Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (1 Kullanıcı)

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Beylerbeyi
EL BATIN:


Ya Batın ismini zikreden; korktuklarından emin, kalbi geniş olur. İnsanlar, ona itaat edip, isteklerini yerine getirirler. Sözü dinlenir. Sohbeti etkili ve tesirli olur. İstediği şeylerden rüyada ve uyanık halde haberdar olur.
 

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Beylerbeyi
EL VALİ:


Ya Vali ismini zikreden çeşitli afetlerden muhafaza olur. Makam ve mevkisi yükselir. Emrindeki herkes ondan korkar ve itaat eder. Emir ve istekleri yerine getirilir. Gece ve gündüz 10000 defa okuyan veli kullar mertebesine yükselir. Evliyalar ile görüşür.
 

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Beylerbeyi
EL MÜTEALİ:


Ya Müteali ismini zikreden salaha erer. Hakim ve amirler nezdinde hürmet ve riayet görür. Onlardan beklediği istekleri kabul görür. Zorluklardan, şiddetten ve zahmetlerden kurtulur. Kötülüklerden muhafaza olur. Her bakımdan güçlenir ve kuvvetli olur. Makam ve mevkisi yükselir. Dua ve istekleri geri çevrilmez..
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
gelelim sadaka konusuna; Birine yol sorup tarif almak tas sadaka mıdır?

Evet

Birisi size sadaka olarak doğru bilgiyi verebilir.

Para yada ekmek vermek değil sadece; sadaka

Adama yol tarif ediyorsun sadaka sevabını kapıyorsun

Ne güzel dimi :)
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
imanın en alt derecesi :

"Yoldan gecenlere eziyet veren şeyleri yoldan kaldırmaktır."

Sevap işler arasındadır.

Her iyilik bir sevap gerektirir.
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,574
Tepki puanı
34
Puanları
48
Yaş
39
" Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz"
Al-i İmran 139

Yüreğim İnşirah bekliyor RABBİM cc...Dardayım yetiş..
 

HARP777

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2011
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ VAKİT ÇOK GEÇ!!

Kainatın lambası güneş, Rabb'in varlığına şahit
11 Nisan 2011 / 00:01
Günün Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim
Yirmi Birinci Pencere
“Güneş de onlar içinde bir delildir ki, kendisine tayin edilmiş bir yere doğru akıp gider. Bu, kudreti her şeye galip ve ilmi herşeyi kuşatan Allah'ın taktiridir.” (Yasin Sûresi: 38.)
Şu kâinatın lâmbası olan güneş, kâinat Sâniinin vücuduna ve vahdâniyetine güneş gibi parlak ve nurânî bir penceredir.
Evet, Manzume-i Şemsiye denilen küremizle beraber on iki seyyâre,
cirmleri küçüklük büyüklük itibâriyle pekçok muhtelif
ve mevkîleri uzaklık-yakınlık noktasında pekçok mütefâvit
ve sürat-i hareketleri çok mütenevvi' olduğu halde,
kemâl-i intizam ve hikmet ile ve kemâl-i mîzan ile ve bir sâniye kadar şaşırmayarak, hareketleri ve deveranları ve güneşle câzibe kanunu tâbir edilen bir kanun-u İlâhî ile bağlanmaları, yani onlar imamlarına iktidâları, büyük bir mikyasta, bir azamet-i kudret-i İlâhiyeyi ve vahdâniyet-i Rabbâniyeyi gösterir.
Çünkü, o câmid cirmleri, o şuursuz büyük kütleleri nihayet derecede intizam ve mîzan-ı hikmet içinde muhtelif şekillerde ve muhtelif mesafelerde, muhtelif hareketlerde döndürmek, istihdam etmek, ne derece bir kudreti ve bir hikmeti ispat ettiğini kıyas et.
Bu büyük ve ağır işe zerre miktar tesadüf karışsa, öyle bir patlayış verecek ki, kâinatı dağıtacak. Çünkü, bir dakika tesadüf, birisini tevkif etse, mihverinden çıkmasına sebebiyet verir, başkaları ile müsâdeme etmesine yol açar.
Küre-i arzdan bin defa büyük cirmlerle müsâdemenin ne derece dehşetli olduğunu kıyas edebilirsin.
Manzume-i Şemsiyenin, yani şemsin, me'mûmları ve meyveleri olan on iki seyyârenin acâibini ilm-i muhît-i İlâhîye havale edip, yalnız gözümüzün önünde seyyâremiz bulunan arza bakıyoruz, görüyoruz ki;
bu seyyâremiz bir azamet-i şevket-i Rubûbiyeti ve haşmet-i saltanat-ı Ulûhiyeti ve kemâl-i rahmeti ve hikmeti gösterir bir sûrette, güneşin etrafında emr-i Rabbânî ile, Üçüncü Mektubda beyân edildiği gibi, pek büyük bir hizmet için, bir uzun seyr ü seyahat ona ettiriliyor. Bir sefine-i Rabbâniye olarak, acâib-i masnuât-ı İlâhiye ile doldurulmuş ve zîşuur ibâdullaha seyrangâh gibi bir mesken-i seyyar vaziyeti verilmiş. Ve evkât ve hesâbı bildirecek saat akrebi gibi, kamer dahi dakîk hesablarla azîm hikmetlerle ona takılmış; ve o kamere, başka menzillerde, ayrı seyr ü seyahat verilmiş.
İşte bu mübârek seyyâremizin şu halleri, küre-i arz kuvvetinde bir şehâdetle, bir Kadîr-i Mutlakın vücûb-u vücudunu ve vahdetini ispat eder. Mâdem şu seyyâremiz böyledir; Manzume-i Şemsiyeyi ona kıyas edebilirsin.
Hem şemse, kendi mihveri üstünde, câzibe denilen mânevî ipleri yumak yaptırmak için, dolap ve çıkrık hükmünde olan güneşi bir Kadîr-i Zülcelâlin emriyle döndürüp, o seyyârâtı o mânevî iplerle bağlayıp tanzim etmek ve güneşi bütün seyyârâtı ile, saniyede beş saatlik bir mesafeyi kestirecek kadar bir süratle, bir tahmine göre Herkül Burcu tarafına veya Şemsü'ş-Şümûs cânibine sevk etmek, elbette Ezel ve Ebed Sultanı olan Zât-ı Zülcelâlin kudretiyle ve emriyledir.
Güyâ, haşmet-i rubûbiyetini göstermek için, bu emirber neferleri hükmünde olan Manzume-i Şemsiye ordusu ile bir manevra yaptırır.
Ey kozmoğrafyacı efendi! Hangi tesadüf bu işlere karışabilir?
Hangi esbâbın eli buna ulaşabilir?
Hangi kuvvet buna yanaşabilir?
Haydi sen söyle! Hiç böyle bir Sultan-ı Zülcelâl, aczini gösterip mülküne başkasını karıştırır mı?
Bâhusus kâinatın meyvesi, neticesi, gâyesi, hulâsası olan zîhayatları başka ellere verir mi? Başkasını müdâhale ettirir mi'?
Bâhusus o meyvelerin en câmii ve o neticelerin en mükemmeli ve zeminin halîfesi ve o sultanın âyinedar bir misafiri olan insanları başıboş bırakır mı?
Ve onları tabiata ve tesadüfe havale edip, haşmet-i saltanatını hiçe indirir mi, kemâl-i hikmetini sukut ettirir mi? (Sözler, 33. Söz, 21. Pencere)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
ACAİB : (Acib. C.) Şaşırtacak ve hayret verici şeyler.
AZAMET : Büyüklük.
BEYÂN : Açıklama; izah; anlatma.
CÂNİB : Yan, yön, cihet, taraf.
CÂZİBE : Çekme kuvveti, çekicilik.Gravitasyon kuvveti.
CİRM : Hacim, vücut, kütle, yıldız, gök cismi.
DEVERAN : Dönmek, dolaşmak, devretmek.
DOLAP : (C.: Devâlib) Kuyudan su çıkarıp bahçeleri sulamaya mahsus döner makine.
ESBÂB : Sebepler.
EVKAT : Vakitler.
HAŞMET-İ SALTANAT-I İLÂHİYE : İlâhî saltanatın ihtişâmı, büyüklüğü.
İBÂDULLAH : Allah'a ibâdet edenler.
İLM-İ MUHİT : Geniş ve her tarafı kuşatıcı ilim.
İSTİHDÂM : Bir işte kullanmak için alıkoyma, çalıştırma, kullanma, hizmet ettirme.
KAMER : Ay.
KEMÂL-İ İNTİZAM : Tam düzen, mükemmel intizam.
KÜRE : Yuvarlak cisim. Dünya
MANEVRA : Tatbikat, gösteri.
MANZÛME-İ ŞEMSİYE : Güneş Sistemi.
MASNUÂT-I İLÂHİYE : Allah'ın sanatlı olarak yarattığı varlıklar.
ME'MUM : İmama uyan kimse. İlerdekine uyan.
MENZİL : Ev, oda, yer, mekân, durak.
MESKEN : Konut, kalınan, oturulan yer.
MİHVER : Yörünge. Eksen. Arzın dönmesiyle çizdiği hayâli hat.
MİZÂN-I HİKMET : Hikmet terâzisi, faydalılık ölçüsü.
MUHTELİF : Çeşitli. Farklı.
MÜSÂDEME : Çarpışma, vuruşma, birbirine çarpma.
MÜTEFÂVİT : Çeşitli, farklı.
MÜTENEVVİ' : Çeşit çeşit, muhtelif, çeşitli, değişik, türlü türlü.
RUBÛBİYET : Cenâb-ı Hakkın her zaman, her yerde ve her mahlûka muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onu terbiye etmesi ve idâresi altında bulundurması vasfı.
SÂNİ : Herşeyi sanatla yaratan Allah.
SEFİNE-İ RABBÂNİYE : Bütün varlıkları terbiye ve idâre eden Cenâb-ı Hakk'ın gemisi.
SEYR Ü SEYAHAT : Gezip dolaşmak ve ibret alarak bakmak.
SEYRANGÂH : Gezinti yeri, gezilecek yer seyredilecek yerler, muhteşem manzaralı yerler.
SEYYAR : Bir yerde durmayıp yer değiştiren; sâbit ve devamlı olmayan.
SEYYARE : Gezegen. Bir yerde durmayıp yer değiştiren; sâbit ve devamlı olmayan.
ŞEMS : Güneş.
ŞEMSÜ'Ş-ŞÜMÛS : Güneşlerin güneşi. Pekçok seyyarenin etrafında döndüğü veya ona doğru gittiği en büyük yıldız.
ŞEVKET : Kudret ve kuvvetten gelen büyüklük, padişaha mahsus heybet ve saltanat.
TEVKİF : Hapsetmek, durdurmak.
VAHDÂNİYET : Allah'ın tek ve benzersiz olup, kusur ve noksanlardan uzak olması.
VÜCÛB-U VÜCUD : Varlığı gerekli olmak, olmaması imkânsız olmak, varlığı zarurî ve vacib olmak, vazgeçilmez olmak.
ZÎŞUUR : Akıl, şuur sâhibi.
 

HARP777

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2011
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Gevşemeyin, hüzünlenmeyin...
11 Nisan 2011 / 05:00
Günün Ayet-i Kerime meali...

Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak, Âl-i İmrân Sûresinin 139. Ayetinde mealen şöyle buyuruyor:
Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.
 

HARP777

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2011
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Allah indinde en kıymetli kimlerdir?
11 Nisan 2011 / 05:30
Günün Hadis-i Şerif'i...

Hz. Muhammed (sav) bir Hadis-i Şerif'inde mealen şöyle buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
Resulullah (sav)'a Allah indinde en efdal insanın kim olduğu sorulmuştu: "Allah indinde en kıymetlileri en muttaki olanlardır!" buyurdular. "Biz bunu sormadık!" demeleri üzerine: "Öyleyse o, Halilullah'ın oğlu, Nebiyyullah'ın oğlu Nebiyyullah'ın oğlu Yusuftur" buyurmuştu. Yine itirazla: "Hayır, bunu da sormadık" dediler. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Siz bana Arap hanedanlarından mı soruyorsunuz" dedi. "Evet (Ey Allah'ın Resulü!)" dediler. "Onların cahiliye dönemindeki hayırlıları, fıkıh öğrendikleri takdirde, İslam'da da en hayırlılarıdır!" cevabını verdi.
 

HARP777

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2011
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
. . . : Kur'an'dan Bir Mesaj : . . . "Sizi, ey insanlar, Biz yerden yarattık. Yine oraya göndereceğiz ve oradan tekrar Biz çıkaracağız." [Tâ Hâ Suresi 20,55]
Hz. Ali (r.a) bir hutbesinde şöyle demişti. "Ey insanlar, siz ebediyet için yaratıldınız. Babalarınızın sulblerinden rahimlere, oradan dünyaya geçiyorsunuz. Dünyadan berzaha (kabre), oradan da ya cennete, ya da cehenneme gideceksiniz" deyip bu âyet-i kerimeyi okumuştu.
 

HARP777

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2011
Mesajlar
58
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Ebu Hureyre Radiyallahu Anh anlatıyor:

Bir adam gelerek: "Ey ALLAH'ın Rasulü iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyade kim hak sahibidir? Diye sordu.

Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem):

"Annen!" diye cevap verdi.

Adam: "Sonra kim?" dedi,

Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem):

"Annen!" diye cevap verdi.

Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) yine:

"Annen!" diye cevap verdi.

Adam tekrar sordu: "Sonra kim"

Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vessellem) bu dördüncüyü:

"Baban!" diye cevapladı"

(Buhari, Edeb 2)
 

eee87

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Şub 2011
Mesajlar
582
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
geçen gece yaşadığım bir şeyi anlatmak istiyorum sizlere kardeşlerim.Akşam tv izliyordum bir anda dışardan kulakları tırmalayan çınnnn diye bir ses duydum.Dedim ALLAH ALLAH bu nedir kıstım televizyonu.Bilmiyorum ne olduğunu 1-2 dakikaya geçti belki arabadan geliyordu.o anda belki garip ama tek şey geldi aklıma İsrafilin üflediği sur.biliyorum bu kadar kısık olmayacak kulakları sağır edecek halde ama işte bir anda dünyanın sonu mu acaba diye kalbim sıkıştı.o anda anladım ki hazırmıyız sona?ibadet olarak.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31
Verdiğin tüm nimetler için sana hamd olsun Allah'ım.
Beni islam gibi güzel bir dinle şereflendirdiğin için,hep yanımda olduğunu daima hissettirdiğin için şükürler olsun.
Bana iyiliklere vesile olup Sana hergün biraz daha yaklaşmayı nasip eyle Allah'ım.
hayır kapılarını aç Ya Rabbim.
Amin..
şükürler olsun ki bugün de çok mutluyum.
 

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Beylerbeyi
EL MÜNTEKİM:


Ya Müntekim ismini okuyanlar düşmanlarının şerrinden korunurlar. Allah; okuyanın düşmanınına karşı intikamını alır. Hiç kimse Ya Müntekim ismini zikredene bir kötülük yapamaz.
 

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Beylerbeyi
EL AFÜVV:


Ya Afüvv ismini zikreden kişi, iyi ahlak sahibi olur. Allah'ın mağfiretine nail olur, Allah'ın rızasını kazanan kullardan olur. Öfke anında 10 defa Ya Afüvv ismini zikredip ardından salatü selam okursa sakinleşir.
 

Kemahlı_24

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2011
Mesajlar
5,140
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Beylerbeyi
EL BERR:


Ya Berr ismini okumaya devam edenler tüm mahlukatın şerrinden emin olur. Bütün hal ve hareketlerinde lutuf ve kereme mazhar olur. Dilleri hikmetlenir. Makamı, mertebesi, derecesi yükselir. Alkolik ve isyan halinde olanlar günde 700 defa Ya Berr ismini zikrederlerse; kötü alışkanlıklarından kurtulurlar, durumları düzelir.
 

acem_kizi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
891
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Azerbaycan
Beni kendinde, kendimde arama! Ben hem bende, hem sende bir gizim.
Beni Mecnundan, Leyladan sorma. Ben yalnız MEVLADAN BİR İZİM
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt