Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (1 Kullanıcı)

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
selamün aleyküm hayırlı geceler ben geldim :)
 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
hoşbuyurdum valla anca geldim:) nasılsın gülüm senide dün görememiştim:)
 

VaVeyla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
11,102
Tepki puanı
23
Puanları
38
Konum
Mevlana diyarı
Üstada sormuşlar, "Kırılan kalp yine sever mi?"
Üstat da “EVET” demiş…

Adam "peki" demiş, "üstadım siz hiç kırılan bardaktan su içtiniz mi?”

... Üstat da cevap vermiş, “Peki sen hiç bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçtin mi?”

~ Necip Fazıl KISAKÜREK ~



off... :) :)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Gül'üm...

...Ne yana baksa Gül'den bir iz görür gözler, ne yöne dönse Gül'ü
özler, geceler ve gündüzler. Eşya ve varlık gül için vardır ve Gül,
eşya ve varlık için. Bir milyon adı varsa aşkın, bir eksiğiyle hep
Gül'den alır ilhamını. Kâğıt, kalem ve kitap... Söz, kelam ve
hitap... Her suret ve her şekilde Gül'e mahkum.

Kimiler Gül dediler, ömür boyu güldüler; kimiler Gül dediler, gül
uğruna öldüler.

Gül'ü anlatmayan dil ne söyler ki efsaneden başka!.. Gül harflerinden
gül söylemeyen kelimeler gerçeği olmayan isimlerden öte nedir ki?!..
Gül kokusu taşıyan bilgi canda ışık; gül destesi götürmeyen kervan
bedene kuru yük değil midir?

Gül ağlama gül bize

Ele diken gül bize

Gül olanın yüzünde

Gül açılır gül bize

Şimdi bir yılgınlık çağına geldik. Gül için feryâdlar çağına ve
denildi:

Gül gûş ettiremez boş yere bülbül inler

Varakı mihr ü vefâyı kim okur kim dinler

Şikayet değildir kasdım Gül'üm, cür'etim içimin yanışından...
Gülistanlarda savaşlar var, bülbüllerin kurşuna dizilip kefensiz
gömülüyor. Hiç bugünkü kadar yakışmadı Kâbe'ne siyahlar ve biz seni
hiç bugünkü kadar özlemedik. Varlığa bir Gül ise sebep, kokusundan ya
renginden nasıl duralım ayrı?!..

Ebedî gülşeninde tek ayak üzre duracak bir yer de vermez misin bize
Gül'üm?!..
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,683
Tepki puanı
1,084
Puanları
113
Yaş
67
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
ESKİDEN

Çember çevrilir, Su musluktan içilir, Ağaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden, Silahlar tahtadan, Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin İsimleri konulur, Saatli maarif okunurdu.
Komşuda pişen Bize... Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz, Sokaklar karanlık, Yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, salça, mantı Evde yapılır, Karpuz kuyuda soğutulurdu.
Erik ağacının çiçeği, Pencere camımıza yaslanır, Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır, Evlerde soba yakılır, Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Merdiven çıkılır, Aidat ödenmez, Yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı, Sokaklar lambasız, Mahalleler bekçili olurdu.
Ajans radyodan dinlenir, Çizgi roman okunur, Defterlere kenar süsü yapılırdı.
Hayat,
Arkası yarın gibiydi,
Kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı.
Herkes kendi düşünü kurar, Kendi hayatını oynardı

ŞİMDİ

Herkes
Yoğun,
Yorgun
Ve
Tek başına.
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
Goz yaslarimiz, Bedir'de secdeye kapanip Sana yakaran kulun ve Resulun Muhammed'in goz yaslari kadar saf ve duru degil belki

Onun dedigi gibi "Eger su mu'minler helak olursa, yeryuzunde Sana ibadet eden kalmaz "naz makaminda kapini calma cesaretimiz yok muhakkak

Ama "Duaniz olmasa Rabbimiz sizi ne yapsin" diyen Sesin
RABBIM

Bize duayi ogreten Sensin.Rahman ve Rahim sifatlarini Sen yazdin Kalplerimize. Umutlari Sen yazdin. Ye'sten korunmayi Sen yazdin.
"Dua edin , cevap vereyim" diyen Sen."Vadinde hulfetmeyen " sensin.Hazineleri sonsuz olan Sensin
Duamiz var ve senin kapinda bu duali halimize guveniyorum

Rabbim.Bize rahmetini yagdir, topragimiza, insanimiza
Ac Rahmet kapilarini Rabbim.
Bize hastaliksiz kalpler ver.
BIZE SENI SEVEN YUREKLER VERBize senin sevdiklerini sevecek yurekler ver
Bize kulun ve Rasulun Muhammed'in dualarinda istediklerini ver.
Ona Uhud'sevdirdigin gibi bize de sevdir dagi, tasi , kusu, cicegi.
Cocugu sevdir bize, kadini sevdir, mazlumu sevdir
GUZELLIGI SEVDIR BIZE.
Guzelligi idrak etmeyi lutfet. Mu'minleri sevdir gecmis ve gelecekteki.
Mu'minlere karsi gonullerimizde en kucuk karisiklik muberiyyet

BIRAKMA

AMİN AMİN AMİN
 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
selamün aleyküm hayırlı günler :)ben geldim kim varmış buralarda:)
 

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,069
Tepki puanı
43
Puanları
48
Konum
Ankara
Birisi şirketin binasında asılı GS nin bayrağının ipini sigara ile yakmış. Tüm şirket işi gücü bıraktık, ipi yakanın peşine düştük.

Vay bizim halimize...
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Biz Kime Benziyoruz?
Ahmet Başer

Hendek savaşında üstün zekâsıyla savunma taktiği veren, on kişinin kazdığı hendeği aynı sürede tek başına kazabilen seçkin sahabi Selman-ı Farisî’yi Ensar ve Muhacir “O bizdendir” diyerek paylaşamıyorlardı. Allah Resulü (s.a.v.) Ensar ve Muhacir arasındaki bu tatlı çekişmeyi görerek, hem bu işi tatlıya bağlamak, hem de Selman’ı taltif etmek üzere şöyle dedi: “Selman bizdendir, ehl-i beyttendir”Bu söz hem ortamı rahatlatmış, hem de Selman (r.a.)’ı mutlu etmişti.


Çocukluğunda ateşperest, sonra Hristiyan, daha sonra köle olan ve sonunda Medine’de Peygamberimizi görüp, Farslılardan ilk Müslüman olma şerefine nail olan Selman (r.a.) hangi özellikleriyle Efendimizin ailesi arasına katılma şerefine nail olmuştu? İşte Selman’ı yücelten örnek vasıflarından bazıları:

Hz. Ömer devrinde Medâyin’e vali olan Selman (r.a.) yönetim işleri için kendine bir büro, makam edinmedi. İşlerini duvar gölgelerinde hallederdi.
Vali olduğu halde, kendisi için bir ev yapmak isteyenlere: “Elimi uzattığımda tavanına, yatıp uzandığımda duvarına ayaklarım değecek kadar olsun” demişti.
Vali olduğu halde, kıyafeti o kadar fakirâne idi ki görenler onu hamal sanır, yüklerini taşıtırlardı. Selman (r.a.) gayet memnuniyetle yükleri taşırdı.


Devlet hazinesinden para almaz, eliyle ördüğü sepetlerin kazancıyla geçinirdi. Bir dirheme aldığı kamış parçalarını sepet olarak örer, 3 dirheme satar, birini hammadde borcuna, birini çoluk çocuğunun rızkına, birini de infâka ayırırdı.
Selman (r.a.) manevi kardeşi Ebu Derdâ (r.a.)’a ibadette züht ve takvânın orta yolunu göstermiş, “Kardeşim Allah’ın senin üzerinde bir hakkı var, bedeninin hakkı var, ailenin hakkı var, her hak sahibine hakkını vermelisin” diyerek, ibadet edeceğim diye çoluk çocuğunu ihmal eden kardeşine yol göstermişti.


Kısacası Selman (r.a.) ibadette, takvâda, tevazuda, dünyaya gönül bağlamamakta, güzel ahlâkta her haliyle Rasulullah Efendimize (s.a.v) benzemek istemiş ve ehl-i beytten olma şerefine nail olmuştu. Maneviyatta Hz. Ebu Bekir efendimizden sonra silsilede yerini almıştı.

Peki biz kime benziyoruz?


İşyerlerimizdeki lüks teşrif edilmiş bürolarla kime benziyoruz?

Evlerimizdeki her geçen gün artan lüks ve ihtişamla kime benziyoruz?


Kılık-kıyafetimizle kime benziyoruz?


Yemede-içmede yaptığımız israflarla kime benziyoruz?


Biriktirdiğimiz dünyalıklarla kime benziyoruz?


İbadet hayatımız kime benziyor?


Ahlâkımız kime benziyor?


Düşünelim… Ya da bu soruları başka türlü soralım:

Hiçbir Hıristiyanın, “nasıl olsa et yiyoruz, Kurban bayramında Müslümanları taklit edelim de hayvan keselim” dediğini duyan var mı?

“Soğukta üşüyoruz, nasıl olsa giyiniyoruz, bari Müslümanlar gibi sıkıca giyinelim” diyen Hıristiyan kadın gören var mı?


“Eğlence için bahane arıyoruz, Hicrî takvime göre yılbaşına denk gelen günde biz de eğlence yapalım” diyen Hıristiyan, Yahudi veya başka bir dinde bir insana rastlayan var mı? Benzer örnekleri çoğaltmak mümkün.


Önümüzde, sevgili Peygamberimiz ve O’nun yetiştirdiği, her biri yıldız şahsiyet olan Ashâb-ı Kiram model olarak dururken biz kime benzeyelim?

“Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadis-i şerîfi Allah Resulünü, Ashâb-ı Kiram’ı ve Allah dostlarını sevenler için müjde olduğu gibi, yaşantısında gayri müslimlere benzemek isteyenlere de tehdit değil midir?

İbadette bile Yahudilere benzememek için, Âşûra günü oruç sayısını değiştiren bir Peygamberin ümmeti olarak,

yaşantımızda gayri Müslimleri taklit edersek, yarın Resûlullah’tan hangi yüzle şefaat isteyeceğiz? Cenâb-ı Hâk bizleri şaşırtmasın, her iki cihanda dostlarıyla beraber olmayı nasip eylesin.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
“Ey Gönül!
Dikkat et âhir zaman bu!
Nefsine uyup da sûrete aldanma!
İblisin bile mâşallah dediği kullar var.
Seveceksen sev vefâ nedir, takvâ nedir bileni!
İçinde Cennet saklayan virane kullar var..! “
Hz. Mevlâna (ks
)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt