Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (1 Kullanıcı)

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
[h=2]Yarım saat açılmasını beklediğin sitenin tam kapata bastığın anda açılmasıdır mutsuzluk.[/h]
:a02:
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,683
Tepki puanı
1,084
Puanları
113
Yaş
67
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Bir İnsan; Acı Duyabiliyorsa Canlıdır, Başkasının Acısını Duyabiliyorsa "İNSANDIR.!"
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
32
Allah'ım n'olur içimdeki sıkıntıyı gider
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye. Önce müthiş bir acı duydu dudağında, gümbür gümbür oldu yüreği. Sonra hızla çekildi yukarıya. Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü. Neye benzerdi acep gökyüzü? Bir yanda büyük bir merak, bir yanda ölüm korkusu… “Dudağı yarıklar” denir, şanslıdır onlar; hani görüp de gökyüzünü, oltadan son anda kurtulanlar. Ne çare, balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu. Küçük istavrit anladı yolun sonu. Koca denizlere sığmazdı yüreği. Oysa şimdi, yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci. İnsanlar gelip geçtiler önünden. Bir kedi yalanarak baktı gözünün içine, yavaşça karardı dünya, başı da dönüyordu. Son bir kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı, bir de yeşil yosunu... İşte tam o anda, bu olanları izleyen bir genç adam eğilip aldı onu. Yürüdü deniz kenarına, iki damla gözyaşından ibaret sade bir törenle, saldı denizin sularına. Bir an öylece kalakaldı küçük istavrit. Sonra sevinçle dibe daldı. Gitti genç adamın tüm kederini söküp atarak. Teşekkürü de ihmal etmemiş, birkaç değerli pulunu avuçlarına bırakmıştı. Balıkçı ve kedi şaşkın şaşkın baktılar adamın yüzüne. Sorar gibiydiler, neden yaptın bunu diye. “Bir gün” dedi genç adam, “bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye...”

Hikâyedeki minik istavrit için bile henüz hiçbir şey bitmemişken, biz nasıl umut keseriz hayattan sevgili dostlar? Ona bile bir el uzanıyorsa, biz nasıl düşman yumruklarıyla çevrili olduğumuzu düşünürüz? Hayatta işler hep istediğimiz gibi gitmez elbette. Gün gelir, bir oltanın ucundaki zokaya gönlümüzü kaptırırız. Kalbimizle birlikte ağzımızı da sonuna kadar açarız ve hop, yutuveririz zokayı. Güzel günlerin şekerli hayaline dalmışken, boğazımızı incecik ama derinden yaralayan iğnenin acısıyla uyanırız. Düpedüz avlanırız işte. Ölmeyiz belki ama ruhumuz renksiz bir tabuta hapsolur. İşte, minik istavritin sudan, yani hayattan umudu kestiği anda varlığından bihaber olduğu bir elin yetişmesi gibi, bize de hiç tanımadığımız bir kalp çıkagelir. Gelir; çünkü umut onun yolunu gözlemektedir.

Bu ayki Genç Gelişim sayfaları da küçük istavritin yüreğindeki umudu sırtlanmış, sizi bekliyor dostlar. Kaçırmayın derim! Bir de unutmayın, geleceğe uzanan köprüler plan ya da parayla değil, umutla kurulur.
 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
selamün aleyküm herkese hayırlı günler:)
 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Bin günahla, bin cümanla,
Geliyorum sana,
Bin hatayla, bin ziyanla,
Geliyorum sana,

***

Affa layık olmasam da,
Lütfa layık olamasam da,
Beni bağışla,
Beni bağışla.

***

Yandım El-aman sana geliyorum,
Ne olur affet beni,
Açtım elimi sana yöneliyorum,
Ne olur affet beni,
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt