Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kabir Sualleri!!! (1 Kullanıcı)

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
32
Konum
İstanbul
KABİR SUÂLLERİ



“Abdullah bin Mes’ud” ki, sahâbe-i kirâmdan,

Şöyle suâl eyledi bir gün Resûlullahtan:



Dedi: “Yâ Resûlallah, ölü kabre girince,

Ne ile karşılaşır her şeyden daha önce?”



Resûl şöyle buyurdu bu suâline onun:

(Bana, bunu ilk defâ suâl eden sen oldun.



Dinle yâ İbni Mes’ud, “Ölü” kabre girince,

Vazîfeli bir melek yanına gelir önce.



Onun adı “Rûmân”dır, eder ki şöyle avâz:

“Ey Abdellah, dünyâda ne yaptıysan şimdi yaz!”



O der ki: “Yoktur benim ne kâğıt, ne kalemim.

Mürekkebim bile yok, nasıl yazabilirim?”



Melek der ki: “Bu sözün, değildir hiç mûteber.

Amellerini yazman elbette îcâb eder.



Kefenin kâğıdındır, tükrüğün mürekkebin.

Parmakların kalemdir, yaz, ne ise amelin.”



Kefeninden bir parça koparıp ona verir.

O da, “Amelleri”ni oraya yazıverir.



O kefen parçasını, alır sonra o melek,

O mevtânın boynuna asıverir dürerek.



Sonra da gâyet korkunç “İki melek” gelirler.

Bir insan sûretinde mevtâya görünürler.



Yüzleri siyah olup, yere değer saçları.

Ve “Gök gürlemesi”ne, benzer konuşmaları.



“Münker-Nekîr” denir ki, bu gelen meleklere,

Bunlar, “Kabir suâli” sorarlar ölenlere.



Ona da sorarlar ki: “Rabbin kim, dînin nedir?

Ve kimdir Peygamberin, kıblen dahî neredir?”



Seâdetli kimseler, derler ki: “Rabbim Allah.

Peygamberim, hazreti Muhammed Resûlullah.



Dînim dîn-i islâmdır, Kur’ândır hem imâmım.

Kıblem Kâbetullah’tır, müslümânlar ihvânım.”



Melekler tasdîk edip onun dediklerini,

Derler ki: “Halâs ettin elimizden kendini.”



Kabrini, “Yetmiş arşın” büyütüp o kimsenin,

Cennetten, iki kapı açarlar onun için.



Sonra “Güzel koku”lar, nâdide fesleğenler,

Getirip, mezarını güzel tezyîn ederler.



“Cennet”in kokuları, açılan kapılardan,

Meyyitin üzerine yayılır hiç durmadan.



Hayâtında yaptığı “Amelleri” de yine,

Sevdiği bir dostunun girerek sûretine,



Çok neş’eli olarak, yanına geliverir.

Güzel şeyler söyleyip, onu hep eğlendirir.



Kabri “Nûr ile” dolar, onun bu gelişinde.

Tâ kıyâmete kadar olur neş’e içinde.



Asırlar geçse bile, ona, “Çok kısa” gelir.

Ve kıyâmet kopması, ona çok sevgilidir.)
 

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
32
Konum
İstanbul
KÂFİRLERİN CEVÂBI



Îtikâdı bozuksa bir kimsenin mâzallah,

“Rabbin kim?” suâline, diyemez “Rabbim Allah”.



Melekler, bu kimseye çok şiddetli vururlar.

O anda, o kimsenin kabrine “Ateş” dolar.



Çok kimse de vardır ki, diyemez “Dînim islâm”.

Bunun da îtikâdı değildir çünkü sağlam.



Melekler, buna dahî vururlar şiddet ile.

Onun da kabri dolar “Cehennem ateşi”yle.



Bâzısı da “İmâmım Kur’ândır” diyemezler.

Çünkü Kur'ân yolunda gitmezdi o kimseler.



Kimi de “Peygamberim, hazret-i Muhammed’dir”.

Demek istese bile, olamaz buna kâdir.



Çünkü dünyâda iken, yapmıyordu sünneti.

Tam tatbîk etmiyordu dîni, islâmiyyeti.



Kimi, “Kıblem Kâbe’dir” diye söyliyemezler.

Çünkü az yönelmişti kıbleye o kimseler.



Ve yine kâfirlere, kabirde Münker-Nekîr,

Suâl ettiklerinde: “Rabbin kim, dînin nedir?”



Onlar, buna “Lâ edrî”, yâni “Ben bilmem” derler.

O zaman kamçı ile vurur ona melekler.



Ve yine her kâfire sorar ki Münker-Nekîr:

“Muhammed Resûlullah hakkında fikrin nedir?”



Derler: “Ben bilmem ama, çoğundan duyar idim.

Bir şeyler söylerlerdi, ben de onu söylerdim.”



Melekler ona der ki: “Olmazsan ona tâbi,

Onun kim olduğunu bilemezsin tabii.”



Toprağa, “Sıkış!” diye emr olunur o zaman.

Ve mezar, sıkıştırır onu iki yanından



Öyle fecî sıkar ki mezarı o kâfiri,

Birbirine geçer hep kaburga kemikleri.



Onlar, yattığı yerde, kıyâmete kadar hep,

Çeşitli azaplarla olurlar hep muazzeb.



Sonra “Çirkin suratlı”, pis, kirli elbiseli,

Ve gâyet fenâ kokan biri girer içeri.



Bu geleni görünce, iğrenir, nefret eder.

“Sen de nereden çıktın, yanımdan çekil git!” der.



O da der ki: “Ben senin kötü amellerinim.

Tâ kıyâmete kadar seninle berâberim.”



Bâzısının ameli, bir “Köpek” şekli alır.

Tâ kıyâmete kadar devam üzre ısırır.



Kimisinin ameli, olup büyük bir “Yılan”,

Kıyâmet gününe dek, sokar onu durmadan.



Kiminin ameli de, girer “Hınzır” şekline.

Tâ kıyâmete kadar ısırır onu yine.



Kimisinin ameli, olur koca bir “Akrep”.

Devamlı o kâfiri ısırır kabrinde hep.






Sevdiğin kullarının hürmetine yâ Rabbî!

Bizi, mezarımızda eyleme bunlar gibi.Aminn
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt