Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kafir Saldırıyor,Müslüman Seyretme.... (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images


Libya Saldırısı: Havlu Atmak ve Sistemin Catlaması!



Bugün, 19 Mart 2011 tarihinde, 2003'un 19 Mart'ından, Hacli Siyonist Haydutlarinin, arkalarina aldiklari DOMUZLAR DIKTATORYASI karari ile Irak'a saldirmasinin sekizinci senesinde, Haydutlar guruhunun tefessuh etmislikte misli gorulmemis olanları, Libya'ya "hava harekatina" basladi...



Bu saldiriya Almanya katilmadigini, saldiri kararina da çekimser kaldigini ozellikle belirtmisti; saldirinin hemen ardindan Rusya Disisleri Bakanligi sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç de, "Bir dizi ülkenin hava kuvvetleri, 19 Mart'ta Libya'ya karşı askeri eylemlere başladı. Moskova, bu askeri eylemi üzüntüyle karşılamaktadır" aciklamasinda bulunarak, satir arasinda bu saldirinin icyuzunu ortaya koydugu gibi Rusya olarak saldiriyi tasvip etmediklerini gösterdi.



Nedir satirarasi bilgi?




BM Genel Kurulunda alinmis bir karar ve Rusya da bu Domuzlar Diktasi'nin kurnaz bir diktatoru olmasina ragmen, ABD, Italya, Fransa ve Kanada'dan olusan "saldiri koalisyonunu", "bir dizi ulke" diyerek desifre etti!



Bu aslinda, -"eksen kaymasi" dedikleri noktada-, "kayanin" sadece bizimle ilgili olmadigini, ortada "birlesmis bir milletler toplulugu" olmadigini (kalmadigini), uzerinde mutabik kalinmis bir "milletlerarasi hukuk rejimi" olmadigini da ortaya koyan içeriden bir itirafdir.




Kaddafi'nin, gectigimiz hafta yaptigi aciklama ile, batili sirketlerin, Almanya haric olmak uzere Libya petrolunu unutmasi gerektigini ve bundan-krizden sonra anlasmalari Brezilya, Rusya, Hindistan yani "BRICS ulkeleri" ile yapacaklarini aciklamasi, Almanya ve Rusya'nin kararda cekimser kalmasinin ve saldiriya katilmayip "uzuntulerini bildirmelerinin" sebebi; fakat bu sebebin de ardinda-ustunde gorulmesi gereken ise Domuzlar Diktasi'nin CATLADIGI!



Avrupa Birligine "posta koyan", Israil'e "kapat ceneni" diyen AKP ve "sifir sorunlu bolge-komsuluk" pesinde kosan ve ustelik AB ve ABD'ye karsi "alternatif" olarak BRICS'i telaffuz edip duran TC'nin saldiriya karsi tavri ne?



Şu:



"- Libya'ya askeri müdahale dünya kamuoyunda da yankı buldu. Türkiye, gelişmeleri yakından takip ettiğini bildirirken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'la görüştü ve "BM kararının uygulanmasına önem veriyoruz" dedi



Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin, 1970 ve 1973 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarının, Libya halkının selametini gözeten bir anlayışla uygulanmasını teminen "gerekli ve uygun gördüğü ulusal katkıları getireceğini", gerekli hazırlık ve çalışmaların, sivil ve asker makamlarla birlikte eşgüdüm içinde yürütüldüğünü bildirdi.



Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague'un, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu arayarak, Paris'te bugün yapılan toplantı hakkında bilgi verdikleri kaydedildi.



Görüşmelerde, Davutoğlu'nun, Türkiye'nin en başından itibaren Libya'daki sivil halka yönelik saldırılar karşısında gösterilecek tepkinin ve takınılacak tavrın uluslararası meşruiyet zemininde, bölgesel katılım ve destek sağlanarak gerçekleştirilmesini istediğini, temel amacın, sivil halka yönelik şiddetin önlenmesi ve sivil can kayıplarının durdurulması olması gerektiğini belirttiği ifade edildi."



Ve ustelik şu da var:



"- Türkiye, 1970 ve 1973 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarının, ebediyete kadar dost kalacağımız kardeş Libya halkının selametini gözeten bir anlayışla uygulanmasını teminen, gerekli ve uygun gördüğü ulusal katkılarını getirecektir. Bu doğrultuda gerekli hazırlık ve çalışmalar, sivil ve asker makamlarımızla birlikte eşgüdüm içinde yürütülmektedir."



Anlami nedir bunun?




Cesaretsizlik, atalet, miymiylik, tenakuz vs...



Turkiye, Libya'daki çatisma esnasinda hem devlet hem de direniscilerin muhatap aldigi, her ikisiyle gorusmelerde bulunan, arabulucu tek ulkeydi; "kredi" harikaydi kisaca.



Kaddafi'ye "cagrilarda" bulunurken, direniscilerle de silah tedariki dahil her hususu kapsayan gorusmelerde bulunuyordu, fakat, Fransa'nin, Sarkozy'nin ulkemize yaptigi bir gunluk calisma ziyareti ile "aktif" hale gecmesi, Turkiye "arabulucu rolu"nu surdururken, bir kisim direnisciyi Paris'de kabul edip, ne olacagi belli olmayan (aslinda belliydi, Kaddafi bastiracakti biraz uzun ve kanli da olsa isyani) isyanin liderlerinden bir grubu "Libyanin mesru hukumeti" olarak ilan edip tanimasi, "ara bozuculuk" oldugu gibi Turkiye'ye edilmis buyuk bir hakaretdi.



Fransa, "aktiflesmis" ve BM'de "saldiri karari" cikartmak icin faaliyete baslamisti.



Turkiye ise... OTURUYORDU!



Fransa'nin lokomotifliginde BM'den karar cikti dun gece ve Turkiye, bu kararin cikmasinin da kendi haysiyetine saldiri oldugunu (oyle temenni ediyoruz ki) farketmeden bunu da kabullendi.



Kisaca, Fransa ve BM karar ile Turkiye'ye hakaret etti ve buna ragmen "sıfir sorun" isteme "yumusakligindaki" Ahmet Davudoglu komutasindaki TC AKP hukumeti, bugune kadar butun yapip-soylediklerini tek bir hamlede siliverici bir sekilde yukaridaki aciklamayi yaparak HAVLU ATTI!



Bir Almanya, bir Rusya kadar bile olamayip, "uzuntuyle karsiladik" diyerek olumsuzlama icine bile GIREMEDI!



Yazik!



Bakin bu mesele o kadar ince bir mesele ki, yukarida bahsettik, Domuzlar Dktasi catladi, ortada "milletlerarasi hukuk rejimi" diye bir seyin olmadigi cikti felan dedik, yani GUCLU OLAN, HUKUKU TAYIN EDIYOR, Libya'ya karsi alinan kararin aynisini TC icin de alabilmenin yolu acilmis oldu...



Ateskes kararini bitirmis bir PKK, onumuzdeki surecte "Botan"da "serhildanlara" ve "ozerk bolge" faaliyetine baslayip "oz savunma gucleri" ile siddet uygulamaya basladiginda, misal olarak, sehir savaslari, ilce savaslari basladiginda, bunlarin televizyonlardan dunyaya nasil yayilacagini, yansiyacagini bir dusunun?



120'den fazla ulkede 50 dille faaliyetde bulunan PKK, olan-biteni "ic savas" gibi gosterirse ne olur?



BM'de alinan karar hakkinda konusan Kaddafi, isyancilarin elindeki bölgelere askeri saldırıyı sonuna kadar savunmaya devam edip, Obama'ya, "bazılarının silahla ABD kentlerini ele geçirdiklerini görseydiniz ne yapardınız?" diye soruyordu...



Sorusunun cevabini bombalarla aldi!



Veya gectigimiz senelerde Fransa'da meydana gelen "varoslarin isyani"...



Kimsenin aklina BM'yi toplamak felan gelmedi!



Ama goruldugu uzere, Libya'da, hemen hersey bir anda oldu bitti!



Bugun hava saldirisi, yarin da belki kara harekati...



Yarin, farz-i muhal bahsettigimiz "serhildan" ve "oz savunma" meseleleri sebebiyle Fransa yine bir BM karari aldirip "ucusa yasak bolge" ilani isteyemez mi vatanimizin dogusunda?



Kimse hayir demesin; kim diyebilirdi, magrip ulkeleri birdenbire bu hale gelecek diye, kim tahmin ettiydi, "eksen" degil SİRAZENIN KAYMASINI ve BRICS'in "guc" olarak ortaya firlamasini...



TC'nin, BM'nin Libya karari ve saldirisi hakkinda soyledikleri (aslinda boynunu egmesidir bu) hem hakareti kabul etmek hem söyledigi herseyi cope atmak hem de ilmigi kendi boynuna gecirmek anlamindadir.



TC'nin yapacagi tek hareket, saldiriyi kinamak, sadiriya karsi "cephe" olusturmakdir.




Basina "saksi" niyetine yerlestirmediyse eger o sahsi oraya, Islam Kalkinma Orgutu-Ihsanoglu'na direktifler verip "kararlar" aldirmak, Avrupa Birligi'nin Libya hakkinda karar almasina, "Libya, Avrupada degil" diye karsi cikan Almanya'yi yanlarina cekip, gerekirse "göstermelik" de olsa (ki, bolgede bir Birlesik Arap Ordusu adi altinda, degisik ulkelerden bir "ordu" kuruldu ve ilk faaliyeti de gectigimiz gunlerde Bahreyn'in daveti ile o ulkeye girmekdi) bir "ordu"yu Misir uzerinden ve Kaddafi ile anlasarak veya anlasmayarak Libyaya gondermekdir. Ki, Kaddafi, bu asamada bunu kabul etmekden baska birsey yapamaz!



Bolgenin, bolge icinde "YENIDEN DIZAYN EDILMESI"nde onculuk yapmak...



Ama bunun icin de "demokrasi" lakırdısından baska bir seye ihtiyac var.



PROJE!




Ne AKP'de, ne "stratejik derinlik" de ne de TC'de bu yok!



Yeni bir dunya kuruluyor, bu artik apacik ortada...



Bu yeni dunyada ya parya olacaksin, ya usak olacaksin ya efendi!



Elinde bir projen yok ise, ilk ikidesindir ancak ve TC AKP hukumeti, 1000 yillik devlet tecrubesi mirasina ve yabancisi olmadigi BUYUK DOGU IDEOLOCYASI-BASYUCELIK SISTEMI PROJESINE ragmen, birincilige cikmayi birakiyor, "usak ve parya" rolunde kalmak icin kendini zorluyor!



Yazik!



OYLESINELAF@


20 Mart 2011. 00:00


http://www.facebook.com/notes/arada-bir ... 6374356487

www.furkanfm.org
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

Libya Halkının ve Lider KadrosununYanındayız!

Kamuoyuna;

1- Sadece Irak'ta 5 milyondan fazla insanı öldürüp, yüzbinlerce kadına tecavüz eden bir uzak batı ülkesi Amerika ve kuyrukçuları; şimdi de Libya'yı işgale yeltenmiş durumdadır.
2- Batı'nın yaptığı işgallerin sadece bir unsuru ve (güya) meşrulaştırıcısı olan Birleşmiş Milletler de 17 Mart 2011 tarihli oturumunda “Libya'ya müdahale kararı” aldığını açıklamıştır.
3- Amerika ve dolayısıyla İsrail'in direktifleri doğrultusunda hareket eden ve bizzat Batılı yazarlar tarafından da "Domuzlar Diktatoryası" olarak ifade edilen Birleşmiş Milletler'in şimdiye kadar aldığı kararların ideal hukuk ve ahlâkla ne kadar bağdaştığını görmek için; tam yirmi yıldır destansı bir İstiklâl Savaşı veren Irak'a bakmak kâfidir.
4- Cehaletini gururla taşıyan ve Batıcı/hedonist değerlerin mücessem ifadesi olan ahlâksız liderlerin rejimlerince yönetilen, insanlığa kan, nefret ve gözyaşından başka sunacak hiçbir şeyi olmayan Amerika ve kuyrukçularının; halkının ve bölgesinin refah ve huzurunu düşünen, yer altı ve yer üstü kaynaklarını halkının ve bölge insanının menfaati doğrultusunda kullanan, eğitimden sağlığa kadar birçok alanda çok ciddi başarıların altına imza atan, anti-emperyal karakterli her türlü mücadeleye destek veren, tam bağımsız ve millî olmaya çalışan bir lideri “deli” diye sunması, bildik “deli diktatör” fıkralarıyla onu tahkir ve tezyif etmeye çalışarak “kurtarıcı” misyonuyla bir ülkeyi işgale soyunması, insanlık, ahlâk, vicdan ve namus gibi ulvî değerlerle arasına ciddi mesafe koyan Batı medeniyetinin mensubu olmaları açısından son derece tabiîdir.
5- S. Zizek; I. Irak Saldırısı'na verilen bir cevap olan 11 Eylül Hâdisesi'nden hemen sonra, vakıayı gayet güzel özetlemişti: “Gerçeğin çölü! ”
6- Tek gerçeği kan ve nefret olup, bu gerçekliğinin içinde boğulan ve hâlini “Ortadoğu'nun kaderi benim elimdedir” propagandasıyla perdelemeye çalışan Batı'nın ve Batıcıların anlaması gereken en önemli gerçek şudur: “Batı'nın akıbeti Ortadoğu'nun elindedir.”
7- Batı; Ortadoğu'ya mahkûmdur ve bu mahkûmiyet; sadece petrol vd. enerji kaynaklarına olan ihtiyaçlarından kaynaklanmamaktadır.
8- Varoluş tarzı; saldırmak, yakmak, yıkmak, kan akıtmak, tecavüz etmek esaslı olan Batı; sömürüp, semiremediği bir yer olarak şimdi de Libya'ya gözünü dikiyor, varolmak için saldırıya, tecavüze, işgale hazırlanıyor.
9- Herşeyi kontrol ettiğini zanneden, vehmettiği bu sahte güçle sarhoş olan ve fakat en ufak bir hâdisede bile bütün insicamı bozulan Batı, özellikle son aylarda yaşanan hâdiselerden sonra, Salih Mirzabeyoğlu'nun ifade ettiği şu gerçeği artık iyice anlamış olmalı: “Gerçek bir Büyük Doğu siyasetinde İsrail diye bir devlete Ortadoğu'da yer yoktur!”
10- İsrail'e ve kendisini yöneten Amerikancı liderlere karşı verilen mücadeleyle birlikte gerçek bir Büyük Doğu siyasetinin hükmünün yavaş yavaş câri hâle gelmeye başladığı şu günlerde; “Bütün İstiklâl Savaşları Kutsal ve Kardeştir!” diyen herkes gibi, Yeni Devir Hukukçular Derneği olarak biz de Libya halkının ve lider kadrosunun yanında yer aldığımızı bildiriyor, 21 Mart 2011, saat 12.00'de İstanbul'da, İstiklâl Caddesi'nde, Fransa Başkonsolosluğu'nun önünde yapılacak basın açıklamasına herkesi bekliyoruz.

Saygıyla duyurulur.
images


18/ 03/ 2011.

Av. Ali Rıza YAMAN

Yeni Devir Hukukçular Derneği Genel Başkanı
 

melankolik5288

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
2,794
Tepki puanı
1,773
Puanları
163
Yaş
36
Rabbim Kaddafi ve Libya ordusuna güç versin İnşallah haçlı köpeklerini çöle gömerler...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Rabbim Kaddafi ve Libya ordusuna güç versin İnşallah haçlı köpeklerini çöle gömerler...
Gönlüne bereket gönüldaş...
İşte bir erkek ses...
Bu anlayış ve fikir olduğu müddetçe kafir bizlere birşey yapamaz...
Rabbimize emanetsin kardeşimiz..
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM...DUA...
 

melankolik5288

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
2,794
Tepki puanı
1,773
Puanları
163
Yaş
36
Gönlüne bereket gönüldaş...
İşte bir erkek ses...
Bu anlayış ve fikir olduğu müddetçe kafir bizlere birşey yapamaz...
Rabbimize emanetsin kardeşimiz..
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM...DUA...

Allah razı olsun ağabey. İnşallah aynı fikri paylaşan ve bu uğurda can vermeye hazır gönüldaşlarımızın sayısı artacak ve Allahın izniyle Hak batıla karşı galip gelecek
Sizde Allaha emanet olun Selam ve dua ile...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
LİBYAYA SALDIRAN KAFİR GÜÇ
BM-Domuzlar Diktatörlüğü Genel Sekreterine Saldırı!
images



Ban Ki-mun, Kaddafi taraftarlarının saldırısına uğradı

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Kahire'de Arap Birliği'ni ziyaret ettikten sonra, bina önünde gösteri yapan öfkeli Muammer Kaddafi taraftarlarının fiziki saldırısına uğradı.
Mısır'ın başkenti Kahire'de Kaddafi yandaşlarının fiziki saldırısına maruz kalan Ban'ı, güvenlik kuvvetleri kurtardı.
Ban Ki-mun, ana giriş kapısından yeniden Arap Birliği binasına alındı.

Ban Ki-Mun ise gösterilerden dolayı bina içerisinde mahsur kalmış bulunuyor. Göstericiler, Ban Ki-mun'u protesto etmeye devam ederek, ''Bizi dinlemeden buradan gitmeyecek'', ''Allah, Muhammed, Libya ve Kaddafi'' şeklinde sloganlar atıyor.
Yetkililer, Arap Birliği binasının çıkışında saldırıya uğrayan Ban'ı dışarı çıkarmak istediği, ancak bunda başarılı olamadığı bildirildi.
Kaddafi taraftarları Arap Birliği binasının tüm girişlerini sarmış durumda...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikâyet ediyorum!

Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!

Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!

Ben ki saçları ağarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim!

Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!

Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!

Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu?

Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?

Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!

Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye. 'Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!' diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor? Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:

Bizler direndik, ileri atıldık ve kaçmadık..

Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek!

Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!

Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!

Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!

Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!

Allah'ım!

Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikâyet ediyorum. Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana m?

Allah'ım!

Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına, Sana şikâyette bulunuyorum.

Sana şikâyette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı... Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı... Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini Sana şikâyet ediyoruz...
Filistin Davasının simge ismi Şehid Şeyh Ahmed Yasin
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

images

Müslümanlar, Kafir-İşgalci Fransayı Protesto Etti...


Anadolu Gençlik Derneği Ankara Şubesi Fransa'nın Libya'ya başlattığı ve çok sayıda Libyalının katledilmesine sebep olan hava saldırısını bir açıklamayla protesto etti

. Fransa büyükelçiliği önünde bir basın açıklaması düzenleyen AGD Ankara Şubesi, Libya saldırısını kınadı. Açıklamayı AGD Ankara Şubesi adına Abdulaziz Şimşek yaptı. Eyleme Büro-Memur-Sen üyeleri ile çok sayıda da vatandaş iştirak etti.
Şimşek açıklamasında “Tunus'taki olaylar ile başlayan akabinde Fas, Cezayir ve Mısır'a son olarak da Libya'ya sıçrayan, bir zamanlar Osmanlı toprağı olan Kuzey Afrika'daki olaylar, maalesef bundan tam sekiz yıl önce Irak örneğinde olduğu gibi Batı'nın haksız ve gaddar saldırılarına bahane olmuştur. Fransa, tıpkı ABD gibi demokrasi, hak ve özgürlükleri bahane ederek Libya'ya saldırmıştır. Zaten yıllar yılı Batı'nın desteklediği, imkan tanıdığı bir diktatör rejimi altında türlü haksızlıklara maruz kalan Libya halkı, bu sefer de doğrudan doğruya bir Batı işgali ile karşı karşıyadır. Bu maksatla, bir zamanlar burada barışı tesis etmiş bir ecdadın torunları olarak bu yaşananlar karşısında sessiz kalmadığımızı, kalamayacağımızı sizin vasıtanızla kamuoyuna bildirmek ve üzerimize düşen görevi icra etmek isteriz.” diye konuştu.
Batı sömürmeye devam ediyor

Batı'nın kökleri firavunlara kadar uzanan bir medeniyetin temsilcisi olduğunu ve her zaman kendi maddi çıkarları uğruna insan hayatını hiçe saydığını ifade eden Şimşek “Bütün Müslümanların olduğu gibi Kuzey Afrika'nın, Libya'nın özgürlükleri ve insanca bir yaşam sürmeleri umurlarında olmamış, aksine yıllarca bölge halkını sömürmüştür. Tarih de bunun sayısız örnekleri ile doludur. İşte, İngiltere'nin Mısır, Fransa'nın Cezayir, Fas ve Tunus, İtalya'nın Libya işgalleri! Bunlar tarihte kalmış, sadece o ana mahsus şeyler değildir. Batı'nın Müslüman coğrafya karşısındaki tutumu her zaman bu olmuş ve olacaktır. Bunun yanında Siyonizmin bölge üzerindeki haince planları herkesin malumudur” dedi.
Batı işgali perdeliyor
Batı'nın yeni dünya düzenindeki yeni taktiklerinin farkında olduklarının altını çizen Şimşek, “Bizler Batı'nın bu planlarını ve emellerini daha üzerinden 100 yıl bile geçmeyen Çanakkale savaşlarında yakinen görmüş ve bu plan ve emellere Çanakkale'de “Dur!” demiş bir medeniyetin temsilcileri olarak Batı'nın yeni dünya düzenindeki yeni taktiklerin de farkındayız. Batı şimdi bu emellerine ulaşmak için taktik değiştirmiş ve işgallerini kendince perdelemek sevdasına düşmüştür. Bunun için ilk olarak yıllarca Kuzey Afrika'da, kendi güdümündeki diktatörleri bölge halkına musallat etmiştir. Ancak sular her zaman ters akmayacağı için halkın biriken nefreti nedeniyle patlak veren yönetim - halk çatışmasında kendi işgal planlarını devreye sokmuştur. Libya da bu plan çerçevesinde yıllar yılı özgürlükten yoksun bir şekilde bir diktatör rejimine tutsak edilmiştir. Ve beklenen yönetim – halk çatışması baş gösterdiğinde Fransa, Batı'nın değişmeyen ikiyüzlü karakterini sergileyerek bölge halkına refah getirme sözleriyle gizlediği işgal planlarını gerçekleştirme çabasına girişmiştir” şeklinde konuştu.
Demokratur sahneleniyor
Batının demokrasi havariliği altında küresel bir kıyıma giriştiğini vurgulayan Şimşek, “Dün Kaddafi güçleri tarafından öldürülen sivil halk bugün Birleşmiş Milletler'i arkasına alan Fransa'nın bombardımanı altında ölmekte Müslüman coğrafyanın bağrına bir hançer de Kuzey Afrika'dan sokulmaktadır. Dün Irak'ta olanlar bugün Libya'da cereyan etmektedir. Bosna örneğinde gördüğümüz Birleşmiş Milletler'in yanlı tutumu şimdi Libya örneğinde tekrar sahnelenmektedir. Burada yine demokrasi havariliği altında küresel bir demokratur yani halkın yönetimin çıkarına alet edilmesi olayı ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bunlar olurken de yine siviller ölmekte, millî kaynakların küresel çetelere peşkeş çekilmesinin yolu açılmakta ve Büyük İsrail Projesi için sınırlar yeniden çizilmektedir. Bunun için Çanakkale Savaşları'nda Batı'nın bu haksız, gaddar ve ikiyüzlü tutumunu içten hissetmiş bir ecdadın torunları olarak bizler, bütün coğrafyanın acısını yüreğimizde hissediyor ve hem Batı'ya hem de kuklalarına “Hayır!” diyoruz” şeklinde eleştirdi.
D-8 harekete geçirilmeli
Saldırıların Müslüman ülkeler için önemli dersler içerdiğini kaydeden Şimşek, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “İslam ülkelerinin yöneticileri derhal bir araya gelerek batının işgaline fırsat vermeden kendi problemlerini kendileri halletmelidirler. Bizler batı'nın kirli ve karanlık planlarının bertaraf edilmesi için Milli Görüş'ün merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın kurduğu D-8'in derhal harekete geçirilmesini arzu ediyoruz. Bu vesileyle bizler AGD Ankara şubesi olarak Fransa'nın başlattığı hava saldırısını tekrar kınıyor, ırkçı emperyalistlerin bölgeden elini bir an önce çekmesini istiyoruz”
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

Libya Halkının ve Lider KadrosununYanındayız!

Kamuoyuna;

1- Sadece Irak'ta 5 milyondan fazla insanı öldürüp, yüzbinlerce kadına tecavüz eden bir uzak batı ülkesi Amerika ve kuyrukçuları; şimdi de Libya'yı işgale yeltenmiş durumdadır.
2- Batı'nın yaptığı işgallerin sadece bir unsuru ve (güya) meşrulaştırıcısı olan Birleşmiş Milletler de 17 Mart 2011 tarihli oturumunda “Libya'ya müdahale kararı” aldığını açıklamıştır.
3- Amerika ve dolayısıyla İsrail'in direktifleri doğrultusunda hareket eden ve bizzat Batılı yazarlar tarafından da "Domuzlar Diktatoryası" olarak ifade edilen Birleşmiş Milletler'in şimdiye kadar aldığı kararların ideal hukuk ve ahlâkla ne kadar bağdaştığını görmek için; tam yirmi yıldır destansı bir İstiklâl Savaşı veren Irak'a bakmak kâfidir.
4- Cehaletini gururla taşıyan ve Batıcı/hedonist değerlerin mücessem ifadesi olan ahlâksız liderlerin rejimlerince yönetilen, insanlığa kan, nefret ve gözyaşından başka sunacak hiçbir şeyi olmayan Amerika ve kuyrukçularının; halkının ve bölgesinin refah ve huzurunu düşünen, yer altı ve yer üstü kaynaklarını halkının ve bölge insanının menfaati doğrultusunda kullanan, eğitimden sağlığa kadar birçok alanda çok ciddi başarıların altına imza atan, anti-emperyal karakterli her türlü mücadeleye destek veren, tam bağımsız ve millî olmaya çalışan bir lideri “deli” diye sunması, bildik “deli diktatör” fıkralarıyla onu tahkir ve tezyif etmeye çalışarak “kurtarıcı” misyonuyla bir ülkeyi işgale soyunması, insanlık, ahlâk, vicdan ve namus gibi ulvî değerlerle arasına ciddi mesafe koyan Batı medeniyetinin mensubu olmaları açısından son derece tabiîdir.
5- S. Zizek; I. Irak Saldırısı'na verilen bir cevap olan 11 Eylül Hâdisesi'nden hemen sonra, vakıayı gayet güzel özetlemişti: “Gerçeğin çölü! ”
6- Tek gerçeği kan ve nefret olup, bu gerçekliğinin içinde boğulan ve hâlini “Ortadoğu'nun kaderi benim elimdedir” propagandasıyla perdelemeye çalışan Batı'nın ve Batıcıların anlaması gereken en önemli gerçek şudur: “Batı'nın akıbeti Ortadoğu'nun elindedir.”
7- Batı; Ortadoğu'ya mahkûmdur ve bu mahkûmiyet; sadece petrol vd. enerji kaynaklarına olan ihtiyaçlarından kaynaklanmamaktadır.
8- Varoluş tarzı; saldırmak, yakmak, yıkmak, kan akıtmak, tecavüz etmek esaslı olan Batı; sömürüp, semiremediği bir yer olarak şimdi de Libya'ya gözünü dikiyor, varolmak için saldırıya, tecavüze, işgale hazırlanıyor.
9- Herşeyi kontrol ettiğini zanneden, vehmettiği bu sahte güçle sarhoş olan ve fakat en ufak bir hâdisede bile bütün insicamı bozulan Batı, özellikle son aylarda yaşanan hâdiselerden sonra, Salih Mirzabeyoğlu'nun ifade ettiği şu gerçeği artık iyice anlamış olmalı: “Gerçek bir Büyük Doğu siyasetinde İsrail diye bir devlete Ortadoğu'da yer yoktur!”
10- İsrail'e ve kendisini yöneten Amerikancı liderlere karşı verilen mücadeleyle birlikte gerçek bir Büyük Doğu siyasetinin hükmünün yavaş yavaş câri hâle gelmeye başladığı şu günlerde; “Bütün İstiklâl Savaşları Kutsal ve Kardeştir!” diyen herkes gibi, Yeni Devir Hukukçular Derneği olarak biz de Libya halkının ve lider kadrosunun yanında yer aldığımızı bildiriyor, 21 Mart 2011, saat 12.00'de İstanbul'da, İstiklâl Caddesi'nde, Fransa Başkonsolosluğu'nun önünde yapılacak basın açıklamasına herkesi bekliyoruz.

Saygıyla duyurulur.
images


18/ 03/ 2011.

Av. Ali Rıza YAMAN

Yeni Devir Hukukçular Derneği Genel Başkanı
images

Fransa Başkonsolosluğu önünde eylem

Libya'ya yönelik operasyonları Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto eden Yeni Devir Hukukçular Derneği üyeleri, Kaddafi'ye destek verdi.

Yeni Devir Hukukçular Derneği üyelerinden oluşan yaklaşık 25 kişilik grup, Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde bulunan Fransa Konsolosluğu önünde toplandı.

Libya lideri Kaddafi'nin fotoğraflarıyla eylem yapan grup, "Terör örgütü NATO" ve "Zafere kadar savaşacağız, haçlılara geçit vermeyeceğiz" yazılı döviz ve pankartlar taşıdı. Fransa aleyhine slogan atan eylemciler, Libya'ya yönelik operasyonları protesto edip, Kaddafi'ye destek verdi. Grup adına açıklama yapan Yeni Devir Hukukçular Derneği Avukat Ali Rıza Yaman, "Sadece Irak'ta 5 milyondan fazla insan öldü. Şimdi de Libya'ya işgale yeltendiler. Amerika ve dolayısıyla İsrail'in direktifleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Libya halkının ve lider kadrosunun yanında yer alıyoruz. Fransa'yı protesto ediyoruz" dedi.

Yapılan basın açıklamasının ardından grup sessizce dağıldı. İHLAS HABER AJANSI

Haber - ASAYİŞ - Fransa Başkonsolosluğu önünde eylem - Libya'ya yönelik operasyonları Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto eden Yeni Devir Hukukçular Derneği üyeleri, Kaddafi'ye destek verdi.


Fransa Başkonsolosluğu önünde protesto gösterileri

İSTANBUL (CİHAN)- Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi kararı sonrası Libya’ya yönelik başlatılan askeri harekat, Taksim’deki Fransa Başkonsolosluğu önünde çeşitli gruplar tarafından protesto edildi.

İstiklal Caddesi girişindeki konsolosluk binası önünde sırasıyla, Yeni Devir Hukukçular Derneği, Halk Cephesi ve İstanbul Sosyalist Gençlik Derneği üyeleri protesto gösterisi yaptı. Çevik kuvvet polisinin geniş güvenlik önlemi aldığı eylemlerde gruplar basın açıklamalarının ardından olaysız dağıldı.

‘Kahrolsun Fransa, Kahrolsun Amerika’, ‘ABD Ortadoğu’dan defol’ sloganları atan gruplar, Libya'daki askeri harekatı kınayan pankart ve dövizler taşıdı. CİHAN HABER AJANSI

http://www.haberler.com/fransa-baskonso ... 38-haberi/
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Türkiye Koalisyon güçlerine 4 fırkateyn ve bir denizaltı ile katıldı...Her zaman yaptığı gibi ve Afganistanda olduğu gibi..
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
1300909972.jpg


Nereden nereye geldik!

Lİbya krizinin başında NATO’da itiraz ediyor gibi görünen Türkiye, ittifak bünyesinde Libya operasyonuna katılmayı da kabul etti. 5 gemi ve 1 denizaltı göndereceğimiz konuşuluyor. Ayrıca büyükelçiliğimiz de ‘ABD konsolosluğu’ gibi hizmet verecek.
Karagün dostunu sırtından vurduk!
1974’teki Kıbrıs Harekatı sırasında yalnız kalan Türkiye’ye silah yardımı yapan Kaddafi’ye, ambargo için 5 gemi 1 denizaltı göndererek yanıt verdik! Üstüne bir de Libya’da ABD’nin jandarması olmayı kabul ettik.
NATO’nun silah ambargosunu denetlemek için Libya açıklarındaki deniz operesyonunda Türk donanmasına ait 5 gemi ve 1 denizaltı görevlendiriliyor.
Türkiye, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ciddi bir silah ve cephane sıkıntısı içindeydi. Türkiye’nin imdadına, Libya lideri Muammer Kaddafi yetişmiş ve bedelsiz 4 uçak dolusu askeri malzeme vermişti. Aradan 37 yıl geçti. Türkiye Kaddafi’ye, NATO’nun silah ambargosunu denetlemek için 5 gemi ve bir denizaltı görevlendirerek teşekkür etti. Ayrıca, Türkiye’nin Libya’da ABD’nin koruyucu gücü olması, ABD makamlarınca resmen açıklandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye’nin ABD’nin “Koruyucu güç/hami devleti” olmayı kabul ettiğini, bu rol için Türkiye’ye çok müteşekkir olduklarını vurguladı.

Türkiye 6 gemi yolluyor

NATO’nun Libya operasyonunda oynayacağı rolle ilgili yapı üzerinde de uzun görüşmelerin ardından uzlaşma sağlandı. Sonuçta, Türkiye’nin “İtirazlarının” etrafından dolanan bir formül ortaya çıktı. Uzlaşma sağlanmasıyla birlikte, Türkiye NATO bünyesinde Libya operasyonuna katılmayı da kabul etti. NATO sözcüleri, silah ambargosunu denetlemek için Libya açıklarındaki deniz operesyonuna 16 savaş gemisi ve denizaltının katılacağını, bu filoda Türkiye’den 4 firkateyn, 1 denizaltı ve 1 yedek geminin bulunacağını açıkladı.

Elçilik ‘Konsolosluk’ oluyor

“Koruyucu güç/hami devlet” rolü kapsamında, Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği, ülkedeki ABD vatandaşlarını temsilen “konsolosluk ofisi” olarak hareket etmeyi de içerecek şekilde Libya’da ABD’yi temsil edecek.
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Uşaklığın bu kadarı akılları dumura uğratır...pes diyorum...

Ya Muntakim Allah!..bizi intikamına memur et!..
 

melankolik5288

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
2,794
Tepki puanı
1,773
Puanları
163
Yaş
36
Yazıklar olsun, yazıklar olsun, yazıklar olsun...........
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images


Libya Konusunda Kur'an'dan Talimat

Amerika'ya "Petrol kuyularının üzerinde uç, sahiplerini sen öldür, biz, Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacağız. Ben seni kollarım ama sakın petrolü içme" demek,

Fareye "Peynir üzerinde gez ama yeme."

Kediye, "Fareyle oyna ama tırnaklama."

Köpeğe, "Kemikle oynaş ama kemirme" demekten farksızdır.

"Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.

Bizi Paris'e davet bile etmediler.

Birleşmiş Milletler kararını kendileri aldılar, kendileri uyguladılar" denebilir.

Doğrudur da.

"Mademki Arap ülkelerinde itibarımız var.

Arap sokaklarında sevgi selinden yürüyemiyoruz."

O zaman Arap liderlerin hepsini yanımıza alıp silahsız bir şekilde Libya çıkarması yapabilirdik.

Hâlâ da vakti geçmiş değil.

Rabbimizin iç ve dış siyaset konusunda verdiği talimatı yerine getirmiş olurduk.

Rabbimiz buyurur: "Eğer mü'minlerden iki taife bir biriyle harp ederlerse, aralarını düzeltin. Eğer onlardan biri diğerine saldırırsa, saldırgan, Allah'ın emrine dönünceye kadar saldırgana karşı harp edin. Eğer Allah'ın emrine dönerse, aralarını adaletle düzeltin. Adil olun. Allah adilleri sever." (Hucurat suresi ayet 9)

"Kaddafi, dinlemez" sözü de geçersizdir.

Siz silahsız bir çıkarma yapın.

Beş batılı gazeteciyi bıraktırma konusunda nasıl dinliyorsa kanı durdurma konusunda da dinleyecektir.

Arap ülkeleri liderleri bugünlerde Milli Görüş'ün teklif ettiği İslam Birliği Ordusu fikrine de sıcak bakacaklardır ama öncelikle bir heyet oluşturup Libya'ya en az on tane Halkı Müslüman ülke yöneticisinin arabuluculuk görevi yapmalıdırlar.

"İslam Birliği Ordusu" hazırlıklarına da hemen başlamalıdırlar.

Yoksa Bush'un, Fransız İçişleri Bakanı Claude Gueant'un, Putin'in, "Haçlı Seferleri" ifadesini görmezden gelerek kuma gömülmenin faydası yok.

Şimdiki Nato Genel Sekreteri Rasmussen'in İslam düşmanlığından daha ılımlı olan eski NATO genel sekreteri W. Cleas, Nisan 1995 yılında "Komünizmin çöküşünden sonra yeni düşman İslâm'dır" dediğini unutmadık.

Mehmet Akif merhumun:

"Medeniyyet!" size çoktan beridir diş biliyor;

Evvelâ parçalamak, sonra da yutmak diliyor," dediğini ve onun gerçekleşmekte olduğunu görmezlikten gelemeyiz.

Bosna'da üç yüz bin Müslüman öldürülürken yalnız seyrettirdiler.

Irak'ta bir buçuk Müslüman öldürülürken lojistik destek bile verdirttiler bize.

Afganistan'da öldürmeler hâlâ devam ederken Nato şemsiyesi altında işgalcilere destek vermek zorunda bıraktılar bizi.

2005 yılında ABD'de Cumhuriyetçi Parti Colorado Milletvekili Tom Tancredo'nun "Mekke'yi bombalayalım" teklifi hâlâ kulaklarımızda çınlayıp durmakta.

Krallar, "köpekleri paramızla sustururuz" kanaatinden dönmüşlerdir bu günlerde.

Dün, Kaddafi'inin elini öpenler bugün dirseklerinden ısırıyorlar.

Dün, Kaddafi'nin Paris'in göbeğinde çadır kurmasına izin verenler, bu gün Kaddafi'yi çölde çadırdan çadıra kovalıyorlar.

Rabbimiz buyurur: "Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları (idareci) dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur (idarecisidir.) Sizden kim onları (idareci) dost edinirse muhakkak o, onlardandır. Allah zalim toplumlara yol göstermez."

Kalplerinde hastalık bulunanların "Bize bir belâ gelmesinden korkarız" diyerek onların (Yahudi ve Hıristiyanların) arasında koşuşturduklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih veya kendi katından bir emir getirir de içlerinde gizlediklerine pişman olurlar.

Sizin dostlarınız ancak, Allah, Onun Rasülü ve rukü ederek namaz kılıp zekât veren mü'minlerdir." (Maide suresi ayet 51-55).

Mahmut Toptaş:
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images

Türkiye'de yaşayan NATO'cular ve Haçlılar

Haliç'te yaşayan Simonlar diye bir kitap vardı. Oradan geldi aklıma....

Türkiye'de yaşayan Nato'cular, Haçlı hayranları meğer ne kadar çokmuş.

Irak harekatı başladığı günlerde Türkiye'deki duyarlı müslümanlar meydanlara inmiş ve ''Kahrol Amerika ve işbirlikçileri'' diye haykırmıştı.

Çok kısa bir süre sonra hükümetin İncirlik üssü üzerinden Irak'a yaklaşık 5.000 sorti yapılmasına izin verdiği duyuldu.

Hatta Sayın Başbakan'ın ''Amerikan askerlerinin sağsalim evlerine dönmeleri için dua ediyorum'' sözleri hala sanal alemde dolaşıyor.

Ne hikmetse bu süreçten hemen sonra özellikle bir kısım yandaş medya tarafından hükümet allanıp pullandı.

İslami kamuoyunda ''Bizim çocuklar yaptıysa bir hikmeti vardır'' safsataları yükselmeye başladı.

Ne yapalım yani ''AMERİKA'YA kafa mı tutalım'' zırvalamaları ardı ardına geldi.

Saddam Hüseyin asıldı.

Irak'a ''DEMOKRASİ'' geldi, Türkiye'nin de desteği ile.

Hergün yüzlerce kişi ölüyor Bağdat'ta, Musul'da, Tikrit'te, Süleymaniye'de, Basra'da, Kerbela'da, Kerkük'te...

Hiç şüpheniz olmasın hesabını vereceğiz suskunluğumuzun, hesapların gram şaşmadığı ahiret gününde.

İşbirlikçilerde mutlaka hesaba çekilecek mazlumların ağladığı ve ''Ya Rab! Benim üzerime bombalar yağarken

işte şunlar sustular ve destek oldular kan emici zalimlere'' diye haykıracaklar...

Ve şimdi... Aynı oyun Libya üzerinde oynanıyor.

Kanım dondu sözde İslami gazetelerin manşetleri görünce.

Ne demek ''VE TEZKERE GEÇTİ''... Sonuna birde ''ELHAMDÜLİLLAH'' koysaydınız bari.

Bunu anlamakta zorlanıyorum. Allah aşkına Emperyalist güçlerin oyunu olduğunu bile bile nasıl biz bu ''HAÇLI İTTİFAKI'' nın içinde oluruz.

Neden; bizim çocuklar yapınca mübahtır diyoruz.

Aynı tezkereyi Ecevit, Mesut Yılmaz yada Kılıçdaroğlu geçirseydi yine aynı manşeti atar mıydınız.

Yoksa ''AMERİKAN MAŞASI'' ''SİYONİST İŞBİRLİKÇİLER'' ''YAZIKLAR OLSUN'' ''HAÇLI ORDUSUNA MEHMETÇİK KALKANI'' v.b manşetlerle ortalığı birbirine mi katardınız.

Neden susuyorsunuz?

AKP yapınca doğru, ötekiler yapınca yanlış mı oluyor?

Neymiş; ''Biz Libya'ya kurşun sıkan el olmayacağız'' demiş Sayın Erdoğan.

Yok birde kurşun sıkın. Ya biz zaten işbirliğinize haykırıyoruz yeter diye.

Kurşun sıkmıyoruz ama ''KURŞUN SIKAN ELLERİ SIKIYORUZ.'' Bune lahana turşusu bu ne perhis.

Adamlar haykırıyor bağırıyor avazı çıktığı kadar ''Bu bir Haçlı seferidir.''

Savunma Türkiye'den geliyor ''Yok canııım ne haçlısı değil değil....''

Ey millet ne zaman ''HATAYI KARDEŞİMİZ DE YAPSA HATADIR'' diyeceğiz.

Kaddafi zalimse bunun cezasını kesmek ağzı salyalı, eli kanlı, alçak, Peygamber düşmanı, Siyonist uşağı, Emperyalist şerefsizlere mi kaldı.

Unutmayın ''Haksızlık karşısında susan dilsiz Şeytan'dır.''

Vesselam.

ajans5 /Numan Balcı
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İsveç Reklam İçin operasyonunda!
images



İsveç, ürettiği savaş uçaklarının reklamı için Libya operasyonuna katılmak istiyor. Bunun için Salı günü Londrada gerçekleştirilecek zirvenin makul bir teklifle gelmesi gerekiyor!

NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile Brüksel’de görüşen İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Gripen savaş uçaklarının İsveç’ten Libya’ya gitmesi yönünde kendisinin öneride bulunmadığını, somut talep beklediklerini açıkladı.

İsveçli SAAB firmasının ürettiği savaş uçağı Gripen’i dünyaya pazarlamak için savaşı fırsat olarak gören Bildt, Salı günü Londra’da yapılacak zirvede askeri gücün kullanımı konusunda bazı kararlar verilmesi gerektiğini belirtti.

Öte yandan Gripen savaş uçakları Litvanya, Letonya ve Estonya ile birlikte Baltık semalarında, NATO öncülüğünde tatbikata başlamış durumda.

SAAB'a teşvik
İsveç’in savaş uçağı teknolojisinde dünya pazarına çıkması özellikle Sovyetler Birliği’nin çözülmesinden sonra gerçekleşmişti. İlk defa 1947 savaş uçağı üreten İsveçli SAAB firması “Uçan Fıçı” olarak nitelenen J29 tipi savaş uçağını son olarak Kongo’ya göndermişti. İsveç o zamandan beri hiçbir hava operasyonuna katılmadı.

SAAB firması 1970’lerde uçak bilgisayar sistemleri üzerine çalışmaya başladı. Libya’ya gönderilmesi beklenen savaş uçağı Gripen’i ise 1993’te üretti. Pazar konusunda sıkıntı yaşayan firmaya dünyanın en büyük ikinci silah tekeli olan İngiliz BAE Systems firması yardım eli uzattı!

İngiliz firma ile kurulan ortaklıkla ilk ihracat, 26 savaş uçağı ile Güney Afrika’ya yapıldı. 1997’den bu yana 14 adet Çek Cumhuriyeti’ne, 14 adet de Macaristan’a uçak satan SAAB, Libya operasyonuna reklam açısından özel bir önem atfediyor. İsveç ordusunun geçtiğimiz Pazartesi günü, "Gripen uçaklarını Libya'ya göndermek için hazırız" açıklaması yapmasından iki gün sonra, firmaya 4 milyar İsveç kronu kredi verildi.

İsveç Parlemontosu ne durumda?
İsveç’in Libya operasyonuna Gripen uçaklarıyla destek vermesi önerisinin önümüzdeki günlerde parlamentoya gelmesi bekliyor. 1996'dan itibaren 10 yıl boyunca iktidarı elinde bulunduran İsveç Sosyal Demokrat Partisi, 2006 ve 2010’da muhalefette kaldı.

4 yıl boyunca görev yapacak 349 üyeli İsveç parlamantosunda (Rikstag) hükümeti, merkez sağ partiler oluşturuyor. 107 milletvekili çıkaran Ilımlı Parti (Moderate Party) sağcı partilerle birlikte çoğunluğu elinde bulunduruyor.

Libya’ya Gripen uçaklarının gönderilmesi konusunda olumlu karar alması beklenen mecliste üyesi bulunan partilerden Sosyal Demokrat Parti, Bileşmiş Milletler kararını yeterli bulurken; Sol Parti (Left Party) öneriye sıcak yaklaşıyor; İsveç Demokratları (Sweden Democrats) ise askeri güç yerine para göndermeyi öneriyor.

Sosyal Demokratların başkanı belli oldu
2001 yılında İsveç ordusunun Afganistan’da ISAF bünyesinde görev yapmasına izin veren Sosyal Demokrat Parti, son seçimlerle birlikte mecliste 112 milletvekiline sahip bulunuyor. Partinin kaybettiği son seçimde, seçim kampanyasını eleştiren Hakan Juholt, geçtiğimiz gün parti kongresinde beklendiği gibi yeni genel başkan oldu.

Juholt partide radikal bir dönüşüm önermiyor. Sosyal Demokrat Parti’nin Savunma Komisyonu üyesiyken 2004 yılında yaptığı konuşmada Sovyetler Birliği’nin çözülmesinin ardından, Baltık Denizi’nde NATO’nun genişlemesini olumlu değerlendirdiğini söyleyen Juholt, NATO üyeliğinin önümüzdeki yıllarda gerçekleşmesini beklemediğini belirtmişti.

Oysa İsveç, 2007 yılında hem profesyonel orduya geçiş yaptı, hem de Baltık Denizi’nde üyesi olmadığı halde NATO tatbikatına katıldı. Geçtiğimiz sene gerçekleşen NATO tatbikatına da İsveç'in katıldığı görüldü.

Kongre gündeminde NATO yok!
Ülke güveliğinini Avrupa Birliği ve NATO’da gören sosyal demokratlar, ABDnın Afganistan’da daha az asker bulundurmak istemesinin ardından geçtiğimiz Ağustos ayında Sol Parti ve Yeşiller’le ortak bir açıklama yaparak Afganistan’daki asker sayısının azaltılmasını önerdiler. 25-27 Mart tarihlerini kapsayan kongrede de henüz NATO’ya dair en küçük bir değerlendirmede bulunmadılar.

Kongre öncesi hazırlanan metinde son dönem NATO operasyonlarından bahsedilmediği gibi, operasyonlar demokratikleşmenin yayılması olarak değerlendiriliyor. Metinde; refah devletinin gücünü demokrasi ve insan haklarının zayıf ülkelere doğru yayılması için toparlaması gerektiği, İsveç ve diğer demokratik ülkelerin demokratik haklar mücadelesine güçlü destek vermesi gerektiği belirtiliyor.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Libya’ya Emperyalist Saldırı Fatih’te Protesto Edildi


26927.jpg








"NATO'nun Libya'da, Türkiye'nin NATO'da Ne İşi Var?"
"NATO'nun Libya'da, Türkiye'nin NATO'da Ne İşi Var?", "Afganistan ve Irak Halklarının Katilleri Libya Halkının Dostu Olamaz!
"İslam Ümmeti Saldırılara Sessiz Kalmamalı!
Fatih Akıncıları Derneği sözcüsü Mehmet Şahin, ABD ve diğer Batılı güçlerin Ortadoğu'nun birçok bölgesinde süren cinayetlerine dikkat çekti ve uluslararası emperyalizmin Libya halkına barış, özgürlük ve demokrasi götürme iddialarının yalandan ibaret olduğunu ifade etti. İslam Konferansı Örgütü'nün yaşananlar karşısında çaresiz kalmasını ve acziyette başka bir şey üretememesini eleştiren Şahin, ümmet olarak zalimlerin baskısı altında emperyalizmin tehdidi altındaki kardeşlerimizle dayanışma sorumluluğumuzun olduğunu hatırlattı. Özgürlüğü kazandıracak yolun halkların bağımsız iradeleriyle kuşanacakları istikrarlı direnişten geçtiğinin altını çizen Şahin, saldırılar karşısında İslam ümmetini direnmeye çağırdı.
Eylemde söz alan Davet-Der sözcüsü Ahmet Yıldız da küresel emperyalizmin kirli karnesine dikkat çekerek Ortadoğu'da Müslüman kadınların ırzlarına geçen, Felluce, Guantanamo, Ebu Gureyb vb. örneklerde olduğu gibi Müslüman halklara karşı katliamlara imza atanların Libya'ya dost olamayacaklarını söyledi. Uluslararası emperyalizmin Libya'ya müdahalesinin temel amacının Batı'ya dost, emperyalist sistemle uyumlu ve tüketim kültürüne talepkâr bir toplum ve sistem oluşturmak olduğunun altını çizen Yıldız, özgürlük mücadelesinin liberalizme yelken açan bir duruşla değil ancak emperyalizm ve yerel despotizme birlikte tavır almaktan geçtiğini ifade etti.
Son olarak söz alan Hülya Şekerci de emperyalizmin halklara özgürlük ve demokrasi vaadinin ne anlama geldiğini Ortadoğu'daki varlığından bildiklerini belirterek emperyalist vaatlere ve müdahalelere güvenilemeyeceğini söyledi. Libya direnişinin bugün bir sıkışma durumu yaşadığına dikkat çeken Şekerci, daha büyük bir zalim pozisyonunda olan uluslararası güçlerin müdahalesine sessiz kalmayı "Denize düşen yılana sarılır!" deyimi uyarınca anlaşılır olabileceğini ama bu durumun yılanın yılan olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini söyledi. "Libya direnişinin zalim Batı ile müttefik olmamaya özen göstereceğini umut ediyoruz." diyen Şekerci, Başbakan Erdoğan'ın "NATO'nun Libya'da ne işi var?" sorusunu da hatırlattı. Bu sorunun doğru bir soru olduğunu belirten Şekerci, "Ancak şunu da sormak gerekmekte: Peki, Türkiye'nin emperyal odaklarının çıkarlarını gözeten savaş aygıtı NATO'da ne işi var?" diyerek konuşmasını bitirdi.
Eylem boyunca "Libya'ya Özgürlük Direnişle Gelecek!", "Katil NATO Libya'dan Defol!", "ABD'ye, NATO'ya, Emperyalizme Hayır!", "İşbirlikçi İktidar İstemiyoruz!", "Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak!", "Mazlumlar Tutsak Ateş Altında Yaşasın Küresel İntifada!" şeklinde sloganlar atıldı. Eylem tekbirlerle bitirildi.
HAKSÖZ-HABER
26915.jpg

26916.jpg

26917.jpg

26918.jpg

26919.jpg

26920.jpg

26921.jpg

26922.jpg

26923.jpg

26924.jpg

26926.jpg

26925.jpg
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
İş devletlilerde bitiyor.

Türk milleti asla razı gelmez. nasıl demokrasiyse bu

Halk adına diyorlar bide...

Devletlilerimiz sindirilmiş.

Onlarda kukla gibi şunu yap bunu yap yapıyorlar.

NATO bir sefer bize faydalı olmuş mu acaba

birisi acıklar mı bu konuyu.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt