Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İSRAİLOĞULLARI'NIN KİBİRLİ YÜKSELİŞLERİ (1 Kullanıcı)

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kitapta İsrailoğulları'na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiği zaman, oldukça zorlu olan kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü. Sonra onlara karşı size tekrar 'güç ve kuvvet verdik', size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık. (İsra Suresi, 4-6)

İsra Suresi'ndeki bu ayetlerde bildirildiği gibi, İsrailoğulları yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracaklardır. Bunlardan ilk "bozgun ve kibirli yükseliş"lerinin ardından, Allah onların üzerine güçlü bir ordu gönderdiğini bildirmektedir. Gerçekten de İsrailoğulları, Hz. Yahya'yı öldürdükleri ve Hz. İsa'yı öldürmek için tuzak kurdukları dönemin, yani kibirli yükselişlerinin ve bozgunculuklarının hemen ardından, MS 70 yılında, Romalılar tarafından Kudüs'ten çıkarılmış ve tüm dünyaya yayılmışlardır.

Peygamber Efendimize bu ayet vahyedildiği zaman da, Yahudiler çeşitli ülkelerde dağınık şekilde yaşamaktaydılar ve bir devletleri bulunmamaktaydı. Oysa Allah ayetlerde İsrailoğulları'na tekrar güç vereceğini haber vermiştir.



Ancak o dönemde bu haberin gerçekleşmesi oldukça uzak ve zor bir ihtimal olarak görünüyordu. Allah'ın ayetlerde haber verdiği bu olay asırlar sonra tam olarak gerçekleşti. Yahudiler, Filistin'e geri döndüler ve 1948 yılında İsrail Devleti'ni kurdular. Bundan sonra İsrail Devleti'nde yaşayan, ırkçı görüşlere sahip bir kısım siyonistlerin tutumları Ortadoğu'da karışıklığa sebep olmuştur. Halen de bu tutumları devam eden terör olaylarına ortam hazırlamaktadır.

İşte bu mevcut durum da İsrailoğulları'nın çıkardığı ikinci "bozgunculuğa" işaret etmektedir. Ancak şunu da önemle belirtmek gerekir ki, bu bozguncu tavır kesinlikle tüm Yahudi halkını kapsamamaktadır. Yahudi halkı arasında da, söz konusu bozguncu tavrın son bulması gerektiğini savunan çok sayıda vicdan ve sağduyu sahibi insan bulunmaktadır. Bozgunculuğu teşvik eden bir kısım ırkçı, radikal siyonistlerin de Kuran'da Rabbimiz'in tavsiye ettiği gibi "af (veya kolaylık) yolunu benimse"meleri (Araf Suresi, 199) gerekmektedir. Böyle davranıldığı takdirde, Fussilet Suresi'nde bildirildiği gibi barış, kardeşlik ortamı Allah'ın izniyle yeniden sağlanacağı açıktır:

"İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir." (Fussilet Suresi, 34)

İsrailoğulları ile ilgili olan İsra Suresi'ndeki bu ayetlerde önemli olan noktalardan biri, o dönemde imkansız görünen ve olmasına dair hiçbir gelişme veya ipucu bulunmayan olayların, ileride gerçekleşeceğinin haber verilmesidir. Elbette tüm bunlar, Kuran'ın bir mucizesidir.
 

carmelo89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
452
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İSRAİLOĞULLARI'NIN KİBİRLİ YÜKSELİŞLERİ

Allah'ın sünnetuullahı gereği kibirlenenlerin sonu değişmez zafer müslümanların olucaktır!
söylemek istediğim birşey daha var müslümanlara israilden bahsedildiğindende israil ismine küfür savuracak kadar kin besledikleri bir gercektir fakat önemli bir nokta vardır ki israil yakup demektir devletin adı yakup devletidir ve yakup peygamberde müslümanlık dini üzerine gönderilmiştir.fakat yakup as. dininden sapanlar kendilerine yahudi isimini vermişleridir...o yüzdendir ki yahudi devletine duyulan nefreti ifade ederken israil ismine hakarette bulunulmamalıdır cünkü peygamberin adıdır...
zaten müslüman insan karekteri sabretmektir...
yapılanlara sabretmeliyiz zafer bizim olucaktır elbette!
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İSRAİLOĞULLARI'NIN KİBİRLİ YÜKSELİŞLERİ

kardeşim şöyle bir acıklık getireyim ibranicede israil anlamı allah kulu anlamına geliyor.tabi hakaret edilmez.ama sonra allah tarafından lanetlenen bir kavim olmuştur..yanlışsam düzeltinn selametle..B)B)B)
 

carmelo89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Haz 2006
Mesajlar
452
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İSRAİLOĞULLARI'NIN KİBİRLİ YÜKSELİŞLERİ

kardeşim bende tevratta okudum yakup as a israil diye hitap ediyolar..
selam ve dua ile...
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
selamun aleyküm evet israilin kanlı savaşı hadislerlerde sabittir sanırım.Çünkü ortadoğuda savaşın olacağını ve sonunda müslümanların kazanacağını bildiren bir hadis duymuştum televizyonda.emeğinize sağlık selametle kalın

PROFESÖR Dr. İsmail Lütfi Çakan Beyefendiyi, Altınoluk Dergisi’nin Haziran 2006 sayısında (sayı 244, sayfa 40) “Yahudilerle Savaş Hadîsi ve Bir Yanılgı” başlıklı ilmî yazısından, açıklamalarından ve uyarılarından dolayı candan tebrik ediyorum. İlim adamı böyle olur. Aşağıdaki satırları muhterem profesörün makalesinden aldığım bilgilerle yazmış bulunmaktayım.

Geçtiğimiz Nisan ayında Buharî ve Müslim’de yer alan çok sahih bir hadîs dolayısıyla Yahudi vatandaşlarımızdan birkaçı itirazda bulundular. Bunun üzerine birtakım diyanetçiler ve ilahiyatçılar “Olmaz böyle şey...” gibisinden ucuz telâş ve heyecanlar sergilediler.

Heyecana, telaşa, yaygaraya sebep olan ve bazılarının “Doğru değil”, “Hadîs külliyatına sokuşturulmuş...”, “Yüce Sevgili böyle bir şey söylemez” şeklinde itiraza uğrayan hadîsin Türkçe tam tercümesi şudur:

“Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, “Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi, gel, onu öldür” der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”

Bu konuyla ilgili birtakım açıklamaları, kolay anlaşılsın, çok seçik olsun diye maddeler halinde sıralıyorum:

1. Hadîs-i şerif, “muttefakun aleyh”tir. Yani Buharî ve Müslim’in Sahihlerinde bulunmaktadır. Buharî öyle bir kitaptır ki, din uluları, din önderleri, yüksek âlimler onun için “Allah’ın Kitabından sonra en doğru kitaptır” demişlerdir. Buharî’de yer alan bir hadîs, ayrıca Müslim’de de geçiyorsa büsbütün kuvvet kazanır. Bununla da bitmiyor, başka çok kıymetli ana hadis kaynaklarında da yazılmış bulunuyor. Böyle bir hadîs için “Doğru değil, Sevgili Peygamberimiz böyle bir söz söylemez, hadis külliyatına sokulmuştur” gibi iddialarda bulunmak dinî bakımdan son derece vahim, ağır sorumluluk getiren bir davranıştır. Sahiplerinin tövbe ve istiğfar etmeleri gerekir.

2. Bazı Yahudiler ve onların savunucuları ve destekçileri yukarıda zikredilen hadîs metninin soykırıma teşvik ettiğini iddia ettiler. Bu da yanlıştır. Hadis, soykırıma çağırmıyor, böyle bir şeyi teşvik etmiyor, haber veriyor ve uyarıyor. Peygamberimiz “Muhbir-i Sadık”tır, Yani, ne haber verdiyse doğrudur. Buhari’de, Müslim’de ve diğer muteber kaynaklarda yer alan bu hadîs sahihtir, gerçektir, Efendimiz bu sözü söylemiştir. Binaenaleyh haber verdiği bilgi doğrudur.

3. İslâm dünyasında, Hıristiyan âleminde olduğu gibi Yahudilere soykırım uygulanmamıştır. Tarih boyunca İslâm ülkelerinde Yahudiler dinlerini, kimliklerini, örflerini, adetlerini, hukuklarını, kültürlerini koruyarak yaşayagelmişler, zengin olmuşlar, varlıklarını sürdürmüşlerdir. Aradan bunca zaman geçtikten sonra, Siyonistler (bütün Yahudileri kastetmiyorum), Tevrat’a ve Yahudi ilahiyatına kesin şekilde aykırı olarak Filistin’de bir Yahudi devleti kurmaya karar vermişler, Osmanlı devletinin çökmesi ve yıkılması faaliyetlerine katılmışlar, Filistin, İngiliz idaresine verilmiş ve 1948’de orada Siyonist İsrail Devletini kurmuşlardır. Bu kuruluş, büyük bir haksızlık, büyük bir adaletsizlik, büyük bir facia teşkil etmektedir. İsrail devletini “Vaad edilmiş Mesih”in gelmesinden önce kurdukları için de kendi dinlerine göre büyük bir günah işlemişlerdir. 1948’den bu yana 58 yıl geçmiş bulunuyor. Ortadoğu’da durum her geçen gün kötüye gidiyor. Kaç defa savaş oldu, sonra kaç defa barış yapılmak istendi, lakin bu şartlar altında gerçek, âdil, kalıcı bir barış yapmak mümkün olmuyor. Vaziyet şunu gösteriyor: En sonunda İsrail yüzünden çok büyük bir savaş çıkacak, şehirler ve ülkeler harap olacak, büyük sayıda insan ölecektir. Peygamberimiz bu hadis-i şerifi, Yahudilere bir uyarı olarak söylemiştir. Kur’an-ı Kerim’de de Yüce Allah şu mealde buyurmaktadır: ‘Biz Kitap’ta İsrailoğullarına, “Sizler yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız’ diye bildirdik..,” buyurulmaktadır.

4. Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tercüme ve şerh ettirilip resmen yayınlanan “Sahih-i Buharî Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi” (Cilt 7 s.341 -342) adlı kitapta da bu hadîs-i şerif yer almaktadır. Yine Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan Riyazü’s Sâlihin adlı hadîs külliyatında da bulunmaktadır. Binaenaleyh birtakım Diyanetçilerin, ilahiyatçılarını “olmaz böyle bir şey, doğru değildir” dedikleri bu hadîs, TC tarafından resmen tercüme edilip yayınlanmıştır.

5. Amerikalı agresif ve aşırı derecede İslâm düşmanı Evangelistler şu anda Siyonistlerden daha fazla Siyonizm ve İsrail taraftarlığı yapmakta olup İslâm dinini yeryüzünden kazımaya, Müslümanları ezmeye ve zelil kılmaya ahd etmiş bulunmaktadır. Maalesef onların saldırganlıkları yüzünden müthiş savaşlar olacak, belki de bu savaşlarda İsrail elindeki nükleer silahları kullanacak ve yeryüzünde çok büyük facialar cereyan edecektir. Peygamberimiz bunları haber vermektedir. “Bu hadis doğru değildir... Hadis külliyatına sokuşturulmuştur... Sevgili Peygamberimiz böyle bir şey söylemez...” gibi münasebetsiz teviller bırakılmalı ve Evangelistlerin ve Siyonistlerin sebep olacakları faciaları önlemek için çalışılmalıdır. 58 yıldan beri Ortadoğu’da cereyan eden faciaların sebebi herhalde zavallı Filistinliler ve aciz Lübnanlılar değildir.

6. Profesör İsmail Lütfi Çakan Beyefendiye tekrar teşekkür ediyorum. Bazı Diyanetçilere ve ilahiyatçılara teessüflerimi sunuyorum. Yukarıda başlığını ve kaynağını verdiğim yazı ve benzeri önemli ve hayatî metinler, gazete ve dergi sayfalarında kalmamalı; milyonlarca nüsha basılarak halkımıza duyurulmalıdır.

7. Evangelist misyonerlerin, Siyonistlerin ve Başkan Bush’un istekleri doğrultusunda, Peygamberimizin hadisleri içinde “ayıklama” yapmak isteyenler büyük bir yanılgı içindedirler. Hadîs ilmi sonu olmayan bir denizdir. Bin küsur yıldan beri büyük İslâm âlimleri, bu konuda ne yapılması lazım gelmişse yapmışlardır. Hadîs metinleri, kılı kırk yararak, çok titiz bir şekilde incelenmiş ve araştırılmıştır. Siyonistlerin, Hıristiyanların, dinsizlerin arzu, istek ve direktifleri doğrultusunda ayıklama falan yapılamaz.


Mehmet Şevket Eygi.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Ahirette Ne Olucak şu Ehli Kitabin Hali ? Cehennemde Alevlerde Yanacaklar Ve Hiç çikamayacaklar...

Keşke Hz. Muhammede (sav) Inanip Müslüman Olsalardi...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt