Her âletin ve makinenin bir kullanma kılavuzu vardır. Bu kullanma kılavuzunu okumadan âlet veya makineyi doğru biçimde kullanamayız. Kılavuzda belirtilen konulara dikkat etmemek, makineyi bozar. Makineyi üreten o makinenin doğru bir biçimde nasıl kullanılacağını bilir.
İnsan da, Yüce Allah tarafından en güzel biçimde yaratılan bir varlıktır. İnsanı, noksansız bir makineye benzetebiliriz.
Maddî ve manevî ihtiyaçları olan insanın mutlu olabilmesi için, bir kılavuza ihtiyacı vardır.
İnsan, sonsuz mutluluğa ulaşmak için neler yapacak, nelerden uzak duracaktır? Yaşantısını nasıl düzenleyecek, ailesine, devletine, milletine, diğer varlıklara nasıl davranacaktır?
Yüce Allah, bu soruların cevabını ilâhî kitaplarla insanlara bir kılavuz olarak göndermiştir. İnsan, bu kılavuza uyduğu ölçüde sonsuz mutluluğa ulaşacaktır.
Kutsal kitaplarda belirtilen emir ve yasaklar, insanın mutluluğu içindir. Allah’ın emir ve yasaklarına uymayan insanlar, bu dünyada ve ahirette mutsuz olurlar.
İnsanlar, zamanla yanlış yollara saparak şaşırabilirler. Gerçekleri, kendi çıkarları doğrultusunda değiştirebilirler. Kendi yanlışlarını doğruymuş gibi gösterebilirler.
Kutsal kitaplar, insanları uyaran, onların doğruyu bulmalarını sağlayan ilâhî kılavuzlardır.
Allah, Kur’an’ı okuyup anlayalım ve ona uyalım diye göndermiştir.
Kur’an-ı Kerim’in anlamını vermek amacıyla, tercüme ve mealler, içerisindeki konular iyice anlaşılsın diye tefsirler yazılmıştır. Kur’an’ı anlamak için bunlardan yararlanmalıyız.
Kur’an’da anlatılan olaylardan ders alırız. Onu okudukça bilgimiz artar, davranışlarımız güzelleşir.
Allah’a iyi bir kul olmak, onun emir ve yasaklarını anlamaya bağlıdır. Samimi bir inanca sahip olmak, bir ibadeti doğru bir şekilde gerçekleştirmek, Yüce Kitabımızı çok iyi anlamakla, yine Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak davranışlarda bulunmak, Kur’an’ı okuyup yaşamakla mümkündür.
Bize bizi, hayatı, iman ve ibadeti, güzel ahlâkı öğreten Kur’an-ı Kerim’i okumayı, okutmayı, anlamını öğrenmeyi öğütleyen Sevgili Peygamberimiz, “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” buyurmuştur.
Sevgili Peygamberimizin övdüğü insanlardan mı olmak istiyoruz?
O halde yapacağımız iş: “Kur’an’ı öğrenen ve öğretenler”den olmaktır.
İnsan da, Yüce Allah tarafından en güzel biçimde yaratılan bir varlıktır. İnsanı, noksansız bir makineye benzetebiliriz.
Maddî ve manevî ihtiyaçları olan insanın mutlu olabilmesi için, bir kılavuza ihtiyacı vardır.
İnsan, sonsuz mutluluğa ulaşmak için neler yapacak, nelerden uzak duracaktır? Yaşantısını nasıl düzenleyecek, ailesine, devletine, milletine, diğer varlıklara nasıl davranacaktır?
Yüce Allah, bu soruların cevabını ilâhî kitaplarla insanlara bir kılavuz olarak göndermiştir. İnsan, bu kılavuza uyduğu ölçüde sonsuz mutluluğa ulaşacaktır.
Kutsal kitaplarda belirtilen emir ve yasaklar, insanın mutluluğu içindir. Allah’ın emir ve yasaklarına uymayan insanlar, bu dünyada ve ahirette mutsuz olurlar.
İnsanlar, zamanla yanlış yollara saparak şaşırabilirler. Gerçekleri, kendi çıkarları doğrultusunda değiştirebilirler. Kendi yanlışlarını doğruymuş gibi gösterebilirler.
Kutsal kitaplar, insanları uyaran, onların doğruyu bulmalarını sağlayan ilâhî kılavuzlardır.
Allah, Kur’an’ı okuyup anlayalım ve ona uyalım diye göndermiştir.
Kur’an-ı Kerim’in anlamını vermek amacıyla, tercüme ve mealler, içerisindeki konular iyice anlaşılsın diye tefsirler yazılmıştır. Kur’an’ı anlamak için bunlardan yararlanmalıyız.
Kur’an’da anlatılan olaylardan ders alırız. Onu okudukça bilgimiz artar, davranışlarımız güzelleşir.
Allah’a iyi bir kul olmak, onun emir ve yasaklarını anlamaya bağlıdır. Samimi bir inanca sahip olmak, bir ibadeti doğru bir şekilde gerçekleştirmek, Yüce Kitabımızı çok iyi anlamakla, yine Allah’ın hoşnutluğunu kazandıracak davranışlarda bulunmak, Kur’an’ı okuyup yaşamakla mümkündür.
Bize bizi, hayatı, iman ve ibadeti, güzel ahlâkı öğreten Kur’an-ı Kerim’i okumayı, okutmayı, anlamını öğrenmeyi öğütleyen Sevgili Peygamberimiz, “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir” buyurmuştur.
Sevgili Peygamberimizin övdüğü insanlardan mı olmak istiyoruz?
O halde yapacağımız iş: “Kur’an’ı öğrenen ve öğretenler”den olmaktır.