Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kâbe’i Şerif’in Değeri… (1 Kullanıcı)

Mekkavi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2012
Mesajlar
100
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
82
Web Sitesi
www.ibrahimbeser.com
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m
Esselâmu aleykum…

Konu : Kâbe’i Şerif’in Değeri…

Kâbe’i Şerif o kadar değerlidir ki :
Cenabı Allah Dünyada iken bazı insanların cezasını hemen vermez hesap gününe erteler. Fakat baz olaylara da direk müdahale ederek zalimleri helâk eder cezalarını da derhal verir. Bunlardan biride kendi ülkesinin çıkarı için Kâbe’yi yıkarak insanları yemene yönlendirmek isteyen binlerce kişilik ordusu ile Yemenden Mekke’ye gelen ebrehedir. Yüce Allah onun ordusunu mucizevi bir şekilde helâk etmiştir.

“Fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı? Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi parça parça yaptı.” (Fil sûresi 1.2.3.4.5. âyetler)

Müzdelife ile mine arasın da muhsir vadisine kadar gelen ebrehe filleri ile birlikte Kâbe’i yıkmak için harekete geçtiği an, ordusunun üzerine Ebabil kuşlarının gagalarında getirdikleri kızgın taşları her birinin teker teker kafalarına bırakmaları sonucunda ne olduklarını şaşırmışlar, ebrehe ve binlerce kişilik ordusu kesilmiş biçilmiş ekin tarlasına dönüşmüşler. Yüce Allah ebrehe ve ordusunun şerrinden, kendi evini ve Haccın sombolü olacak kutsal olan kıblemiz Kâbe’yi kurumak için işte böyle büyük bir mucize yaratmıştır.

Kâbe bizim kıblemizdir :
“Hemen seni hoşlanacağın bir kıbleye döndürüyoruz.. Yüzünü artık Mescidi Haram tarafına çevir.” (Bakara sûresi 144.âyet)

Kâbe’i Muazzama, milyarlarca Müslüman’ın kıblesidir. Ve en büyük değere sahip bir mekândır. Biz müminler namaz kılarken yönümüzü Allah’ın evi olan kâbeye doğru çeviririz. Aynen Kuran’ı kerime gösterdiğimiz saygı gibi, Kâbeye de saygı gösteririz. Biz Yüce Allah’a ait olduğunu bildiğimiz her şeyin içeriğini ve özünü önemseriz.

“Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarını yerine getirsinler. Atik olan Kâbe’yi tavaf etsinler.” (Hac sûresi 29. âyet)

Yukarıda 29. Ayeti kerimede ki kirlerini gidersinler şeklindeki meâlin Arapça aslındaki ‘Tefesehum’ buyruğunun asıl anlamı, kasık ve koltuk altı tıraşıdır. Müminler genelde bu bölgelerin temizliğine dikkat ederler ve bir arpa boyundan fazla uzamadan temizlerler.

Beytullah’ı, (Allah’ın evini) biz her fırsat buldukça Allah’ın rızasını kazanmak için dualar ederek tavaf ederiz. Görevliler dışında, biz Mekke dışına çıkıp ta büyük mikat sınırını eğer geçersek, Kâbe’i şerife hürmeten Mekke’ye her dönüşümüzde, Allah rızası için umreye niyet eder ihrama gireriz tavaf ve sayi yaparız. Biz Mekke’den ayrılarak ülkelerine dönüş yapanlar ise Kâbenin etrafında Allah rızası için veda tavafı yaparlar. Biz her fırsat buldukça kâbeye bakar ve onu seyrederiz. Hadisi şerif bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır :

“ Beş husus ibadet yerine geçer: Kuran’a bakmak ve okumak, Kabe’ye bakmak, anne ve baba yüzüne bakmak, zemzem suyuna bakmak ve içmek ve âlim kişinin yüzüne bakmak, günahların affına nedendir.” ( Faydul kadir hadis no 3971)

“Rabbimiz! Ben çocuklarımdan kimini, namaz kılabilmeleri için Senin kutsal evinin yanında, ziraata elverişsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! İnsanların gönüllerini onlara meylettir, şükretmeleri için onları ürünlerle rızıklandır.” (İbrahim sûresi 27. âyet)


Allah’ın Evi o kadar değerlidir ki :
Yüce Allah hz. İbrahim peygamberin dualarını kabul etti. Dünyada yetişen bütün sebzeler ve meyveler her mevsim Mekke de, çölün ortasında, Müslümanların kıblegâhı olan mübarek yerde her zaman vardır.
Büyük bir kapasiteye sahip olan Dünyanın en değerli zemzem suyu ise Kâbe’nin yani yüce Allah’ın evinin yanında olması da büyük bir mucizedir. Dünyanın kalbi, merkezi, mübarek şehri Mekke’de, Mescidi haramda, Haremi şerifte, Kâbe’i muazzamanın yanı başında, milyonlarca ziyaretçiye fazlasıyla yetebilecek, böyle kıymetli vasıflara sahip zemzem suyunun ancak böyle kıymetli bir yerde çıkması yine Allah emridir, tesadüf olamaz.

Hadisi şerif şöyle buyurmaktadır :
“ Zemzem suyu, içenin niyetine göredir: Eğer şifa olsun diye içerse Allah şifa verir. Eğer korunmak için içerse Allah onu korur. Susuzluğunu gidermek için içerse Allah susuzluğunu giderir. Eğer karnını doyurmak için içerse Allah doyurur. O Cibril’in (Cebrail a.s.) yere ayak çarpması ile çıktı ve (Hz.) İsmail’i suladı.” (Faydul kadir hadis no 7760)

“Şüphesiz insanlar için kurulan ilk mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe) dir. Orada apaçık deliller vardır, İbrahim'in makamı vardır; kim oraya girerse, güvenlik içinde olur; oraya yol bulabilen insana Allah için Kabe'yi haccetmesi gereklidir. Kim inkar ederse, bilsin ki; doğrusu Allah alemlerden müstağnidir.” (Aliimran sûresi 96 97.âyet)


Kâbe’yi Muazzama o kadar değerlidir ki, yukarıdaki âyeti kerimeler de görüldüğü gibi bütün Âlemlere rahmet kaynağı olan Mekke’deki Kâbedir. Bu mukaddes yerin değerini bilmeyenlerin durumu çok vahimdir. İslâm dinine aykırı yorumda bulunanlar çok yanlış yapıyorlar. Yukarıdaki âyeti kerimenin sonunda görüldüğü gibi ‘İnkâr edenden müstağni’ Buyruğunun Arapça’daki anlamı ise, Cenabı Allah, kimseye muhtaç değildir, her şey ona muhtaçtır manasına gelir.

Kuran’ı Kerimde Kâbe’i şerif ile ilgili diğer ayeti kerimeler :
”Kabeyi, insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık. İbrahim'in makamını namaz yeri edinin, dedik. Evimi ziyaret edenler, kendini ibadete verenler, rüku ve secde edenler için temiz tutun diye İbrahim ve İsmail'e ahd verdik.” (Bakara sûresi 125. âyet)

“İbrahim ve İsmail, Kabenin temellerini yükseltiyordu: "Rabbimiz! Yaptığımızı kabul buyur. Şüphesiz ki, Sen hem işitir hem bilirsi .“ (Bakara sûresi 127.âyet)

Şüphesiz Safa ile Merve Allah'ın nişanelerindendir. Kim Kabe'i hacceder veya umre yaparsa, bu ikisini de tavaf etmesinde bir beis yoktur. Kim gönülden iyilik yaparsa, karşılığını görür. Doğrusu Allah şükrün karşılığını verendir ve bilendir.” (Bakara sûresi 158. âyet)
Yukarıdaki 158. Âyeti kerime, gerek haccın gerekse umrenin sayi’ni yaparken Safa ve Merve tepelerine yaklaşırken okunan âyettir.

“Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabet) Mekke’deki (Kâbe) dir.” (Aliimran sûresi 96.âyet)

“Bir zamanlar Kâbe'nin yerini İbrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada (kıyama) duranlar, ruku edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et.” (Hac sûresi 26. âyet)

“Bu Beyt (Kâbe) Rabbine kulluk etsinler. O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir.” (Kureyş sûresi.3.4.âyetler)


Cenabı Allah cümlemize Hac yapmayı, bu yerleri defaatle ziyaret etmemizi ve sık sık umre yapmamızı nasıp etsin..

Cenabı Allah Müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. e Cennette komşu eylesin.

Sevgiler ve saygılar… Hoşçakalın… Mekkavi…
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
27
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
Allah razı olsun.
çok önemli bir paylaşımdı.
Emeğinize yüreğinize sağlık.
Selemetle kalın.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
Allah c.c. razı olsun Hocam..
Ellerinize yüreğinize kaleminize sağlık...

Selam ve dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt