Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslami Cihad, Ümmete Soruyor: Neyi Bekliyorsunuz? (1 Kullanıcı)

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
İslami Cihad Hareketi, Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya Pazar günü düzenlediği saldırıyı, dün akşam Gazze'de protesto etti.

01 Mart 2010 Pazartesi



İslami Cihad Hareketi, İsrail’in Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü hedef alan saldırılarına karşı Müslümanları sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı.

İslami Cihad Hareketi’nin Gazze’deki önde gelen liderlerinden Muhammed Hindi ve Halid Bataş’ın birer konuşma yaptığı yürüyüşe, binlerce Gazzeli katıldı. Yürüyüşe katılan Gazzeliler, attıkları sloganlarla direniş hareketlerinden İsrail’in siyasetine, mukaddesatı hedef alan saldırı ve planlarına karşılık vermesini istediler.

İslami Cihad lideri Hindi, Filistin’in tarihi sınırlarından asla taviz verilmeyeceğini belirterek “Nehrinden denizine kadar bütün Filistin, bizimdir. Kudüs, bizimdir. Filistin’in coğrafyasını ve tarihini değiştireceğini sananlar, yanılıyorlar. Hayfa, Akka ve Yafa Filistin toprağıdır” dedi. Hindi “Biz, sizlerin adımlarınıza meydan okuyoruz ve ne halkımızı ne de direnişimizi korkutamayacağınızı söylüyoruz” dedi.

Hindi, Müslüman liderleri Mescid-i Aksa için harekete geçmeye çağırarak “Ey ümmetin liderleri ve müfekkirleri, mukaddesatımızı hedef alan saldırılar karşısındaki duruşunuzu merak ediyoruz. Neyi, neden bekliyorsunuz?” diye sordu.

Batı Şeria’daki Filistin halkına çağrıda bulunan Hindi, “Batı Şeria’daki Filistin halkının harekete geçerek, üçüncü intifadayı başlatmalarını istiyoruz” dedi.

Hamas ve Fetih Hareketi’nden ihtilafları bir kenara bırakarak, İsrail’e karşı mücadele için bir araya gelmelerini isteyen Hindi, Filistin Yönetimi’ne de doğrudan ya da dolaylı hiçbir barış müzakeresine girmemesini istedi.

Bataş ise “Bugün, halkımızı ve Müslümanları, mukaddesatın korunması için harekete geçmeye, Siyonist düşmanı durdurmaya, düşmana karşı mücadele edebilmek için safları birleştirmeye çağırıyoruz. İsrail bugün, Mescid-i Aksa’yı, bizler ve Yahudiler arasında ikiye bölmek istiyor. Mukaddesatın ve Mescid-i Aksa’nın korunması için Müslümanlar ve alimler harekete geçmelidir” dedi.

isra haber


 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Ey ümmetin liderleri ve müfekkirleri, mukaddesatımızı hedef alan saldırılar karşısındaki duruşunuzu merak ediyoruz. Neyi, neden bekliyorsunuz?”

düşmanın üstüne gidemiyorsan eğer
eğer "yaradandan" çok korkuyorsan ondan
kölecede olsa yaşama tutkun
aşkınsa yaradana sevginden
ve fikir dediğin eğer
kaçanın can simidi
kuş tüyünden bir yataksa
öfkeden ıraksa
sığınaksa
ve inanç dediğin
yürüyeni durdurmaksa
sen! kötü kadından beter
git kuyruk salla düşmanına
yaran, zararsızlığını göster
ve seyret elde silah döğüşeni...
Salih MİRZABEYOĞLU...
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
düşmanın üstüne gidemiyorsan eğer
eğer "yaradandan" çok korkuyorsan ondan
kölecede olsa yaşama tutkun
aşkınsa yaradana sevginden
ve fikir dediğin eğer
kaçanın can simidi
kuş tüyünden bir yataksa
öfkeden ıraksa
sığınaksa
ve inanç dediğin
yürüyeni durdurmaksa
sen! kötü kadından beter
git kuyruk salla düşmanına
yaran, zararsızlığını göster
ve seyret elde silah döğüşeni...
Salih MİRZABEYOĞLU...


Nerdesin ya Resulullah... Dostların nerde...
Bir Osman'a bedel biat edip ölüm yemini içen ashabın nerde.

Filistin'de Osman'ların kuran başında vuruldu ve Ömerlerin namaz kıyamında şarapnel parçasıyla yerde...

Ayşe'lerin iftiralar içinde şu an ve Fatımaların baba feryadında ya Resulullah...

Ne olur Ali'ler gönder Hendek yi...ğitliğinde...

Ve ne olur Uhud'un Talha'larını gönder...
Gönder ya Resulullah...

Gönder Sümeyye'yi dua unutan bacılarımız yerine...

Hamza'nı gönder, zulümler Hamza'larla ancak durur şu an..

Gönderir misin onları bize...
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Mazlumlar ayağa kalkmadıkca, zalimler diz çökmez.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Faşist düzen..
Bozuk düzen..
Bozulmuş düzen..
Hakk'a ve hakikate düşman düzen ..
..ve beyinleri iğdiş edilmiş kuru kalabalıklar..
ÇEKİLİN YOLUMUZDAN, GAYRI EZER GEÇERİZ...
 

__henza__

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2010
Mesajlar
182
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"Yeminlerini bozan, Rasulü çıkarmaya azmeden ve üstelik önce kendileri başlamış olan bir toplumla savaşmıyor musunuz? Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer mü'minseniz (bilin ki) asıl kokmanız gereken Allah'tır." (Tevbe: 13)

"Eğer mü'min iseniz, onlardan korkmayın, benden korkun!"

(Al-i İmran: 175)

Allah (c.c) birinci ayette, mü'minlerde bir korku hali gördüğü için onlara: "Yoksa onlardan kokuyor musunuz?" diye cevabı istenmeyen fakat hayret ve taaccup bildiren bir soru sormakta ve hemen ardından: "Eğer mü'minseniz (bilin ki), asıl kokmanız gereken Allah'tır" buyurmaktadır.

Ayetlerden anlaşıldığına göre; mü'min, yalnız Allah (c.c)'tan korkar, O'ndan başka hiçbir varlıktan korkmaz. Allah (c.c)'tan başka varlıklardan korkan kimse, mü'min değildir.

Yalnız Allah (c.c)'ın elinde olan, yani yalnız Allah (c.c)'ın zarar veya menfaat sağlamaya muktedir olduğu, insanlara hiç bir yetki vermediği konularda Allah (c.c)'tan başkasından korkmak, küfürdür.

Örneğin; herkesin eceli Allah (c.c)'ın elindedir. Bu konuda hiç kimsenin bir tasarrufu veya yetkisi yoktur. Hiç kimse eceli uzatamaz veya kısaltamaz. Bu sebeple başka varlıklardan, öldürebileceğine veya ölümden koruyabileceğine inanarak korkmak küfürdür.

Rızık da Allah (c.c)'ın elindedir. Hiç kimse rızkı arttıramaz ve eksiltemez. Allah (c.c), herkesin rızkını ezelde tayin etmiştir.

Allah (c.c) şöyle buyurumuştur:

"Allah, dilediğine hesapsız rızık verir." (Bakara: 212)

"Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır." (Nur: 38)

"Gökte de rızkınız ve size vadolulan şeyler vardır." (Zariyat: 22)



Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:

"Rızkın gelmesi konusunda acele etmeyin. Zira kul, rızkını en son damlasına kadar almadan ölmeyecektir. Öyleyse Allah (c.c)'tan korkun ve rızkı güzel bir şekilde helal yoldan arayın, haramdan uzak durun." (Hakim, Beyhaki sünende)



Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:

"Ey insanlar! Sizden herbiriniz rızkı tamamlanmadıkça ölmeyecektir. O halde rızkı istemede acele etmeyin, rızkın gecikmesinden de endişelenmeyin. Allah (c.c)'tan korkun ve Allah (c.c)'tan güzel bir şekilde rızık isteyin. Size helal olandan alın, haram olanlardan ise uzak durun."

(Buhari, Müslim, Hakim)

Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:

"Kulun rızkı onu, ecelinden daha çok arar."

(Taberani Kebir'de, İbni Adiyy Kamil'de)

Allah (c.c) dışında başka varlıklardan, tayin edilmiş olan rızkı arttırıp eksiltebileceğine inanarak korkmak şirktir.

İnsanı şirke düşüren bir başka korku çeşidi de; Allah (c.c)'ın farz kıldığı amelleri insanlardan veya başka varlıklardan korkulduğu için terketmektir.

Farz olan cihadı insanlardan korkmak sebebiyle terk etmek gibi... Böyle yapan kimseler şüphesiz kafir olurlar. Zira kafirlere karşı cihad yapmamak, müslümanların kafirlere karşı cihad yapmasını engellemek, onları bu konuda sakındırmak gibi sıfatlar ancak İslam'ın ve müslümanların şerrini isteyen bir münafıkta bulunur.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"Ey iman edenler! Yeryüzünde (herhangi bir şey için) savaşa katılan (ve bu sebeble ölen) kardeşleri hakkında şöyle diyen kafirler gibi olmayın: "Eğer (onlar) yanımızda olsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi." Allah, işte bunu onların kalplerine bir sıkıntı olarak bıraktı. Şüphesiz ki Allah yaşatan ve öldürendir. Ve Allah yaptıklarınızı görendir." (Ali İmran: 156)

İşte bu ayette farzı ayn olan savaşa katılan kardeşleri hakkında; "Eğer (onlar) yanımızda olsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi" sözünü söyleyen münafık kimseler, bu sözleriyle kalblerinin bozuk olduğunu ve kalblerinde iman olmadığını ortaya koymuşlardır.



Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"Gerçekten sizden olduklarına dair Allah adına yemin ederler. Oysa onlar sizden değildirler. Ancak onlar ödleri kopan bir topluluktur. Eğer onlar bir sığınak ya da (kalacak) mağaralar veya girebilecekleri bir yer bulsalardı, hızla oraya yönelip koşarlardı." (Tevbe: 56-57)

Allah (c.c) bu ayette düşmandan korkarak cihadı terkeden ve kaçan kimselerin, mü'minlerden olduklarını iddia etseler bile mü'minlerden olmadığını haber vermiştir.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, malları ve canlarıyla cihad etmekten (kaçınmak için) senden izin istemezler. Allah takva sahiplerini bilendir. Senden ancak, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister." (Tevbe: 44-45)

Bu ayet, gerçekten iman etmiş bir kimsenin cihadı terk konusunda Rasulullah (s.a.s)'tan izin istemeyeceğini göstermektedir. Bu, ancak münafıklara has bir özelliktir. Zira Allah (c.c) ayette bu kimseleri: "Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp kuşkularında kararsızlığa düşenler" olarak zikretmiştir. Böyle kimseler bu şekilde zikredilmeyi hakediyorlarsa cihadı tamamen terkeden kimseler hakkında ne demeli acaba?

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

"İnsanlardan öylesi vardır ki, "Allah'a iman ettik" der. Fakat, Allah uğurunda eziyet gördüğü zaman, insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah'ın azabıymış gibi sayar; ama Rabbinden bir yardım ve zafer gelirse andolsun: "Biz gerçekten sizlerle birlikteydik" derler. Oysa Allah, alemlerin sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?" (Ankebut: 10)



Bu ayet; Allah (c.c) yolunda cihadı mazeretsiz terketmenin, insanları cihaddan alıkoymanın, cihad edenlere yardım etmek isteyenleri engellemenin ancak münafıkların alameti olduğunu göstermektedir.

Mü'min, farzı ayn olan cihadı terketmediği gibi aynı zamanda sadece Allah (c.c)'ın elinde olan meselelerden dolayı Allah (c.c)'tan başkasından da kesinlikle korkmaz.

Allah (c.c) şöyle buyurmuştur:

"İnsanlar onlara: "(Düşmanınız olan) insanlar size karşı ordu topladı. Onlardan korkun!" dedikleri zaman, bu onların imanını artırdı. "Allah bize yeter, O ne güzel Vekildir" dediler." (Ali İmran: 173)

Bu konuyla ilgili şöyle bir rivayet vardır:

Bir kişi, Ahmed b. Hanbel'den çekindiği için bazı şeyleri ona tam olarak anlatmadı. Ahmed b. Hanbel bunu hissedince ona şöyle dedi:

"Şayet gerçek mü'min olsaydın, sadece Allah'tan korkardın."

(Menakıb Ahmed-İbn Cevzi s: 195)

İbni Teymiyye bu rivayeti şöyle açıklamıştır:

"Senin mahluktan korkuyor olman, sendeki bir hastalıktır ve bu, tıpkı şirk ve günah hastalığı gibidir.

(Emradul Kulub ve Şifaiha s: 7-8)

İman ehli sadece Allah (c.c)'tan korkar.

Fadl İbn İyad şöyle dedi:

"Her kim sadece Allah (c.c)'tan korkarsa, hiç kimse ona zarar veremez. Her kim de Allah (c.c)'tan başkasından korkarsa, hiç kimse ona fayda veremez."

(Ebu Naim-Hılye c: 8 s: 88)

Mü'min, korkak olmaz. Zira mü'min, insanların en cesaretlisidir. İnsan ya öldürülmekten ya da malının elinden gitmesinden korkar. Fakat mü'min, ancak Allah (c.c) dilemişse ve yazmışsa bunların kesin olacağına, yazmamış ve dilememişse asla olmayacağına inanır ve bu sebeble hiç kimseden korkmaz. Bu konuda şöyle güzel bir örnek vardır.

Rumlarla yapılan bir savaşta rumlar, kendi sayılarının çok müslümanların sayısının ise az olması sebebiyle müslümanları yenebileceklerini söylediler. İçlerinden birisi onlara şöyle dedi:

"Siz yaşamayı ne kadar seviyorsanız onlar da ölümü o kadar seviyorlar."

(Siyer Kitabları)

Fakat mü'min bile olsa, insanların korktuğu bazı durumlar vardır. Böyle durumlarda korkmak, küfür ve şirk olmaz. İşte bu korku, "fıtri korku" olarak isimlendirilir.

Fıtri korku; Allah (c.c)'ın bazı konularda zarar verebilecek yetenekte yarattığı varlıklardan, Allah (c.c)'ın izniyle bir zarar gelebileceğine inanarak korkmaktır. Düşmandan, yırtıcı hayvanlardan, karanlıktan ve bunlara benzer varlıklardan korkmak gibi... Fakat bu korku, asla şirk ve küfür olan korku seviyesine ulaşmamalıdır.

Allah (c.c), bu tür korkulardan kurtulmak için korkulan şeylere karşı tedbir almayı kullarına emretmiştir. Bu tür konularda korkulan varlıklara karşı tedbir almak, korkmak manasına gelmez.

Allah (c.c) şöyle buyurmuştur:

"Ey iman edenler! (Düşmanlarınıza karşı) tedbirinizi alın da savaşa bölük bölük çıkın ya da topluca çıkın.!" (Nisa: 71)

Tüm tedbirler alınmasına rağmen, yapılacak iş ve görevlerde yine de korkakça davranmak, kişiyi şirk olan korkuya sevkedebilir. Zira bu; silahı, bineği ve bunun gibi techizatı olmasına rağmen ölüm korkusuyla farz olan cihadı terketmek gibidir. Bu ise caiz olmadığı gibi mü'minlerin sıfatı da değildir.

Fıtri korku kapsamına giren meselelerde, "nasılsa öleceğim" veya "nasılsa bu iş olacaktır" diyerek hiçbir tedbir almamak caiz değildir, haramdır. Bu aynı; "Zaten öleceğim" diyerek cihada silahsız çıkmak gibidir. Böyle yapmak ise Allah (c.c)'ın; "tedbirinizi alın" emrine itaat etmemektir.
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Ebu Hureyre r.a Rasulullah (sav)’ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor. “ kim cihad etmeden, cihadı etmeyi gönlünden geçirmeden ölecek olursa münafıklığın bir şubesi üzerine ölmüş olur”. ( Müslim)

Yarab ne zaman cihadım
Şehadet ister canım
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
RAİD SALAH ŞEHİD OLDU!

ssalah24.jpg

31 Mayıs 2010
Gemilerimizin hepsi düştü. Filistinli alim Raid Salah şehid edildi. İHH'nın internet sitesi saldırıya uğradı! Yunanistan İsrail ile yapacağı tatbikatı iptal etti.
İHH Kriz masasından aldığımız bilgilere göre;
11.29: Yunanistan İsrail ile yapacağı tatbikatı iptal etti. Türkiye ne yapacak, merakla bekleniyor...
11.15: Gemilerimizin hepsi düştü. Gemilerin İsrail limanına çekildiği de haberler arasında...
11.00: İHH'nın sitesine ulaşım engelleniyor. İsrail için çalışan internet korsanları da iş başında.
10.45: İHH Kriz Masasından alınan bilgiye göre Filistinli âlim Raid Salah şehit oldu. Mavi Marmara gemisinin kaptanı yaralı. Kaptanın İsraillilerin tedavi teklifini reddettiği belirtildi. Gemi İsrail terör ordusunun kontrolünde! Saat 09.40 itibariyle İsrail sahiline 77 mil uzakta.
Teröristlerin yaralılarımıza kelepçe taktığı da gelen haberler arasında...
Gemilerin rotalarının takip edildiği sitenin de ulaşımı engelleniyor!
İsrail Dışişleri Bakanlığı Türkiye'deki İsrail vatandaşlarını acil İsrail'e geri çağırıyor!
İskenderun Deniz Üssüne saldırının arkasında İsrail'in olduğu yönünde görüşler uzmanlarca zikrediliyor!
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt