Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçinden geçeni paylaş... (2 Kullanıcı)

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
Sıkıntılı bir an'da yanlış yapabileceğiniz
en kötü şey, sabır kuvvetinizi dağıtmaktır.
Geçmişte zaten benim hiç yüzüm gülmedi, bütün dertler beni buldu gibi cümlelerle, sabrınızı dağıtmak çok anlamsızdır. Aynı şekilde geleceğe dair ümitsiz bakmak, karamsar düşünceler içerisinde yaşamak, sabır kuvvetini yıpratır.

O kadar çok duâ yaptım ki,
duâlarım bile kabul olmadı demek,
isyana yaklaşmaktır.
Hangi duâya Allah cevap verip vermediğini, biz aciz kullar bilemeyiz.
Bizim dilediğimiz şekilde kabul buyrulmadı duâlar diye üzülmeyin boşuna.
Allah duâlarınızı başka bir surette kabul buyurmadığı ne malum?

Zor ve sıkıntılı anlarda sabretmek çok zordur. Çaresiz kalmak çok zordur !
İşte yaşanan bu çaresiz anlarda yapabileceğiniz en güzel şey,
sabır kuvvetinizi dağıtmak yerine, toparlamaktır.
Geçmişe ve geleceğe dair üzüntü ve
keder duymayın !
Geçmiş gitti, gelecek daha gelmedi.
Sabrınızı yalnızca şu an'a verin.
Hayat dediğimiz an,
nefes alıp verdiğiniz şu an.
İçinde bulunduğunuz sıkıntıları sadece
şu an için değerlendirin.
Kim bilir bu derdim beni daha
ne kadar çok yoracak demeyin.
Nereden bileceksiniz yarın öbür gün imtihanınızın sona ermeyeceğini?

Allah sabredenleri sever,
samimi olarak kalben sabır nimetine sarılanlara yardım eder.
Tasalanmayın !
Dertlerinizi daha büyük dert haline getirmeyin. Bu dertler sizlerle göç etmeyecek ahirete. Yanlarınıza alıp getireceğiniz nimet, zorluk ve sıkıntılık anlarda gösterdiğiniz sabırdır.
Allah sizlere (bir ihtimal) hangi dertlerle geldin huzuruma ey kulum demiyecek.
Yüreğini aç, ben o kalpte ne kadar varım diyecek. Gönderdiğim misafirleri (sıkıntıları) nasıl ağırladın diyecek.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50

Felâk suresi

Kul, euzü birabbil felâk, min şerri ma halak, ve min şerri gasikin iza vakab, ve min şerri neffassâti fil ukad, ve min şerri hâsidin iza hased.

Anlamı:
De ki: €œYarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.â€￾

Nas Suresi

Kul, euzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vasvasil hannas, elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs.

Anlamı:
De ki: âCinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.

 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
Geçiyor günler dualarla.Geçiyor günler senin için kılınan namazlarla ,geçiyor günler yakarışlarla,yalvarışlarla ne olur Allahım isyan eden yolundan ayrılan kullarından etme bizi.. Bizi günahlarımızdan dolayı affederek doğru yolda ilerlememizi nasip et .Dualarımızı kabul edip imanlı kullarının arasına kat . Günlerimizi yararlı işler yaparak geçirmeyi nasip et hem kendimize hem gerçek Allah dostlarına yardım et.
Ne olur bize iç huzuru, ferahlık ver. Her iki cihanda yüzümüzü güldür hep iyi kullarınla beraber olmayı nasip et HEPİMİZİN DUASI KABUL OLSUN .AMİN
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
Rabbim bizi kapından çevirme. Rabbim senden başka kimsemiz yok. senin herşeye şüphesiz gücün yeter. bizi çaresiz bırakma Allah’ım. Sen bize şah damarımız kadar yakınsın. Bizi görüyor ve duyuyorsun.. Yardım et Ya Rabbim….dualarımızı kabul , günahlarımızı affet Allah’ım…AMİN
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
yaradanım senden başka gidecek yerimiz calacak kapımız yok,sen yaradanımızsın bizleri bizden daha iyi bilensin neyin hayır neyin şer oldugunu en iyi sen bilirsin hakkımızda en hayırlısı neyse onu ver bizi bize bırakma,dertlilere dermansın,hastalara şifa verensin huzursuz gönüllere huzurverensin,dualarımızı yüce katında kabul et bizleri kapından boş cevirme,sevdir bize sevdiklerini,sevdirme sevmediklerini herşey seninle güzel,ALLAH yar ve yardımcımız olsun AMİN..
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Ya Rabbi bizleri af et..
Ümmeti Muhammedden olmayı nasip et..

Gönlümüzü İslam'a aç..

İnsan olmanın güzelliklerini bize fark ettir..
Överek yarattığın Topraktan halk ettiğin Ruhundan üflediğin, Secde edin diye buyurduğun ..
Atamız..
Adem A.S. In gerçeğini bize fark ettir ve bizlere onun yolundan yürümeyi nasip et Ya Rabbi..

Secde suresi;
7. O ki, yarattığı ğüüüher şeyi güzel yaptı. İnsanı yaratmaya da çamurdan başladı.
8. Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı.
9. Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
10. (Kâfirler dediler ki) "Biz toprakta yok olduktan sonra mı, biz mi yeniden yaratılacakmışız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.

Kehf soresi;
50. Hani biz meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis'ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis'i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir

Kibirlenip,büyüklenip Adem A.S. Secde edin emrine muhalefet eden ve İhlaslı yoluna oturup İnsanları azdırıp isyan ettireceğim diyen Şeytan lainden..ğ

Araf suresi;

12. Allah, "Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?" dedi. (O da) "Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın" dedi.

Yani;
Kovulmuş İblisten , münafıklardan , isyan, ihanet ve hain olanlardan , bizleri uzak tut Ya Rabbi..

Onları cezalandır Ya Rabbi..

Ya Rabbi , sana itaat ve ibadet etmeyi bize nasip et..

Vatanımızı Devletimizi, Asker ve Polisimizi koru Ya Rabbi..

Şehit ve Melekler Ordularınla onlara yardım et..
Onları esirge Ya Rabbi..

İnşallah..
Amin.
 
Son düzenleme:

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Muhterem Müslümanlar!
Her insanın hayatı belirli çizgilere göre şekillenir. Müslümanın hayatı ve temel çizgisi ise helal ve haram sınırlarıdır. Müslüman helal dairesi içinde kalıp çizgiyi aşmayacaktır.
Hayat kısıtlı bir süreçtir. Bu süreç içinde helalinden kazanmak, helalinden harcamak, yemek-içmek, insanlarla ve diğer mahlukat ile ve en önemlisi de Allah ile olan ilişkilerimizde Müslümanlar olarak helal-haram çerçevesine riayet etmek durumundayız. Allah ile aramızda olan çizgi tevhit ve kulluk çizgisidir. İnsanlar ve diğer mahlukat ile olan çizgiler ise; adalet, hürmet, sevgi ve merhamet çizgileridir. Bu çizgiler aşılınca haramlar başlar.

Aziz Müslümanlar!
Demek oluyor ki, helal ve haram arasındaki çizgi sadece yemekte veya içmekte değil, hayatın her aşamasında riayet edilmesi gereken bir husustur. Nasıl ki kadın-erkek ilişkilerinde helal-haram çizgisini asla aşmamamız gerekiyorsa, aynı şekilde hayatımızı devam ettirmek için gerekli olan yiyecek ve içecek meselesinde de çok dikkatli davranmak zorundayız. Rabbimiz: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin.”[1] buyurarak helal rızık aramayı ve helal yiyeceklerden yemeyi farz kılmıştır. Helalinden kazanmak durumunda olduğumuz gibi, bu kazandıklarımızı yine helal bir şekilde ve israf etmeden harcamakla da mükellefiz. Peygamber Efendimiz yemeklerde israf konusunda bizleri şöyle uyarmaktadır: “İnsan, kendi karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir, mutlaka bundan fazla yemesi gerekirse, midesini üçe bölsün: Üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de nefesi için ayırsın.”[2]

Değerli Kardeşlerim!
Unutmayalım ki, kullukla ilişkili olan her şey, yani Allah’ın emir ve yasaklarına uymak, insanı Allah’a yaklaştıracaktır ve bu sebeble de ibadet çerçevesi içerisine girmektedir.
Şöyle özetleyelim: Eğer sırf helal kazanma niyeti ile çalışıyorsak, bu çalışmamız bir ibadet olacaktır. Bu çalışma ile elde ettiğimiz nimetleri harcamamız, yemekleri yememiz, suları içmemiz, onları ailemize ve dostlarımıza ikram etmemiz de bir ibadet olacaktır.
Sırf Allah emretti diye bir şeyden, mesela içkiden uzak duruyorsak bu duruşumuz da bir ibadettir. Sırf Allah “Zulmetmeyiniz, bağışlayıcı olunuz.” dediği için zulmetmiyor, zulme karşı itiraz ediyor ve insanları bağışlıyorsak aynı şekilde bu da bir ibadettir. Hatta öyle ki, bir Müslüman kardeşimizin yüzüne Allah rızası için gülümsemek, ona selam vermek de ibadettir. Çünkü bunların hepsi helal sınırları içinde kalma mücadelesine girer.

Muhterem Müminler!
Peki böyle yapmayıp da tersini yapıyorsak, işte o zaman helal çizgisini aşıp haram dairesine girmişiz demektir. Öyleyse bilelim ki; helale uymak, haramdan kaçınmak Müslümanca bir hayatın temelini oluşturmaktadır.

[1] Bakara suresi 2:172
[2] Tirmizî, Zühd, 77, H. No: 2380
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Mehdi olmak isteyen o kadar çok kişi varki..
Sanki..
Dünya tarlasından bitki misali çıkarlar..
Kendileri için.
Mehdiyim diye söylerler veya söyletirler..
Mehdiyi tarif ederken kendilerini tarif ederler..
Ettirirler..
Hele varlıklı ise..
Bu uğurda en üst düzeyde reklam yaparlar..
Yaptırırlar..
Ben istemiyorum ama yan cebime derler..

Bu nasıl bir göreve talip olma ki..
Para onların cebine akar..

İstemezler ama dünya gücümüz olmalı gülüşü ile cepleri doldukca dolar..

Sıkıldık artık..

Mehdi adı verilen şahıs gelsede rahatlasak..
Sahtelerden kurtulsak..

İnşallah..
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Yarabbimizden arzımız odur ki..
Sahte Mehdilerden bizleri korusun..
Sahtekar olanlar ayan olsun..
İnşallah..

Yalan , yanlış bilgilerden sıkıldık artık..
Benlik peşinde koşanlardan..

Usandık artık..

Allahımız Celle Celalehu bizi korusun ki..
İhlas yolundan uzaklaşmıyalım..

İnşallah.
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Mehdi gelsede , sahtelerinden kurtulsak demiştim ya..

Söz gelişi söyledik efendim..
Yoksa..

Muhammed Mustafa A.S. In sözü üzerine söz..
Kuran-ı Kerim üzerine ..
Yeni VAHİY olacak şey değil efendim..

Bizden söylemesi..

Tercih sizin..
Ancak..

Çok beklersiniz demek isterim..

MEHDİ isimli veya makamlı biri Allahu Teala tarafından görevlendirilmeyecektir..

Kuran-ı Kerimde bu konuda ayet yok efendim..
 
Son düzenleme:

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Yetimlerin hamisi bir Peygamber'in hayatını, Suriye'yi yetimhaneye çevirenlerin beyaz perdeye aktarması İran için takiyye,Ümmet için ar'dır.
Dr. İhsan Şenocak
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
"Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum...
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
“Ben tasamı ve üzüntümü ancak Allah'a havale ederim.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
“Ben, sadece gam ve kederimi Allah'a arz ediyorum.
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
İsrailoğulları arasında bir fasık vardı, fasıklıktan bir türlü vazgeçmiyordu, günün birinde beldesinin halkı ondan iyice bıktı, koyulduğu kötü yoldan onu vazgeçirmekten ümit kesilince ondan kurtulmak için Allah'a yalvardılar.

Allah (C.C.) Hz. Musa'ya (A.S.) vahyetti ki, "İsrail oğulları arasında fasık bir delikanlı var, onu beldelerinden sür ki, onun kötülüğü yüzünden üzerlerine ateş yağmasın."

Hz. Musa da o beldeye vararak delikanlıyı sürdü. Delikanlı beldesinden çıkarak bir köye sığındı. Bunun üzerine Allah'dan o köyden de onu kovma emrini alan Hz. Musa, delikanlıyı yeni yurdundan da çıkardı.

İkinci sefer sürgüne çıkan delikanlı bu defa insansız, bitkisiz, vahşi hayvansız ve kuş uçmaz bir mağaraya sığındı. Bu ıpıssız mağarada yalnız kendisi ile baş başa kalan delikanlı çok geçmeden hastalandı, yanında bakacak hiç kimsesi yoktu.

Toprağın üzerine yığıldı, başını da yere koydu. Bu acıklı durumda dudaklarından şöyle mırıldandı, "Annem başucumda olsaydı, halime acır ve zilletime ağlardı. Babam yanımda olsa yardımıma koşar, başımın çaresine bakardı. Karım burada olsa ayrılığımızın acısına ağlardı... Çocuklarım yanımda olsalar, cenazemin arkasından gözyaşı döker ve "Allah'ımız! Garip, zavallı, günahkar, beldesinden yabancı bir köye sürülmüş, orada da barındırılmayacak ıssız bir mağaraya koyulmuş ve ıssız mağarada da dünyadan ayrılarak ümitsiz bir ahiret yolculuğuna çıkmak üzere olan babamızı sen af eyle " dua ederlerdi.

Allah'ım Beni ana- babamdan, evladımdan, karımdan ayrı düşürdün, fakat rahmetinden mahrum etme. Onların acısı ile kalbimi yaktın, fakat günahıma karşılık beni ateşinde yakma.

Delikanlının bu acıklı yalvarmaları üzerine Allah, delikanlıya anası ve karısı kılığında birer huri, çocukları kılığına girmiş genç melekler ve babası kılığında da bir melek gönderdi. Gelen huri ve melekler yanı başına oturarak üzerine ağladılar. Delikanlı da " İşte ana - babam, karım ve çocuklarım, sonunda bana gelmişler!" diyerek ölçüsüz (bilgi yelpazesi.net) bir sevince boğuldu, gönlü feraha kavuşarak günahtan arınmış ve affa uğramış bir halde Allah'ın rahmetine kavuştu.

Bunun üzerine Allah (C.C.) Hz. Musa (A.S.) bildirdi ki,"Filan yerdeki falan kuytu mağaraya git, orada velilerimden bir veli öldü, yanına var, ona karşı yapılacak görevleri bizzat yürüterek ölüsünü defnet".

Allah'ın bu talimatına uyan Hz. Musa (A.S.) kuytu mağaraya varınca Allah'ın emri ile önce kendi beldesinden ve sonra sürgün olarak yaşadığı köyden kovduğu delikanlının ölüsü ile karşı karşıya olduğunu ve cenazesinin çevresini melekler ile hurilerin tuttuğunu görür.

O zaman Hz. Musa (A.S.) Allah'a "Allah'ım ! Bu ölü, senin emrin uyarınca beldesinden ve sürgün yerinden kovduğum delikanlı değil mi?" diye sorar.

Yüce Allah Hz. Musa'ya cevap verir. "Evet ya Musa, fakat sonra ben onu rahmetimin şemsiyesi altına alarak affettim. Çünkü toprak üzerine uzanmış, yatarken bana yakardı. Memleket, ana - baba, eş ve çocuk hasretine katlandı. Ona son nefesinde anası ve eşi kılığında birer huri, babası ve çocukları kılığında melekler gönderdim

Bilirsin ki, garip öldüğü zaman yer ve gök ehlinin hepsi onun için yas tutarlar. Ben merhametlilerin en merhametlisi iken ona nasıl acımazdım."

Garip bir kimse komaya girdiği zaman Allah meleklerine buyurur ki, "Ey meleklerim! Bu adam gariptir, yolcudur, çoluk -çocuğundan, eşinden, ana-babasından ayrı düştü. Ölünce arkasından ağlayacak, yasını tutacak bir kimsesi yoktur."

Arkasından Allah, meleklerden birini babası kılığına, bir başkasını çocuğu kılığına, bir diğerini yakın akrabasından birisi kılığına koyar.

Bunlar son nefesinde yanına varırlar. Garip hasta gözlerini açar ana-babasını, eşini görür, yüreği rahatlar, ruhunu huzur ve sevinç içinde teslim eder.

Daha sonra cenazesi yola çıkarılacağı zaman, melekler onu uğurlar ve mezarı başında Kıyamet gününe kadar dua ederler.

Mükâşefetü'l Kulûb
 
Son düzenleme:

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,554
Tepki puanı
904
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Es'selamü Aleyküm ve Rahmetullah ve Berakatuhu ve magfiretihi ve hidayetihi daimen ve ebeden inşaAllah.
Hayırlı, Huzurlu, Nurlu sabahlarınız olsun.
Mümin ve Müslüman kardeşlerimin: Sıkıntıdan, belalardan, zulümlerden, huzursuzluklardan kurtulmasını yüce yaratan Rabbimden niyaz ediyorum.
İnşaAllah.​
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
Ya Rabbi! Sesimizi duyansın, hallerimizi bilensin. Açtık gönlümüzü sana, sen imdat eyle, sen affeyle, sen yollarımızı hayır eyle. AMİN
 

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
Yarabbi.. Celle Celalehu..
Devletimizi, İnsanımızı, Askerimizi, Polisimizi..
Vatanımızı, Bayrağımızı..
Koru esirge..
Yardım et..
İnşallah.
Hayırlar nasip et..
Amin.
 
Son düzenleme:

BASKENTLI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2006
Mesajlar
1,653
Tepki puanı
23
Puanları
0
'' Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bi'l - hayr..''

Anlamı;
'' Rabbim! Kolaylaştır zorlaştırma. Rabbim hayırla sonuçlandır..''
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt