Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.
20.asır münafıkların egemen olduğu asırdır. Öyle ki münafıkların egemenliği bizleri(tüm müslümanlar) değiştirecek kadar etkiledi. Çünkü münafıklar, kendini açıkça belli eden kafir gibi hareket etmez.Sonuçta 20.asrın münafıklarını da yahudiler yönettiği için planları sinsi oldu. İçimize girip bizlerin inancımıza dokunmamış gibi yapıp bizleri nefsani duygulara özendirdiler. Bugün başörtüsü müslüman bir toplumda sıkıntı oluşturuyorsa münafıklar başarıya ulaşmışlardır.
20.asır… Mehmed Akif Ersoy, Çanakkale Şehitlerine isimli şiirinde güzel betimliyor; “Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil.” 20.asırda münafıkların başı yahudiler bize ait olanları kendilerindenmiş gibi gösterip bu tür şeylerin İslam’a aykırı olduğunu haykırdılar. Hz.Peygamber(sav): “ALLAH ümmetimi dalalet üzere birleştirmez.” Buyurmuşlardır. Bu gül kokulu söz cumhuriyetin özünü anlatmıyor; sayı çokluğunu… Keza Hz.Ömer bir papazdan helallik istiyorsa ve bu durumu “dinde zorlama yoktur” hükmüne göre hareket ettiğini gösteriyorsa bu durum demokrasiye örnek değil mi?
İslam her şeyi maiyetine alırken münafıklar İslam’ı gerici gösterdiler. 20.asırla birlikte düşmanlık sınıfına umulmadık bir eklenme oldu ve çağdaş(!) müslümanlar sınıfı oluştu ki şeytan insanlara,masonlar ALLAH'a,batı İslam'a ve çağdaş(!) müslümanlar da Sonsuz Nur(sav)'a düşman.Biz 20.asır çağdaşlığına Asr-ı saadet döneminde cahiliye adetleri diyorduk ve Sonsuz Nur(sav)'un getirdiği düzene düşman olanlar o gün müslümanlar değildi ya bugün? Yani “şefaat Ya Rasulallah” derken aynı anda “O’nunla gelen düzeni(İslam) istemiyorum” diyoruz. Biz kime göre müslümanız veya çağdaşız? Çünkü insan İslam’a göre çağdaşsa –ki asıl çağdaşlık- münafıklara göre gericidir ve 20.asra göre çağdaşsa aslında o insan hala cahiliye devrinde yaşıyor demektir. Münafıklara göre gerici olup olmamak önemli değil ama münafıkların peşinden giden çağdaş(!) müslümanlar var.Sıkıntı zaten bu!
21.asır, 20.asırdan farklı olarak münafıkların değil rengini belli edenlerin asrı olacaktır. Münafıklar bu asırda ezilecektir. Dil ile kalp bütünleşecek. Çağdaş müslüman(!) artık kendine gelmeli. Çünkü münafıkların peşinden gittikleri yolun sonu hayrlı değil(Hiçbir zaman da değildi). Zafer illa ki Sonsuz Nur(sav)’un getirdiği düzenin olacak yahudilerinki değil… Çağdaş(!) müslümanlar mahşerde şefaat isteyeceği Sonsuz Nur(sav)’un düzenine “evet” diyebilmeli. Artık çağdaşlığı bırakıp gerici olmak zorundadırlar. Bu gericilik bize geçmişte dünyaya hükmetmemizi sağladı ve çağ kapayıp yeni bir çağ açmamızı sağladı.
Sonsuz Nur(sav)’un getirdiği düzenin zaferi çok yakın…Çağdaş müslümanlar(!) artık seçiminizi yapın.Bu halinizle münafıklardan da tehlikelisiniz...
11 Kasım 2012
davaislam
20.asır münafıkların egemen olduğu asırdır. Öyle ki münafıkların egemenliği bizleri(tüm müslümanlar) değiştirecek kadar etkiledi. Çünkü münafıklar, kendini açıkça belli eden kafir gibi hareket etmez.Sonuçta 20.asrın münafıklarını da yahudiler yönettiği için planları sinsi oldu. İçimize girip bizlerin inancımıza dokunmamış gibi yapıp bizleri nefsani duygulara özendirdiler. Bugün başörtüsü müslüman bir toplumda sıkıntı oluşturuyorsa münafıklar başarıya ulaşmışlardır.
20.asır… Mehmed Akif Ersoy, Çanakkale Şehitlerine isimli şiirinde güzel betimliyor; “Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil.” 20.asırda münafıkların başı yahudiler bize ait olanları kendilerindenmiş gibi gösterip bu tür şeylerin İslam’a aykırı olduğunu haykırdılar. Hz.Peygamber(sav): “ALLAH ümmetimi dalalet üzere birleştirmez.” Buyurmuşlardır. Bu gül kokulu söz cumhuriyetin özünü anlatmıyor; sayı çokluğunu… Keza Hz.Ömer bir papazdan helallik istiyorsa ve bu durumu “dinde zorlama yoktur” hükmüne göre hareket ettiğini gösteriyorsa bu durum demokrasiye örnek değil mi?
İslam her şeyi maiyetine alırken münafıklar İslam’ı gerici gösterdiler. 20.asırla birlikte düşmanlık sınıfına umulmadık bir eklenme oldu ve çağdaş(!) müslümanlar sınıfı oluştu ki şeytan insanlara,masonlar ALLAH'a,batı İslam'a ve çağdaş(!) müslümanlar da Sonsuz Nur(sav)'a düşman.Biz 20.asır çağdaşlığına Asr-ı saadet döneminde cahiliye adetleri diyorduk ve Sonsuz Nur(sav)'un getirdiği düzene düşman olanlar o gün müslümanlar değildi ya bugün? Yani “şefaat Ya Rasulallah” derken aynı anda “O’nunla gelen düzeni(İslam) istemiyorum” diyoruz. Biz kime göre müslümanız veya çağdaşız? Çünkü insan İslam’a göre çağdaşsa –ki asıl çağdaşlık- münafıklara göre gericidir ve 20.asra göre çağdaşsa aslında o insan hala cahiliye devrinde yaşıyor demektir. Münafıklara göre gerici olup olmamak önemli değil ama münafıkların peşinden giden çağdaş(!) müslümanlar var.Sıkıntı zaten bu!
21.asır, 20.asırdan farklı olarak münafıkların değil rengini belli edenlerin asrı olacaktır. Münafıklar bu asırda ezilecektir. Dil ile kalp bütünleşecek. Çağdaş müslüman(!) artık kendine gelmeli. Çünkü münafıkların peşinden gittikleri yolun sonu hayrlı değil(Hiçbir zaman da değildi). Zafer illa ki Sonsuz Nur(sav)’un getirdiği düzenin olacak yahudilerinki değil… Çağdaş(!) müslümanlar mahşerde şefaat isteyeceği Sonsuz Nur(sav)’un düzenine “evet” diyebilmeli. Artık çağdaşlığı bırakıp gerici olmak zorundadırlar. Bu gericilik bize geçmişte dünyaya hükmetmemizi sağladı ve çağ kapayıp yeni bir çağ açmamızı sağladı.
Sonsuz Nur(sav)’un getirdiği düzenin zaferi çok yakın…Çağdaş müslümanlar(!) artık seçiminizi yapın.Bu halinizle münafıklardan da tehlikelisiniz...
11 Kasım 2012
davaislam