mürmüdük
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Tem 2009
- Mesajlar
- 6,952
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 54
- Web Sitesi
- anadoluhaber.blogcu.com
Kalbin Cilası
Hataların Anası
Kötülüklerin Âlâsı
İnşaata alınan demir muhafazaya alınır ki, çürümesin işe yarasın… Gafil insanın kalbine verdiği değer (ki, Allah Celle Celâluhu mümin kulumun kalbine sığdım buyuruyor) inşaatına aldığı demirden daha fazla değildir. Bu sebebtendir ki, kalbinde bâr (ağırlık) olur… Bu mânevî ağırlığın verdiği sıkıntının sebebi de hep dışarıda arandığından, her geçen gün ağırlık şiddetini artırır. Bu noktadan sonra hem maddî hem de mânevî savrulmalar başlar.
Kâinatın Efendisi Aleyhisselâtu Vesselâm Efendimiz buyuruyorlar: “Muhakkak bu kalbler, demirin pas tutuğu gibi pas tutar.
- Yâ Resûlullah, cilâsı nedir?
Diye sordular.
Efendimiz Aleyhisselâtu Vesselâm:
- Kalbin cilâsı Kur’an-ı Kerim okumak, Allah’ı çok zikretmek ve ölümü çok anmaktır.” (Ruhul Beyan, c. 1, s. 197)
Kur’an’ı farkına vararak okumak, zikri gafletten uzak çekmek, ölümü az veya çok şuurunda olarak anmak… Böylesi menfaatimizedir.
Hataların anası’na gelince…
Bunlar kimde yok ki?.. HIRS HASED ve KİBİR’den kemâliyle kim kurtulabilmiş ki? Ruhul Beyan’da Bursevî Hazretleri buyuruyorlar: “Bunlardan (Hırs, Hased, Kin) altı kötü ahlâk daha doğdu ve böylece (Hataların anası) dokuz oldu. Onlar, karnı tıka basa yemek, çok uyumak, çok istirahat etmek (tembellik), mal sevgisi, makam sevgisi ve riyaset (başkanlık) sevgisidir.”
Ve, kötülüklerin âlâsına dikkat çekiyor : “Mal ve riyaset (başkanlık) sevgisi, sahibini helâk ve küfre çeken kötü huyların en büyüğüdür.”
Kendimizi bir yoklasak!..
Hataların Anası
Kötülüklerin Âlâsı
İnşaata alınan demir muhafazaya alınır ki, çürümesin işe yarasın… Gafil insanın kalbine verdiği değer (ki, Allah Celle Celâluhu mümin kulumun kalbine sığdım buyuruyor) inşaatına aldığı demirden daha fazla değildir. Bu sebebtendir ki, kalbinde bâr (ağırlık) olur… Bu mânevî ağırlığın verdiği sıkıntının sebebi de hep dışarıda arandığından, her geçen gün ağırlık şiddetini artırır. Bu noktadan sonra hem maddî hem de mânevî savrulmalar başlar.
Kâinatın Efendisi Aleyhisselâtu Vesselâm Efendimiz buyuruyorlar: “Muhakkak bu kalbler, demirin pas tutuğu gibi pas tutar.
- Yâ Resûlullah, cilâsı nedir?
Diye sordular.
Efendimiz Aleyhisselâtu Vesselâm:
- Kalbin cilâsı Kur’an-ı Kerim okumak, Allah’ı çok zikretmek ve ölümü çok anmaktır.” (Ruhul Beyan, c. 1, s. 197)
Kur’an’ı farkına vararak okumak, zikri gafletten uzak çekmek, ölümü az veya çok şuurunda olarak anmak… Böylesi menfaatimizedir.
Hataların anası’na gelince…
Bunlar kimde yok ki?.. HIRS HASED ve KİBİR’den kemâliyle kim kurtulabilmiş ki? Ruhul Beyan’da Bursevî Hazretleri buyuruyorlar: “Bunlardan (Hırs, Hased, Kin) altı kötü ahlâk daha doğdu ve böylece (Hataların anası) dokuz oldu. Onlar, karnı tıka basa yemek, çok uyumak, çok istirahat etmek (tembellik), mal sevgisi, makam sevgisi ve riyaset (başkanlık) sevgisidir.”
Ve, kötülüklerin âlâsına dikkat çekiyor : “Mal ve riyaset (başkanlık) sevgisi, sahibini helâk ve küfre çeken kötü huyların en büyüğüdür.”
Kendimizi bir yoklasak!..
