Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (1 Kullanıcı)

salavatqetir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2010
Mesajlar
1,596
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
32
Gerçekten Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler! siz de ona teslimiyetle salât ve selâm edin.
Ahzab Suresi 56
 

_semra_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ağu 2011
Mesajlar
465
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Semerkand tv de ocak bası sohbetlerını ızlıyoruz kızımla sohbete doyamadık masallah
 

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
içimden herzamanki saçmalıklarım geçiyor
allahım beni kurtar
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Çocukların en hızla geliştiği dönem 0-6 yaşlar arası (Okul Öncesi) dönemdir. Bu dönem, çocuk yaşamının temelidir. Temel alışkanlık ve beceriler bu dönemde edinilir. Bedensel, zihinsel, dil, duygusal, ahlaki ve sosyal büyümenin en hızlı olduğu dönemdir. Kişilik özelliklerinin % 82’si bu dönemde kazanılır.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Geleceğin yetişkinleri olacak çocukların, erken yaşlarda eğitilmesinin gerekliliği artık tüm dünyaca kabul edilmiş önemli gerçeklerden biridir. Avrupa ülkelerinde okul öncesi eğitim %70 ile %100 arasındayken ülkemizde % 16 civarlarındadır. 1994 yılında bu oran % 7 idi. Aradan geçen 15 yılda ülke olarak kat ettiğimiz mesafeye bakılırsa pek de iyi durumumda olduğumuz söylenemez. Ülkemize cep telefonu yine 1994 yılında yeni yeni gelmeye başlamıştı, şimdilerde gençler tarafından takoz, fosil olarak adlandırılan telefonlar o yıllarda 2500 dolardan aşağı bir rakamla alınamıyordu. 1994 yılını baz alacak olduğumuzda, telefonlaşma oranımız nedir sizce? Bunun için nette araştırma yapmak bile istemiyorum. Asıl işi öğrenim görmek olan çocukların ellerinde telefonlar, dııtt mesajınız gönderiyor, dıtt mesaj alıyorlar.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Bilgisayarlar da aynı tarihlerde DOS işletim sistemiyle çalışırdı. Şimdiki çocukların çoğu DOS nedir bilmese de bilgisayarsız ev yok neredeyse. Sayıları her geçen gün artan bilgisayar bağımlılarına ne demeli? Dün gece televizyonda ana haber bülteninde Beyazıt Öztürk, Mario oynayan bir çocuğu taklit ediyordu. O çocuğu facebook daha önce izlemiştim. Üzücü çok üzücü. Aileler, çocukları bilgisayar kullanmayı öğrensin, arkadaşlarının yanında kendisini tam hissetsin, bilgisayarla çağı yakalasın derken; çocuklarının asosyal ve bağımlı kişilik özellikleri geliştirdiklerini fark edemediler.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Uyuşturucu kullanımında 7-8’li yaşlar konuşulur oldu. Eskiden özel okul ve kolejlerin sayısı az, eğitimleri kaliteliydi. Şimdilerde düz liselere süper kelimesini ilave ederek süperleşeceğiz yanılgısını göremeyen bir toplum olduk. Devlet özel üniversitelere kredi veriyor diye dershaneleri özel üniversitelere çevirdik. Beraberinde eğitimin kalitesini düşünmedik. Ve daha neler neler. Ne oluyor bize? Ülke olarak nereye doğru gidiyoruz? Araştırmıyoruz, üretmiyoruz, kendimizi geliştirmiyoruz, öğrenmiyoruz, düşünmüyoruz. Biri bizi çimdiklesin.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
komik rakamlarla telaffuz edilse de, bilgiye ulaşmak çok kolaylaştı. Öğrenmek istediğimiz her konuda bilgi alabileceğimiz kaynaklar hatta uzmanlar elimizin altında. Göremediğimiz gerçeklerden biri, bilgiye ulaşmanın bilgiden yararlanmak anlamına gelmediği. Bilgiyi duymak, okumak, görmek bilgiyi anlamak anlamına gelmiyor. Bilgiyi anlamak bilgiyi öğrenmek anlamına gelmiyor. Bilgiyi öğrenmek bilgiyi kullanmak anlamına gelmiyor. Bilgiyi kullanmak bilgiyi uygulamak anlamına gelmiyor. Uygulamayacağım bilginin zihnimde işi ne?

Niçin toplumsal olarak bilgi açlığı içinde her şeyi öğrenmeye çalışıyor, nihayetinde öğreniyor, buna rağmen bir gıdım yol kat edemiyoruz. Niçin okullaşma oranımız bu kadar düşük, telefonlaşma oranımız bu kadar yüksek? Niçin her yüz kişiye bir kitap düşerken her cebe birden fazla telefon düşüyor? Çünkü düşünmüyoruz. Düşünmedik, düşünmeyeceğiz. Gelecek nesilleri düşünmeyen çoğunluk olarak bizler yetiştireceğiz.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Düşünmediğimizi affınıza sığınarak olabildiğince saçma bir örnekle açıklayayım. Örneğin, yazının başında “Temel alışkanlık ve beceriler okul öncesi dönemde edinilir.” cümlesi geçmişti. İnanmıyorsanız yazının başına dönüp bakabilirsiniz. Yazıyı okuduk o cümle arada öylesine geçişti mi; yoksa okurken o cümlenin önemini fark ederek, bir kenara not ettik mi? Ya da içimizden hakikaten ya, bu cümle üzerinde düşünmeliyim dedik mi? Çoğumuz ben cümleye dikkat çekene kadar fark etmemiştir bile. Çünkü etkin okumuyoruz hatta etkin dinlemiyoruz nihayetinde etkin iletişim kuramıyoruz. Psikolog, “Temel alışkanlık ve beceriler okul öncesi dönemde edinilir.” dedi bilgisinin üzerine çıkmaya çalışmıyoruz. Oysa her gün gerek televizyon gerek radyo programlarında gerekse gazetelerde bir takım uzmanlar bu ve bunun gibi binlerce cümle sarf ediyorlar. Okuduğumuz kitaplar sayısız cümle ve bilgi içeriyor.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
İçimize dönüp soralım “Bu cümleden ne anladım?” Cevabımız, “Temel alışkanlık ve becerilerin okul öncesi dönemde edinildiğini” İse, sadece bu kadar anladıysak, anladığımızı atalım çöpe gitsin. Tüm bunlar ezbercilikten kaynaklanıyor. Anlamak için ezberin yetersiz olduğunu, ezberin sadece papağanlık olduğunu artık kavramamız gerekiyor. Toplum olarak bu konuda uyanmamamız gerekiyor. Peki “Başka ne anladım, bu cümle bende nereye temas etti, bana ne düşündürttü, aklıma hangi fikirleri getirdi…? “

“Hanım duydun mu, temel alışkanlık ve beceriler okul öncesi dönemde edinilirmiş, herhalde bu tür alışkanlıkların kazanılması için en elverişli yaşlar bunlar. Bizim çocuk yemeklerden önce ve sonra hala ellerini biz hatırlatmadan yıkamıyor, yemekleri senin yedirmeni bekliyor, hala tuvalet temizliği için seni çağırıyor, oyuncaklarıyla oynadıktan sonra odasını senin veya ablasının toplamasını bekliyor, yatağını kendi toplamıyor, saçlarını zorla tarıyoruz, tırnaklarına özen göstermiyor, sırasını beklemiyor, izin istemiyor, sessiz durması gerektiği ortamlara kendisini kontrol edemiyor, kalem tutamıyor, … bu çocuk seneye okula gidecek ve hala temel alışkanlık ve becerilerini geliştiremedi, ona yardımcı olmak için acilen bir şeyler yapmamız lazım. “diyebiliyor ve bilgiden işimize yarayacak şekilde yararlanma fırsatı yakalayabiliyorsak ne mutlu bize.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Çocuğa okula başlamadan önce ulaşabilmek, çocuğu bedensel, zihinsel, dil, sosyal, duygusal ve ahlaki yönden okula hazırlamak şart. Bu gelişim alanlarından birindeki eksiklik diğerini etkileyeceğinden, her ayağın üzerinde ayrı ayrı çalışmak ve her birini sağlam örmek gerekiyor. Hepimizin bildiği gibi büyümek ve gelişmek için elverişli şartlar bulamayan çocuklar, akademik hayatın beklentilerine kolay cevap veremediklerinden okulda başarılı olamıyorlar. Bununla birlikte, televizyon kanalları, zihinsel ve bedensel gelişim alanlarını desteklemenin yeterli olduğu izlenimi yaratma çabası içindeler. Çocuğunuza bilmem ne yedirin, zeki olsun, bilmem ne içirin boyu uzasın. Zeki ve uzun boylu olmak, özgüvenli olmayı gerektirmiyor. Boy uzamasıyla sıra bekleme davranışı arasında pozitif korelasyon yok. Ancak, duygusal açıdan özsaygısı, özsevgisi ve özgüveni gelişmiş, kaba ve ince kasları yeterli, kitap sevgisi kazanmış, öğrenmeye hevesli, dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmiş, sınırlarını belirlemiş… çocuklar değişen şartlara daha kolay uyum sağlamakta ve okulda başarılı olmaktadırlar.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Böylesine önemli bir dönemde çocuğa kazandırılacak tüm olumlu beceri ve güzel alışkanlıklar, çocuğun sağlam temeller inşa etmesine yardımcı olacaktır. Temeli sağlam olan yapıların depreme daha dayanıklı olması gibi, temelleri sağlam bir çocuk da dayanıklı ve esnek olacaktır. Eşim sağlam karakterli, kararlı, ne istediğini bilen, gürbüz çocuklar için “20. kattan at, yere bir şey olur ona bir şey olmaz.” der. Çocukları böylesine sağlam inşa etmek, ancak onlara her tür olumlu desteği vererek ve deneyim kazanacağı zeminleri sunarak mümkün olur.
 
G

GüLsU_92

selamun aleyküm behiye kardesim sen ne okuyorsun cok merak ettim valla :) selam ve dua ile
 

sahaff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Kas 2009
Mesajlar
276
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Şimşekleri üstüne en çok ''oyun bozanlar'' çeker

Malcolm x
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
az ve öz konusalim demek geldi içimden!
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt