Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslamcı Mücadele Tarihi. (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
GÖLGE'NİN RUHU NERDE?


3 Ocak 1976da Taksimde bir İhtar Yürüyüşü düzenlenmiş. Ne için? Meslek liselerine uygulanan katsayı problemini protesto için!
Siyasetsizleştirilen nesil

Genç nüfusunun siyaset yapmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bırakın siyasetle uğraşmayı, siyaset konuşmaktan bile uzak duran bir nesil var ortada. İçinde yaşadığımız vatanda olup bitenler hakkındaki şahsi fikirlerimiz, önce okullarda ve diğer resmi kurumlarda beyandan men edildi. ''Şşşt! Siyasi meselelere girmeyin!'' diye sıkı sıkı tembihledi öğretmenlerimiz bizi. Siyasi konuşmaların, büyükleri kızdıracağı, rahatsız edeceği ve bunların ‘’başımıza iş açacağı’’ fikri kazındı beyinlerimize. Derken üniversite sıralarına kadar geldik. Devlet baba, bizi artık karar verebilecek olgunlukta gördüğünden oy kullanma hakkını lütfetti bizlere, sağolsun! Lakin gençlerin biyolojik olarak gelişmeleri, ülke yönetiminde doğru kararı vermeleri için yeterli midir? Siyasetten bu derece uzak tutulduktan sonra gençlerin bu konuda isabetli bir görüşe sahip olmalarını beklemek tuhaf değil mi? Bugün üniversite gençliğini ele alacak olursak, büyük bir kısmının siyasi konulara girmediğini görmekte zorlanmayız. Neden? Bir ''fikri'' yok ki konuşsun. Öz vatanında ne olup bittiğinden haberi yok. Çünkü o daha ilkokuldayken, büyükleri ''Cıs!'' dedi, ''Kimse duymasın, başına bir iş gelir!'' Veya ''Sen dersine bak, bu işlerle uğraşma!'' Böylece kendi çocukluğundan başlayan ve yaşadığı anda da devam eden bir gafletin içine gömüldü genç nesil.

10241.jpg

70 kuşağı

Peki eskiden böyle miydi? Hep kargaşalarla hatırlanan 1970'li 80'li yıllar mesela... Sahi, o zamanlar neden sürekli bir kavga içindeydi üniversite öğrencileri? Neydi derdi bunların? Şimdiki büyüklerin telkinleriyle büyümüş olan ben, bu derdi anlayamam. Çünkü sadece derslerle ilgilenmem ve etliye-sütlüye karışmamam gerektiği söylendi ''büyüklerim'' tarafından. Peki bu insanlar dersler yüzünden mi birbirlerini hiç çekinmeden vurdular? Her akl-ı selim buna ‘’Hayır!’’ cevabını verir. Bu arada yanlış anlaşılmasın, öğrenciler birbirlerini çekip vursunlar, ortalık karışsın demiyorum! Anarşi savunucularından değilim, anarşist de! Üzerimizde bir numara büyük elbise gibi iğreti duran, yapay bir sağcı-solcu ayrımı yüzünden gencecik insanların ölümüne sebep olan bir düzeni, Müslüman olarak savunmam mümkün değil. Ancak insan şunu demekten de kendini alamıyor:’’ O dönemin gençlerinin ‘’fikir’’leri vardı. Yani düşünen insanlardı. Doğruya ulaşıp ulaşmamaları ayrı bir konu. Ama düşünüyorlardı. Felsefe yapıyorlardı. Fikirleri sadece dilde değildi. Hayatlarının tamamına sirayet etmiş, kendilerini ‘’doğru bildiklerine’’ adamışlardı. İşte onlar bu yönüyle takdir edilmeliler. Bir de farklılıklarla beraber yaşamayı bilselerdi…
10242.jpg

Kimin ‘Gölge’si?

10243.jpg

İşte o ‘’kendilerini adayan’’ gençlerin çıkardığı bir dergiyle karşılaştım geçenlerde:’’Gölge’’ İlk sayısı 1976’nın Mart’ında çıkmış. Kapağında yazan ‘’Aylık Siyasi Kavga Dergisi’’ ibaresini görünce, gençliğimden olacak, heyecanlandığımı hissettim. ‘’Kavga’’ ifadesiyle neyi kastettikleri de yazılıydı:’’İnsanımızın ve inancımızın kavgası’’ Katmerlenen heyecanım, parmaklarımı harekete geçirdi ve sayfaları çevirmeye başladım. Anlaşılan, İslamcı bir dergiydi. Hem Türkiye’de hem de dünyada yaşanan güncel siyasi olayların haberleri, analizleri, yorumları yer alıyordu. Doğru bildiklerini söylemekten çekinmeyen, niyetlerini ve hedeflerini açıkça belirten, bir şeyler yapma çabasında olan ve heyecanlı bir dergiydi. Genel yayın yönetmenliğini Yalçın Turgut’un yaptığı 30 sayfalık bu derginin yazar kadrosu; Salih Mirzabeyoğlu, İkbal Abdülhamit, Ümit Ufukta, Kurtuluş Tezbil, Atilla Özdür, Fettah Korkmaz’dan müteşekkil. Bazılarının müstear isim kullandığı anlaşılan bu yazarlar, birer üniversite öğrencisi! Ne manidardır ki -şimdiki gençlere, bize örnek olsun- 20’li yaşlarında ‘’var olan fikir’’lerini savunmak için dergi çıkartan bir nesil geçmiş bu diyardan. ‘’Ne ABD ne Rusya ne Çin! Her şey ‘Mutlak Bir’ için!’’ diyen ve bağımsız İslam devleti idealiyle yanan bir nesil… İslam birliğini isteyen ve bunu, dünyanın dört bir yanında yeryüzü nöbeti tutan Müslümanları gündemlerine almakla göstermeye çalışan bir nesil… Filipinler, Balkanlar, Kıbrıs, Pakistan, İran, Lübnan ve daha birçok yerdeki Müslümanların mücadelelerine genişçe yer veren dergide elbette ülkemizle ilgili haberler de var. O haberlerden biri içimi tam anlamıyla acıttı ve beni acı acı güldürdü! 3 Ocak 1976’da Taksim’de bir ‘’İhtar Yürüyüşü’’ düzenlenmiş. Ne için? Meslek liselerine uygulanan katsayı problemini protesto için! ‘’Allah’ım!’’ dedim, ‘’Biz bir arpa boyu yol alamadık mı şu 30 sene içinde? Hâlâ aynı mevzuular mı var gündemimizde!’’ O an isyan etmek istedim! Ama kime? Sustum. Yaşadıklarımız, fail-i meçhul değil failleri meçhul bir cinayetti belki de. Bu düşünceler içindeyken elimdeki dergiyi kapattım. Arka kapaktaki manifesto gözüme ilişti. Okuyunca, bu gençlere hayranlığım daha da arttı.

10244.jpg

İşte o manifesto!

Eşya, olay, doğa yoruma muhtaç; çağ bizi bekliyor. Biz aydınlığın bekçileri, şafağın ölümsüz akıncı erleriyiz. Kimseye kinimiz yok. Herkesin ve her şeyin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Her hıçkırık, yankısını bizde bulacaktır.
Emeğin ürüne en adil ölçüler içinde yansıdığı ve emekçinin alın teri kurumadan hakkını en adil ölçüler içinde aldığı, emeğin de ürünün de kutsandığı ‘’Çağlarüstü mutlak fikir’’in savaşçılarıyız.
Hiçbir politik kadroya dahil değiliz. Ancak bu, politik tercihimiz olmadığı anlamına gelmemelidir. Zaman ve şartlar içinde bize yakın olan bizdendir.
İnsanımız ve inancımızın kavgası için çıktık.Salt aklın ürünü her türlü rejimin insanoğlunu sürüklediği helak meydandadır. Komünist, kapitalist, Siyonist rejimler ve nüanslarının çizdiği tablonun vahşeti karşısında bu çıkışımız zaruri idi.
Çelik ve beton medeniyetinin bize armağan ettiği dünya; bunalımlar, eksoz dumanları ve palyaçolarla dolu… İlim ve politika ağababaları, çürüyen ruhları pudralamakla meşgul…
Kendi öz şahsiyetimizi bulmak ve ona dönmek istiyoruz.
Ve akın başlamıştır.
Çağlar üstü mutlak fikre doğru…
İnanıyoruz, onun için güçlüyüz!

Şeyma Derbeder/DÜNYA BİZİM
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Filipinler'de Müslümanlar Cihad İlan Etti

ilam.jpg


Güney Filipinler Mindanao'da Müslüman bir grup, hükümetin güvenlik güçlerine karşı Cihad ilan etti.

08 Ağustos 2012Çatışmalar şiddetlenirken, Güney Filipinler Mindanao'da Müslümanlar hükümetin güvenlik güçlerine karşı Cihad ilan etti.

Bangsamaro İslami Özgürlük Savaşçıları örgütünün lideri Ameril Umbra'nın danışmanı olan Hibiallo Cobais, "Cihad ilan ediyoruz. Kato'nun yaptığı bu" dedi.

Sivillerin asla hedeflerinde olmadığını belirten Cobais, çatışmalara katılan savaşçılara, bölge halkı ve özellikle çocukların öldürülmesinden kaçınmaları talimatı verdiklerini belirtti.

Cobais, "Bunun ne zaman sona ereceğini bilmiyorum" dedi. Bölgeden gelen haberlere göre Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi komutanlarından Randy Karon'a bağlı 100 silahlı kişi, Datu Unsay dağlarında Kato'nun grubuna katıldı.

Press Medya




 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt