İnsanoğlunun asıl görevi varoluş gayesinin en anlamlı ifadesi olna Allaha iman etmektir.İman edenlerin temel vazifesi şse Allaha tazim etmek korku ve ümit arasında bulunmak kusurları karşısında Allahtan haya etmektir.bu bir haldir ve herkeste farklıdır bu halin mümindeki kemali imandaki yakin halının kuvvetiyle doğru orantılıdır ancak hiç bir müminin yakin halinin zayıflamasından emin olamaz çeşitli sebebler insanın yakin haline zarar verebilir ve mümini asıl gayesinden saptırabilir.Genelde herzaman geçerli olan bu sapma durumu imanın alameti durumundaki namazdada etkin bir şekilde görülür yani mümin namzada yakinine zara verebilir bu sebele huşu ve huzuru bozulur namzda huşu ve huzurun zedelenmesinin başlıca iki ana sebebi vardır birinci sebeb fikir ve hatıraların bölünüp dağğılması ikinci sebeb münacattan ve namzdan kalbin uzaklaşıp gafil kalmasıdır insanı namazın batini şart edep ve erkanını düşünmekten alıkoyan kalbi meşgul ederek zikir ve münacattan mahrum eden masiva menşeeli hatıralardır namada kalbin huşu ve huzurunu temin etmek için o hatıraları defedip atmak şarttır zira birşeyi yok etmek ancak sebebini ortadan kaldırmakla mümkündür o halde namazın batini şart ve edeplerine zarar veren hatıraların sebelerine inelim bu hatıraların sebebi ya dıştan gelen bir tesirle veya içinden gelen menfi bir haletle oluşudur.1 DIŞ KAYNAKLI HATIRALAR namazın sıhhatine zarar vererek huşu ve huzuru zedeleyen dış kaynaklı hatıralar beş duyu vasıtasıyla gelir ve kalbi meşgul ederler bunlar daha ziyade görülen ve duyulan şeylerden kaynaklanır duyulan ve görülen şeyler insanın meşguliyet sahasına göre farklıdır o halde insanın meşgalesi ne ise hatıraları onsdan kaynaklanır hatıralar sebeb netice zinciri içinde teselsüs ederek kalbi ve fikri meşgul ederken insnaın himmeti ve dikkati dağılır bocalar yakin hai sarsılır neticede azim ve teslimiyet zayıflar fakat himmeti ali irade ve niyyeti kuvvetli olan kimseleri gözlerin gördüğü şeyler meşgul etmez zayıf kimseleri ise görülen şeyler kendisine çeker düşünce ve dikkatlerini dağıtır bunun çaresi namazda gözü kapamak karanlık yerde namaz kılmak veyahu gözü önünde kalbini meşgul edecek bir şey bulundurmamak görüş mesafesini azaltmak için kılarken duvara yaklaşmak yol üzerlerinde çiçek ve nakışlı yerlerde işlemeli bezler üzerinde namaz kılmaktan kaçınmaktır bu sebebden ilk abidler himmetlerini toplamak için bir secde genişliğinde küçük ve karanlık mescidlerde ibadet ederler fakat kendilerine hakim olanlar camilere giderler bununşa beraber gözlerini secde mahallinden ayırmazlardı hatta ibn ömer r a namzkılacağı yerde mushaf kılıç vi kitap gibi birşey bulundurmazdı işte dış kaynaklı hatıralardan kurtulmak için bu gibi zahiri tedbirleri almak esastır.2 BATINI HATIRALAR bunların tesbiti ve izalesi daha zordur zira gaye ve himmeti dünya ve dünyalık olan bir kimse zahir gözünü kapamakla menfi hatıraları yahut masivayı kalptenatamaz önceden gönülde toplanan duygular fikri meşgul eden unsurlar bir iç uyarı olarak insanı meşgul eder bundan kurtuluşun çaresi daima namazda gönlünü ve fikrini okuduğu şeyin manasını anlamaya zorlamak ve başka şeylerden alıkoyarak hakka yönelmeğe çalışmaktır bu namazda mücahede ile huşu ve huzuru aramaktır bunun için iftitah tekbirinden evvel ahireti hatırlamak ve herşeyi bilen Allahın huzurunda duracağını düşünmek ve bu suretle kendisini meşgul edecek şeyleri namadan evvel gönlünden çıkararak gönlünü meyl edeceği bir meşgale içinde bırakmamaya gayret etmek suretityle kendine yardımcı olmaya çalışmaktır nitekim Peygamber efendimiz osman ibn ebi şeybeye evdeki tencereyi kapatmayı sana söylemeyi unuttum çünkü namazkılarken insanı meşgul edecek bir şeyin evde bulunması uygun olmaz buyurmuştur.namazda huşu ve huzuru bozan iç ve dış hatıraların temel sebebi ise şehevi arzu ve isteklerdir bunlarında kaynağı nefis ve şeytandır ohalde kulluğun her safhasında olduğu gibi namazdada huşu ve huzurun temini için gerçek anlamda bir mücahede yahut nefis terbiyesi esastır demek huşu ve huzur içinde namazdan alınacak nasibin büyüklüğü nefis terbiyesinde gösterilen başarının derecesine bağlıdır gerçek namaz gerçek bir mücahede yahut cihadı ekberdir....DUA İLE