Burayı çok seviyorum. Allah’ımdan çok korkuyorum. Buraları terk edersem bana ahrette hesabını sormaz mı? Bir şey diyemedim. Suçlu gibi hissettim kendimi. O küçük kalpte bu ne imandı Ya Rabbi!..

Onu hayranlıkla izliyordum. Bir gün çok rahatsızlandı. Doktora götürmek zorunda kaldık.
Bir çok tahlillerden sonra arkadaşım olan doktor hanim, Hoca hanım derhal bu talebeyi ailesinin yanına gönder dedi.

Şaşkınlıkla: Neden? diye sordum.
Bana, Belki üzülecek, hatta inanmayacaksın, fakat bu talebe kanser dedi. Adeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Sanki her tarafımı şefkat sarmıştı. Hastaneden ayrılırken Fatmaya hiç bir şey diyemedim. Oysa anlamış gibi bana sorular sorup dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu.

Kulağıma eğilerek Hocam dedi, Azrail insanların canını alırken nasıldır? Ağlamamak için kendimi zor tuttum, Güzel bir surettedir, mümin kullara dedim.

Sevindi, sanki mırıldandı: Belki hafız olamam, ama Elhamdulillah müminim dedi Simdi anlamıştım, bana önceden sormuş olduğu soruyu. Demek ki hastalığını biliyordu Hafız olmak için Kur-an-i bitirmesi gerektiğini söylediğimde, neden üzüldüğünü simdi anlamıştım. Birkaç gün sonra eşyalarını hazırlamaya başladık. Çünkü dayanılmaz acılar içinde olduğunu görüyorduk. Evine gitmesi gerekiyordu. Ailesi geldi. Fatma yanıma gelerek, Bana kızmadınız değil mi? Eğer söyleseydim belki kursa almazdınız.Ne demek? Nasıl kızarım sana?dedim. Hem sonra sakin üzülme hafızlığımı bitiremedim diye. Bu yola girdin ya, Rabbim seni hafızlar zümresinden yazmıştır insaallah. Öyle sevindi ki, sarıldı boynuma: Gerçekten ben simdi hafız sayılır mıyım? Anne bak, duydun değil mi? Ya Rabbi bu ne aşktı!.. Rabbimin hikmeti tecelli etse de iyi olsaydı su Fatma, ne güzel bir kul olurdu.
Böylece Fatmayı gözyaşları ile Erzuruma uğurladık. Çok geçmedi. Bir iki hafta sonra ailesi ağırlaştı haberini verdi. Bu bir iki hafta içinde ondan iki mektup almıştım. Bana hep hafızlık tacını merak ettiğini. Rüyalarına bile girdiğini yazıyordu.
Bir gün sabah namazından sonra telefon çaldı. Fatmanın annesiydi karşımdaki ses. Ağlamaklı bir sesle, Hoca hanım Fatmayı uğurladık.
Rica etsem bir hatim okurmusunuz? deyince ben de dayanamadım ağlamaya başladım.
Annesi beni teselli edercesine telefonu kapatmadan, Size ölmeden önce sunu söylememi istedi dedi hıçkırarak:

Anneciğim hocama söyle, Azrail söylediğinden de güzelmiş. -Ey Rabbim; senin kelamın için yanıp tutuşan, yoluna yapışıp kelamına sımsıkı sarılan kulunu, sen son nefesinde yalnız bırakır mısın hiç?


ALINTI
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
selamun aleyküm hafızkız kardeşim.bende okuduğumda çok etkilenmiştim.yüreğine dokunabildiyse bu yazı ne mutlu bize..SELAM VE DUA İLE...
 

menzioglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Nis 2008
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Allahım bu ne kur'an, Allah aşkıdır.

Ciğerimizi yaktın be kardeşim.

Allah da senin gönlünü nuruyla yaksın

Sözün yazının bittiği yerdir

ama biz bu kadar söylemiş olalım.

Allahım cümlemizi şefaatine nail etsin....

Amiiiiin...
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
selamun aleyküm.RAHMAN razı olsun sizden menzioğlu.ALLAH dualarınızı kabul etsin.YARADANA EMANETSİNİZ.SELAM ve dua ile...
 

fatimatulzehra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
allah razi olsun
guzel bir paylasim
gercekten sonuna dogru benim bile gozlerim yasardi ..
 

birsen83

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Nis 2008
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Allah razı olsun kardeşim. çok güzel bir yazı.hayırlı akşamlar.
 

talipamca

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
1,472
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
65
ALLAH(cc) RAZI OLSUN..

ALLAH(cc) RAZI OLSUN..

EsSelamuAleyküm Can KAAN Kardeşim..

Gerçekten çok etkileyici bir yaşanmış hikayeydi..Allah(CC) o güzel yavru gibi samimiyet ve ihlas nasib eylesin inşaAllah..

Allah(CC) razı olsun Kardeşim..Emeğinize-gönlünüze sağlık olsun paylaşım adına..çok teşekkürler..(Daha önce niye görmemişiz..!!)

Selam..saygı..sevgi ve baki dualarım ile Allah(CC)'a emanet olunuz..
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
aleykümselam can abim kıymetli abim.ALLAH cc razı olsun.selametle inşaALLAH.

EsSelamuAleyküm Can KAAN Kardeşim..


Gerçekten çok etkileyici bir yaşanmış hikayeydi..Allah(CC) o güzel yavru gibi samimiyet ve ihlas nasib eylesin inşaAllah..

Allah(CC) razı olsun Kardeşim..Emeğinize-gönlünüze sağlık olsun paylaşım adına..çok teşekkürler..(Daha önce niye görmemişiz..!!)


Selam..saygı..sevgi ve baki dualarım ile Allah(CC)'a emanet olunuz..
 

sewim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2009
Mesajlar
201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
küçük hafız kız

küçük hafız kız

İlkokulu bitirip kursa gelmişti. Ailesi kendi isteğiyle geldiğini
söylemişti. Kayıt için adını sorduğumda, hiç de çekinmeyen bir tavırla “Fatma ”dedi… Ve ekledi: “ Eğer hafızlık yaptırmazsanız kaydolmak istemiyorum.” Böyle tehdit edercesine konuşması onu yaşından daha olgun gösteriyordu. Tebessümle:” Korkmayın küçük hanım, siz isteyin, hafız da yaparız, hoca da...

O küçük gözlerinin içi parıldadı birden. Annesi, “Hoca hanim kusuruna bakma hele sen, ille de hafız olacağım der de, baksa bir şey demez. Bizim köyün hocasından duymuş. Peygamberimiz (sav), hafız olanlara Cennette taç giydirilecekmis demiş herhalde. Siz daha iyi bilirsiniz ya, köylü kafası, biz de bu kadar duyduk anladık. Bu da çocuk iste. “Tabi teyze ne demek, keşke herkes sizin gibi duyduklarından etkilense de teslim olsa. Siz hiç merak etmeyin, kızınız önce Allah’a sonra, sonra bize emanet.” Kadıncağız elime yapıştı öpecekken geri çektim, utandım. Tuttum, ben onun elini öptüm. Gözleri yaşardı. “Hoca hanim bu eller, gözler hep günahlı, asıl sizinkiler öpülmeye layık.” “Estağfirullah teyze” dedim, “o
ahrette belli olur.” Bu konuşmadan sonra kaydığını yaptığımda Fatma’nın Erzurumlu olduğunu öğrendim. Bir an düşündüm, “Küçük, nasıl kalacak bu kadar
buralarda”…

Zaman ilerledikçe Fatma’nın edepli tavırları daha da çok etkiledi beni. Azimliydi. Geceleri uykusunun arasında ayetleri sayıkları görüyordum çoğu kez. Böyle devam ederken, arada bir bana gelip soru soruyordu. Bir gün,“ Hocam, hafız olmak için Kur’an-ı bitirmek mi lazım?“ diye sordu. Ben de, “ Tabii ki, hepsini ezberleyeceksin ki hafız adını alacaksın.” Bu cevabıma çok üzülmüş gibiydi. Bir şey demek istiyordu sanki. Teşekkür etti ve döndü arkasına gitti. Derslerim arasında onlara sürekli Kur’an ezberlemekle isin
bitmeyeceğini, mutlaka içindekiler uygulamak gerektiğini hatırlatıyordum. Talebelerden biri, “ Hocam” dedi, “Fatma’nın annesi ona abdestli olmayanın hafızlara dokunamayacağını söylemiş, doğru mu? “diye sordu. Çok ilginç doğrusu. “Maşaallah” dedim”, “ Osmanlı zamanında atalarımız Kur’an-a ve Hafız’a kıymet verdiklerinden öyle yaparmış” dedim. Çok hoşlarına gitmişti bu iş. Hepsi adeta kendilerini ulaşılması zor, kasa içindeki altın gibi
görüyorlardı. “Görsünler” dedim içimden, bu yasta buralara gelmişler. Allah’ in kelamını ezberliyorlar, onlara fazla görmem bunu… Bu arada Fatma ara sıra rahatsızlanıyor ve revirde yatıyordu. Zaman geçtikçe Fatma’nın morali ve sağlığı daha da çok bozuluyordu. Bir gün dersini iki kez aksatınca sordum:” Ne oldu yoksa, anneni mi özledin?” “Hayır” dedi. “Neden moralin bozuk? Çok fazlada hasta oluyorsun“ dedim. “Yanlış anlamayın, inanın ki annemi özleyip de gitmek istediğim yok. Burayı çok seviyorum. Allah’ımdan çok korkuyorum. Buraları terk edersem bana ahrette hesabını sormaz mı? “ Bir şey diyemedim. Suçlu gibi hissettim kendimi. O küçük kalpte bu ne imandı Ya Rabbi!..

Onu hayranlıkla izliyordum. Bir gün çok rahatsızlandı. Doktora götürmek zorunda kaldık. Bir çok tahlillerden sonra arkadaşım olan doktor hanim,“ Hoca hanım derhal bu talebeyi ailesinin yanına gönder“ dedi. Şaşkınlıkla: “Neden?“ diye sordum. Bana, “Belki üzülecek, hatta inanmayacaksın, fakat bu talebe kanser…” dedi.
“Adeta başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Sanki her tarafımı şefkat sarmıştı. Hasta haneden ayrılırken Fatma’ya hiç bir şey diyemedim. Oysa anlamış gibi bana sorular sorup dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu. Kulağıma eğilerek ”Hocam” dedi, “ Azrail insanların canını alırken nasıldır?” Ağlamamak için kendimi zor tuttum, “Güzel bir surettedir, mü’min kullara” dedim. Sevindi, sanki mırıldandı:” Belki hafız olamam, ama Elhamdulillah mü’minim” dedi… Simdi anlamıştım, bana önceden sormuş olduğu soruyu. Demek ki hastalığını biliyordu Hafız olmak için Kur’an-i bitirmesi gerektiğini söylediğimde, neden üzüldüğünü simdi anlamıştım. Birkaç gün sonra eşyalarını hazırlamaya başladık. Çünkü dayanılmaz acılar içinde olduğunu görüyorduk. Evine gitmesi gerekiyordu. Ailesi geldi. Fatma yanıma gelerek,” Bana kızmadınız değil mi?
Eğer söyleseydim belki kursa almazdınız.” “Ne demek? Nasıl kızarım sana?” dedim. “Hem sonra sakin üzülme hafızlığımı bitiremedim diye. Bu yola girdin ya, Rabbim seni hafızlar zümresinden yazmıştır insaallah.” Öyle sevindi ki, sarıldı boynuma: “Gerçekten ben simdi hafız sayılırmıyım? Anne bak, duydun değil mi?”


Ya Rabbi bu ne aşktı!.. Rabbimin hikmeti tecelli etse de iyi olsaydı su Fatma, ne güzel bir kul olurdu. Böylece Fatma’yı gözyaşları ileErzurum’a uğurladık. Çok geçmedi. Bir iki hafta sonra ailesi ağırlaştı haberini verdi. Bu bir iki hafta içinde ondan iki mektup almıştım. Bana hep hafızlık tacını merak ettiğini. Rüyalarına bile girdiğini yazıyordu.

Bir gün sabah namazından sonra telefon çaldı. Fatma’nın annesiydi karşımdaki ses. Ağlamaklı bir sesle, “ Hoca hanım Fatma’yı uğurladık. Rica etsem bir hatim okurmusunuz?” deyince ben de dayanamadım ağlamaya başladım. Annesi beni teselli edercesinetelefonu kapatmadan,” Size ölmeden önce sunu
söylememi istedi” dedi hıçkırarak: “Anneciğim hocama söyle, Azrail
söylediğinden de güzelmiş.”

“-Ey Rabbim; senin kelamın için yanıp tutuşan, yoluna yapışıp kelamına sımsıkı sarılan kulunu, sen son nefesinde yalnız bırakır misin hiç?”


arkadasina_gonder.gif
:A :A :A :A :A
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt