Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçimizde ki Düşman (2 Kullanıcı)

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
İçimizde ki Düşman

At üstünde yolda giden bir adam, çeşme başında uyuyan birisinin ağzına yılan girdiğini gördü. Atlı, uyuyan adama bir kaç değnek vurarak uyandırdı. Ağacın altında çürümüş elmalar vardı. Atlı uyandırdığı adama; "Bu elmaları ye!" diye emretti. Adama dayak korkusundan o kadar çok elma yedi ki, ağzından geri gelmeye başladı. Kederli adam konuşmaya başladı:

"Ey yolcu! Niçin hiçbir sebep yok iken bana çürük elmaları yedirerek zulmettin? Sana rastlamam ne büyük talihsizliktir. Bir suç ve günah işlemeden, dinsize bile bu eziyet yapılmaz."

Adamın böyle beddua etmesine aldırmayan atlı, onu arkasından kovalayarak ovada koşturmaya başladı. O kimse, bir müddet ağlaya ağlaya koştu. Nihayet midesi bulandı ve içerdekilerin hepsini çıkardı. Bu arada, o yılan da dışarı çıktı. Adam yılanı görünce çok korktu ve durumu anladı. Çektiği sıkıntıları unuttu. Atlıya karşı mahcup olup dedi ki:

"Ey yolcu! Meğer sen, melek gibi bir insan imişsin. Bana Allah'u Tealanın bir rahmetisin. Ben ölecekken hayatımı kurtardın. Sen, beni bir anne gibi korurken, ben de senden aslandan kaçar gibi kaçıyordum. Ne mutlu senin yüzünü görebilene, her zaman senin muhitinde bulunabilene. Senin için bu kıymetli canım feda olsun! Ben ise sana karşı sert konuştum, küstahça davrandım. Ey efendi! Ey şahların şahı! Sana söylediğim kötü sözler hep bilgisizliğim sebebiyledir. Durumu biraz bilseydim, kötü sözlerden sakınırdım. Ey güzel huylu kimse! Ey iyi huylu kimse! Lüzumsuz, delice konuşmalarımdan dolayı özür dilerim, beni affet...!"

Atlı da şöyle cevap verdi:
"Eğer sana yılanın karnına girdiğini bildirseydim, zehirden önce seni korku öldürürdü."
(Mesnevi'den)





Bu konuda Hz.Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"İçinizde gizli olan düşmanı anlatsam, yiğitlerin ödü patlar, akıllıların aklı mahvolurdu.
Ne gönlünüzde dua edip yalvarmaya, ne oruç tutmaya ve ne de namaz kılmaya kuvvet bulamazdınız."
 

arzu74

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2009
Mesajlar
2,336
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
49
emeğinize sağlık selamlar
Hz.Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"İçinizde gizli olan düşmanı anlatsam, yiğitlerin ödü patlar, akıllıların aklı mahvolurdu.
Ne gönlünüzde dua edip yalvarmaya, ne oruç tutmaya ve ne de namaz kılmaya kuvvet bulamazdınız."
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
emeğinize sağlık selamlar
Hz.Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"İçinizde gizli olan düşmanı anlatsam, yiğitlerin ödü patlar, akıllıların aklı mahvolurdu.
Ne gönlünüzde dua edip yalvarmaya, ne oruç tutmaya ve ne de namaz kılmaya kuvvet bulamazdınız."



Ve aleyküm selam, teşekkür ederim.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
İnsanın tabiatta farklı farklı değer ölçülerine sahip olması, sahibi olduğu nefsani hâllerinden dolayıdır. Öyle bir hâli vardır ki, bu hâli tamamen beşerîdir.

Şayet insan bu beşerî vasıflardan kurtulup, Rahmani vasıflara kavuşamaz ise, siz ona ne kadar hayrı, doğruyu ve güzeli gösterirseniz gösterin, kendi iç tabiatında doğruyu, güzeli görmeye muktedir olamaz. Yani onun asıl problemi kendisiyledir.

Gözünüzün bir tanesini kapatın, diğerinin önüne de parmağınızı koyun, nereyi seyredersiniz? Hiçbir tarafı seyredemezsiniz. Bir parmak bütün kainatı kapatmıştır. Adeta hakkı görmekle mükellef olan insan, nefis perdesini önüne koyarak Cenab–ı Hakk’ın sanatını, kudretini, azametini müşahedede kendi kendine engel olur.

İşte terbiye dediğimiz şey, insanın kendi içinde var olan ve olgunlaşmasına mani olan o perdeyi ıslahtır, terbiyedir, tezkiyedir. İnsan, bunu yapmakla mükelleftir. Binaenaleyh, nefsini tezkiye ve terbiye etmeyen, bir başka manada ruhunu Cenab–ı Hakk’a yüceltmeyen hiçbir insan, bu kemale, bu olgunluğa, bu vasfa vasıl olamaz.

"Efendim. Ben kalbimi temizledim. Şunu yaptım. Bunu yaptım" demiş olsa da olamaz. Belki böyle bir isteği, arzusu vardır. Bu işin hep söz boyutudur. Oysa insan için aslolan söylediği değil, yaptığıdır. Kişinin ayinesi işidir. "Ben şöyleyim, böyleyim" yerine, insandan, bu hareketler, bu icraatlar beklenir. Ama bu icraatların, temiz hareketlerin, olgun vasıfların kişide olabilmesi için, o içindeki engelleri aşması gerekiyor.

Bunları aşmadığımız taktirde, nefis terbiye ve tezkiyesinde bir adım öne gittiğimizi, erdemli bir insan olduğumuzu iddia etmek, kendi kendimizi aldatmaktan ibaret kalır.
Nefsin kendi içinde birtakım kademeleri, mertebeleri var. Onun emmare tarafi var, levvame tarafı var, mülhime tarafi var, mutmainne tarafı var, raziyye tarafı var, merziyye tarafı var. Yani insanoğlu tabiata bir takım gözlüklerle bakar. Aleme bir takım gözlüklerle bakar. Bir numaralı gözlük, iki numaralı gözlük, üç numaralı gözlük gibi...

Yedi numaralı gözlük ile alemi seyreden insanla bir numaralı gözlükle alemi seyreden insan belki aynı şeyleri görür ama vasıflar çok farklıdır. Bir numaradan alemi seyreden insana yedi numaradan seyrettiremezsiniz. Veya yedi numaradan seyretmesi gereken de bir numaralı gözlükten seyredemez. İnsanoğlu önüne ne geliyorsa o gördüğü şeyle beraber hükmediyor. Aklını ona göre yönlendiriyor. Hayattaki icraatları bu istikamette oluyor.
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah
Rabbim sizden razı ve hoşnut olsun değerli kardeşim
kıymetli paylaşımlar..emeğinize ve hisseden yüreğinize sağlık
Rabbim kıymetli paylaşımlarınızdan istifade edenlerden eylesin bizi
Selametle kalın
Selam ve baki dualarımla
En Güzel'e Allah Celle Celalühu emanetsiniz​
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
39
Ey Nefsim! sana Yan diyorum Ateşlerde Yanan gibi Yan..
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Esselamu Aleyküm ve Rahmetullah
Rabbim sizden razı ve hoşnut olsun değerli kardeşim
kıymetli paylaşımlar..emeğinize ve hisseden yüreğinize sağlık
Rabbim kıymetli paylaşımlarınızdan istifade edenlerden eylesin bizi
Selametle kalın
Selam ve baki dualarımla
En Güzel'e Allah Celle Celalühu emanetsiniz​



Ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatüh.
Allah'u Teala sizden de razı ve hoşnut olsun kıymetli kardeşim,
Cenab-ı Hak bizleri nefsin ve şeytanın hilelerinden korusun,
Son nefesimize kadar, son nefesimiz de dahil bu alemden imanla göç etmeyi nasip eylesin.
Siz kıymetli kardeşimde, En Güzel'e Allah Celle Celalühu emanetsiniz.
Selam ve baki dua ile kalın.
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleyküm kardeşim
Rabbim razı olsun hayırlı bir paylaşım olmuş
Allah-u Teâla bizleri içimizdeki düşmandan korusun, onu örtmek için gerekli imanı kuvveti bizlerden eksik etmesin inşaallah
amin..
selam ve dua ile kardeşim :a03:
 

acizanegünahkar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ara 2009
Mesajlar
1,082
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
İçimizde ki Düşman

At üstünde yolda giden bir adam, çeşme başında uyuyan birisinin ağzına yılan girdiğini gördü. Atlı, uyuyan adama bir kaç değnek vurarak uyandırdı. Ağacın altında çürümüş elmalar vardı. Atlı uyandırdığı adama; "Bu elmaları ye!" diye emretti. Adama dayak korkusundan o kadar çok elma yedi ki, ağzından geri gelmeye başladı. Kederli adam konuşmaya başladı:

"Ey yolcu! Niçin hiçbir sebep yok iken bana çürük elmaları yedirerek zulmettin? Sana rastlamam ne büyük talihsizliktir. Bir suç ve günah işlemeden, dinsize bile bu eziyet yapılmaz."

Adamın böyle beddua etmesine aldırmayan atlı, onu arkasından kovalayarak ovada koşturmaya başladı. O kimse, bir müddet ağlaya ağlaya koştu. Nihayet midesi bulandı ve içerdekilerin hepsini çıkardı. Bu arada, o yılan da dışarı çıktı. Adam yılanı görünce çok korktu ve durumu anladı. Çektiği sıkıntıları unuttu. Atlıya karşı mahcup olup dedi ki:

"Ey yolcu! Meğer sen, melek gibi bir insan imişsin. Bana Allah'u Tealanın bir rahmetisin. Ben ölecekken hayatımı kurtardın. Sen, beni bir anne gibi korurken, ben de senden aslandan kaçar gibi kaçıyordum. Ne mutlu senin yüzünü görebilene, her zaman senin muhitinde bulunabilene. Senin için bu kıymetli canım feda olsun! Ben ise sana karşı sert konuştum, küstahça davrandım. Ey efendi! Ey şahların şahı! Sana söylediğim kötü sözler hep bilgisizliğim sebebiyledir. Durumu biraz bilseydim, kötü sözlerden sakınırdım. Ey güzel huylu kimse! Ey iyi huylu kimse! Lüzumsuz, delice konuşmalarımdan dolayı özür dilerim, beni affet...!"

Atlı da şöyle cevap verdi:
"Eğer sana yılanın karnına girdiğini bildirseydim, zehirden önce seni korku öldürürdü."
(Mesnevi'den)





Bu konuda Hz.Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"İçinizde gizli olan düşmanı anlatsam, yiğitlerin ödü patlar, akıllıların aklı mahvolurdu.
Ne gönlünüzde dua edip yalvarmaya, ne oruç tutmaya ve ne de namaz kılmaya kuvvet bulamazdınız."


Hz.Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"İçinizde gizli olan düşmanı anlatsam, yiğitlerin ödü patlar, akıllıların aklı mahvolurdu.
Ne gönlünüzde dua edip yalvarmaya, ne oruç tutmaya ve ne de namaz kılmaya kuvvet bulamazdınız."

ALLAH razı olsun ne güzel paylaşım
selametle
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
selamun aleyküm kardeşim
Rabbim razı olsun hayırlı bir paylaşım olmuş
Allah-u Teâla bizleri içimizdeki düşmandan korusun, onu örtmek için gerekli imanı kuvveti bizlerden eksik etmesin inşaallah
amin..
selam ve dua ile kardeşim :a03:




Ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve berakatüh.
Amin kardeşim, Allah razı olsun,

Nefs olanca şiddetiyle kötülüğü emredendir muhakkak (Sure-i Yusuf 53)

Lügat bakımından ruh, can, ceset, hevâ, heves ve bir şeyin hakikatı manalarında kullanılan nefs, dini bakımdan şehvetin, gadabın ve kötü duyguların mebdei diye tarif edilmiştir.

Yaratılmışların faziletçe en üstünü bulunan insanın benliğine meleki haslet olarak akıl; behimi sıfat olarak nefs dürülüp yoğrulmuş ve bu keyfiyet üzere yaratılmıştır.

Nefs, ıslah edilmediği zaman insan için en büyük düşman olur. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) bu ciheti bir hadis-i şeriflerinde şöyle açıklamıştır:
Düşmanlarının adavette en ileri olanı iki yanın (iki kaşın) arasındaki nefsindir (Keşfül-Hafâ c. 1, s. 143)

Nefsin nevasını, aklın muhtevası içinde kontrol altına almak ve murakabe etmek, dinimizin kesin emirlerindendir.

Nefsin zulmâniliği iman ve ibadetlerin nurları içinde temizlenerek giderilebilir. Nefs ejderi, akıl zinciriyle bağlanıp İslami usulle ıslah edilmelidir.


Nice nefes alanlar vardır, aldıkları son nefesi geri vermeden ansızın ölüm onları yakalamıştır.
Son nefesimize kadar, son nefesimiz de dahil bu alemden imanla göç etmeyi nasip eylesin.
Cenab-ı Hak bizleri nefsin ve şeytanın hilelerinden korusun,

Hayırlı ve bereketli günler dileğiyle..
Selam ve baki dua ile kalın. Allah'a emanet olunuz kardeşim...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Hz.Muhammed (sav) Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
"İçinizde gizli olan düşmanı anlatsam, yiğitlerin ödü patlar, akıllıların aklı mahvolurdu.
Ne gönlünüzde dua edip yalvarmaya, ne oruç tutmaya ve ne de namaz kılmaya kuvvet bulamazdınız."

ALLAH razı olsun ne güzel paylaşım
selametle


Sizden de Allah razı olsun kardeşim,
Selametle kalın.
 

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
"Eğer sana yılanın karnına girdiğini bildirseydim, zehirden önce seni korku öldürürdü."
(Mesnevi'den)
bizlerde bu dünyada bize verilenlerin elimizin diğer ucundan kayıp gitmesine üzülmemeliyiz : Rabbim herşeyin hayırlısını ve hayırsızını bilendir....
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

serranur27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2009
Mesajlar
383
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
s. 14Düşmanlarının adavette en ileri olanı iki yanın (iki kaşın) arasındaki nefsindir (Keşfül-Hafâ c. 1, 3)her şeyi başı nefiste bitiyor,o bize en kötü düşmandanda kötülük yapıyor,nefsi terbiyeen zor bişey,rabbim terbiye etmemize yardımcı olsun inşallah...
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamünaleyküm kardeşim
Rabbim razı olsun çok güzel bilgiler emeğinize sağlık..
Evet nefis insana herşeyi yaptırır..Şeytanın işi sadece vesvese vermektir gerisi nefsin işidir.
Rabbim bizleri nefsimizin eline bırakmasın. Bir an bile bizi bize bırakmasın inşaALLAH..Dünyadaki en güçlü insan nefsine hakim olan insandır.
Allaha emanet olunuz
selam ve dua ile...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
s. 14Düşmanlarının adavette en ileri olanı iki yanın (iki kaşın) arasındaki nefsindir (Keşfül-Hafâ c. 1, 3)her şeyi başı nefiste bitiyor,o bize en kötü düşmandanda kötülük yapıyor,nefsi terbiyeen zor bişey,rabbim terbiye etmemize yardımcı olsun inşallah...




Selamünaleyküm kardeşim
Rabbim razı olsun çok güzel bilgiler emeğinize sağlık..
Evet nefis insana herşeyi yaptırır..Şeytanın işi sadece vesvese vermektir gerisi nefsin işidir.
Rabbim bizleri nefsimizin eline bırakmasın. Bir an bile bizi bize bırakmasın inşaALLAH..Dünyadaki en güçlü insan nefsine hakim olan insandır.
Allaha emanet olunuz
selam ve dua ile...


Ve aleyküm selam kardeşim. Sizden de Rabbimiz razı olsun.
Siz de Allah'a emanet olunuz.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Kalbin, ruh ya da nefis tarafına yönelmesinin ağırlığına göre cenneti ya da cehennemi oluşur. (Sühreverdi, Avarif, s. 21, İstanbul, 1995)
“Kalp hükümdardır, askerleri vardır. Hükümdar düzgün olunca, askerleri de düzgün olur. O bozulunca, askerleri de bozulur. Kulaklar koruma görevlisi, gözler gözcü, dil çevirmen, eller asker cepheleri, ayaklar sürücü, karaciğer şefkat, dalak gülme, böbrekler tuzak ve akciğer nefestir.” (Münavi, Feyzülkadir, 4/538, H. 6191)
“Kalp, organların hükümdarıdır. Hükümdar iyi olunca emrindekilerde iyi olur. Bozuk olunca emrindekiler de bozulur.” (Münavi, Feyzülkadir, 4/399, H. 5752)
“Kalpler, tıpkı demir gibi paslanır. Cilası da istiğfardır.” (Münavi, Feyzülkadir, 2/501, H. 2389)
“Her şeyin bir cilası vardır. Kalplerin cilası da Allah’ı anmaktır. Parçalanıncaya kadar kılıcınla düşmana vurman bile, Allah’ı anmaktan daha çok Allah’ın azabından koruyan hiç bir şey yoktur.” (Münavi, Feyzülkadir, 2/511, H. 2419)
“Kalpleri denetlemeye alıştırınız! Çokça tefekkür ediniz ve ibret alınız!” (Münavi, Feyzülkadir, 4/367, H. 5639)
Kalp, yüce Allah’ın baktığı yerdir. Kalp, bütün bedenin ve organların güçlerinin başıdır.
“Yüce Allah, sizin bedenlerinize ve görünüşlerinize bakmaz ama kalplerinize bakar!” (Müslim, Birr, 33; İbn Mace, Züht, 9; Ahmet, Müsned, 2/285, 539, Münavi, Feyzülkadir, 2/277, H. 1832)
Allah Elçisi buyurdu ki; “Allah, sizin biçimlerinize ve mallarınıza bakmaz. O sadece sizin çalışmalarınıza ve kalplerinize bakar!” (İbn Hacer, Fethülbari, 7/214, 10/483, 13/373; Begevi, Şerhüssünne 14/341; İbn Mace, H. 4143; Ebu Nuaym, Hilye, 4/98, 7/124; Müslim, Birr ve Sıla, 3, 34; Ahmet, Müsned, 2/185; Kitabüzzühd, 1/79)
“Lokman dedi ki; Dille kalp iyi olursa, onlardan daha güzel bir organ yoktur. Dille kalp kötü olursa, onlardan daha çirkin bir organ yoktur.” (Ahmet, Kitabüzzühd, 1/84)
“Bedende bir et parçası vardır ki, o sağlıklı olduğunda beden de sağlıklı olur. Bozulduğunda bütün beden de bozulur. Biliniz ki, o kalptir.” (Buhari, İman, 39; Müslim, Müsakat, 107)
Akıl, bilgi, ilim, niyet, iman, hikmet, güzel ahlak ve benzeri özlerin saklandığı yer kalptir. Bu nedenle kalp ilahi ilhamın ve şeytanın kuruntularının durağı, aklın ve bilginin egemenliğiyle nefis ve şeytan düşmanlarının savaş alanıdır. Yaratılanların en üstünüdür. Allah katında, Kâbe’den daha üstündür.
“Ebu Bekir çok namaz kıldığı ve çok oruç tuttuğu için, sizden daha üstün değildir. Onun sizden üstünlüğü, kalbinde bulunan şey nedeniyledir!” (Acluni, Keşfulhafa, 2/190)
“Hiçbir insanı, güzel çalışmaları ve ibadetleri Cennete ulaştıramaz! Allah’ın iyiliği ve merhameti olmazsa, beni de yaptıklarım cennete ulaştıramaz!” (Zebidi, Tecrit Tercümesi, 12/72)
Yüce Allah buyurdu ki; “Beni, yerim ve göğüm içine sığdıramadı ama mümin kulumun kalbi içine aldı!” (Acluni, Keşfülhafa, 2/195, H. 1884, 2256; Sühreverdi, Avarif, Çev. D. SELVİ, s. 300, İstanbul, 1995)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt