EVLİLİK ÖNCESİ ATILMASI GEREKEN ADIMLAR VE YASAKLAR
Evlenecek Kadında Aranacak Özellikler
Evlenmek mutlu olmak içindir. Mutluluk güzel geçime bağlıdır. Güzel geçimin temeli güzel ahlâktır. Sonra diğer şartların güzel olması gelir. Ailede tek taraflı mutluluk olmaz. Ailede koca gibi kadın da sevgi ve huzurdan payını almalıdır. Herkesin mutluluk tarifi, şekli ve sebebi aynı değildir. Fakat biz mutluluk deyince dünya ve ahirette devam eden huzuru kastediyoruz. Böyle bir huzura yardımcı olacak kadında şu özelliklerin bulunması tavsiye edilmiştir:
1- Dinine bağlı, saliha biri olması,
2- Ahlâklı, güzel huylu olması,...........
3- Güzel olması,
4- Mehrinin az olması,
5- Çocuk doğurmaya elverişli olması,
6- Bakire olması,
7- Güzel bir çevrede yetişmesi.
Evlenecek Erkekte Aranacak Özellikler
Kadında olduğu gibi evlenecek erkeklerde de aranacak özellikler, huylar ve hasletler vardır. Damat adayını önce aile reisi ve çevresi tanımalı, onun ahlâk, fıtrat, sıhhat ve iş yönlerini araştırmalıdır.
Ahlâkı kötü, dini terbiyesi zayıf, aile hukukuna uymamasından korkulan kimselere kızını vermemelidir. Bir de kültür farkına dikkat etmelidir.
Kız tarafı damadı tanırken çok ihtiyatlı davranmalıdır. Bu karar kız için çok önemlidir. Çünkü kız nikâh ile bir erkeğin yönetimine giriyor. Herhangi bir kötü durumda kendini kolayca kurtaramıyor; hemen ayrılamıyor. Erkek ise bu konuda daha rahat haraket imkânına sahiptir.
Bu konuda kadının yapısı yanında toplumun yanlış anlayışı da sıkıntıyı artırmaktadır.
Kızını zalim, fasık, bidat ehli, büyük günahlara dalan, din terbiyesi almamış ahlâksız birine veren kimse, dinine karşı bir cinayet, kızına karşı hıyanet işlemiş olur. Ayrıca kötü ahlâklı kimseyi tercih ederek akraba hukukunu bozduğu ve damat seçme hakkını kötüye kullandığı için, yüce Allah kendisine hesap sorar.
Adamın biri Hasan-ı Basri’ye (rah), “Kızımı isteyen birçok kişi var; hangisine vereyim?” deyince, Hasan-ı Basri (rah),
“Yüce Allah’tan korkana ver; çünkü o, kızını severse, ona iyi bakar; sevmezse zulmetmez!” demiştir.
Sadece parası için tercih edilen pek çok erkek, maalesef ailesini mutlu edememiştir. Onun parası dert olmuş, havası huzur getirmemiştir.
Hadiste, erkeklere dindar kadını tercih etmeleri tavsiye edilirken, aynı tavsiye kadına da yapılmaktadır.
Erkek, kadının kabullenemeyeceği şekilde farklı bir yapıya ve sevimsiz bir görüntüye sahipse, sırf parası için veya çevresinin hatırına evlendirilmemelidir.
Akıllı, dürüst, doğru sözlü, terbiyeli ve sevimli bir erkek fakir olsa, bir zararı olmaz. İnsan kısa zamanda maddî fakirliğine bir çare bulabilir, fakat ahlak fakirliğine çare bulmak, dengeli insan olmak çok zordur. Bunun için hadis-i şerifte, akıllı ve ahlakı güzel bir erkeğin evlenme teklifinin geri çevrilmesi cemiyet için çok zararlı görülmüştür.
Damat adayı ile gelin adayının fıtrat ve fikir uyumu da dikkate alınmalıdır. Fıtratları değişik kimseler, ne kadar dindar da olsalar anlaşamazlar. Birisinin zevk aldığı şey diğerine acı verir. Birisinin hoş gördüğünü diğeri boş görür. Bu durumda yuva ancak idare ile devam eder. Karı koca belki Allah'tan korkup kullardan utanıp boşanmazlar fakat biri diğerinin dört gözle ölümünü bekler.
Adayların beden ve yaş uyumu da önemlidir. Vücut yapıları ve yaş seviyeleri çok farklı olan ailelerin ister istemez sorunları olur.
Erkeğin yaş olarak kadından biraz büyük, tecrübe olarak ileride, ilim yönünden daha yüksek ve hal olarak daha olgun olması güzel bulunmuştur; çünkü erkek evin reisi olacaktır. Reislik, bazı özel kabiliyetler ister
Yine erkeğin meslek, sanat, meslek ve maddiyat olarak kadından üstün veya onunla eşit durumda olması tercih edilmelidir. Çünkü erkek evin reisi olacaktır. Reis, idaresi altında olanlardan çok geride olursa, onlara faydalı olamaz, küçük düşebilir.
Adayların Aldatılması Yasaktır
Evlenecek adaylar tanışırken yalan ve aldatmadan kaçınmalıdır. Her iki taraf da olduğu gibi gözükmeli, gözüktüğü gibi olmalı ve doğruyu söylemelidir.
Kel olanın peruk takması, yaşlı olanın saçlarını siyaha boyatması, eli yüzü kırışık olanın bir sürü kimyevî maddelerle cildini parlatması, hastalıklı olanın gayet dinç ve neşeli durması, ince ve zayıf olanın bol elbiseler giyerek şişman gözükmesi, işçi olanın kendini patron olarak tanıtması yasaktır.
Yine kadının veya erkeğin ilâç, büyü, sihir ve benzeri şeylerle aklî dengesini bozup istemediği ve dengi olmayan bir kimse ile evlenmeye mecbur edilmesi caiz değildir.
Bu tür bir hile yapan erkek ve kadın karşı tarafı aldatmıştır. Bu iş nikâhın bozulmasına kadar gider.
Evlenecek Adayların Görüşmesi
Kişinin evlenmek istediği kızı, kızın da erkeği görmesi sünnettir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) evlenmek isteyenlere, alacakları kızı önce görmelerini, bunun ileride anlaşmaları için faydalı olduğunu söyleyerek şöyle buyurmuştur:
“Allah, bir erkeğin kalbine, (nikah manisi bulunmayan) bir kadınla evlenme düşüncesi koyarsa, ona bakmasında bir günah yoktur.”
Bir kızla evleneceğini söyleyen Muğîre bin Şube’ye, Peygamber Efendimiz (s.a.v) alacağı kızı görüp görmediğin sormuş, o da görmediğini söyleyince:
“Git onu gör, ileride anlaşmanızın sürekliliği için, bu ikinize de iyidir” buyurmuştur.
İslâm’a göre evlenme niyetinde olan kız ve erkek ancak kızın yakın akrabalarından birinin yanında özel görüşme yapabilirler, tanışıp konuşabilirler. Bir defa görüşmek yeterli olmadı ise tekrar ayın şartlarda görüşme yapılabilir.
Erkek evlenmek istediği kızın yalnız yüz ve ellerine bakabilir. Zira yüz ve ellerin görülmesi kadının güzelliğini ve bedenin arzu edilene uygun olup olmadığını anlamak için yeterlidir.
Damat ve gelin adaylarının tanınması için aile çevresi de yardımcı olmalıdır. Adaylar hakkında doğru bilgi elde edilmeli, erkek ve kadının evliliğe mani olacak ve ileride sorun çıkaracak bir durumları varsa, bu önceden tespit edilmelidir.
Yuva kurulurken damat ve gelin adayları hakkında bilinen kusurların söylenmesi gıybete girmez. Mesela, taraflardan birisi çok geveze, korkak, cimri, yalancı, huysuz, uyuşturucu veya içki müptelası ise, karşı tarafa bu huyların söylenmesi gerekir, bu kusurları söylemek haram değil, belki lazımdır.
Eğlenmekle Evlenmek Karıştırılmasın
Evlenmek ile eğlenmek ayrı şeylerdir. Hiçbir yabancı kadınla eğlenmek ve vakit geçirmek için görüşüp konuşmak, dertleşmek, gizlice buluşmak, arkadaş olmak helal değildir. Bu hiç kimseye hayır getirmez.
Bu tür işler nefse hoş gelse de biraz ince düşünüldüğünde gereksiz olduğu anlaşılır. Bu beraberliklerin sonu hep sıkıntı, zarar ve pişmanlıkla biter. Edep çiğnendiğinde aşk safiyetini yitirir, sevgi zedelenir, kalp huzurunu kaybeder. Bunu insan tövbe edip edep dersini alınca ve gerçek aşktan bir derece tadınca anlar.
Ücret Karşılığı Geçici Nikâh (Mut’a Nikâhı)
Belli bir ücret karşılığında, belli bir süre için şahit şart olmaksızın cinsel yönden yararlanma ifade eden sözlerle yapılan nikâha “mut’a nikâh” denir.
İslâm’dan önce zina ve süreli evlenme yaygın idi. İlk Müslümanları yavaş yavaş bu âdetten uzaklaştırmak ve evlenme imkânına kavuşuncaya kadar kolaylık sağlamak üzere
Hz. Peygamber (s.a.v) böyle bir nikâha izin vermiş, sonra yasaklamıştır. Bu izin ve yasaklamanın ardından Mekke’nin fethi yılında tamamen yasaklamıştır.
Sahabenin çoğunluğu ve mezhep imamları son yasaklamanın sürekli olduğu görüşündedir.
Buna göre İslâmî evlilik bir kaç günlüğüne gönül eğlendirmek ve nefsi yönden tatmin olmak için değil, bir yastıkta kocamak, çoluk-çocuk sahibi olmak, Allah’a kulluk yolunda yardımlaşmak niyetiyle yapılır.
Belirli Bir Süre İçin Nikâh Kıymak
Süreli nikâh, şahitler huzurunda belli bir süre için evlilik ifade eden sözlerle yapılan nikâha denir. Bu nikâh süresi belirtildiği için fasittir. İmam Züfer’e göre zaman şartı geçersizdir. Nikâh akdi ise süresiz olarak geçerlidir.
Belirli Süre İçin Nikâh ile Mut’a Nikâhının Farkı
Belirli bir vakit için kıyılan nikâhta şahit şart iken mutada şart değildir. Ayrıca süreli nikâh, evlilik ifade eden sözlerle, mut’a nikâhı ise cinsel yönden yararlanma ifade eden sözlerle yapılır.
Bunların ikisi de batıl ve haramdır.
Özellikle son zamanlarda üniversite gençlerinin düştüğü tuzak bu tarzdandır. Gecelik nikah diye adlandırdıkları bu nikah yukarıda bahsettiğimiz üzere haramdır. Özellikle şii propagandaları ve aldatmalarıyla yayılan ve sonunda, özellikle genç kızlarımızın hayatlarının kararmasına kadar giden bu safsata şeylerden kaçınmalı ve bilmeyenleri de bu husuta uyarmalıyız.
Evlenecek Kadında Aranacak Özellikler
Evlenmek mutlu olmak içindir. Mutluluk güzel geçime bağlıdır. Güzel geçimin temeli güzel ahlâktır. Sonra diğer şartların güzel olması gelir. Ailede tek taraflı mutluluk olmaz. Ailede koca gibi kadın da sevgi ve huzurdan payını almalıdır. Herkesin mutluluk tarifi, şekli ve sebebi aynı değildir. Fakat biz mutluluk deyince dünya ve ahirette devam eden huzuru kastediyoruz. Böyle bir huzura yardımcı olacak kadında şu özelliklerin bulunması tavsiye edilmiştir:
1- Dinine bağlı, saliha biri olması,
2- Ahlâklı, güzel huylu olması,...........
3- Güzel olması,
4- Mehrinin az olması,
5- Çocuk doğurmaya elverişli olması,
6- Bakire olması,
7- Güzel bir çevrede yetişmesi.
Evlenecek Erkekte Aranacak Özellikler
Kadında olduğu gibi evlenecek erkeklerde de aranacak özellikler, huylar ve hasletler vardır. Damat adayını önce aile reisi ve çevresi tanımalı, onun ahlâk, fıtrat, sıhhat ve iş yönlerini araştırmalıdır.
Ahlâkı kötü, dini terbiyesi zayıf, aile hukukuna uymamasından korkulan kimselere kızını vermemelidir. Bir de kültür farkına dikkat etmelidir.
Kız tarafı damadı tanırken çok ihtiyatlı davranmalıdır. Bu karar kız için çok önemlidir. Çünkü kız nikâh ile bir erkeğin yönetimine giriyor. Herhangi bir kötü durumda kendini kolayca kurtaramıyor; hemen ayrılamıyor. Erkek ise bu konuda daha rahat haraket imkânına sahiptir.
Bu konuda kadının yapısı yanında toplumun yanlış anlayışı da sıkıntıyı artırmaktadır.
Kızını zalim, fasık, bidat ehli, büyük günahlara dalan, din terbiyesi almamış ahlâksız birine veren kimse, dinine karşı bir cinayet, kızına karşı hıyanet işlemiş olur. Ayrıca kötü ahlâklı kimseyi tercih ederek akraba hukukunu bozduğu ve damat seçme hakkını kötüye kullandığı için, yüce Allah kendisine hesap sorar.
Adamın biri Hasan-ı Basri’ye (rah), “Kızımı isteyen birçok kişi var; hangisine vereyim?” deyince, Hasan-ı Basri (rah),
“Yüce Allah’tan korkana ver; çünkü o, kızını severse, ona iyi bakar; sevmezse zulmetmez!” demiştir.
Sadece parası için tercih edilen pek çok erkek, maalesef ailesini mutlu edememiştir. Onun parası dert olmuş, havası huzur getirmemiştir.
Hadiste, erkeklere dindar kadını tercih etmeleri tavsiye edilirken, aynı tavsiye kadına da yapılmaktadır.
Erkek, kadının kabullenemeyeceği şekilde farklı bir yapıya ve sevimsiz bir görüntüye sahipse, sırf parası için veya çevresinin hatırına evlendirilmemelidir.
Akıllı, dürüst, doğru sözlü, terbiyeli ve sevimli bir erkek fakir olsa, bir zararı olmaz. İnsan kısa zamanda maddî fakirliğine bir çare bulabilir, fakat ahlak fakirliğine çare bulmak, dengeli insan olmak çok zordur. Bunun için hadis-i şerifte, akıllı ve ahlakı güzel bir erkeğin evlenme teklifinin geri çevrilmesi cemiyet için çok zararlı görülmüştür.
Damat adayı ile gelin adayının fıtrat ve fikir uyumu da dikkate alınmalıdır. Fıtratları değişik kimseler, ne kadar dindar da olsalar anlaşamazlar. Birisinin zevk aldığı şey diğerine acı verir. Birisinin hoş gördüğünü diğeri boş görür. Bu durumda yuva ancak idare ile devam eder. Karı koca belki Allah'tan korkup kullardan utanıp boşanmazlar fakat biri diğerinin dört gözle ölümünü bekler.
Adayların beden ve yaş uyumu da önemlidir. Vücut yapıları ve yaş seviyeleri çok farklı olan ailelerin ister istemez sorunları olur.
Erkeğin yaş olarak kadından biraz büyük, tecrübe olarak ileride, ilim yönünden daha yüksek ve hal olarak daha olgun olması güzel bulunmuştur; çünkü erkek evin reisi olacaktır. Reislik, bazı özel kabiliyetler ister
Yine erkeğin meslek, sanat, meslek ve maddiyat olarak kadından üstün veya onunla eşit durumda olması tercih edilmelidir. Çünkü erkek evin reisi olacaktır. Reis, idaresi altında olanlardan çok geride olursa, onlara faydalı olamaz, küçük düşebilir.
Adayların Aldatılması Yasaktır
Evlenecek adaylar tanışırken yalan ve aldatmadan kaçınmalıdır. Her iki taraf da olduğu gibi gözükmeli, gözüktüğü gibi olmalı ve doğruyu söylemelidir.
Kel olanın peruk takması, yaşlı olanın saçlarını siyaha boyatması, eli yüzü kırışık olanın bir sürü kimyevî maddelerle cildini parlatması, hastalıklı olanın gayet dinç ve neşeli durması, ince ve zayıf olanın bol elbiseler giyerek şişman gözükmesi, işçi olanın kendini patron olarak tanıtması yasaktır.
Yine kadının veya erkeğin ilâç, büyü, sihir ve benzeri şeylerle aklî dengesini bozup istemediği ve dengi olmayan bir kimse ile evlenmeye mecbur edilmesi caiz değildir.
Bu tür bir hile yapan erkek ve kadın karşı tarafı aldatmıştır. Bu iş nikâhın bozulmasına kadar gider.
Evlenecek Adayların Görüşmesi
Kişinin evlenmek istediği kızı, kızın da erkeği görmesi sünnettir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) evlenmek isteyenlere, alacakları kızı önce görmelerini, bunun ileride anlaşmaları için faydalı olduğunu söyleyerek şöyle buyurmuştur:
“Allah, bir erkeğin kalbine, (nikah manisi bulunmayan) bir kadınla evlenme düşüncesi koyarsa, ona bakmasında bir günah yoktur.”
Bir kızla evleneceğini söyleyen Muğîre bin Şube’ye, Peygamber Efendimiz (s.a.v) alacağı kızı görüp görmediğin sormuş, o da görmediğini söyleyince:
“Git onu gör, ileride anlaşmanızın sürekliliği için, bu ikinize de iyidir” buyurmuştur.
İslâm’a göre evlenme niyetinde olan kız ve erkek ancak kızın yakın akrabalarından birinin yanında özel görüşme yapabilirler, tanışıp konuşabilirler. Bir defa görüşmek yeterli olmadı ise tekrar ayın şartlarda görüşme yapılabilir.
Erkek evlenmek istediği kızın yalnız yüz ve ellerine bakabilir. Zira yüz ve ellerin görülmesi kadının güzelliğini ve bedenin arzu edilene uygun olup olmadığını anlamak için yeterlidir.
Damat ve gelin adaylarının tanınması için aile çevresi de yardımcı olmalıdır. Adaylar hakkında doğru bilgi elde edilmeli, erkek ve kadının evliliğe mani olacak ve ileride sorun çıkaracak bir durumları varsa, bu önceden tespit edilmelidir.
Yuva kurulurken damat ve gelin adayları hakkında bilinen kusurların söylenmesi gıybete girmez. Mesela, taraflardan birisi çok geveze, korkak, cimri, yalancı, huysuz, uyuşturucu veya içki müptelası ise, karşı tarafa bu huyların söylenmesi gerekir, bu kusurları söylemek haram değil, belki lazımdır.
Eğlenmekle Evlenmek Karıştırılmasın
Evlenmek ile eğlenmek ayrı şeylerdir. Hiçbir yabancı kadınla eğlenmek ve vakit geçirmek için görüşüp konuşmak, dertleşmek, gizlice buluşmak, arkadaş olmak helal değildir. Bu hiç kimseye hayır getirmez.
Bu tür işler nefse hoş gelse de biraz ince düşünüldüğünde gereksiz olduğu anlaşılır. Bu beraberliklerin sonu hep sıkıntı, zarar ve pişmanlıkla biter. Edep çiğnendiğinde aşk safiyetini yitirir, sevgi zedelenir, kalp huzurunu kaybeder. Bunu insan tövbe edip edep dersini alınca ve gerçek aşktan bir derece tadınca anlar.
Ücret Karşılığı Geçici Nikâh (Mut’a Nikâhı)
Belli bir ücret karşılığında, belli bir süre için şahit şart olmaksızın cinsel yönden yararlanma ifade eden sözlerle yapılan nikâha “mut’a nikâh” denir.
İslâm’dan önce zina ve süreli evlenme yaygın idi. İlk Müslümanları yavaş yavaş bu âdetten uzaklaştırmak ve evlenme imkânına kavuşuncaya kadar kolaylık sağlamak üzere
Hz. Peygamber (s.a.v) böyle bir nikâha izin vermiş, sonra yasaklamıştır. Bu izin ve yasaklamanın ardından Mekke’nin fethi yılında tamamen yasaklamıştır.
Sahabenin çoğunluğu ve mezhep imamları son yasaklamanın sürekli olduğu görüşündedir.
Buna göre İslâmî evlilik bir kaç günlüğüne gönül eğlendirmek ve nefsi yönden tatmin olmak için değil, bir yastıkta kocamak, çoluk-çocuk sahibi olmak, Allah’a kulluk yolunda yardımlaşmak niyetiyle yapılır.
Belirli Bir Süre İçin Nikâh Kıymak
Süreli nikâh, şahitler huzurunda belli bir süre için evlilik ifade eden sözlerle yapılan nikâha denir. Bu nikâh süresi belirtildiği için fasittir. İmam Züfer’e göre zaman şartı geçersizdir. Nikâh akdi ise süresiz olarak geçerlidir.
Belirli Süre İçin Nikâh ile Mut’a Nikâhının Farkı
Belirli bir vakit için kıyılan nikâhta şahit şart iken mutada şart değildir. Ayrıca süreli nikâh, evlilik ifade eden sözlerle, mut’a nikâhı ise cinsel yönden yararlanma ifade eden sözlerle yapılır.
Bunların ikisi de batıl ve haramdır.
Özellikle son zamanlarda üniversite gençlerinin düştüğü tuzak bu tarzdandır. Gecelik nikah diye adlandırdıkları bu nikah yukarıda bahsettiğimiz üzere haramdır. Özellikle şii propagandaları ve aldatmalarıyla yayılan ve sonunda, özellikle genç kızlarımızın hayatlarının kararmasına kadar giden bu safsata şeylerden kaçınmalı ve bilmeyenleri de bu husuta uyarmalıyız.