mustafa11
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ocak 2007
- Mesajlar
- 3,063
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 62
- Konum
- istanbul-maltepe
- Web Sitesi
- www.mobilyaonarim.com
Bu sorunun cevabını ?birlikte yaşamak için? diye verirsek o zaman ?birlikte yaşamak için evlenmek gereksiz? diyenler çıkabilir. Birlikte yaşamak da insana
yetmediğine göre, evlenip birlikte yaşamak da insana yetmiyor.
Bir başka açıdan evliliği, ?iki insanın birlikte yaşaması? olarak tanımlarsak işimiz kolay. Bir ev tutmak, gerekli olan eşyaları almak, sonra nikah kıymakla
işimiz tamamlanıyor.
Yıllar önce evli bir çiftle sorunları üzerinde konuşurken her ikisinin de sarfettikleri iki sözcük çok dikkatimi çekmişti. Her ikisi de kendi anne baba
ve kardeşlerinden bahsederken, ?benim ailem? ya da, ?onun ailesi? diye konuşuyorlardı. O an zihnimde bir şimşek çaktı. Durdum. Ve onlara ?aileniz kimlerden
oluşuyor?? diye bir soru sordum. Her ikisi de ne demek istediğimi henüz anlamamışlardı. Büyük bir şevkle anne babalarının ve kardeşlerinin adlarını sıralamaya
koyulmuşlardı.
Bu çiftin sorunu nedir? Bu iki insan bir ev tutmuşlar, eve eşyalar almışlar, nikah yapmışlar, evlenmişler ama aile olamamışlardı. Her ikisi de ?benim ailem?
denildiğinde hâlâ anne babasının ailesini kastediyorlardı. Halbuki benim ailem derken her ikisinin de, ikisi tarafından kurulmuş, inşa edilmiş yeni bir
aileyi kastetmiş olmaları gerekirdi.
İşte insanlar neden evlenmeli sorusuna benim bulabildiğim cevap, ?aile kurmak için? olacak. İnsanın gerçekten ihtiyacı olan, evliliği cennete çeviren, hayatı
daha yaşanılır kılan bu aileyi inşa edebilmektir. Bir çok mutsuz evlilikte inşa edilmemiş bir aile görürüz. Kişiler evlenmekle işlerinin bittiğini zannetmişler,
kendilerini salmışlar, daha ileri emek sarfetmenin gerekliliğini unutmuşlar, obur bir insanın yemeklere saldırması gibi, onlar da evlenir evlenmez, evlilikte
bulmayı umdukları mutluluğa saldırmışlardır. Emek sarfedilmeyen bir ilişkide ise, masa bomboştur. Yiyecekler henüz pişmemiş, hamur henüz yoğrulmamıştır.
yetmediğine göre, evlenip birlikte yaşamak da insana yetmiyor.
Bir başka açıdan evliliği, ?iki insanın birlikte yaşaması? olarak tanımlarsak işimiz kolay. Bir ev tutmak, gerekli olan eşyaları almak, sonra nikah kıymakla
işimiz tamamlanıyor.
Yıllar önce evli bir çiftle sorunları üzerinde konuşurken her ikisinin de sarfettikleri iki sözcük çok dikkatimi çekmişti. Her ikisi de kendi anne baba
ve kardeşlerinden bahsederken, ?benim ailem? ya da, ?onun ailesi? diye konuşuyorlardı. O an zihnimde bir şimşek çaktı. Durdum. Ve onlara ?aileniz kimlerden
oluşuyor?? diye bir soru sordum. Her ikisi de ne demek istediğimi henüz anlamamışlardı. Büyük bir şevkle anne babalarının ve kardeşlerinin adlarını sıralamaya
koyulmuşlardı.
Bu çiftin sorunu nedir? Bu iki insan bir ev tutmuşlar, eve eşyalar almışlar, nikah yapmışlar, evlenmişler ama aile olamamışlardı. Her ikisi de ?benim ailem?
denildiğinde hâlâ anne babasının ailesini kastediyorlardı. Halbuki benim ailem derken her ikisinin de, ikisi tarafından kurulmuş, inşa edilmiş yeni bir
aileyi kastetmiş olmaları gerekirdi.
İşte insanlar neden evlenmeli sorusuna benim bulabildiğim cevap, ?aile kurmak için? olacak. İnsanın gerçekten ihtiyacı olan, evliliği cennete çeviren, hayatı
daha yaşanılır kılan bu aileyi inşa edebilmektir. Bir çok mutsuz evlilikte inşa edilmemiş bir aile görürüz. Kişiler evlenmekle işlerinin bittiğini zannetmişler,
kendilerini salmışlar, daha ileri emek sarfetmenin gerekliliğini unutmuşlar, obur bir insanın yemeklere saldırması gibi, onlar da evlenir evlenmez, evlilikte
bulmayı umdukları mutluluğa saldırmışlardır. Emek sarfedilmeyen bir ilişkide ise, masa bomboştur. Yiyecekler henüz pişmemiş, hamur henüz yoğrulmamıştır.