Peygamber Efendimiz (aleyhissalatü vesselam) hakiki fakiri bu çerçeve içinde zikretmiş; 'Fakir, kapı kapı dolaşan ve bir iki lokma veya bir iki hurma ile baştan savılan kimse değildir. Gerçek fakir, durumu bilinmediği için kendisine sadaka verilmediği halde, ihtiyaç içerisinde olmasına rağmen iffetinden dolayı başkalarına el açmayan ve halktan hiçbir şey istemeyen insandır.'buyurmuştur.
Ashab-ı Suffe'den olan Ebu Hüreyre gibi sahabe efendilerimiz açlıktan kıvrım kıvrım kıvrandıkları halde kimseden bir şey istememeyi ahlâk haline getirmişlerdir. Öyle ki, Hazreti Sevban ve Hakîm b. Hizam’ın da aralarında bulunduğu bazı sahabiler, insanlardan bir şey istememe konusunda Allah Rasûlü’ne söz vermiş ve ömürlerinin sonuna kadar sadık kaldıkları bu vaadlerinden dolayı asla sadaka kabul etmemiş; hatta deve üzerindeyken kırbaçları yere düşse onu bile kimseden istememeleriyle meşhur olmuşlardır. İşte, 'Her kim iffetli olmaya çalışır, yüzsüzlükten sakınırsa Allah da onun iffetini korur ve arttırır. Bir insanın bir ip alıp sırtında odun taşıyarak onu azıcık hurmaya satması, dilenmesinden daha hayırlıdır.'buyuran Peygamber Efendimiz’in bu tavsiyesine uygun yaşamak da iffetin önemli bir derinliğini teşkil etmektedir.
Rasûl-ü Ekrem Efendimiz’in (aleyhi ekmelü't-tehayâ) sabah-akşam tekrar ettiği dualardan biri,
'Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliğiyle beraber başkalarına muhtaç olmayacak kadar rızık istiyorum.'
niyazıdır. Her söz, hal ve tavrıyla hidayet üzere olan, muttakilerin imamı ve iffetlilerin en afîfi Allah Rasulü’nün hidayet, takva, iffet ve gönül tokluğu istemesi, hem bu hususlardaki temadî ve derinlik talebi şeklinde anlaşılmalı hem de ümmet-i Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam) neler istemesi gerektiğine bir işaret olarak kabul edilmelidir.
EsSelamuAleykümVeRahmetullahiVeBerekatuhuVeMağfiretuhu
Ebeden ve daimen inşaAllah CAN Kızım..
İman çıplaktır, süsü haya, elbisesi takva, sermayesi fıkıh, meyvesi ameldir.
[Deylemi]
Haya ile iman bir aradadır. Biri giderse, öteki de durmaz.
[Hakim]
Toplumun bozulma..yozlaşma temayülüne..ne acıdır ki elindeki cevhere rağmen..yönünü bedbahtlığa doğru çevirebilme gafletine düşmüşleri gördükçe..tekrar bir silkinişle bu habis durumdan kurtulmanın yegane yolunun..imana sımsıkı sarılarak..bünyeleri kemirmeye başlayan,haya ve iffet yoksunluğunun sebep olduğu,her yönüyle ölümcül hastalıktan uzak kalarak,bir an evvel şifa yoluna emniyetle girmek gereğini,yaşadığımız çevre ve ortamların necis kokusu olabildiğince hissettirmektedir..
Haya..iffet'ten nasibsizliğin hayatın her alanında..buna bağlı olarak doğaldır ki çalışma-iş-ticaret sahasında da ne gibi sarsıntılara yol açabildiği yaşanarak görülmektedir..Allah(CC) cümlemizi iman şuurunda..haya ve iffet'i kuşanmış kullarından eylesin inşaAllah..
Allah(CC) razı olsun Can Yeğenim..Kardeşime selamlarımla..
Siz de Selam..saygı..sevgi ve baki dualarım ile Allah(CC)'a emanet olunuz..