Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kafirlerin hepsi bir değildir! (2 Kullanıcı)

nurani

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eyl 2006
Mesajlar
101
Tepki puanı
0
Puanları
0
Sana yapabilecegim en büyük iyilik; senin için dua edecem,başka 1 şey gelmez elimden
 

nurani

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eyl 2006
Mesajlar
101
Tepki puanı
0
Puanları
0
bende dua edeyim sana Allah hidayet eylesin, sapıkları ,önyargıları bir yana bırakıp yalnız Kurana-Sünnete uymayı nasip etsin...ayıkmazlar zümresinden çıkarsın ...Allah Resülü (sav) hürmetine...

hangimiz o zümreye dahilsek onu çıkarsın,AMİN
 

aşksal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Kas 2008
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.facebook.com
peki siz ne anlıyorsunuz AHMAK VE PAPAZ deyimlerinden.

Biz ahmak dedik, haklıydık da. O ise papaz dedi, elbette bu bir hakaretti. Ancak o beni, sizi ve diğer yazdıklarımızı anlayamayacak biri. Elbetteki hakaret edecek ve bizde sabır ile aklının başına gelmesini bekleyeceğiz...
 

nurani

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eyl 2006
Mesajlar
101
Tepki puanı
0
Puanları
0
ALLAH hakkı hak,BATILI kahr eylesin
 

aşksal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Kas 2008
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.facebook.com
İnsanlığı anlamak için evrensel bir bakış açısı gerekir. Onları çekmek, ancak tatlı dille nasihat edilerek olacak birşeydir. Kafire küfrederek, iyiyi kötüyü ayırt etmeden bela dilemek olacak iş değildir. Unutmayın Allah Kuran'da "niyeti temiz olan doğru yola iletilir" buyurmaktadır. Biz sımsıcak evlerimizden, kahvelerimizi yudumlayıp ve "kahr" dileyerek birşey yaptığımızı mı sanıyoruz. İlk önce hizmet insanı olmak gerek, insanlığın hüznünü sinelerimizde taşımalıyız. Hayır, bu oturduğumuz yerden olacak bir iş değil...
 

tuts@k

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eki 2007
Mesajlar
124
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Web Sitesi
www.zulmekarsiyiz.tr.cx
Durun Ben kendime bedua ediyim !! ALLAHim su Kullunu hidayette erdir ! ancak ve ancak Razi oldugun bir sehid olarak huzuruna al ve su kullunu PEygamber, SIDIKLAR, Sehidler ve salihlerle beraber eyle.. :)

AMinnn Sizde bedua amin deyin bakalim....
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.

Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Siz öyle bir zamandasınız ki, âlimleri çok, hatipleri azdır. Bugün bildiğinin onda birini terk eden helak olur. Bir zaman gelecek ki, bilenler az, konuşanlar çok olacaktır. [İ. Ahmed]

Dinimizin bildirildiği gibi öyle emirler vardır ki, müminlerden hiçbir fert onu terk edemez. Onu ihmal etmek için özür makbul olmaz. Bu hadis-i şerif emr-i maruf ve nehy-i münker içindir. Yani, siz öyle bir zamandasınız ki, emr-i maruf ve nehy-i münkerden birini terk etseniz helak olursunuz. Çünkü din kuvvetlenmiş, hak meydana çıkmıştır. Dinin yardımcıları çoktur. Mazur olmaz, gevşeklik özür olmaz.

İslamiyet için, azıcık yardım etmek, binlerce altın vermiş gibi sevap olur. Hele dinsizlerin, Müslümanlarla alay edenlerin çoğaldığı, Müslüman evlatlarını dinden çıkaran propagandaların yayıldığı zamanda yapılan az bir ibadete, kat kat çok sevap verilir.

İslâmiyette, iyilikleri yayıp, kötülüklere mani olmanın önemi büyüktür. İslâmiyeti ayakta tutan budur. Din-i islâmın temeli, imânı, farzları ve haramları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiştir. Allahü teâlâ, müslümânlara “Emr-i ma’rûf” yapmağı emrediyor. Yani, benim emirlerimi bildiriniz, öğretiniz diyor ve “Nehy-i anilmünker”i emrediyor. Yani, yasak ettiğim haramları bildiriniz ve yapılmasına râzı olmayınız, diyor.

Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız. Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu.” (Ali imran-110)

“Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.” (Lokman-17)

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki.
“Büyüğünü saymıyan, küçüğüne merhamet etmiyen, emr-i maruf ve nehy-i münkerde bulunmıyanlar bizden değildir.” (Tirmizî)

Allah’u Teala “İman edip salih amel işleyenler hariç herkes zarardadır” buyuruyor. (Asr suresi)


motor1hr9.gif
kuranpf3.gif
atlxi8.gif


gif078tw8jw5.gif

Kedi, aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane kedi bir araya gelse, bir tane aslan etmez.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
نعىمة;536310' Alıntı:
“Ey resulüm eğer tebliğ görevini yapmazsan, peygamberlik görevini yapmamış olursun” ayetini ölçü alarak biz tebliğ vazifemizi her ortamda yapmalıyız. Ama bir kişi de “küfrünü” bir meziyet olarak sunuyor ve İslam’ın nurunu söndürmek gayreti içindeyse ona kafir demek bir ilahî emri yerine getirmektir, dolayısıyla da ibadettir...

Diyalog ve diyaloğun altyapı çalışmaları bütün hızıyla devam ediyor.

Böyle olunca da, diyaloğun önündeki en ciddi engel olan “sağlam iman” hedef tahtasına konmuş vaziyette.

Diyaloğun planlanan zamanda hedeflenen noktaya varabilmesi için, önündeki engellerin bir bir temizlenmesi lazım.

Bunun için de ilk iş, Müslümanların imanı hassasiyetini laçkalaştırmak, “ateşe düşmek” ya da “gökten düşüp paramparça olmaya denk” kabul edilen imandan sonra küfre düşmenin, öyle korkulacak bir şey olmadığına Müslümanları inandırmak için her yol deneniyor.

Bugün yapılan budur.

“Köre kör demek nasıl eziyet edici bir söz ise, kafire kafir demek de bu ölçüde eziyet verici sözdür.”

Bu çok özel fikrin sahibi Said–i Nursî/Nurköylü Said’dir.

Böylesi sakat bir mantık kuramını aklının ucundan hiç kimse geçirmemiştir sanırım.

Körlük bir hastalık.

Körlük bir nakısa, noksanlık değildir.

Allah bir insanı kör olarak da ana rahminden dünyaya gönderebilir, daha sonra da kör olabilir kişi.

Bu hal mahşerde kişinin ya günahlarına kefarettir, ya da sevabının ziyadesine vesiledir.

Hz. Peygambere (as) ait olan şu söz çok anlamlıdır; “Bir organ bedenden bir sebebe binaen ayrılırsa, o organ direk cennete gider. Cennete giden o organ vücudun diğer kısmını da Cenab–ı Hakk’tan ister.”

Yani, ameliyatla, bir hastalık sonucu vücudumuzdan kopan göz dünyada bizi kör yapsa da öte alemde Allah’ı görmemize sebeptir.

Böylesi körlük bir nakısa değil, bir şereftir.

Bir Allah dostunun; “eğer bu gözler öte alemde Allah’ı görmeyecekse, bu dünyayı da varsın görmesin. Ama eğer öte alemde Allah’ı görecekse, bu dünyanın yalan süslerine bakıp da niye yıpransın” sözünü de kaydedelim.

Küfür aslında en büyük körlüktür.

Hakkı–hakikati görmemekten daha büyük bir körlük olur mu?

Bizden istenen de bu körlüğü ifade etmemek midir yoksa?

Allah Kur’an–ı Kerim’inde, yaklaşık 350 ayette “küfür” kelimesini değişik kalıplarda kullanıyor; (kefer–kafirun–kafirûne–yekfurûne...gibi).

Buna karşılık küfrün zıddı olan “iman” kelimesi de aynı şekilde, değişik kalıplarda yaklaşık 550 ayette geçmektedir (âmen–âminû–âminûn–yu’minûn...gibi).

Peki Allah’ın Kur’an’da 350 yerde kullandığı “küfür” kelimesini bir Müslüman’ın kullanmasında niye sakınca olsun ki?

Yarattığı varlık olan insanın, onurunun incineceğini hiç mi düşünmedi Cenab–ı Hak?

Bunun yanında, diyalogcuların can simidi gibi önce tahrif edip sonra da sarıldıkları Kâfirûn Sûresi bir emir cümlesiyle başlıyor.

“KUL!”

Manası?

Söyle!

Kim emrediyor?

Allah!

Kime emrediyor?

Peygamber’e!

Neyi emrediyor?

“(Ey Resulüm!) De ki!: ‘Ey kafirler!’...”

Ve sure iman ile küfrün arasını tarihin hiçbir döneminde değişmeyecek kesin ölçülerle ayırıyor.

1, 2. (Resûlüm!) De ki: Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam.

3. Siz de benim taptığıma tapmıyorsunuz.

4. Ben de sizin taptıklarınıza asla tapacak değilim.

5. Evet, siz de benim taptığıma tapıyor değilsiniz.

6. Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.

Çarpıtılan 6. ayeti daha önce açıklamıştım ama yine de yazayım.

Ayette geçen “sizin dininiz size benim dinim bana” kısmına İslam alimleri tarafından verilen manalardan birkaçı:

a– “İstediğiniz gibi ibadet edin” anlamında bir tehdittir.

b– Ben sizi hak olan dine davet ediyorum. Madem kabul etmiyorsunuz, beni rahat bırakın da şirke davet etmeyin.

c– Dininiz sizin olsun. Eğer helak olmakta bir hayır umuyorsanız ona sarılın. Ben dinimi bırakmam.

d– Buradaki “din” kelimesi karşılık/ceza manasınadır. Yani sizin cezanız size, benim mükafatım/cezam da bana. Önceki dört ayeti, hatta beş ayeti de diyebiliriz, göz önüne aldığımızda, son ayetin “sizin dininiz de hak, benim dinim de” gibi bir manaya gelemeyeceğini mümin olan çok kolay anlar.

Peki Kur’an’da 350 ayette “kafir” kelimesini kullanan ve peygamberi Hz. Muhammed’e (as) kafirlere “De ki ey kafirler!” diye hitap et emreden Allah değil mi?

Abdestin farziyeti bir ayetle sabittir.

“Ey iman edenler, (abdestsiz iken) namaz kılmaya kalkışırsanız...”

Başka bir ayete gerek olmadan biz abdestin farz olduğuna iman ederiz.

Bu da onun gibidir.

Yani “Ey resulüm de ki!; Ey kafirler!..” bu da mutlak emirdir ve kafire kafir demek Allah’ın emridir.

Peki biz bugün çıkıp böyle bir şey mi yapacağız?

Hayır!

Biz küfrün batağına saplanmış insana hakkı ve hakikati anlatıp, onu o bataktan kurtarmakla görevliyiz.

“Ey resulüm eğer tebliğ görevini yapmazsan, peygamberlik görevini yapmamış olursun” ayetini ölçü alarak biz tebliğ vazifemizi her ortamda yapmalıyız. Ama bir kişi de “küfrünü” bir meziyet olarak sunuyor ve İslam’ın nurunu söndürmek gayreti içindeyse ona kafir demek bir ilahî emri yerine getirmektir, dolayısıyla da ibadettir.




نعىمة;536315' Alıntı:
Kuran Kerimin tamamını yahut bir kısmını süre olsun ayet olsun ,hatta Kurandan olduğuna icma edilmiş olan kelimeyi veya mütevatır bir okuyuş tarzını inkar etmek küfürdür,Kuranda zikredilen şeylerin varlığına inanmamak ,Kurana bir şeyler ilave etmek ,bir harfi bile inkar etmek ve değiştirmek küfürdür.
Kuranın Allah Kelamı olduğunu göz önünde bulundurmayarak ,ona gerçek değerini vermemek küfür hallerindendir.
Tenasühe inanmak ,ahireti inkar etmek,cennet, cehennem dışında ruhani lezzetler olduğuna inanmak ,Dinin esaslarından bazılarını veya birini inkar etmek,
Hristiyanlık gibi İslamdan gayrı bir din edinen kimseyi küfre düşmüş saymayan kimse veya onların küfürde oldukları hususunda şek-şüphe içinde olan yada onların manevi gidişatın doğru olduğu kanaantini taşıyan kimse İslamdan çıkmış olur.
Ümmeti Muhammedin sapıklık içinde olduğu şekilde lakırdılar sarf eden kimse de kafir olur,
Gayrimüslim tapınakları (kilise,havra,katedral ..vs) kutsayan veya ibadet kastıyla giren,ordaki ibadetlerin makbul olduğuna inanan kafir olur.
Kesin haramın halal olduğuna ,kesin halalin haram olduğuna inanmak küfre düşürür,
KALBİ İMANLA DOLU OLDUĞU HALDE HERHANGİ BİR ZORLAMA OLMADAN KENDİ İRADE VE İHTİYARIYLA KÜFRÜ GEREKTİREN BİR SÖZ SÖYLEYEN KİMSE KAFİR OLUR.ŞAKACI VE MÜSTEHCİ KİŞİ ,ŞAKA OLSUN DİYE ALAY EDEREK VE KÜÇÜK GÖREREK KÜFRÜ GEREKTİREN BİR SÖZÜ SARFEDERSE ,İNANCI SARFETTİĞİ SÖZDE ZIT BİLE OLSA EHLİ-SÜNNET ALİMLAERİN HEPSİNE GÖRE KAFİR OLUR.
İSLAM AKAİDİ VE EHLİ-SÜNNET ESASLARINA GÖRE :pAPALIĞIN ‘DİNLERARASI DİYALOĞ ‘ ADLI HRİSTİYANLAŞTIRMA PROJESİ VE MİSYONUN GÖNÜLLÜ PARÇASI OLAN HERHANGİ BİR MÜSLÜMAN MÜRTED OLUR ,İSLAM DAİRESİNDEN DIŞARI ÇIKAR ,KÜFRE DÜŞER .
BU KÜFRÜ İRTİKAB ETTİĞİ ANA KADAR ,YAPTIĞI TÜM İBADET VE HAYIRLI AMELLERİ BOŞA ÇIKAR,MÜFLİS OLUR .EVLİ İSE NİKAHI DÜŞER.
(A.Z. Gümüşhanevi,Cami ‘ül Mütün c.1,Elfazı Küfür,b.2)
(Ali el-Kari ,Şerhul Fıkhıl Ekber,s.151
Şerhuşşifa ,c.2,s.525)
(Yahya bin Ebi Bekr ,Esirul Melahide ,vr.8 ,el-Alemgiriye ,c.2 ,s.266)


Nübüvveti ve Peygamberimizi tasdik etmekle beraber ,peygamberler hakkında şer’i ve kat’i nasslara aykırı düşen bir takım inançlara sahip olmak da küfürdür.Mesela Hz. Peygamberin sözlerin manasız ve yalan olduğuna ,bu sözlerin demagoji ve dünyevi maslahatlar için söylenmiş olduğuna inanmak ,filozofların dediği gibi ,halkın kalbine korku ve ümit vermek için Hz.Peygamberin yalan söylemesini mümkün olduğuna inanmak küfürdür.
Hz.Peygamberin peygamberliğini ıspat için ortaya koyduğu mucizeleri kulak adrı edip inanmamak Ehli Sünnet akidesine göre küfürdür.(Gazali,Faysalüt-Tefrika ,s.42,77,Tehafüt,s.249)

En sonunda iki ayet:

Nisa Suresi 115:’Kim kendisi için belli yol olduktan sonra ,Peygambere (Hz. Muhammede) karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola tabi olursa,onu saptığı yönde bırakırız ve cehenneme sürükleriz ,o ne kötü bir yerdir’

Nisa Suresi 13-14: ‘Bunlar ,Allahın (koyduğu) sınırlardır .Kim Allaha ve Peyganberi (Hz.Muhammede)’ine itaat ederse Allah onu ,altından ırmaklar akn cennetlere koyacaktır,onlar orada devamlı kalıcıdırlar,işte büyük kurtuluş budur.’






Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Allah razı olsun kardeşim,
Allah'a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

motor1hr9.gif
kuranpf3.gif
atlxi8.gif


gif078tw8jw5.gif

Kedi, aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane kedi bir araya gelse, bir tane aslan etmez.
 

Hasıl ı Kelam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
2,034
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Enes bin Malik hazretleri bildiriyor: Biz bir gün dini bir konuda tartışırken, Resulullah efendimiz yanımıza geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik. Buyurdu ki:
(Bırakın tartışmayı! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldu. Tartışmanın faydası yoktur, tartışma zararlıdır. Mümin münakaşa etmez. Münakaşa edene şefaat etmem.) [Taberani]
 

aşksal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Kas 2008
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Web Sitesi
www.facebook.com
Şu kısacık hayatımda, dinsiz oldum, papaz oldum, aşırı dinci oldum, şeriatçı oldum, nurcu oldum, kafir oldum. Herkes bize birşeyler dedi. Çünkü biz aydın düşünceyiz. Biz ayna oluruz insanlara, onlar ne ise biz zıttıyızdır. Bizi bizden başka bilen yoktur.
 

Monolog

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ağu 2008
Mesajlar
37
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Şu kısacık hayatımda, dinsiz oldum, papaz oldum, aşırı dinci oldum, şeriatçı oldum, nurcu oldum, kafir oldum. Herkes bize birşeyler dedi. Çünkü biz aydın düşünceyiz. Biz ayna oluruz insanlara, onlar ne ise biz zıttıyızdır. Bizi bizden başka bilen yoktur.

"BİZ" diye ayrım yapmak?

Neyse
laf etmeye değmez...

yok mu bu dugusal edebiyatlar bir de
puffff
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt