Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İçi Boşaltılmış İslâm... (1 Kullanıcı)

mrirvaha

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
risaleyi nur hakkında böyle konuşamazsınız. bilmediğiniz seyler hakkında boşa yorum yapmayın

cok duygulu ve sifir mantik
nicin konusamazmisiz ? bilmedigimiz icinmis
siz bilmedigimizi nerden biliyorsunuz ?
demekki bilmediginiz seylar hakkinda konusan, yorum yapan sizsiniz
ve konusamaz olan yine sizsiniz :a12: ( harika :), tebrikler )
bense bilakis risaleyi nuru cok iyi bilirim, Islamin icini bosalttigini iyi bildigim icin diyorum

asil siz Islamin icini bosaltamazsiniz anladiniz mi ?
 

tevfik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2006
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
..................................................
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
İçi Boşaltılmış İslâm...
İçi Boşaltılmış İslâm...




01.11.2008



Mehmet Şevket Eygi



SosyologAbdurrahman Aslan’a göre, Müslümanlar için en büyük tehlike “İçi boşaltılmış bir İslâm”dır.
(Taraf gazetesi, Neşe Düzel’in A. Aslan ile yaptığı röportajda.)

Son gerçek Halife Sultan Abdülhamid’in iktidardan uzaklaştırılmasından sonra Dönmeler, Siyonistler, İttihadçılar, Jön Türkler yoğun bir, İslâm’ın içini boşaltma hareketine girişmişlerdi.

1923’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun (Anayasanın) ikinci maddesinde “Devletin dini, din-i İslâm’dır” yazılıydı, kabinede bir Şer’iye Vekaleti (Şeriat İşleri Başkanlığı) vardı. Sonra neler olduğunu biliyoruz.
Tekin Alp takma adıyla milliyetçilik ve Türkçülük yapan Moiz Kohen’in kitaplarından birine “Kahr Olsun Şeriat!” başlıklı bir bölüm yazmış olduğunu da biliyoruz.

Son beş yıl içinde içi boşaltılmış, Şeriatsız ve fıkıhsız bir İslâm türetme hareketi hız kazanmıştır. Bu iş için milyarlarca dolar harcanmaktadır.

Bu içi boşaltılmış İslâm hareketinin arkasında kimler, hangi devletler, kurumlar, cemaatler, güçler vardır?

1. ABD Evangelistleri vardır. Bunlar İslâm’ın ve Müslümanların en azılı düşmanlarıdır.
2. Papalık vardır.
3. Uluslararası Siyonizm vardır.
4. İsrail devleti vardır.
5. Sabataycılar vardır.
Ve maalesef,
6. Müslüman bir cemaat vardır.
İçi boşaltılmış İslâm ne demektir?
*Şeriatsız bir İslâm.
* Fıkıhsız bir İslâm.
* Cihadsız bir İslâm.
*Tek hak din olma özelliğini yitirmiş bir İslâm.
* Yahudiliği ve Nasraniliği de hak din olarak kabul eden bir İslâm.
*Kafirleri dost ve velî (idareci) kabul eden bir İslâm.
*Ilımlı light bir İslâm.
*Ehlî evcil ve uysal İslâm.
*ilahî ve münzel bir din olmaktan çıkmış; insan uydurması bir ideoloji ve hümanizma haline gelmiş bir İslâm.

Tabiî ki, böyle bir İslâm gerçek İslâm değildir.

İslâm’ın içini boşaltmak işinde Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü hareketini kullanıyorlar.

2004’te Mardin Harran Ovası’nda Kasımiye medresesinde patrikler, çeşitli kiliselere ait papazlar, hahamlar ve müftüler hep birlikte çan ve ezan sesleri içinde birlikte oradaki havuz üzerindeki köprüden geçerek Diyalog yaptılar.
Bir cemaate ait televizyonda Dinlerarası Diyalog ile ilgili bir programdan bir görüntü:
Ekranda Sultanahmet Camii görülüyor... Büyük kubbenin arka planından bir haç yükselmeye başlıyor... Haç yükseliyor yükseliyor büyüyor büyüyor... Caminin üzerinde, camiye hâkim bir hale geliyor. Cami dev haçın gölgesinde kalıyor... Alın size bir diyalog daha!
İslâm’ın yükselişini durdurmak için son çareler o yüce dinin içini boşaltmaktır.

Aksi taktirde dünya fevc fevc (akın akın, büyük kütleler halinde) İslâm’a girecektir.
En fazla Kur’ân’daki cihad ayetlerinden, kutsal savaş ile ilgili hadîslerden korkuyorlar.

İslâm’ın içini boşaltma taşeronluğunu işbirlikçi Müslümanlara vermişlerdir.

Peki başarılı olabilecekler mi?

Birtakım fitne, fesat ve sapıklıklara sebep olacaklardır ama İslâm’ın içini boşaltamayacaklardır.
Çünkü bu din ALLAH’ın koruması altındadır.

Sevgili Müslümanlar!.. Bir yol ayrımındasınız:

Şeriatıyla, fıkhıyla, cihadıyla, tesettürü ile ahlâk ve tasavvuf boyutuyla gerçek
Bir de içi boşaltılmış İslâm.

İçi boşaltılmış dedikse büsbütün kaldırılmış bir İslâm değil. Cumaya gidebilirsin... Ölünce cenazen camiye getirilir, namazın kılınır, İslâm kabristanında toprağa verilirsin... Kandil geceleri semaya maytap atabilirsin. Ramazan’da şenlikler, etkinlikler yapılır, onlara katılırsın.

Gerçek İslâm’a bağlananlar Mevlalarını bulur. Bunda şüphe yok. İçi boşaltılmış İslâm’ı seçenlerin sonu ne olur?



*******************************

Bir Zamane Müctehidi



Sokakta görseniz, sıradan bir vatandaş dersiniz. Sinekkaydı traş olmuş, Frenk elbisesi giymiş, gömleği Frenk, kravatı Frenk, Paltosu Frenk... Ayakkabıları Frenk işi... Ruhu Frenk.
Frenk takvimi kullanır, saati alafrangadır.
Bu matruş (traşlı), Frenge benzeyen beyimiz müctehidlik taslar.

Kur’ân Müslümanlığı diye bir mezhep çıkartmıştır.
Sünneti ve hadîsleri inkâr eder. Ashabın büyüklerinden Ebû Hureyre radiyallahu anh efendimize hakaretler savurur, onu yalancılıkla suçlar.

Şeriatı da inkar eder.
İslâm’da recm yoktur der.

Hırsızın elinin kesilmesi cezasını, bıçakla eline küçük bir çizgi çizip bir iki damla kan çıkmasıyla izah eder.
İcmâ-i ümmet mi? Duyunca tüyleri ürperir, küplere biner.

Âlim geçinir, içtihada yeltenir ama Kur’ân’ın “Peygamber size ne getirdiyse alın, kabul edin” emrini bilmezlikten gelir.

Ehl-i Sünnet Müslümanlarına korkunç bir kin besler, onları sapıklıkla suçlar.
Buharî ve Müslim hazretlerinin Sahih’lerini kaynak olarak kabul etmez. Sünneti toptan inkâr ve reddeden adam, iki muteber hadîs kitabını mı kabul edecek?

Mezhep imamlarına mutlak müctehidlere ateş püskürür. Öyle ya, bir imam var, o da kendisi.
Biraz mürekkep yalamışlığı vardır. Az buçuk Arapça bilir. Kendisini Zemahşerî sanır.

Bırakın büyük Ehlisünnet alimlerini, meşhur ve güçlü müsteşriklerin bile eline su dökemez.

Etrafına biraz adam toplamıştır. Böylece bir fırka oluşmuştur. Nasıl bir fırka? Bid’at ve dalâlet fırkası.
Kur’ân Müslümanlığı diye bir yol tutturmuş gidiyor.

Yahu Sünnet olmadan Kur’ân Müslümanlığı olur mu?

Kur’ân’ın en büyük müfessiri kimdir? Hazret-i Peygamber’dir. O’nun Sünneti, O’nun hadîsleri olmadan Kur’ân’ın incelikleri, sırları, gavamızı (anlaşılması zor hakikatler ince ve derin meseleler), mücmel yerleri anlaşılır mı?

Kur’ân namaz kılın diyor. Nasıl kılacağız. Peygamber nasıl kılmışsa... Efendimiz zaten “Beni nasıl namaz kılar görüyorsanız, siz de öyle kılın” buyurmamış mıdır?
Kur’ân, Peygamber, hevasından konuşmaz diyor. O’nu bırakıp da serapa (baştan başa) nefsaniyet, heva, gurur, kibir, beyinsizlik ve mürekkeb cehalet sergileyen şu naylon müctehide mi bağlanacağız?

Bu adam Ehlisünnet Müslümanlarını, fıkıh mezheplerini din haline getirmekle suçluyor.

Peki kendisi ne yapıyor?

Yeni bir din türetmek istiyor, adını da Kur’ân Müslümanlığı koyuyor.


ALLAH böylelerinin şerlerinden, hile ve hud’alarından, desise ve iğvalarından, tuzaklarından Ümmet-i Muhammed’i korusun.


Âmin. Bihürmeti Seyyidilmürselîn...
GÜNCELLEME..
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
556232_330824203664300_501132686_n.jpg
 

okyanus10

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2007
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Zaman gazetesine sorduğum sorunun cevabı:

"Zamanda falcılık yapan bir köşe olmadı. Sadece falcılarla dalga geçen bir bölüm vardı. Astroloji ve falcılık farklı şeylerdir. Bu konunun uzmanları var, onlara danışmak gerekiyor."

Diyalog ve hoşgörü kelimeleri niye eleştiriliyor anlamıyorum. Efendimiz inanmayanların ayaklarına onlarca kez gitmiştir. Fethullah Gülen'in Papa ile görüşmesinden art niyetli bir sürü anlam çıkartılıyor ama kimse söylediğini bir kaynağa dayandırmıyor. Hizmet'te yanlış yapılan işler olmuş olabilir. Hizmet'te Allah rızası için çalışan bir dünya insan var ama hotel niyetine kullananda var. O arkadaş örneğin sigara içiyorsa bunu hizmetin geneli için söylemezsiniz. Ne yapalım: o adamı hizmetten atsınlar mı? Atılınca ne olacağı belli. Böylelikle en azından namaz kılmış, sohbet dinlemiş oluyor. Herkesten derviş olmasını bekleyemezsiniz. İftira atmaya çalışacağınıza kendi hatalarınızı düzeltmeye çalışın. Eleştiri olabilir tabi ama burada yazılanlar iftira kampanyasına dönüşmüş.


"Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz." (Mü'minun 96)
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Dinler Arası Diyalog oyununu deşifre eden Cübbeli Hocamız uyarılarının ardından bir endişesini dile getiriyor. O da şuan bizim “yahudi hıristiyanlar cennete giremez” inancımızın 20 yıl sonra tamamen yıkılması ve insanlara benimsetilmesidir. O halde ey kardeşler, gelin bu oyunları her yerde deşifre edelim… Çoluğumuza çocuğumuza anlatalım, uyaralım, uyandıralım…

 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Tebliğ şekilleri vardır fakat Allah Rasulünün s.a.v bildirdiği ve yaptığı şekilde olmak zorundadır. Biz Ehli SÜnnet alimlerinin yolundan gitmek zorundayız. Zaten böyle bir hadis yokda ayrıca hiçbir alimin kitabında görüşünde yahudi hristiyanla taviz yada diyalog diye birşey geçmiyor. Dolayısıyla diyalog diye birşey olmaz ancak tebliğ olur.

Şimdi Nur cemaatinin hepsinide töhmet altında bırakmamak lazım. Geçenlerde bir abiyle tanıştım kendisi baya eski okuyucu grubundanmış. O cemaatle ilgili birşeyler anlattı inanamadım. Cemaat dedi çok büyük ve herkesin niyeti aynı değil ve cemaat kendi içinde çok çeşitli bölünmüş durumda. Hatta bu yahudi hristiyan meselesinide o açtı. Hocanın etrafında bu işi yapanlar var dedi ama hocada artık birşey söyleyemiyor zira hangi birine söylesin dedi.

Dolayısıyla herkesi töhmet altına bırakmadan konuşmak en iyisi.
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Tebliğ şekilleri vardır fakat Allah Rasulünün s.a.v bildirdiği ve yaptığı şekilde olmak zorundadır. Biz Ehli SÜnnet alimlerinin yolundan gitmek zorundayız. Zaten böyle bir hadis yokda ayrıca hiçbir alimin kitabında görüşünde yahudi hristiyanla taviz yada diyalog diye birşey geçmiyor. Dolayısıyla diyalog diye birşey olmaz ancak tebliğ olur.

Şimdi Nur cemaatinin hepsinide töhmet altında bırakmamak lazım. Geçenlerde bir abiyle tanıştım kendisi baya eski okuyucu grubundanmış. O cemaatle ilgili birşeyler anlattı inanamadım. Cemaat dedi çok büyük ve herkesin niyeti aynı değil ve cemaat kendi içinde çok çeşitli bölünmüş durumda. Hatta bu yahudi hristiyan meselesinide o açtı. Hocanın etrafında bu işi yapanlar var dedi ama hocada artık birşey söyleyemiyor zira hangi birine söylesin dedi.

Dolayısıyla herkesi töhmet altına bırakmadan konuşmak en iyisi.

DİNLERARASI DİYALOG MESELESİ FETHULLAH HOCAYI ÇOKTAAN AŞTI.ŞİMDİ İSE BU CEMAATİN İÇİNDE KRİPTOLAR VAR.iŞTE BUNLARI CEMAATTEN AYIKLANMASI GEREKİYOR.

Bizim saf müslümanaalarda gavurları iyi niyetli zannedip diyaloğa sazan balığı gibi atlamak da bu sinsi tuzaklara düştüklerini bilmedikleri, fakat bir türlü yaptıklarının İslam'a uygun mudur diye hiç sorgulamadılar bugüne kadar.Ayetlerle sabittir ki dinlerarası diyalog asla Kur'an'la bağdaşmamaktadır.
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Bizim dinlerarası diyaloğu eleştirmemiz Fethullah Gülen hoca'ya kinimizden asla mevcut değildir.Ehli sünnet itikadını taşıyan ve İslam'ı gereği gibi yaşayan ve tebliğ edene neden kinimiz olsun ki?.Hatta böyle alimleri başımızın taacı yaparız.Fethullah Hoca hata yapabilir.Bunu da kabul ederiz.Ancak diyalog konusunda attıkları her adım İslam'a ve müslümanlara zarar vermektedir.Samimiyet insanı güzelleştirir.Ancak karşı taraf bu samimiyeti istismar ederse kopukluk olur, emekler boşa gider.Hem sonra yahudi ve hırıstiyanaların asırlar boyu hiçbir zaman ahde vefa ettikleride görülmemiştir.Bundan sonrada görülmeyecektir.Yaptıkları işler ve niyetleri hep negatif olmaktan başka bir şey olmuyor.Yani bizlere hiçbir zaman güven vermiyorlar.

Maksadımız,bu diyaloğun müslümanlardan saklanan, sinsi bir siyonizm tuzağı olduğunu, ayrıca Kur'an'da diyaloğun yeri olmadığı ve de Rabbimizin Kur'an'da ehli kitabın vasıflarını sayarken içimizde ki diyalogçuların bundan hiçbir şey anlamadığını kesinlikle idrak etmiş oluyoruz.

Bugüne kadar tartışılan bu diyalog meselesi hakkında tv.lerde açık oturum da düzenlenmişse bana gösterin bende ona göre yorum yapacağım.Açık oturum herşeyi meydana çıkarır.Bu açık oturum diyaloğu isteyenler ve red edenlerle bir arada yapılmalıdır ki bütün gerçekler gün yüzüne çıksın ve bu dava nasıl sonuçlanacaksa öyle olmasını isterdik.Lakin, tv.lerde hala açık oturum yapılmamıştır.İşte bu yüzdendir ki milletimizin büyük bir Çoğunluğu dinlerarası diyalog nedir ne değildir bilmiyorlar.Kesinlikle biz Fethullah Gülen hocaya asla kinimiz veya garezimiz yoktur.Sadece diyalog hususunda onu tasvip etmiyoruz.

Eğer ben Türkiye genelinde sayılı İslam alimlerden olsaydım bu açık oturuma katılmaya "HODRİ MEYDAN" derdim.Lakin ben alim değil, sadece dindarım hepsi o kadar...
__________________
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
iÇİ BOŞALTILMIŞ iSLAMIN, PARALEL İHANET ŞEBEKESİ İFŞA OLDU SONUNDA.ŞÜKÜRLER OLSUN...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt