Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslâm´da kadının tesettürü nasıl olmalıdır? (1 Kullanıcı)

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
El yüz ve ayaklar hariç kelimesini Kur'an dan veya hadisler den delillendirebilir misin ?

Şahısların görüşleri kendine aittir diyorsun sonra el yüz ve ayakların örtünmesi hariçtir diyorsun sence bu çelişki değil mi ?

Çarşaf diye kimse dayatmıyor zaten Ferace de giyersin afganlar gibi burkada giyersin veya elini yüzünü örtecek şekilde başka giysilerde giyersin.

Bir cemaati savunacaksınız diye Örtünme hükmünü o cemaatin suyuna göre tarif etmek yanlıştır.

haklısınz benım nıyetım o değildı yazıyı hemen siliyorum
 

abdulvedud

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Nur cemaati ve ya Fethullah Gülen cemaati hep çarşafa karşı çıkmışlardır.Talebe okuttukları halde çarşaflı bir kıza veya kadına rastlanmamıştır ,NEDEN?.

eyvah eyvah kardeşim ben Allah a yemin ederim ki bu cemaat ten olduğunu bildiğim bir bayan var ve çarşaflı daha bunun gibi kimler var tevbe etmelisin sen rastlamadın diye tüm cemaata laf atamazsın ayrıca çarşaflı kadına rastlamamam onların çarşafa karşı olduğu manasına gelmez bu nasıl mantık o zaman namaz kılmayanlar kesin kafir oldu.... (senin mantığına göre)
 

SerkanMuhammedSAV

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 May 2012
Mesajlar
332
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Bence Niyet önemli birde Karakter yoksa pek önemi yok Şımarık olmaktansa ben Saygılı olmayı tercih ederim :)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
eyvah eyvah kardeşim ben Allah a yemin ederim ki bu cemaat ten olduğunu bildiğim bir bayan var ve çarşaflı daha bunun gibi kimler var tevbe etmelisin sen rastlamadın diye tüm cemaata laf atamazsın ayrıca çarşaflı kadına rastlamamam onların çarşafa karşı olduğu manasına gelmez bu nasıl mantık o zaman namaz kılmayanlar kesin kafir oldu.... (senin mantığına göre)

ALLAH razi olsun bende bu dusuncedeyim ama neden yanlis anlasildim anlamadim sozlerinize karsi bilmukabele eger altaki yazilara bakarsaniz bu konuda cok guzel aciklamalar var ben kendi adima tekrardan soylemek isterim yanlis ifade ettigim icin cok ama cook ozur dilerim...
 

abdulvedud

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
El yüz ve ayaklar hariç kelimesini Kur'an dan veya hadisler den delillendirebilir misin ?

Şahısların görüşleri kendine aittir diyorsun sonra el yüz ve ayakların örtünmesi hariçtir diyorsun sence bu çelişki değil mi ?

Çarşaf diye kimse dayatmıyor zaten Ferace de giyersin afganlar gibi burkada giyersin veya elini yüzünü örtecek şekilde başka giysilerde giyersin.

Bir cemaati savunacaksınız diye Örtünme hükmünü o cemaatin suyuna göre tarif etmek yanlıştır.


PEÇE

Kadınların sokakta gezerken yüzlerine örttükleri seyrek dokunmuş örtü, nikab; kovandan bal alırken yüze geçirilen ince tel kafes. Peçe kelimesi İtalyanca "pezzeto"dan alınmıştır. Peçelemek, bir şeyi belli olmaması, seçilmemesi için örterek gizlemek demektir. Günümüzde ülkemizin bazı yörelerinde ve diğer bazı İslâm ülkelerinde özellikle genç kadınların sokakta yabancı erkeklere karşı yüzlerine baş örtülerinden ayrı olarak, yüzü göstermeyen fakat bunu takanın dışarıyı görebileceği bir tül taktıkları görülür. Kimi zaman da baş örtüsünün bir bölümü ile iki göz veya bir gözün dışında kalan yüz kısmı örtülür.

Kadının yüz kısmının sokakta veya yabancı erkeklerin yanında örtülüp örtülmemesi problemini İslâmî açıdan şu şekilde değerlendirmek mümkündür.

Kuran-ı Kerimde kadının örtünme sınırları şöyle belirlenir: Ey Peygamber! Mümin kadınlara söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını ve namuslarını korusunlar, açıkta kalan yerler dışında, ziynetlerini göstermesinler. Baş örtülerini yakalarının üstüne indirsinler" (en-Nûr, 24/31); Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle. (Bir ihtiyaç için dışarıya çıkarken) dış örtülerini üzerlerine alıp örtünsünler. Bu, onların başkaları tarafından tanınıp rahatsız edilmemeleri için daha uygundur" (el-Ahzâb, 33/59); İlk cahiliye devri kadınlarının açılıp saçıldığı gibi açılıp saçılmayın" (el-Ahzâb, 33/33); Kadınlar gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar" (en-Nûr, 24/31)

Yukarıdaki ayetlerde bir "baş örtüsü", bir de "dış örtü" olmak üzere iki parça örtüden söz edilmektedir. Baş örtüsünün yakaların üstüne inecek şekilde örtülmesinden amaç; kadının baş, saç, kulak, boyun, gerdanlık ve göğüs kısımlarının örtülmesidir. Çünkü İslâm'dan önceki Arap kadınlarının başları tam olarak açık değildi. Onlar baş örtülerini enselerine bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır, gerdanları ve gerdanlıkları açıkta kalır, ziynetleri görünürdü. Dış örtü ise kadının vücûdunu örten, altını göstermeyen ve vücut hatlarını ortaya koymayacak şekilde bolca olan bir örtüdür.

Yüz'ün örtülmesine ait ayetlerde bir açıklık yoktur. Ancak "ziynetlerini veya ziynet yerlerini açmasınlar" ifadesinden, kadının yüzünün ziynet ve güzellik yeri olduğu düşünülerek bu kısmın örtülmesi gerekip gerekmediği İslâm hukukçularınca tartışılmıştır.

Hanefi ve Mâlikîlere göre, örtünmeyi emreden ayette; "ziynetlerden açıkta kalan yerler müstesnâ" (en-Nûr, 24/31) ifadesi; kadının sokakta örtmek zorunda olmadığı bazı yerlerinin bulunduğunu gösterir. Bu yerler de yüz ve ellerden ibarettir. Bazı sahabe ve tâbiîlerden bu görüş nakledilmiştir. Saîd b. Cübeyr, Atâ ve Dahhâk bunlardandır (bk. et-Taberî, Câmiul-Beyân fî Tefsîril-Kur'an, XVIII, 118).

Bu konuda dayanılan önemli delillerden birisi de Hz. Âişe (r.anhâ) dan nakledilen şu hadistir: "Ebû Bekr (r.a)'in kızı Esmâ (ö. 73/692), üzerinde ince bir elbise varken, Allah Resulünün yanına geldi. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirerek şöyle buyurdu:

"Ey Esmâ! Kadın âdet görme yaşına ulaşınca
şurası ve şurasından başka yerinin görülmesi uygun değildir. " O, bunu söylerken yüzünü ve ellerini gösterdi" (Ebû Dâvud, Libâs, 31; Kurtubî, el-Câmi' Li Ahkâmil-Kur'an, Beyrut 1405, XII, 229).

Diğer yandan kadının namazda ellerini ve yüzünü açık tutabileceği konusunda görüş birliği vardır. Namaz dışında da bu yerlerin avret sayılmaması gerekir. Çünkü namazda avret yerlerinin örtülmesi farzdır. Bu yerlerin örtülmemesi, farz olmadığını gösterir. Kadın hac'ta da el ve yüzünü açık tutmaktadır.

Kadın iş yaparken, gerekli eşyayı tutarken ve hatta örtüsünü örterken bile ellerini açmaya muhtaç olduğu gibi, çevresini görme, nefes alıp verme bakımından yüzünü örtmesinde güçlük vardır. Diğer yandan şahitlikte, mahkemede ve nikâh gibi muamelelerde yüzün açılmasına ihtiyaç vardır. Bu yüzden "zaruretler kendi miktarlarınca takdir olunur" kaidesince bunların açılmasında bir sakınca yoktur (Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1960, V, 3505, 3506).

Şâfiî ve Hanbelîlere göre yüz ve eller de avret yeri sayılır. Onlara göre, "Ziynetlerini açmasınlar" ayeti, ziynetin açılmasını yasaklamaktadır. Ziynet de ya yaratılıştan olur yüz ve eller de bu kapsama girer. Ya da dışarıdan süsleme şeklinde olur. Elbise, mücevherat, boyama, kaş yakınma gibi. Ayet, ziynetlerin açılmasını mutlak olarak yasakladığına göre, yabancı erkeklerin yanında ziynet sayılan yerlerin açılmaması gerekir. Bu iki mezhep, "Ziynetlerden açıkta kalan kısım müstesnâ..." ifadesini kasıt ve tasarlama olmaksızın kendiliğinden rüzgar, bağın çözülmesi vb. sebeplerle örtünün açılması şeklinde te'vil etmiştir (Muhammed Alî es-Sâbûnî, Tefsîru Âyâtil-Ahkâm, Dımaşk 1397/ 1977, II, 155).

Hadisten dayandıkları deliller şunlardır: Cabir b. Abdillah, "Allah elçisine, ansızın bakışın durumunu sordum. "Gözünü çevir" buyurdu" demiştir (Ebû Dâvud Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28; Ahmed b. Hanbel, IV, 358, 361). Ansızın bakılan yerin, kadının eli ve yüzü olması akla ilk gelen husustur. Abdullah b. Abbas (r.anhümâ)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah Resulu, Fadl b. Abbas'ı hacda terikesine almıştı. Fadl, güzel saçlı ve yakışıklı bir genç idi. Bir kadın gelip Allah Resulünden fetvâ sordu. Fadl ona bakıyor, o da Fadl'a bakıyordu. Allah Resulü, Fadl'ın yüzünü öbür yana çevirdi" (Buharî, Meğazî, 77; Hac, I ; Müslim, Hac, 407).

Buradaki örtme, fitneye düşme, yani zinaya yol açma tehlikesi yüzündendir. Ancak hadislerde "kadının yüzünü örtünüz" veya "kadının yüzü de avrettir" anlamı açıkça ifade edilmemiştir. Bazı sahabilerin kadınlara şehvetle bakmaları veya anlamlı bakışlarıyla kadınları rahatsız etmeleri önlenmek istenmiştir. Böyle bir fitne korkusu doğunca, mümin kadınların da iffetlerini koruması ve erkeklerin dikkatli bakışlarına hedef olmaması amaçlanmalıdır. Sahabe hanımlarının yüzlerini örttükleri açık olarak nakledilmediği için, bu konuda bir icma'ın varlığından söz edilemeyeceği gibi; peçe örtmenin farz veya sünnet olduğunu söylemek de güçtür. Belki genç ve güzel bazı bayanların, erkeklerin rahatsız edici bakışlarından korunmak ve gönül dünyalarını daha temiz tutabilmek için başvurdukları bir korunma biçimidir (Bilgi için bk. Kurtubî, a.g.e., XII, 229 vd.; es-Sâbunî, a.g.e., II, 154 vd.; et-Taberî, a.g.e., XVIII, 118; Muhammed Eyyûb Kâkül, 2. baskı, Suriye t.y., s. 27 vd.; Elmalılı, a.g.e., V, 3505 vd.; İbrahim Cemel, Müslüman Kadının Fıkıh Kitabı, terc. Beşir Eryarsoy, İstanbul 1989, s. 124 vd.; Faruk Beşer, Hanımlara Özel İlmihal, İstanbul 1989, s. 243 vd.).

Hamdi DÖNDÜREN


SORULARLA İSLAMİYET İSİMLİ SİTEDEN ALINTI
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
PEÇE

Kadınların sokakta gezerken yüzlerine örttükleri seyrek dokunmuş örtü, nikab; kovandan bal alırken yüze geçirilen ince tel kafes. Peçe kelimesi İtalyanca "pezzeto"dan alınmıştır. Peçelemek, bir şeyi belli olmaması, seçilmemesi için örterek gizlemek demektir. Günümüzde ülkemizin bazı yörelerinde ve diğer bazı İslâm ülkelerinde özellikle genç kadınların sokakta yabancı erkeklere karşı yüzlerine baş örtülerinden ayrı olarak, yüzü göstermeyen fakat bunu takanın dışarıyı görebileceği bir tül taktıkları görülür. Kimi zaman da baş örtüsünün bir bölümü ile iki göz veya bir gözün dışında kalan yüz kısmı örtülür.

Kadının yüz kısmının sokakta veya yabancı erkeklerin yanında örtülüp örtülmemesi problemini İslâmî açıdan şu şekilde değerlendirmek mümkündür.

Kuran-ı Kerimde kadının örtünme sınırları şöyle belirlenir: Ey Peygamber! Mümin kadınlara söyle gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını ve namuslarını korusunlar, açıkta kalan yerler dışında, ziynetlerini göstermesinler. Baş örtülerini yakalarının üstüne indirsinler" (en-Nûr, 24/31); Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle. (Bir ihtiyaç için dışarıya çıkarken) dış örtülerini üzerlerine alıp örtünsünler. Bu, onların başkaları tarafından tanınıp rahatsız edilmemeleri için daha uygundur" (el-Ahzâb, 33/59); İlk cahiliye devri kadınlarının açılıp saçıldığı gibi açılıp saçılmayın" (el-Ahzâb, 33/33); Kadınlar gizledikleri süslerinin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar" (en-Nûr, 24/31)

Yukarıdaki ayetlerde bir "baş örtüsü", bir de "dış örtü" olmak üzere iki parça örtüden söz edilmektedir. Baş örtüsünün yakaların üstüne inecek şekilde örtülmesinden amaç; kadının baş, saç, kulak, boyun, gerdanlık ve göğüs kısımlarının örtülmesidir. Çünkü İslâm'dan önceki Arap kadınlarının başları tam olarak açık değildi. Onlar baş örtülerini enselerine bağlar veya arkalarına bırakırlar, yakaları önden açılır, gerdanları ve gerdanlıkları açıkta kalır, ziynetleri görünürdü. Dış örtü ise kadının vücûdunu örten, altını göstermeyen ve vücut hatlarını ortaya koymayacak şekilde bolca olan bir örtüdür.

Yüz'ün örtülmesine ait ayetlerde bir açıklık yoktur. Ancak "ziynetlerini veya ziynet yerlerini açmasınlar" ifadesinden, kadının yüzünün ziynet ve güzellik yeri olduğu düşünülerek bu kısmın örtülmesi gerekip gerekmediği İslâm hukukçularınca tartışılmıştır.

Hanefi ve Mâlikîlere göre, örtünmeyi emreden ayette; "ziynetlerden açıkta kalan yerler müstesnâ" (en-Nûr, 24/31) ifadesi; kadının sokakta örtmek zorunda olmadığı bazı yerlerinin bulunduğunu gösterir. Bu yerler de yüz ve ellerden ibarettir. Bazı sahabe ve tâbiîlerden bu görüş nakledilmiştir. Saîd b. Cübeyr, Atâ ve Dahhâk bunlardandır (bk. et-Taberî, Câmiul-Beyân fî Tefsîril-Kur'an, XVIII, 118).

Bu konuda dayanılan önemli delillerden birisi de Hz. Âişe (r.anhâ) dan nakledilen şu hadistir: "Ebû Bekr (r.a)'in kızı Esmâ (ö. 73/692), üzerinde ince bir elbise varken, Allah Resulünün yanına geldi. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirerek şöyle buyurdu:

"Ey Esmâ! Kadın âdet görme yaşına ulaşınca
şurası ve şurasından başka yerinin görülmesi uygun değildir. " O, bunu söylerken yüzünü ve ellerini gösterdi" (Ebû Dâvud, Libâs, 31; Kurtubî, el-Câmi' Li Ahkâmil-Kur'an, Beyrut 1405, XII, 229).

Diğer yandan kadının namazda ellerini ve yüzünü açık tutabileceği konusunda görüş birliği vardır. Namaz dışında da bu yerlerin avret sayılmaması gerekir. Çünkü namazda avret yerlerinin örtülmesi farzdır. Bu yerlerin örtülmemesi, farz olmadığını gösterir. Kadın hac'ta da el ve yüzünü açık tutmaktadır.

Kadın iş yaparken, gerekli eşyayı tutarken ve hatta örtüsünü örterken bile ellerini açmaya muhtaç olduğu gibi, çevresini görme, nefes alıp verme bakımından yüzünü örtmesinde güçlük vardır. Diğer yandan şahitlikte, mahkemede ve nikâh gibi muamelelerde yüzün açılmasına ihtiyaç vardır. Bu yüzden "zaruretler kendi miktarlarınca takdir olunur" kaidesince bunların açılmasında bir sakınca yoktur (Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1960, V, 3505, 3506).

Şâfiî ve Hanbelîlere göre yüz ve eller de avret yeri sayılır. Onlara göre, "Ziynetlerini açmasınlar" ayeti, ziynetin açılmasını yasaklamaktadır. Ziynet de ya yaratılıştan olur yüz ve eller de bu kapsama girer. Ya da dışarıdan süsleme şeklinde olur. Elbise, mücevherat, boyama, kaş yakınma gibi. Ayet, ziynetlerin açılmasını mutlak olarak yasakladığına göre, yabancı erkeklerin yanında ziynet sayılan yerlerin açılmaması gerekir. Bu iki mezhep, "Ziynetlerden açıkta kalan kısım müstesnâ..." ifadesini kasıt ve tasarlama olmaksızın kendiliğinden rüzgar, bağın çözülmesi vb. sebeplerle örtünün açılması şeklinde te'vil etmiştir (Muhammed Alî es-Sâbûnî, Tefsîru Âyâtil-Ahkâm, Dımaşk 1397/ 1977, II, 155).

Hadisten dayandıkları deliller şunlardır: Cabir b. Abdillah, "Allah elçisine, ansızın bakışın durumunu sordum. "Gözünü çevir" buyurdu" demiştir (Ebû Dâvud Nikâh, 43; Tirmizî, Edeb, 28; Ahmed b. Hanbel, IV, 358, 361). Ansızın bakılan yerin, kadının eli ve yüzü olması akla ilk gelen husustur. Abdullah b. Abbas (r.anhümâ)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Allah Resulu, Fadl b. Abbas'ı hacda terikesine almıştı. Fadl, güzel saçlı ve yakışıklı bir genç idi. Bir kadın gelip Allah Resulünden fetvâ sordu. Fadl ona bakıyor, o da Fadl'a bakıyordu. Allah Resulü, Fadl'ın yüzünü öbür yana çevirdi" (Buharî, Meğazî, 77; Hac, I ; Müslim, Hac, 407).

Buradaki örtme, fitneye düşme, yani zinaya yol açma tehlikesi yüzündendir. Ancak hadislerde "kadının yüzünü örtünüz" veya "kadının yüzü de avrettir" anlamı açıkça ifade edilmemiştir. Bazı sahabilerin kadınlara şehvetle bakmaları veya anlamlı bakışlarıyla kadınları rahatsız etmeleri önlenmek istenmiştir. Böyle bir fitne korkusu doğunca, mümin kadınların da iffetlerini koruması ve erkeklerin dikkatli bakışlarına hedef olmaması amaçlanmalıdır. Sahabe hanımlarının yüzlerini örttükleri açık olarak nakledilmediği için, bu konuda bir icma'ın varlığından söz edilemeyeceği gibi; peçe örtmenin farz veya sünnet olduğunu söylemek de güçtür. Belki genç ve güzel bazı bayanların, erkeklerin rahatsız edici bakışlarından korunmak ve gönül dünyalarını daha temiz tutabilmek için başvurdukları bir korunma biçimidir (Bilgi için bk. Kurtubî, a.g.e., XII, 229 vd.; es-Sâbunî, a.g.e., II, 154 vd.; et-Taberî, a.g.e., XVIII, 118; Muhammed Eyyûb Kâkül, 2. baskı, Suriye t.y., s. 27 vd.; Elmalılı, a.g.e., V, 3505 vd.; İbrahim Cemel, Müslüman Kadının Fıkıh Kitabı, terc. Beşir Eryarsoy, İstanbul 1989, s. 124 vd.; Faruk Beşer, Hanımlara Özel İlmihal, İstanbul 1989, s. 243 vd.).

Hamdi DÖNDÜREN


SORULARLA İSLAMİYET İSİMLİ SİTEDEN ALINTI

ALLAH RAZI OLSUN KARdeşim
 

ibn Abdilvahhab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2011
Mesajlar
154
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Hamdi döndüren hanefi mezhebine bağıdır.Kendi mezhebinin görüşünü savunması normaldir..Lakin islam bunu söylüyor diye dayatma yapması hatadır yanlıştır dalalettir.

Hamdi döndüren ayetlere bakmış ve el ve yüzün örtünmesine dair açık delil yok diyor..Biz kendisine soruyoruz ve diyoruz ki:El ve yüzün açılmasına dair delil var mı? Niye bunu dile getirmiyorsunuz..Eğer böyle bir delil olsaydı hemen bu deli getirecektiniz sizde bunu iyi biliyorsunuz..
Ayette görünen kısımlar müstena diyor.Görünen kısımlar el ve yüzdür demiyor...Sonra ayetler cilbabtan haber veriyor...Hadislerde geldiği üzere Aişe annemizin peçeli ve elleri örtlüğü olduğu rivayet ediliyor...


Muhteram Zaat bize cilbab hakkında bilgi verebilir mi acaba ? Cilbaba ne tevil yapıyorlar merak ettim.
 

abdulvedud

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Hamdi döndüren hanefi mezhebine bağıdır.Kendi mezhebinin görüşünü savunması normaldir..Lakin islam bunu söylüyor diye dayatma yapması hatadır yanlıştır dalalettir.

Hamdi döndüren ayetlere bakmış ve el ve yüzün örtünmesine dair açık delil yok diyor..Biz kendisine soruyoruz ve diyoruz ki:El ve yüzün açılmasına dair delil var mı? Niye bunu dile getirmiyorsunuz..Eğer böyle bir delil olsaydı hemen bu deli getirecektiniz sizde bunu iyi biliyorsunuz..
Ayette görünen kısımlar müstena diyor.Görünen kısımlar el ve yüzdür demiyor...Sonra ayetler cilbabtan haber veriyor...Hadislerde geldiği üzere Aişe annemizin peçeli ve elleri örtlüğü olduğu rivayet ediliyor...


Muhteram Zaat bize cilbab hakkında bilgi verebilir mi acaba ? Cilbaba ne tevil yapıyorlar merak ettim.




hamdi döndüreni tanımam lakin adam ayetin üzerine bu hadis e bakan hanefi alimlerinin görüşünü vermiş istersen hadisi şerifi inkar et yada bazılarının dediği gibi sahih değil de istersen


Bu konuda dayanılan önemli delillerden birisi de Hz. Âişe (r.anhâ) dan nakledilen şu hadistir: "Ebû Bekr (r.a)'in kızı Esmâ (ö. 73/692), üzerinde ince bir elbise varken, Allah Resulünün yanına geldi. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirerek şöyle buyurdu:

"Ey Esmâ! Kadın âdet görme yaşına ulaşınca şurası ve şurasından başka yerinin görülmesi uygun değildir. " O, bunu söylerken yüzünü ve ellerini gösterdi" (Ebû Dâvud, Libâs, 31; Kurtubî, el-Câmi' Li Ahkâmil-Kur'an, Beyrut 1405, XII, 229).

Diğer yandan kadının namazda ellerini ve yüzünü açık tutabileceği konusunda görüş birliği vardır. Namaz dışında da bu yerlerin avret sayılmaması gerekir. Çünkü namazda avret yerlerinin örtülmesi farzdır. Bu yerlerin örtülmemesi, farz olmadığını gösterir. Kadın hac'ta da el ve yüzünü açık tutmaktadır.

hadis-e bakış açısı farklıysa herkesi kendi mezhebi ilgilendirir. aynı sivilceye hz aişe validemiz sonrası peygamberimizin abdest bozmasına kadın dokunması-kan akması farkı gibi....

en büyük müfessir peygamberimiz SAV hadisi ortada iken daha ne tevili istiyorsun anlamıyorum sen asıl bize hz. aişeden o hadisleri gönder varmı o hadisler bilelim burda herkes işkembe i kübradan yorum yaparsa olmaz işin garip yanı şu aynı hz aişe yukarıdaki hadisi nakletmiş ne olacak acaba......


her yorum dayatma olursa biz ayvayı yedik
 

ibn Abdilvahhab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2011
Mesajlar
154
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Bu konuda dayanılan önemli delillerden birisi de Hz. Âişe (r.anhâ) dan nakledilen şu hadistir: "Ebû Bekr (r.a)'in kızı Esmâ (ö. 73/692), üzerinde ince bir elbise varken, Allah Resulünün yanına geldi. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirerek şöyle buyurdu:

"Ey Esmâ! Kadın âdet görme yaşına ulaşınca şurası ve şurasından başka yerinin görülmesi uygun değildir. " O, bunu söylerken yüzünü ve ellerini gösterdi" (Ebû Dâvud, Libâs, 31; Kurtubî, el-Câmi' Li Ahkâmil-Kur'an, Beyrut 1405, XII, 229).

Aişe r.anha’nın rivayet etiği bu hadise gelince... Bu hadis iki nedenden dolayı zayıf kabul edilmiştir :

Birinci husus : Hadisin senedinde Aişe ile Halid b. Dureyk arasında kopukluk vardır….. Hadisi tahriç eden Ebu Davud der ki : Bu hadis mürseldir. Çünkü Halid İbni Dureyk , Aişe’ye yetişmemiştir. – yani ondan bir şey duymamıştır – Ebu Davud : 4.c.4104.N

Ebu Hatim Er Razi de bu hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir.

İkinci husus : Hadis’in senedinde Şam’da oturan Said b. Beşir En Nasri vardır. İbn Mehdi bu adı hiç anmamış ; Ahmed b. Muin, İbn El Medeni ve Nesai bu şahsın zayıf olduğunu belirtmişlerdir.

Bundan dolayıdır ki bu hadis zayıf olduğu gibi, örtünmenin vacib olduğunu ifade eden sahih hadislere de karşı koyamaz….. Kaldı ki Muhammed s.a.v hicret ettiği vakit Esma binti Ebu bekir 27 yaşındaydı. Bu yaştaki birinin yüz ve elleri dışındaki vucut hatlarını ortaya koyabilecek nitelikteki ince bir elbise giyip Muhammed s.a.v’in yanına gelmesi de düşünülemez.
M.Salih el-Useymin : Risaletu’l fi’l hicab 32.s


Abdülvedüd onca delil varken sen git ebu davut'un kendisininde söylediği gibi mürsel zayıf hadise yapış...
 

abdulvedud

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
iyi bir lafımız yok kardeşim sen kazandın.....
 

mihrimah sultan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kapalı bi bayan çalıştığı yerde saçını açıp işten çıktığında kapatsa uygunmudur? Dinimizde bu durumun yeri nedir?
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Kapalı bi bayan çalıştığı yerde saçını açıp işten çıktığında kapatsa uygunmudur? Dinimizde bu durumun yeri nedir?

Bu durum, işverene veya onun amirine boyun büküp Allah'ın emirlerine boyun bükmemek demektir.Allah'ın rızık kapıları her zaman açıktır.Gidip tesettür sorunu olmayan bir başka firmada çalışması daha uygun olur.Bütün her şeyden Allah'ın emirleri üstün gelmelidir.
 

mihrimah sultan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0

Bu durum, işverene veya onun amirine boyun büküp Allah'ın emirlerine boyun bükmemek demektir.Allah'ın rızık kapıları her zaman açıktır.Gidip tesettür sorunu olmayan bir başka firmada çalışması daha uygun olur.Bütün her şeyden Allah'ın emirleri üstün gelmelidir.

Teşekkür ederm allah razı olsun
 

ebrar0

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2013
Mesajlar
15
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
disarida hic bir zeruret olmadan gezen kadin, elinde fitne bayragi ile dolasan seytana benzer. Bazi sebeplerden dolayi minibuse falan binmeye mecbur kaliyor kadin, ya oturan adam ona yer vermese, Allah korusun takilsa ne olacak? Oyuzden zaruri bir ihtiyac olmadan kadinin mahremi yaninda deyilken evden cikmasi dogru degil.
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Başın örtülü ama tunik pantolonlu
olma!
♦ Başın örtülü ama ince çorap, kısa
etekli olma!
♦ Başın örtülü ama çiçek bahçesi gibi
rengârenk olma!
♦ Başın örtülü ama kaşın gözün
boyalı olma!
♦ Başın örtülü ama yollarda kahkaha
atanlardan olma!
♦ Başın örtülü ama sürekli sağa-sola
dönüp bakanlardan olma!
♦ Başın örtülü ama daracık kıyafetli
olma!
♦ Başın örtülü ama sokakta bağıra
bağıra konuşanlardan olma!
♦ Bunun Adı sadece ve Sadece
TESETTÜRDÜR...
♦ SİZİ muhafaza edenin istediği gibi
kendinizi muhafaza edin!!
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
FiListinLi Bir Kadın YoLda Yürürken
AyaĞı Taşa TakıLır Ve Yere Düşer ve
Örtüsü AçıLır Bir Parça Saçı Gözükür
O Anda İsraiLLi Bir Asker EĞiLir Ve
Saçını Gördüm Günah DeğiLmi
Diyerek YanındakiLerLe BirLikte
GüLmeye BaşLar Ve O Anda Kadından
Müthiş Cevap GeLir
Bizde Saç ErkekLere Namahremdir
KöpekLere DeğiL Der
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Masa Örtüsü,Yatak Örtüsü,Sehpa Örtüsü,Derkeeen.Dünya için Herşeyi Örttünüz de Allah için örtünmek Sizi ateşten koruyan tesettüre bürünmek mi zor geldi...??
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Podyuma Çıkmış Ayeti Temsil Eden
Tesettürlü,
Bunlar Farzın Değil, Tarzın Ürünü,
Müslüman Kadına Savur Külünü,
Nefis Moda Olmuşta Haberimiz Yok,
Farzı Görmez Olmuşlar Ağlayan Hiç Yok
 

hira_nurr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2013
Mesajlar
622
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Açık giyinmek özgürlük değil,
Kendini haram gözlere mahkum
etmedir.!

Ümmü Seleme (r.a)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt