Müslüman samimî olarak istiğfar ederse, bu hemen, kabulle sonuçlanır; Allah'ın izniyle mağfiret gerçekleşir. Kur'an âyetleri bunu açıkça ifade etmektedir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Rabbim! Ben kendime zulmettim, beni bağışla! (Allah) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (28 Kasas, 16)
“Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını bilseydi.”(36 Yâsîn, 27)
“Ama affeder, hoş görür, bağışlarsanız, Allah da çok bağışlayan, çok esirgeyendir. ( O da sizi bağışlar.)” (64 Teğâbun, 14)
“Rabbim! Bizi affet, deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım.” (2 Bakara, 58)
“De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayan, esirgeyendir.” (3 Âl-i İmran, 31)
“Günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları da Allah'tan başka kim bağışlayabilir?” (3 Âl-i İmran, 135)
“Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar.” (39 Zümer, 53)
Yine Kur'an âyetleri bize, istiğfar edenin Rabbine karşı niyeti samimî ve içten olduğu takdirde, istiğfarın kesinlikle kabul edileceğini açıklıyor.
Samimi olarak yapılan istiğfar, insanı mutlu eden en önemli vasıtalardandır. Çünkü istiğfar eden Müslüman, ümitsizliğe kapılmaz, ümidi yitirmenin manasını ve olumsuz düşünmeyi bilmez.
İstiğfar, dünyadaki azaba engel olur.
“Onlar istiğfar ederlerken, Allah onlara azap edecek değildi.” (8 Enfal, 33)
İstiğfar, Allah'ın hak yolda olanlara verdiği zafer vadini çabuklaştırıp gerçekleştirir.
“Sabret, Allah'ın vadi gerçektir. Günahına da istiğfar et.” (40 Mü'min, 55)
İstiğfar, insana, rahat ve hu-zur içinde yaşama imkânı verir.
“Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra ona tövbe edin ki, sizi belirtilmiş bir süreye kadar güzelce yaşatsın.” (11 Hûd, 3)
İstiğfar, insanın dünyada çalışmasını ve onu şenlendirmesini sağlar.
“Sizi yerden inşa eden ve orada yaşatan O'dur. O'ndan mağfiret dileyin.” (11 Hûd, 61)
İstiğfar, sabretmeyi sağlar ve onun kapılarını insanlara açar.
“Sabretmeniz, sizin için daha iyidir. Allah bağışlayan, esirgeyendir.” (4 Nisâ, 25)
İstiğfar, kötülükleri yok eder.
“Kötülükler yaptıktan sonra, tövbe edip inananlara karşı, Rabbin on (tövbe ve iman) dan sonra, elbette bağışlayan, esirgeyendir.” (7 A'raf, 153)
İstiğfar, sahibini Allah'ın rahmetine sokar.
“Allah onları rahmetinin içine sokacaktır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (9 Tevbe, 99)
İstiğfar, güzel hayatın gerçekleşmesini sağlar.
“Onlara: Rabbinizin nimetinden yeyin de O'na şükredin! Hoş bir memleket ve çok bağışlayan Rab var denilmişti.” (34 Sebe', 15)
İstiğfar sebebiyle ecir verilir ve lütuf artırılır.
“(Umarlar ki Allah) bu kimselerin ecirlerini tam versin ve lütfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir.” (35 Fâtır, 30)
İstiğfar, kuraklık olduğunda yağmur ve rahmet isteme dualarındandır. Yine o, mal ve çocuklarla yardım edilme, insan hayatında nimetin artırılma sebeplerindendir.
Dedim ki“Rabbinizden mağfiret dileyin, çünkü O çok bağışlayandır, (O'ndan mağfiret dileyin) ki üzerinize gökten bol yağmur göndersin ve size çok mallarla, oğullarla yardım etsin, size bahçeler ver-sin, ırmaklar versin.” (71 Nuh, 10-12)
İstiğfar, tövbesinde samimî olduğu takdirde insanı, yaptığı haksızlığın sonucundan kurtarır.
“Şüphesiz Rabbin, o insanların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir.” (13 Ra'd, 6)
İstiğfarın bu büyük rolünün yanında, onun alanı geniştir, sınırı yoktur.
“Şüphesiz Rabbinin affı geniştir.” (53 Necm, 32)
(Prof.Dr.Tacettin Uzun (Dr. Abdurrahman b. Sâlih'in “Beşşirû ve lâ tuneffirû” adlı kitabından alıntıdır)
“Rabbim! Ben kendime zulmettim, beni bağışla! (Allah) onu bağışladı. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (28 Kasas, 16)
“Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını bilseydi.”(36 Yâsîn, 27)
“Ama affeder, hoş görür, bağışlarsanız, Allah da çok bağışlayan, çok esirgeyendir. ( O da sizi bağışlar.)” (64 Teğâbun, 14)
“Rabbim! Bizi affet, deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım.” (2 Bakara, 58)
“De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayan, esirgeyendir.” (3 Âl-i İmran, 31)
“Günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları da Allah'tan başka kim bağışlayabilir?” (3 Âl-i İmran, 135)
“Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar.” (39 Zümer, 53)
Yine Kur'an âyetleri bize, istiğfar edenin Rabbine karşı niyeti samimî ve içten olduğu takdirde, istiğfarın kesinlikle kabul edileceğini açıklıyor.
Samimi olarak yapılan istiğfar, insanı mutlu eden en önemli vasıtalardandır. Çünkü istiğfar eden Müslüman, ümitsizliğe kapılmaz, ümidi yitirmenin manasını ve olumsuz düşünmeyi bilmez.
İstiğfar, dünyadaki azaba engel olur.
“Onlar istiğfar ederlerken, Allah onlara azap edecek değildi.” (8 Enfal, 33)
İstiğfar, Allah'ın hak yolda olanlara verdiği zafer vadini çabuklaştırıp gerçekleştirir.
“Sabret, Allah'ın vadi gerçektir. Günahına da istiğfar et.” (40 Mü'min, 55)
İstiğfar, insana, rahat ve hu-zur içinde yaşama imkânı verir.
“Rabbinizden mağfiret dileyin, sonra ona tövbe edin ki, sizi belirtilmiş bir süreye kadar güzelce yaşatsın.” (11 Hûd, 3)
İstiğfar, insanın dünyada çalışmasını ve onu şenlendirmesini sağlar.
“Sizi yerden inşa eden ve orada yaşatan O'dur. O'ndan mağfiret dileyin.” (11 Hûd, 61)
İstiğfar, sabretmeyi sağlar ve onun kapılarını insanlara açar.
“Sabretmeniz, sizin için daha iyidir. Allah bağışlayan, esirgeyendir.” (4 Nisâ, 25)
İstiğfar, kötülükleri yok eder.
“Kötülükler yaptıktan sonra, tövbe edip inananlara karşı, Rabbin on (tövbe ve iman) dan sonra, elbette bağışlayan, esirgeyendir.” (7 A'raf, 153)
İstiğfar, sahibini Allah'ın rahmetine sokar.
“Allah onları rahmetinin içine sokacaktır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (9 Tevbe, 99)
İstiğfar, güzel hayatın gerçekleşmesini sağlar.
“Onlara: Rabbinizin nimetinden yeyin de O'na şükredin! Hoş bir memleket ve çok bağışlayan Rab var denilmişti.” (34 Sebe', 15)
İstiğfar sebebiyle ecir verilir ve lütuf artırılır.
“(Umarlar ki Allah) bu kimselerin ecirlerini tam versin ve lütfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir.” (35 Fâtır, 30)
İstiğfar, kuraklık olduğunda yağmur ve rahmet isteme dualarındandır. Yine o, mal ve çocuklarla yardım edilme, insan hayatında nimetin artırılma sebeplerindendir.
Dedim ki“Rabbinizden mağfiret dileyin, çünkü O çok bağışlayandır, (O'ndan mağfiret dileyin) ki üzerinize gökten bol yağmur göndersin ve size çok mallarla, oğullarla yardım etsin, size bahçeler ver-sin, ırmaklar versin.” (71 Nuh, 10-12)
İstiğfar, tövbesinde samimî olduğu takdirde insanı, yaptığı haksızlığın sonucundan kurtarır.
“Şüphesiz Rabbin, o insanların zulümlerine karşı mağfiret sahibidir.” (13 Ra'd, 6)
İstiğfarın bu büyük rolünün yanında, onun alanı geniştir, sınırı yoktur.
“Şüphesiz Rabbinin affı geniştir.” (53 Necm, 32)
(Prof.Dr.Tacettin Uzun (Dr. Abdurrahman b. Sâlih'in “Beşşirû ve lâ tuneffirû” adlı kitabından alıntıdır)