Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (1 Kullanıcı)

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,683
Tepki puanı
1,084
Puanları
113
Yaş
67
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Hayat yaşadığınız inişli çıkışlı olaylarla insanı olgunlaştırır. Olaylara bakışı her zaman değişebilir. Eğer sabit fikirli değilse.
 

sofi_25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2012
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Selamün Aleyküm,
Ben geçtiğimiz Haziran ayında Endüstri Mühendisi olarak mezun oldum. Ama aklım fikrim hizmette. İşe girersem nefsim paraya alışırsa, iş ortamındaki fesatlıklara karışırsam, daha da kötüsü bizim meslek gereği iş yerlerinde çoğunluk erkeklerden oluşuyor ve ben buna alışmayı da istemiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum gerçekten kafam çok karışık. Dua istiyorum herkesten Allah (c.c.) razı olsun şimdiden..
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
Ramazan-i Serife sadece 4 gün kaldi
“Allahım! Recebi ve Şabanı hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır.”
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
51
bilgisayari formatlamak ne kadar zormus
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Ramazan..
Ne guzelsin ki gelmeden isigini dokunduruyorsun gonullerimize.
Hele ki seni bir yabanci diyarda karsilamak.
Ezan duymadan iftar acmak.
Sahura kalkan tek ev olarak kalkmak..
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Selamün Aleyküm,
Ben geçtiğimiz Haziran ayında Endüstri Mühendisi olarak mezun oldum. Ama aklım fikrim hizmette. İşe girersem nefsim paraya alışırsa, iş ortamındaki fesatlıklara karışırsam, daha da kötüsü bizim meslek gereği iş yerlerinde çoğunluk erkeklerden oluşuyor ve ben buna alışmayı da istemiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum gerçekten kafam çok karışık. Dua istiyorum herkesten Allah (c.c.) razı olsun şimdiden..

Aleykum selam degerli ablam..
Oncelikle "hizmet" diyerek anlatmak istediginiz seyin, dine hizmet olarak anladigimi belirtmeliyim. Cok temiz ve guclu duygularla yazmissin, haklisin. Ve sen bu yurekle dinine hizmete layiksin. Ben boyle dusunuyorum. InsaAllah dua edecegim size.
Sizde beni unutmayin olur mu? :)
Allah'a emanet olun.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
mevlana.jpg


Külfetsiz nimet, zahmetsiz rahmet olmaz

Engel ve zorluklar hayatın icabıdır. Unutulmamalıdır ki boş oturan insan zorluklarla karşılaşmaz ancak başarma ve gelişme arzusunu duyan insanlar sıkıntıya göğüs germek zorundadır. Ayrıca her sorun bir fırsattır.

Mevlânâ bu konuyu da ele alır: “Dert daima insana yol gösterir. Dünyadaki her iş için, insanın içinde ona karşı bir aşk, bir heves ve dert olmazsa; insan o işi yapmaz ve o iş dertsiz, zahmetsiz olarak ona müyesser olmaz. İster dünya, ister âhiret, ister padişahlık, ister ilim, ister astronomi ve ister başka işler için olsun hepsi için, bu böyledir.” (Fîhi Mâfih, 33)


Mevlânâ konu ayrıca bir hikâye ile izah eder: Kazvinli bir yiğit omzuna kükremiş bir aslan dövmesi yaptırmak ister. Tellak dövmeye başlayınca genç iğnenin acısına dayanamaz. Tellake hangi uzuvdan başladığını sorar. Tellak kuyruğu deyince, kuyruk hiç de lüzumlu değil, bu aslan kuyruksuz olsun der. Tellak yeniden işe başlar, acıya dayanamayan genç yine sorar, tellak kulağı işlediğini söyler. Kazvinli “Varsın kulağa olmasın” der. Tellak başka bir uzva başlar, genç feryatla sorar: “Bu aslanın hangi uzvudur” Tellak “Karnıdır” der. Kazvinli genç “Bu aslan karınsız olsun” deyince tellak iğnesini fırlatıp: “Kim dünyada böyle bir şey görmüştür. Kulaksız, karınsız ve kuyruksuz acayip bir aslan. Cenab-ı Hak bile böyle bir aslan yaratmamıştır.” der.


“Ey kardeş, iğnenin acısına sabret ki, nefis kâfirinin iğnesini kırasın.” (Mesnevî, I/3085-3106)


“Rahatın aslı meşakkat, nimetin başı acılıktır. Cennet, hoşa gitmeyen şeylerle örtülmüştür.” (Mesnevî, II/1854-1855)

“Yürü; derdi seç, derdi seç,

Çünkü bundan başka bir çâre bilmiyorum ben...

Varım yoğum yok diye gönlünü daraltma,

Derdin yoksa buna hüzünlen asıl...” (Rubâîler, 172)

Dertler günahtan arınmanın, mânen yükselmenin bir yoludur


“Mümine isabet eden hiçbir ağrı, yorgunluk, hastalık, üzüntü hatta ufak bir tasa yoktur ki, ALLAH o musibet ile kulun günahlarından bir kısmını silmesin” hadis-i şerifinde bildirildiği gibi musibetler günahlara kefarettir.


Bir diğer hadiste de; “ALLAH bir kulu için hayır dilerse, onun günahının cezasını dünyada verir” denilmekte, başımıza gelen belaların âhiretteki derecemizi yükselteceğine işaret edilmektedir.


Mevlânâ konuyu küçük bir örnekle özetler: “Meselâ bir halıyı, tozunu temizlemek için değnekle döverler. Akıllılar buna paylama demezler. Fakat kendi sevdiği birini veya çocuğunu döverlerse, ona itâb (paylama) derler. Sevginin delili işte böyle yerde meydana çıkar. Bu yüzden mâdemki kendinde bir dert ve pişmanlık hissediyorsun, bu Tanrı’nın sana olan inayetinin ve sevgisinin bir delilidir.” (Fîhi Mâfih, 36)

Her sıkıntı, güçlük sabırla ortadan kalkar


“Sabır genişliğin anahtarıdır” hadisinin de bildirdiği gibi, sabır bütün zorlukları gideren, insanı sıkıntıdan ferahlığa taşıyan bir meziyettir. Mevlânâ sabrın neticesindeki bu hikmeti de izah eder:


“Sabret, zira sabırla güçlük kalkar. Sabır, ferahlığın anahtarıdır.” (Mesnevî, III: 184

“Sabır, mübarek bir şey; daima insandan üzüntüyü giderir.” (Mesnevî, III: 1859)

“Gönüldeki her ferahlığın sebebi bir sıkıntıya bağlıdır.” (Mesnevî, III: 2312)


“Nerede bir dert varsa, deva oraya, nerede bir yoksul varsa nimet oraya gider.” (Mesnevî, II: 3232)


“Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Rahmetler ondadır. Deri yırtıldı mı iç tazelenir.” (Mesnevî, II: 2282)


Sabır şükrün göstergesi ve olgun insanın vasfıdır


Sabır, olgun insanların göstereceği bir davranış şeklidir. Unutulmamalıdır ki Cenab-ı Hakk’ın güzel isimlerinden birisi de “Sabûr”dur, ancak bu ismin Esmâ-i Hüsnâ’nın en sonunda yer alması bu hasletin zorluğuna, herkesin bu meziyete kolayca sahip olamayacağına işaret eder.

Kâmil imana sahip, “Lutfun da hoş, kahrın da hoş” diyebilmenin yüceliğine ulaşan insanlar sabrın güzel örneklerini sergiler.

Mevlânâ konuyu fevkalade güzel bir örnekle açıklar: Lokman’ın efendisine bir karpuz hediye etmişlerdi. Lokman’ı çok seven efendisi karpuzdan bir dilim kesip Lokman’a verir. Lokman şeker yer gibi karpuzu yer. Onun zevkle yediğini gören efendisi bir dilim daha verir. Onu da yer. Dilimler böylece on yediyi bulur.

Efendisi Lokman’ı istekle yer görünce bir dilim de kendisi yemek ister. Ama yer yemez karpuz ağzını yakar. Bir müddet konuşamaz. Sonra Lokman’a neden karpuzun acı olduğunu söylemediğini sorar.

Lokman: “Senin sunduğun bir şeye acıdır demek ayıptır. Bana bunca nimet vermişken, bir acı lokmaya katlanamazsam başıma toprak” der. (Mesnevî, II: 1525-1545)


Mevlânâ’nın sabrın hikmetleri konusundaki Kuranî bir örneği de 103. sure olan Ve’l-Asr Suresi’dir. İmam Şâfiî’nin; “Başka bir şey nazil olmasaydı, Kuran’dan bu sure yeterdi” dediği, Ve’l-Asr, Kuran-ı Kerim’in bütün nasihatlerini özetler mahiyettedir. Mehmet Âkif Ersoy surenin önemini şu mısralarla belirtir:

“Hani ashâb-ı kirâm ayrılalım derlerken

Mutlaka Sûre-i Ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden



Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh

Başta îmân-ı hakîkî geliyor sonra salâh



Sonra hak sonra sebat. İşte kuzum insanlık

Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık”

Surenin meali şöyledir: “Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” Mevlânâ’nın sabrın hikmetlerine ve sabretmenin fazil etine dair sözlerini ashabın âdetine uyarak noktalayabiliriz:

“Sabır Hakk’ın adıyla beraber geçiyor. Ve’l-Asr Suresi’nin sonunu oku da gör.

Cenab-ı Hak, yüz binlerce kimya yarattı ama sabır kimyasına benzer var mı ya?” (Mesnevî, III: 1860-1861)
Alıntı
 

sofi_25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2012
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Allah razı olsun kardeşim,
her zaman "hizmet nimettir" sözünü hatırlatıyorum kendime. Bugün işkence gören öldürülen bütün müslüman kardeşlerimizin hesabını Rabb'im bizden soracak elbet. Hizmette üstüme düşeni yapmadan rahat uyuyamıyorum. Rabb'im kalplerimizi itaati üzerine sabit kılsın. Tekrardan Allah razı olsun..Dualarımız tüm müslüman kardeşlerimiz içindir..Tabi ki senin için de:)
Allah'a emanet ol kardeşim..
 

sofi_25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2012
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Aleykum selam degerli ablam..
Oncelikle "hizmet" diyerek anlatmak istediginiz seyin, dine hizmet olarak anladigimi belirtmeliyim. Cok temiz ve guclu duygularla yazmissin, haklisin. Ve sen bu yurekle dinine hizmete layiksin. Ben boyle dusunuyorum. InsaAllah dua edecegim size.
Sizde beni unutmayin olur mu? :)
Allah'a emanet olun.

Allah razı olsun kardeşim,
her zaman "hizmet nimettir" sözünü hatırlatıyorum kendime. Bugün işkence gören öldürülen bütün müslüman kardeşlerimizin hesabını Rabb'im bizden soracak elbet. Hizmette üstüme düşeni yapmadan rahat uyuyamıyorum. Rabb'im kalplerimizi itaati üzerine sabit kılsın. Tekrardan Allah razı olsun..Dualarımız tüm müslüman kardeşlerimiz içindir..Tabi ki senin için de
Allah'a emanet ol kardeşim..
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
“Kul acele etmediği müddetçe Allah’dan daima bir hayır, ve rahmet içerisindedir. Acele ettiğinde ise ümitsizliğe kapılır ve duayı terkeder.”
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
"Bu günlerde kelime-i tevhidi, tekbiri ve hamdeleyi bol bol söyleyin."
Kelime-i Tevhid: La ilahe illallah
Tekbir: Allahüekber
Hamdele: Elhamdülillah


HAYIRLI SABAHLAR DİLİYORUM.
RABBİME EMANET OLUN.
SELAMETLE KALIN.
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,044
Puanları
163
Yaş
50
Konum
Gönlün olduğu yerde
Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin ve Ala Alihi ve Sahbihi ve Barik ve Sellim



La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim...


La ilahe İllallah

Allahü Ekber

Elhamdülillah
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
41
“Kul acele etmediği müddetçe Allah’dan daima bir hayır, ve rahmet içerisindedir. Acele ettiğinde ise ümitsizliğe kapılır ve duayı terkeder.”

Paylaşım için sağolasın kardeşim.. Ne kadar doğru.. Şu acelemiz, koşturmamız yok mu?
Dünya kadar yükü sırtlanmışız gidiyoruz.. Ahiret için çalışıpta tüm dünyaya atsak yükümüzü..
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,683
Tepki puanı
1,084
Puanları
113
Yaş
67
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi.
Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar.
Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.
Ömer bin Hâris (Rahmetullahi aleyh)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
35
Konum
.........
Güneş Yusuf'u armağan etti Yakub'a, senin gözlerinde.
Ama sen; Yakub'u kör ettin, Yusuf yüzlü gidişinle.
Ne senin adın Yusuf, ne de ben Züleyhâ'yım...
Sanma ki ellerimden yırtılacak gömleğin...
Lâkin bir gün Züleyhâ olup gelirsem sana,
Yusuf gibi karşıla; Âsil, iffetli, serin...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt