Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İbn-i Teymiyyenin Dilinden Gerçekler.... (4 Kullanıcı)

-SEVBAN-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
208
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
3. Salih insanlar bu âlemde meleklerden dahi çok tasarruf ve tedbir sahibidirler.

İbn-i Teymiyye’ye yöneltilen soruda âdemi (yani insan) olan ulemâ’nın birçok hususiyetleri olduğu söyleniyor, bunların arasında yaratılmışlara fayda verme, âlemin yönetimi (tedbiri) ve insanların rızkının onların sebebiyle geldiğini ve bunun gibi meleklerin evsafından olan hususiyetler zikrediliyor.


Ibn-i Teymiyye cevap veriyor : « Salih insanlar böyle şeylere sahiptirler, hatta daha fazlasına sahiptirler. » sonra şefaatten bahsediyor. Bu konuda önemli aslında, zira Peygamber olmayanların şefaatleri hakkında hadis zikr ediyor. Ve daha da acayibi su kelimeleri zikrediyor : « Aktâb », « Evtâd », « Agvâs », « Ebdâl », « Nucebâ » ! (3)



Arapça Metin;

wol_error.gif
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 512x384 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
4mndg.jpg


4. Bazı ölüler kabirlerinde azap olunurken görülür, sesleri işitilir ve kabir azabındaki haller gözükebilir.

Ibn-i Teymiyye burada kabir ehlinin bazı görünen hallerini aktarıyor ve birçok kişi kabir azabına duçâr insanin sesini duydu vs. diyor. (4)



Arapça Metin;

wol_error.gif
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 512x384 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
4mnjl.jpg


6. Ibn-i Teymiyye Levh-i Mahfuzdaki yazıdan haberdar.

Ibn-i Kayyim El Cevziyye burada hocası Ibn-i Teymiyye’nin çok feraset sahibi olduğunu anlatıyor ve buna iki misal getiriyor. Birincisinde Tatarların Sam’a saldıracaklarını önceden haber veriyor. Ve dediği gibi oluyor. Ama en önemlisi ikinci misal. Burada Ibn-i Teymiyye Tatarların kesinlikle maglub olacaklarını, Müslümanların muzaffer olacaklarını anlatıyor. Ve bu konuda 70’den fazla yemin ediyor. Ona diyorlar ki : « Insaallâh de ! » O da cevap veriyor : « Tahkik için insaAllâh diyeyim ama buna bağlamıyorum » yani kesin olacağını biliyorum. Ve öğrencisi diyor ki : sonra söyle dedi : « Beni zorladıklarında dedim ki : çok konuşmayın, Allâh Levh-i Mahfuz’da onların bu toprakta mağlup olacaklarını yazdı ! ».


Ve dediği gibi oluyor. Ibn-i Kayyim bu tür ferasetlerin hocasında yağmur kadar çok olduğunu anlatıyor. (6)


Arapça Metin;


wol_error.gif
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 512x384 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
4mnjl.jpg



7. Sekr hâlindeki evliyâ söyledikleri sözler konusunda mâzurdur.

Burada Ibn-i Teymiyye Sekr, yani manevi sarhoşluk halini anlatıyor. Ve bazı büyüklerin bu halde iken söyledikleri Şeriat dışı sözlerinden bahsediyor ve bunlara günah olmadığını söylüyor ve diyor ki : « Bu kişiler hakkında söyle hükmedilir: kisinin akli haram olmayan bir şeyden gittiyse, o zaman ondan sudur eden yasak sözlerden ve fiillerden sorumlulukları yoktur. (7)



Arapça Metin;

wol_error.gif
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 604x262 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
4mnlu.jpg


8. Tasavvuf ve Sûfîler hakkındaki tutumu.

Burada Ibn-i Teymiyye bir grubun Tasavvuf ve Sufileri zemm ettiğini anlatıyor. Onları sünnetten ayrılmış bidatçi saydıklarını söylüyor. Başka bir grup ise bunları çok övmüş. Mahlûkatta onlardan iyisi yok demişler. Bu iki grup da yanlıştadır diyor. Ve devam ediyor : « Doğru olan sudur ki, onlar (sufiler) Allâh’in teatinde (ibadetinde) çok gayret ediyorlar. » Sonra da başka gruplarda da bu konuda gayret edenlerin olduğunu söylüyor. Ve Sufiler arasında mukarreblerin olduğunu, muktesitlerin olduğunu (bunlar eshâb-i yemindendir diyor), ictihad yapıp hata edenlerin olduğunu ve son olarak nefislerine zülm edenlerin olduğunu anlatıyor. (8)


Arapça Metin;

wol_error.gif
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 576x323 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
4mnmw.jpg


9. Ibn-i Teymiyye Sûfilerin mezarlığına gömüldü.

Bu kitapta Ibn-i Teymiyye’nin hayati anlatılıyor. Burada ölümünden bahsediliyor, kılınan 4 cenaze namazından bahsediliyor ve sonunda çok kalabalık insanların başları ve elleri üzerinde cenazesinin Sufiyye’nin Kabristanlığına götürüldüğü ve orada defn edildiği anlatılıyor. (9)


Arapça Metin;


wol_error.gif
Orjinal Boyutunda Açmak İçin ( 604x291 ve %3$sKB ) Buraya Tıklayın
4mnnr.jpg


Kabir Ehlinin olağan üstü halleri

İbn-i Teymiyye : ''Peygamberlerin ve Salih insanların kabirlerinde görünen kerametler harikulade olaylarda bu şekilde değerlendirilir. Mesela o kabre meleklerin ya da nurun inmesi, şeytanların ve hayvanların o kabre yaklaşmaması, o kabrin ve çevresindekilerin yangından korunması, o kabre komşu olan diğer bazı Mevtaların ŞEFAATE nail olması, bazı kimselerin o kabirlerin yanına defolunmayı istemeleri, o kabirlerin yanında bir dostluk ve huzur arayanlar, o kabirleri aşağılayanlara azap gelmesi gibi birçok hadise HAKİKATTİR.


Bunlar bizim ifade etmeye çalıştığımız mananın haricindedir. ALLAH’IN Peygamberlerin ve Salih insanların kabirlerine verdiği hürmet ve değer, oraya indirdiği rahmet, insanların birçoklarının vehmettiklerinden çok daha fazladır. Fakat burası, bunları izah etmeye mümkün değildir. (10)


Şeyh İbn-i Teymiyye Fetava'l Kübra adlı eserinde kendisine sorulan ''Peygamberimizle Tevessül etmek caiz midir'' sorusuna cevabında şöyle demektedir:


''ALLAH’A hamd olsun! Peygamberimize imanla ,onu sevmekle,ona itaat etmekle,ona selatu selam getirmekle,onun kendi yaptığı ya da nasıl yapmamız gerektiğini bize anlattığı her türlü yolla tevessül edilebilir.O,bir kimseye Şefaat eder veya dua ederse o kimsenin bu Şefaat ve duayla tevessül etmesi bütün Müslümanların ittifakıyla caizdir!!!


İbn-i Teymiyye göre tevessülün şartları


İbn-i Teymiyye ''Kaidetün Celile fi't-Tevessül ve'l Vesile'' adlı eserinde :


''Ey iman edenler ALLAHtan korkun ve ona vesile arayın'' ayeti kerimesi üzerine konuşurken s:5 şunları söyler :


''Vesile aramak ilk önce ALLAH’A iman ve peygambere ittiba tevessülünü ifşa etmiş kimseler için söz konusu olabilir. Peygamberimiz SALLAHu aleyhi vesellemin hayatında ya da vefatından sonra iman ve itaat ile tevessül etmek, gizli açık her yerde ve herkese farzdır. Deliller göstermektedir ki, hiç kimse her hangi bir mazeret ileri sürerek,bu iman ve itaat tevessülünden beri olamaz.


ALLAH’IN rahmetine giden ve azabından koruyacak olan iman ve itaat tevessülünden başka çare yoktur. Nebi SALLAHu aleyhi vesellem tüm mahlukatın Şefaatçisi, gelmiş geçmiş herkesin gıpta etmiş olduğu Makamı Mahmud’un sahibi,Şefaat yetkisi olanların makamı ALLAH katında olanların en yüce olanıdır.


Fakat onunla tevessül etmek, ancak ALLAH Resulünün Şefaat edip dua ettiği kimseler için söz konusu olabilir. Yani Peygamberimiz her kime dua etmiş ve Şefaat etmişse ancak o kimse, onun şefaat ve duasıyla tevessül etme hakkına sahiptir. Ashabı kiramın Onun SALLAHu aleyhi vesellem şefaat ve duasıyla tevessül etmesi ile kıyamet gününde herkesin tevessül etme arzusu bu yüzdendir..'' (11)



Şeyh İbn-i Teymiyye, Peygamberimiz SALLAHu aleyhi vesellem'in hayatında yâda vefat etmiş, yanımızda yada gıyabında olması arasında bir fark olduğunu belirtmeksizin onunla tevessül etmenin caiz olduğunu söyler. Bu görüşlerini de Ahmed Bin Hanbel'e ve İz bin Abdusselamın Fetava'l Kübra adlı eserinde söylediklerine dayandırır.


İbn-i teymiyye şunları söyler : ''Peygamberimizle tevessül etmenin caiz olduğu,tirmizinin rivayet edip SAHİH kabul ettiği hadisten de anlaşılmaktadır. ALLAH Resulü bir adama şöyle bir dua öğretmiştir: ALLAHım! Rahmet Peygamberi Muhammedi sana vesile kılıyor ve senden istiyorum. Ya Muhammed! Ben ihtiyacımı gidersin diye seni Rabbime vesile ediyorum. ALLAHım onu bana Şefaatçi kıl'' (12)


Teberrük hususunda


İbn-i Teymiyyenin teberrük hususunda ona bu soru sual edildiğinde :


''Bir kimsenin ''Ben falan adamın bereketi için bunu yapıyorum'' ya da ''O buraya geldiğinden beri bir bereket hâsıl oldu'' gibi ifadeler kullanması bir açıdan doğru bir açıdan yanlıştır. Bu sözler ''Bu zat bizi doğru yola ulaştırmış, bize hakkı ögretmiş, iyiliği emretmiş ve kötülükten sakındırmıştır. Ona tabi olmak ve sözünü dinlemenin bereketiyle hayırlı şey hâsıl olmuştur.'' anlamında kullanılıyorsa, Medine ehlinin Nebi geldikten sonra iman ve itaat edip bereketlenmeleri gibi anlaşılır ki, o zaman bu söz doğrudur. (13)


Sahabe bu vesileyle, dünya ve ahiret saadetine nail olarak büyük bir bereket elde etmiştir.Bu açıdan her Müminin ona iman ve itaat etmesiyle dünya ve ahiretin iyiliklerinden yanlız ALLAHın bildiği nicelerini kast ederek Resulün bereketiyle bereketlendiklerini söyleyebiliriz.


Eğer bu sözlerle ''Onun duası ve salih bir insan olması vesilesiyle ALLAH bizden şerri defetmiş, bize rızık ve yardım etmiştir'' anlamı kastedilmekte ise,aynı diğer mana gibi buda doğrudur.


Nebi sALLAHu aleyhi vesellemin buyurduğu gibi : ''Sizler ancak içinizdeki zayıfların duaları,namazları ve ihlasları sebebiyle yardım olunuyor ve rızıklandırılıyorsunuz.'' Kafir ve facirlere gelecek azap, aralarında bulunan azabı hak etmeyen müminler yüzünden çevrilebilir.


ALLAHın veli ve Salih kullarının bereketinden, insanları ALLAH’a itaate davet etmeleri ile onlara faydalı olmaları, insanlara dua etmeleri ve onlar sebebiyle oraya inen rahmet ile def edilen azap kast ediliyorsa, evet böyle bir şey doğrudur. Birisi bereketle bunu kast ediyorsa doğru söylemiş olur ve bu bir hakikattir.


Bu söz batıl ve yanlış bir anlamda da kullanılabilir.Şöyle ki : Eğer bir beldenin ehli ALLAHa itaat etmese de o belde de meftun bulunan falan kişi yüzünden Allah’ın onları gözettiğine inanıyor ve mahlukatı ALLAH’a ortak koşuyorsa bu büyük bir cehalettir. (14)


--------------------------------------------------------------------------------


Kaynakça;


1- Mecmû-u Fetava Ibn-i Teymiyye, C. 11 sayfa 97:


2- Iktidâ-üs Sirât-il Mustekîm, sayfa 297 :


3- Mecmû-u Fetava Ibn-i Teymiyye, C. 4 sayfa 379 :


4- Mecmû-u Fetava Ibn-i Teymiyye, C. 5 sayfa 525 :


5- Mecmû-u Fetava Ibn-i Teymiyye, C. 2 sayfa 370 :


6- Medâric-üs Sâlikîn, C. 2 sayfa 489 (Ibn-i Kayyim el Cevziyye)


7- Mecmû-u Fetava Ibn-i Teymiyye, C. 10 sayfa 340 :


8- Mecmû-u Fetava Ibn-i Teymiyye, C. 11 sayfa 18:


9- El ‘Ukûd-üd Duriye min Menâkib-i Ibn-i Teymiyye, sayfa 378 :


10- İbn-i Teymiyye ''İktizau's Sıratıl Müstakim'' s:374


11- Mefahim’den


12- Aynı Eser


13- Aynı Eser


14- Aynı Eser
 

-SEVBAN-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
208
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
İkinci gruba girenlerin fenası:
Allah (c.c)'ın dışındaki bütün varlıklardan "fena" bulmaktır. Mahlukları müşahede etmekten uzaklaşmış olmaktır. Bu hal birçok salikte meydana gelen bir haldir. Hiç şüphe yok ki, bunların kalpleri Allah (c.c)'ın zikri ile, O'na kulluk ve sevgi göstermeye o kadar çok bağlanmıştır ki, bağlandığı ve zikrettiği Allah'tan başkasını görememektedir. Göremediği için de, Allah (c.c)'tan başkasını hatırlamaz. Hatta belki düşünemez bile.
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır mealen:
"Musa'nın anasının kalbi, evlat derdinden başka her şeyden boş olarak sabahladı. Eğer vaadimizi tastik edenlerden olması için kalbine sabır vermeseydik, az kalsın onu açığa vuracaktı" (Kasas: 28/10)
Bu ayet hakkında diyorlar ki:
"Musa'yı hatırlamaktan dolayı, ondan başka herşeyi unutmuştu".
Bu hal, kendini sevgi, korku veya ümid gibi şeyler istila eden kimselerde sık sık olan bir haldir. Bu hallerde insan kalbi, o sevdiği, korktuğu veya ümitlendiği şeyden başka ne varsa yüz çevirir. Öyle ki, istiğrak (dalıp mestolma) halinde sevdiğinden başka hiçbir şeyi müşahede ve idrak edemez olur.
Bu şekildeki fena hali, sahibinin üzerinde artıp kuvvetlendiği zaman; onun varlığında kendi varlığını,onu müşahededen kendini müşahedeyi, onu seyretmekten kendini seyretmeyi, onu hatırlamaktan kendini hatırlamayı, onu tanımaktan, bilmekten kendini bilmeyi unutur, her hali yok olur gider (yani fenaya erişir). Hatta her şey, kulun bizzat kendisi ve bütün diğer varlıklar varlıklarını sürdüğü halde, onun idrakinden silinir gider. Ve sadece ezeli ve ebedi olan varlık baki kalır ki, O da Yüce Allah'dır.
Murad,yani niyet, kast, kulun hafızasında ve müşahedesinde (görüşünde) Allah (c.c)'tan başka ne varsa, hepsinin yok olması, fena bulmasıdır. ve kulun da mahlukatı müşahede etmekten ve hatırlamaktan fena haline gelmesidir.
Bu hal insanda kuvvetlendiği zaman, seven kişi zaaf içine girer, iyiyi kötüyü, yaratığı, yaratanı birbirinden ayırd etmesi fevkalade zorlaşır. Artık mahbubun sevilmesi lazım gelenin bizzat kendisi olduğunu vehmetmeye, zannetmeye başlar. Bir bakıma kendisini ilahla birleşik görmeye başlar. Anlatıldığı gibi...
Birisi denize düşer, onu sevenlerden birisi de arkasından denize bırakır kendini.
Denize düşen arkasından denize atlayana sorar:
"Ben düştüm. Seni benim arkamdan suya atan sebep nedir? "
Cevap verir atlayan:
"Seni ben sandım. Çünkü kendimi sende kaybetmiştim, yok etmiştim"
Bu konuda böyle inanan bir kimsenin ayağı kaydı ve helak (yok) oldu. Onlar fena bulmayı birleşme zanettiler. Sevenle sevileni bir görmeye başladılar. Bir başka deyimle, halikle mahluk bir vücuda birleşiktir zannına kapıldılar, ikisinin varlığı hakkında bir fark görmediler. Bu azim bir hata, müthiş bir yanılmadır. Çünkü, kesin bir gerçek vardır ve bu gerçek;
Hâlık(Hâlkedici) olan Yüce Allah, mahlûkuyla(halkettiği varlıkla) birleşmez.
Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:
"O'nun misli, benzeyeni yoktur. O bütün söylenenleri işitir ve bütün yapılanları mutlak bilir" (Şura: 42/11)
O birdir ve hiçbir şeye muhtaç değildir. Her şey varlığını sürdürmek için O'na muhtaçtır. Doğmamış ve doğurulmamıştır. O'na denk olacak hiçbir şey yoktur.
Hayır, hayır...
Hayır hiçbir şey, bir başka şeyle birleşemez. Ancak istihale geçirebilir,Varlıkları değişebilir. Varlıklar değişime uğrayarak iki şeyi birbirine bağlar yahut birleştirir ve üçüncü bir şeyi meydana getirirse, bu olabilir. Böyle bir sonuçda da, ortaya çıkan üçüncü şey, ne birincidir, ne ikincisi. Ne biridir ve ne de öbürü. Su ile sütün, su ile şarabın birleşiminde olduğu gibi...
Fakat murat ile mahbub, murat ile mekrin, yani sevilmeyen, nefret edilen birleşebilir. Bunlar irade ile kerahat (istek ile çirkinlik) çeşitlerinde ittifak edebilirler (birleşebilirler). Biri diğerinin sevdiğini sevebilir ve bir başkası öbürünün nefret ettiğinden nefret edebilir. Razı olduğuna razı olur, kızdığına kızar. Şiddetli davrandığına şiddetli davranır, tiksindiğinden tiksinebilir. Dost edindiğini dost, düşman saydığını düşman sayabilir. Ama bütün bu fenaların hepsinde eksiklik vardır.
Ebu Bekir (r.a.), Ömer (r.a.) ve muhacir ve Ensar'dan önce gelip geçen bütün büyük evliyalar bile arz ettiğimiz bu fena biçimine düşmediler. Nerede kaldı Rasuller düşsün. Onlar böyle bir fena durumuna asla düşmemişlerdir. Bütün bu hallerin sahibi olduğu gibi iddialar ashabı kiramdan sonra oraya çıkmıştır. Bu kabil, kalbe arız olan iman hallerinden, aklı terketmek yahut kaybetmek, hayırla şerri, iyiyle kötüyü birbirinden ayırd edememek gibi haller sahabelerden sonra ortaya çıkan arızalardır.
Hiç şüphe yok ki sahabeler (Allah onların hepsinden razı olsun) akli bakımdan herkesten daha üstün, daha (kâmil) ileri idiler. İmanları, akıllarını kaybetme, baygınlık geçirme, kendinden geçme sorhoşluk veya delilik gibi hallere düşmeyecek kadar sağlamdı.
Bu işlerin başlangıcı, tabiîn devrinde ve Basra'da aşırı ibadetle meşgul olan kimseler arasında zuhur etti. Bunların içinde Kur'an-ı Kerim'i dinlediği zaman bayılıp düşen kimseler vardı.
Ebu Cüheyri Darırî veBasra Kadısı Ebu Evfa oğlu Zerare gibi adamlar vardı.
Aynen böyle, sûfiyenin şeyhlerinde de, kendisine fena hali, onunla iyiyi kötüden ayırd etme gücünün zayıfladığı sarhoşluklara müptelâ insanlar vardır.
Bu kimseler bu sarhoşluk ve kendini kaybetme zamanlarında bir takım sözler söylediler, fakat bu halden ayılıp kendilerine geldikleri zaman sarhoşken söyledikleri sözlerden ötürü tevbe ve istiğfar ettiler.




Mesela:Ebu Yezid'i Bestami, Ebu Hasan en-Nuri, Ebu Bekri Şibligibiler hep böyledir.
Ebu Süleyman-ed-Darani, Ma'ruf-u Kerhi, Fudayl bin Iyaz ve Cüneyd-i Bağdadive daha bir çokları böyle değildir. Bunlar seyri sülük halinde iken akılları başlarında iyiyle kötüyü birbirinden ayıracak şuurda idiler ve onun için asla şeriata aykırı sözler söylemediler. Aklı şaşırtan bu çeşit bir fena haline hiç duçar olmadılar. Hayır, bin kere hayır. Onlar, sarhoşluk içinde saçmalamadılar.



Bunlar kitap ve sünnetin hidayeti ile hidayetlenen (doğru yolu ile beslenen), kalplerinde Allah sevgisinden, Allah'ı istemekten, O'na kulluk etmekten başka bir şey bulunmayan, (düşünmeyen ve yapmayan) büyük kâmil mü'minlerdir.




Çünkü, onlar her hallerinde içinde bulundukları durumu çok iyi, şuurlu bir biçimde müşahede etmişlerdir. Böyle olmaları onların (müşahede ettiklerinden iyisini ve kötüsünü ayırd edecek kadar) ilim sahibi olduklarını gösterir elbette.
Daha başka bir deyimle, bunlar, bütün mahlukatın Allah (c.c)'ın emri ile kaim ve O'nun diriltmesiyle hareket ettiğini ve bütün yaratılmışların Allah (c.c)'ı tesbih ve dua eder olarak müşahede ederler. Böylece mahlûkatın (yaratıkların) bu hallerinde, kendilerinde basiret ve tezekkür hasıl olmakta ve bu müşahede ettikleri şeyler onların kalplerinde dinin ihlasını, Allah (c.c)'a tevhidin sadeleşmesini, şeriksiz ve eşsiz olan Allah (c.c)'a, sadece O'na kulluk etmelerini sağlamlaştırır ve kökleştirir.
Bu Kur'an-ı Kerim'in tanımladığı, davet ettiği gerçek iman sahiplerinin ve üstün ve kâmil irfan ehlinin yerine getirdiği bir gerçektir. Son nebi, sevgili Rasulümüz Muhammed (s.a.v.) bunların önderi ve en kâmilidir (en üstünüdür). Bundan ötürüdür ki, semavata uruç ettiği (yükseldiği) ve çeşitli alametler gördüğü, rabbinin ona çeşitli biçimlerde münacaatlardan vahyeylediği ve Mekke insanlarının içinde sabahladığı halde, durumu hiç değişmemiş ve kendisinde reddedilmesi gereken bir fena ve sarhoşluk gibi bir hal zuhur etmemiştir (görülmemiştir). Hiçbir sarhoş edici şartta kendisini kaybetmemiştir. Fakat baygınlık geçiren Musa (a.s.) böyle değildir. O bile dayanamamıştır harikuladeliklere.

kulluk risalesi - ibni Teymiyye
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Eyvallah, SImdi konu Ibni Teymiyye'yle ilgili olunca sanirim herkes biraz onyargili okumustur. Ibni teymiyyenin bu tur gorusleri vardir. Tasavvuf Risalelerinin birinde tasavvufla ilgili gorusu vardi. Degisik bir lafizla burda aktarilmis. O seyhler (tasavvufu kastediyor) iyi talebe yetistirip Allah c.c.a cok ibadet yaparlar.derdi.

Ibni Teymiyyenin elestiri getirdigi kisiler (hatta o elestiride daha ileri gitmisti) Ozellikle Muhiddin Ibn Arabi k..s hallac k.s ve Beyaziti Bistami k.s.gibi sufilerin (seriata aykiri gorunen) sozleridir. (ki Tasavvuf Ehlinin bazisida elestirmistir. Halin saklanmasi hususunda)

Zaten bu tur elestirileri Imam Rabbani kuddise sirruh da yapmistir. Tabi Ibn Teymiyye nin ehli sunnet disi oldugu asikardir (imani konusunda konusmak bize dusmez Allah c.c. bilir deriz. Bazi ayetlere verdigi yanlis manalardan oturu) Ibn teymiyye gibi biri dahi tasavvufu elestirirken onu butunu ile degil, tasavvufda bazi sufilerin kesf ile soyledigi sozler ve tuttuklari yolu elestirmistir.

Kaldiki Cuneyd Bagdadi kuddise sirruh Imam Rabbani k.s. gibi Tasavvuf ehli alimlerde ayni elestiriyi yapmis ve halden ciktiklarinda tovbe etmeleri gerekir demislerdir. Bu sebeple Tasavvufu elestiren arkadaslarin bunlara goz onune almalari gerekir. Oyle tasavvuf islamda yok diye bir elestiri olmaz. Ibn teymiyye dahi elestirirken boyle elestirmemis.

Velhasil ozellikle son yillarda bazi gruplar ve kisiler imamlarinin Ibn Teymiyyeni oldugu soyleyip bu kisinin soylemedigi yada yapmadigi elestirileri bile sanki o yapmis gibi gostermektedir. Bunu da dikkat etmek gerekir.

Eyvallah
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Eyvallah, SImdi konu Ibni Teymiyye'yle ilgili olunca sanirim herkes biraz onyargili okumustur. Ibni teymiyyenin bu tur gorusleri vardir. Tasavvuf Risalelerinin birinde tasavvufla ilgili gorusu vardi. Degisik bir lafizla burda aktarilmis. O seyhler (tasavvufu kastediyor) iyi talebe yetistirip Allah c.c.a cok ibadet yaparlar.derdi.

Ibni Teymiyyenin elestiri getirdigi kisiler (hatta o elestiride daha ileri gitmisti) Ozellikle Muhiddin Ibn Arabi k..s hallac k.s ve Beyaziti Bistami k.s.gibi sufilerin (seriata aykiri gorunen) sozleridir. (ki Tasavvuf Ehlinin bazisida elestirmistir. Halin saklanmasi hususunda)

Zaten bu tur elestirileri Imam Rabbani kuddise sirruh da yapmistir. Tabi Ibn Teymiyye nin ehli sunnet disi oldugu asikardir (imani konusunda konusmak bize dusmez Allah c.c. bilir deriz. Bazi ayetlere verdigi yanlis manalardan oturu) Ibn teymiyye gibi biri dahi tasavvufu elestirirken onu butunu ile degil, tasavvufda bazi sufilerin kesf ile soyledigi sozler ve tuttuklari yolu elestirmistir.

Kaldiki Cuneyd Bagdadi kuddise sirruh Imam Rabbani k.s. gibi Tasavvuf ehli alimlerde ayni elestiriyi yapmis ve halden ciktiklarinda tovbe etmeleri gerekir demislerdir. Bu sebeple Tasavvufu elestiren arkadaslarin bunlara goz onune almalari gerekir. Oyle tasavvuf islamda yok diye bir elestiri olmaz. Ibn teymiyye dahi elestirirken boyle elestirmemis.

Velhasil ozellikle son yillarda bazi gruplar ve kisiler imamlarinin Ibn Teymiyyeni oldugu soyleyip bu kisinin soylemedigi yada yapmadigi elestirileri bile sanki o yapmis gibi gostermektedir. Bunu da dikkat etmek gerekir.

Eyvallah

asıl sıkıntı bu kardeş . alimler hatada yapar. teymiye bir kısım tasavvuf erbabını kötülerken, sünnete bağlı kalan sufileri övmekte. bunda şaşılacak ne var.. önemli olan isim değil, nitelik.. daha çok bağdat ekolü denilen ve sahv ehli olarak bilinen şatahat görülmeyen ekolü anlatmış azannımca.
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
asıl sıkıntı bu kardeş . alimler hatada yapar. teymiye .

Kardes alimde hata yapar evliyada hata yapar. Bizim bunda bir sorunumuz yok. Sen bazi insanlari goruyorsun (belkide tarikat icinde gordun) seyhlerine hasa bir peygamber s.a gibi davraniyorlar ve seyhlerinin hic hata yapmiyacagini soyluyorlar (yada soylemiyorlar ama boyle hareket ediyorlar) simdi sende bunlari gorunce tasavvuf bu diyorsun.

Hayir Hz.Peygamber s.a.v disinda (yani islamdan sonrasini konusuyorum) kimse gunahsiz ve hatasiz degildir. Kaldiki Hz.Peygamber bile sa.v. bilirsin Hz.Vahsi r.a. musluman olurken uyari aldi ve ayetler geldi. Gerisini kardeslerimiz dusunsun.

Tasavvufda olmayan bazi ekolleri (gecmisde bazi sufi gecinen kisilerin yaptiklari asiriliklar) bu tasavvuf diye konusmak haksizliktir. Kaldiki Muhiddin Ibn Arabi k.s. hakkinda Imam Rabbani k.s. goruslerini aktardim. Onun kesfinin hatali oldugunu ve bu yolda olanlarin tovbe etmeleri gerektigini (yalniz bunlar gene muslumandir fakat Imam Rabbani k.s. zamaninda bazi sufiler gibi panteist dusuncede olanlar haric onlar kafirdir.) yazdim.

Yani Tasavvuf alimlerine ve evliyasina kimse haksizlik yapmasin mubarekler. Hatasiz demiyoruz ama islama cok hizmetleri olmustur. Nice kafirler onlarin elinde musluman oldu nice dalaletde olanlar yuzlerini islama dondu ve nice sapik firkalara da gene bu evliyalar alimler karsi cikti.

Sana iki ornek vericem. Biri ALi Haydar Efendi ks, zamanindan yani seyhimiz Mahmud Efendi Hz.lerinin seyhi. Ali Haydar Efendi k.s. 4 mezhep alimidir ve o donemde muftulukde yapmistir. Yani 4 mezhebin butun kitaplari yok olsa hepsini tekrar yazicak ilim vardir. Birgun sakalli cubbeli biri gelmis yanina. (Ozamanda biliyorsunuz sahte seyler sapiklar coktu) Efendi Hz.leri demis sen ne is yaparsin adam cevap vermis ben seyhim. Efendi Hz.leri tamam demis sana bir soru sorayim muridler hep basinda. Allah c.c. kizmidir erkekmidir diye sormus. Adam da cevap vermis hem kizdir hem erkekdir. Kadinlarin Allah c.c. olmuycak mi diyede devam etmis. Efendi Hzleri cevaplamis erkeklerin Allah c.c. olmak icin illa erkek mi olmak lazim pis sapik demis yaninda kovmus.

Bu tur sahte seyh gecinenler gunumuzde de cok. Sakalina cubbesine bakmiycak musluman, ya neye bakicaz? Hayatina sunnete riayet ediyormus sunneti yasiyormu? Adama seyh diyorsun fakat eli kadin muridlerin ellerinden hic inmiyor. Nerde namahrem isde seyhimize namahrem olmaz. Olurmu oyle sey senin seyh dedigin cehenneme adam ariyor.

Gunumuzden ornek verelim; Adam illahiyatdan prof olmus Ehli SUnnet alimi geciniyor, adamin tefsiri var. Ismi lazim degil. Pesinde binlerce kisi tv kanallari konferanslar ogrencileri var okutuyor. Ama adam ne diyor kadere inanmak imandan bir rukun degildir deyip kaderi inkar ediyor. Gitti imanin sartindan biri, gitti Kuranda gecen kader ayetleri.

Adam fetva veriyor, diyorki (ozellikle yurt disinda yasayan musluman kizlar icin) simdi diyor bu kizimiz ehli kitapla birlikde ayni evde yasiyor (erkegi kastediyor) simdi bunlarin durumu zina, diyorki hic olmazsa zina yapicaklarina evlensinler zinadan kurtulsun kiz. Buyur bakalim Ehli SUnnet alim goya. Kurandaki harami helal yapti. Ne yapicaz simdi.Simdi bu kiz bu sapigi dinleyecegine eger ki gunah oldugunu bilipde zinaya devam etse daha iyi zira obur turlu bu adamin fetvasina uysa kafir olucak. Bu adam ve bu adami dinleyen ve dinleyip dogru soyledi diyerek tastik eden butun muslumanlarin hepsinin imani gitti kafir oldu. Bugun olseler (son nefesi vermeden tovbe edip EHli SUnnete donenler haric) kafir olup edebi cehennemde kalicaklar.

Peki kardes Tasavvufa bagli olmayan bu kadar alim kisi var diyanet var. Ne oldu biliyormusun kimseden cik cikmadi, halada cikmiyor. Bu adamin tefsirleri sayfa sayfa heryerde. Peki kim reddiye yapti bu adama ve kim onu EHli SUnnete cagirdi Tasavvuf EHli. Cubbeli Hocamizi herkes dinlemistir (flash tv de cikarken bile) ne zaman firsatini bulsa hemen gunmede alip reddiye yapar. Bizim cemaatin fikih alimleri de buna reddiye yapti. Fakat baska kimseden ses seda yok.

Gecelim oburune. Buda ilahiyatci, diyanet cevresinde de baya itibari var. Bir karisda sakali var gene ismi onemli degil. Bu zevat ne diyor Yahudi hristiyan eger Peygamberimize s.a.v yalanci demezse musluman olmasa da cennete girer. Bu adam diyanetlede SIKI FIKI olan biri. Tabi diyanetden gene ses seda yok. Gene bu adama reddiyeleri kim yapti tasavvuf alimleri. Gene cemaatden Ehli SUnnet mudafa adi altinda risaleler cikti itikat risaleleri ve bu adama reddiye diye.

Zaten bir tanesi bununla ayni dusuncede diyanet baskanligida yapmis ateslere dusesice. Tefsiride var. Sen saniyormusun ki bu islama Ehli Sunnete hic saldiri olmuyor gunumuzde. Bir yandan siiler bir yanda vehhabiler bir yandan mutezile bir yandan misyonerler ve yahudi hristiyani cennete sokanlar. Peki bunlarin onunde suan dahi kim duruyor kardes hep tasavvuf ehli kisiler alimler. Sonuc ne bak camide 2 sehid verdik, cubbeli hocamizi gene iceri aldilar. Iddianamesi 44 yildan basliyor sanki katliam yapti. Bunlar neden oldu hep bu cevrelere reddiyeler yaptigi icin. (tabi seyhimizden izin aldi)

Her hafta tv programina cikti kac defa tasavvufdan seyhden tarikatdan konusdu. Her seferinde halka Ehli SUnnet bilgileri ve Ehli Sunnet fikihi vermek icin ugrasti. Bugune kadar kim yapti diyanet ne ise yarar bize sorsan hac organizatoru o kadar. halki bilgilendireyim bilinclendireyim yok isde.

Eger bu irsadi tebligi kisilere dondurursek bu sitede dahi gelen sahabeye hakaret edip iftira atan siilere genelde tasavvuf gonul veren kardesler cevap verdi.

Insanlarin imani gidiyor kardes, sen tasavvufdaki vahdeti vucuddan yada Hallac k.s. soyluyorsun bize. Sokaga ciksan kac kisi tanir Hallac k.s. yada kac kisi bilir Vahdeti Vucudu. Fakat insanlar cenelerini tutamadiklari icin kendilerine sirke goturecek cok seyler soylemekde. Belki kac kisii su an imansiz durumda. Zaten kimsede tovbe yok namaz yok kuran yok.

Daha hangi mezhepde oldugunu bilmeyen var. Ben eminim milyonlarca kisi ehli sunnetin ne demek oldugunu bilmiyor. Sen simdi kendi capinda dogrulari soylerim diyorsun cok guzel ama ben isterdim ki sen sahip oldugun bu 200 kusur mesajini tasavvufa harcayacagina insanlara ehli sunnet akaid bilgileri vermendir. Bumuslumanlara daha faydali olur. Tasavvuf iti kadi bir konu degilki, tasavvufu bilmeyen gene musluman ama biz su muslumanlarin itikadlerini imanlarini kurtaralim. Biz gordugumuz kisilere tasavvuf anlatmiyoruz ki onlara ehli sunnet ve akaid anlatiyoruz. Bir insani cennete tasavvuf goturmiycek kardes o kisinin sahip oldugu iman goturecek.

daha çok bağdat ekolü denilen ve sahv ehli olarak bilinen şatahat görülmeyen ekolü anlatmış azannımca.

Gelelim ibn teymiyye'ye. Bu kardesin bu sapigin fikirlerini buraya tasimasinin sebebi, bu sapik dahi tasavvuf haktir deyip icindeki bazi uygulamalari elestiriyorsa (bidat diyor) tasavvufu komple elestiren hatta tasavvuf islam dininde yoktur diyen kisinin aklindan suphe duyulmasi lazim; manasi cikaririz.

Simdi ibn teymiyye ehli sunnet disi sapik bir akimin mensubudur. Sen arastirmissin biliyorsun kimin ekolu , yada degil. fakat hangi yada kimin ekolunu anlattigini Ehli Sunnet bir muslumanin hic umrunda olmaz. Bu sapigin fikirlerini kitaplarini hicbir ehli sunnet musluman okumaz ve okumazi caiz olmaz. Ben bir iki ayete verdigi manalari okudum. Hasa Allah c.c. insan cismi giydirip arsa insan gibi oturtan bir zihniyet.

Bir Ehli SUnnet musluman onun bir kitabi bilmeden eline gecmisse ve o kitabi okumaya baslayip onun kitabi oldugunu anlarsa onu hemen yakmasi lazimdir. EHli Sunnet disi sapik firkalarin kitaplari yada fikirleri yaymak degil yakmak caizdir. Ehli SUnnet akaid kitaplarinda bu sapik fikirlerin gorusleri yazilir fakat bu, onlara reddiye yapmak icindir. ALimler boyle gorusleri reddiye yapmak icin kitaplarina koyabilir. Fakat direk olarak boyle sapik insanlarin kitaplari kimin eline gecmisse direk yaksin. Zira kitaplarina ayetde koyduklari icin cope atmak caiz degil, degildir. Bir muslumanin yapmasi gereken Ehli Sunnet goruslerini yaymasi ve anlatmasidir.

Eyvallah,
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kardes alimde hata yapar evliyada hata yapar. Bizim bunda bir sorunumuz yok. Sen bazi insanlari goruyorsun (belkide tarikat icinde gordun) seyhlerine hasa bir peygamber s.a gibi davraniyorlar ve seyhlerinin hic hata yapmiyacagini soyluyorlar (yada soylemiyorlar ama boyle hareket ediyorlar) simdi sende bunlari gorunce tasavvuf bu diyorsun.


Bu tur sahte seyh gecinenler gunumuzde de cok. Sakalina cubbesine bakmiycak musluman, ya neye bakicaz? Hayatina sunnete riayet ediyormus sunneti yasiyormu? Adama seyh diyorsun fakat eli kadin muridlerin ellerinden hic inmiyor. Nerde namahrem isde seyhimize namahrem olmaz. Olurmu oyle sey senin seyh dedigin cehenneme adam ariyor.

Gunumuzden ornek verelim; Adam illahiyatdan prof olmus Ehli SUnnet alimi geciniyor, adamin tefsiri var. Ismi lazim degil. Pesinde binlerce kisi tv kanallari konferanslar ogrencileri var okutuyor. Ama adam ne diyor kadere inanmak imandan bir rukun degildir deyip kaderi inkar ediyor. Gitti imanin sartindan biri, gitti Kuranda gecen kader ayetleri.

Adam fetva veriyor, diyorki (ozellikle yurt disinda yasayan musluman kizlar icin) simdi diyor bu kizimiz ehli kitapla birlikde ayni evde yasiyor (erkegi kastediyor) simdi bunlarin durumu zina, diyorki hic olmazsa zina yapicaklarina evlensinler zinadan kurtulsun kiz. Buyur bakalim Ehli SUnnet alim goya. Kurandaki harami helal yapti. Ne yapicaz simdi.Simdi bu kiz bu sapigi dinleyecegine eger ki gunah oldugunu bilipde zinaya devam etse daha iyi zira obur turlu bu adamin fetvasina uysa kafir olucak. Bu adam ve bu adami dinleyen ve dinleyip dogru soyledi diyerek tastik eden butun muslumanlarin hepsinin imani gitti kafir oldu. Bugun olseler (son nefesi vermeden tovbe edip EHli SUnnete donenler haric) kafir olup edebi cehennemde kalicaklar.

Peki kardes Tasavvufa bagli olmayan bu kadar alim kisi var diyanet var. Ne oldu biliyormusun kimseden cik cikmadi, halada cikmiyor. Bu adamin tefsirleri sayfa sayfa heryerde. Peki kim reddiye yapti bu adama ve kim onu EHli SUnnete cagirdi Tasavvuf EHli. Cubbeli Hocamizi herkes dinlemistir (flash tv de cikarken bile) ne zaman firsatini bulsa hemen gunmede alip reddiye yapar. Bizim cemaatin fikih alimleri de buna reddiye yapti. Fakat baska kimseden ses seda yok.

Gecelim oburune. Buda ilahiyatci, diyanet cevresinde de baya itibari var. Bir karisda sakali var gene ismi onemli degil. Bu zevat ne diyor Yahudi hristiyan eger Peygamberimize s.a.v yalanci demezse musluman olmasa da cennete girer. Bu adam diyanetlede SIKI FIKI olan biri. Tabi diyanetden gene ses seda yok. Gene bu adama reddiyeleri kim yapti tasavvuf alimleri. Gene cemaatden Ehli SUnnet mudafa adi altinda risaleler cikti itikat risaleleri ve bu adama reddiye diye.

Zaten bir tanesi bununla ayni dusuncede diyanet baskanligida yapmis ateslere dusesice. Tefsiride var. Sen saniyormusun ki bu islama Ehli Sunnete hic saldiri olmuyor gunumuzde. Bir yandan siiler bir yanda vehhabiler bir yandan mutezile bir yandan misyonerler ve yahudi hristiyani cennete sokanlar. Peki bunlarin onunde suan dahi kim duruyor kardes hep tasavvuf ehli kisiler alimler. Sonuc ne bak camide 2 sehid verdik, cubbeli hocamizi gene iceri aldilar. Iddianamesi 44 yildan basliyor sanki katliam yapti. Bunlar neden oldu hep bu cevrelere reddiyeler yaptigi icin. (tabi seyhimizden izin aldi)

Her hafta tv programina cikti kac defa tasavvufdan seyhden tarikatdan konusdu. Her seferinde halka Ehli SUnnet bilgileri ve Ehli Sunnet fikihi vermek icin ugrasti. Bugune kadar kim yapti diyanet ne ise yarar bize sorsan hac organizatoru o kadar. halki bilgilendireyim bilinclendireyim yok isde.

Eger bu irsadi tebligi kisilere dondurursek bu sitede dahi gelen sahabeye hakaret edip iftira atan siilere genelde tasavvuf gonul veren kardesler cevap verdi.

Insanlarin imani gidiyor kardes, sen tasavvufdaki vahdeti vucuddan yada Hallac k.s. soyluyorsun bize. Sokaga ciksan kac kisi tanir Hallac k.s. yada kac kisi bilir Vahdeti Vucudu. Fakat insanlar cenelerini tutamadiklari icin kendilerine sirke goturecek cok seyler soylemekde. Belki kac kisii su an imansiz durumda. Zaten kimsede tovbe yok namaz yok kuran yok.

Daha hangi mezhepde oldugunu bilmeyen var. Ben eminim milyonlarca kisi ehli sunnetin ne demek oldugunu bilmiyor. Sen simdi kendi capinda dogrulari soylerim diyorsun cok guzel ama ben isterdim ki sen sahip oldugun bu 200 kusur mesajini tasavvufa harcayacagina insanlara ehli sunnet akaid bilgileri vermendir. Bumuslumanlara daha faydali olur. Tasavvuf iti kadi bir konu degilki, tasavvufu bilmeyen gene musluman ama biz su muslumanlarin itikadlerini imanlarini kurtaralim. Biz gordugumuz kisilere tasavvuf anlatmiyoruz ki onlara ehli sunnet ve akaid anlatiyoruz. Bir insani cennete tasavvuf goturmiycek kardes o kisinin sahip oldugu iman goturecek.



Gelelim ibn teymiyye'ye. Bu kardesin bu sapigin fikirlerini buraya tasimasinin sebebi, bu sapik dahi tasavvuf haktir deyip icindeki bazi uygulamalari elestiriyorsa (bidat diyor) tasavvufu komple elestiren hatta tasavvuf islam dininde yoktur diyen kisinin aklindan suphe duyulmasi lazim; manasi cikaririz.

Simdi ibn teymiyye ehli sunnet disi sapik bir akimin mensubudur. Sen arastirmissin biliyorsun kimin ekolu , yada degil. fakat hangi yada kimin ekolunu anlattigini Ehli Sunnet bir muslumanin hic umrunda olmaz. Bu sapigin fikirlerini kitaplarini hicbir ehli sunnet musluman okumaz ve okumazi caiz olmaz. Ben bir iki ayete verdigi manalari okudum. Hasa Allah c.c. insan cismi giydirip arsa insan gibi oturtan bir zihniyet.

Bir Ehli SUnnet musluman onun bir kitabi bilmeden eline gecmisse ve o kitabi okumaya baslayip onun kitabi oldugunu anlarsa onu hemen yakmasi lazimdir. EHli Sunnet disi sapik firkalarin kitaplari yada fikirleri yaymak degil yakmak caizdir. Ehli SUnnet akaid kitaplarinda bu sapik fikirlerin gorusleri yazilir fakat bu, onlara reddiye yapmak icindir. ALimler boyle gorusleri reddiye yapmak icin kitaplarina koyabilir. Fakat direk olarak boyle sapik insanlarin kitaplari kimin eline gecmisse direk yaksin. Zira kitaplarina ayetde koyduklari icin cope atmak caiz degil, degildir. Bir muslumanin yapmasi gereken Ehli Sunnet goruslerini yaymasi ve anlatmasidir.

Eyvallah,

kardeş söylediğin bir çok yerde hasklısın , ama bazı yerlerdede haksızsın, insafsızsın... ben teymiyeyi okumadım ama hayat hikayesine baktığın zaman gerçekten tam bir mücahid ve şehid.. bir kaç ayeti yanlış yorumlamış diyorsun ... o senin veya okuduğun ekolün görüşü olabilir.. söylediğin doğruda olabilir... benim anlamadığım firavun gibi ben allahım diyenlerin sözlerine dahi kılıf buluyorsunuz, sapık demiyorsunuzda bu teymiye ye niye sapık diyorsunuz.. ben allahım demekten daha sapık ne var bu adam ben allahım mı diyor. diyelim ki ayeti yanlış yorumladı . niye içtihad hatası yaptı demiyorda sapık diyorsunuz..bu 1
2. haşa sizi veya ekolünüzü kasdetmiyorum ama şunu unutmayalım " allah isterse kafiri bile dinine hizmet ettirir""
3.hz ali ra. o kadar müşrikle çarpıştı hepsini yendi ama tulaka ile savaşı kayb etti. hak hakikat o gün bu gündür hak namına ayaklar altına alındı, alınıyor. "din topluları uyutan afyon yapılmış" din maskesi altında müslümanlar perişan ediliyor. yaklşık 35 yılda dünyaya meydan okuyacak duruma gelen kutlu nesil bu işi ne ile başardı. kurana bağlılık ve sünnetle.. asıl mucizelerden biride bu idi. aynı kuran aynı sünnet bu günde var ama hayatta değil. bütün mesele insanları bu iki hayat pınarı ile buluşturmakta. dolayısıyla rengi dini ne olursa olsun müslümanı bu iki kaynaktan koparan zihniyet ve ekoller merdudtur..laindir..
4. fikrimce bir kısım tarikatlar ne kadar aksini iddea ederlerse etsinler sünnet ve kuranla müslümanların arasına engel koymakta ,hatta kendisi engel olmaktadır.. dolayısıyla müslümanları sünnetten koparan , başka aşklar peşine sürükleyen her fikir karşısında tevhid ehlini bulmalıdır.bulacaktır. ""çokluk kuruntusu" tabiri rabbimize ait. cematin kalabalıklığı, "konuştuğu zaman sözün hoşa gitmesi"(ayet ), gücü, iktidarı tevhid ehli gözünde bir şey ifade etmez. ancak imanlarını artırır.
5 .savaşta arkamda kim var diye bakan tevekkülde sıkıntıdadır. önümde kim var diyen ölsede kurtulmuştur. önümüzdeki insanların nebevi fikriyatı ve yaşantısı olmazsa olmazdır. sünnetten bahsedip köşklerde sefa sürmek nebevi sünnette yoktur. resulün zikrini ,fikrini, hayatını yaşama sonrada ehli sünnet adına avukatlık yap. biz o avukatlığı kimseye vermedik . hele muhterem hocanız cübbeliye hiç vermedik...

önce resulün as. hayatına hayatıyla aynaolsun avukatlığı ondan sonra başka kıstaslarla düşünürüz... kimse din adına konuşamaz. herkes lütfen kendi adına konuşsun..din adına son konuşan yetkilendirilen allah resulü idi as. bütün bunlar büyük oyunun bir parçası gibi sanki.. bir zamanlar aczmendilerle müslümanları tukaka ettiler, şimdi başka senaryo var galiba...

müslüman doğruyu şuna veya buna anlatayım diye kıstas koyamıyor bu asırda , hakkı kim olusa olsun karşıdakine anlatmakta bir görev galiba .. sizin dediğiniz kesimede elbette anlatmalıdır. ama elde sağlam ne var bir bakmakta şart galiba.. allahu alem... bence bitirelim yazıyla ancak bu kadar ... dilerim son yurdunuz, selam yurdu olur...
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
kardeş söylediğin bir çok yerde hasklısın , ama bazı yerlerdede haksızsın, insafsızsın... ben teymiyeyi okumadım ama hayat hikayesine baktığın zaman gerçekten tam bir mücahid ve şehid..

Teker teker gireyim konuya, ibn teymiyyenin hayatini biraz bilirim. Mogollara karsi mucadeleyide okumusuzdur bizim duamiz Islama hizmet eden herkesin uzerinedir.

benim anlamadığım firavun gibi ben allahım diyenlerin sözlerine dahi kılıf buluyorsunuz, sapık demiyorsunuzda

Konu Hallac k.s.Kardes eger sen Hallac ile k.s firavunu bir tutuyorsan inan bana ya Islam Tarihinden zerre kadear haberin yok yada tasavvufda bazi seylere olan kinin artik senin aklinin da onune gecmis. Biraz objektif ve insafli ol. Hallac k.s. firavun gibi olmadigina dair sayfalarca bilgi yazilir ama gerek yok sanirim. Ben, senin bu lafi bir anlik sinirle soyledin farz ediyorum. Gelelim Hallac k.s.a. Ehli SUnnet ulemasi sunu der; Arifler bazen Allah askiyla manevi sarhosluga duser (yani tasavvufi terimleri yazmiyorum herkes anlayabilsin diye) bu sarhosluk esnasinda agizlarindan seriata aykiri sozler cikar. Arifleri bu sozlerinden oturu mazur goruruz zira bu icinde bulunduklari manevi sarhosluk sebebiyledir. Bunlari soylemeleri hatadir ve manevi sarhoslukdan ciktiklari anda tovbe etmeleri gerekir. Zaten makamlardan ve hallerden donus yaptiklarinda tovbe istigfar yapiyorlardi (gerci tovbe istigfar dillerinden hic dusmezdi.) Bu arifler Hak Asiklari idi. Simdi firavunla nasil karsilastiricaz bunlari. Firavun tebligde Allah c.c. tanimadi red etti ben tanriyim dedi herhalde simdi islam tarihini buraya yazmama gerek yok.

Bu sebeple kullandigin cumle manasizdir ve cokda fazla aciklamaya gerek duyulmaz.

teymiye ye niye sapık diyorsunuz

Isde seninde ehli sunneti anlamadin bu cumlede cikiyor kardes. ibn teymiyye mezhepsizdir. Ehli SUnneti haricidir. Ehli SUnnet harici olan her firka sapiktir zira gorusleri bozuktur. Gorusu bozuk olan ehli sunnete uymayan her gorus kisi ve mezhep sapiktir. Bunu ben soylemiyorum Ehli Sunnet ulemasi soyluyor. Bunu Ehli SUnnet her musluman bilir kardes. Ben bunu bir anlik sinirle yazdin diye tahmin ediyorum. Yoksa EHli SUnnet hickimse bu sozu kullanmaz.
Ayrica ibn teymiyye ye karsi Ehli SUnnet ulemasi tarafindan yuzlerce reddiye kitap yazilmistir. Hepsini buraya aktarmak geregi duymuyorum zira herkesin bildigini zannediyorum.

ben allahım demekten daha sapık ne var bu adam ben allahım mı diyor. diyelim ki ayeti yanlış yorumladı . niye içtihad hatası yaptı demiyorda sapık diyorsunuz..

ben Allahim demekden daha sapik ne var. Allah c.c. hasa ve kella arsa bizim gibi oturdu demek daha az sapiklik mi oluyor. Zaten sadece Arsa meselesi degil kafirler ve musriklerin cehennemde bir zaman mutlaka cikacaklarini savundugunu Ebubekir Sibli rahimehullah haber veriyor. Daha sahabeyle ilgili soyledikleri (Essırat-ul-müstekim kitabinda ozellikle Ibni ABbas r.a. soyledigi sozler) yani say say bitmiyor. Hani sefaati kabirlerde dua okunmasini buyuk gunahlar meselelerini yazmadim bazi yerlerde kendiside bunlari savunmus.

Simdi ictihad meselesine gelelim. Bir muctehid (ben ibn teymiyyeyi islama bazi hizmetleri olmasina ragmen muctehid kabul etmiyorum) ictihad da hata yapabilir. Mesela ben hep cemel vakasini veririm. Oda bir ictihatti zira 2 tarafda Hak icin oradaydi. Hz.Ali r.a. tarafi hakli idi (ehli sunnetin gorusu budur) ama Hz.Ayse annemizin r.a. tarafida kaybetmedi. Muctehid hukum cikarirken kurandan, ayet hadis icma ve kiyasa bakar.

Simdi sen hep diyorsun ya, Peygamber Efendimiz s.a.v sahabe tabiin, tebeii tabiin mezhep imamlari bunlari yapmamis biz kuran sunnete disina cikmayalim diye sen kendini yirtiyordun ya kardes. Nedense konu teymiyye olunca "efendim nicin ictihad hatasi olmuyormus" diyorsun degilmi. Tasavvufa gelince de (hatali kesif diyecegine) hemen olmaz efendim bu bidat su kafir o ehli sunnet disi. Demekki ayna bizim yuzumuze donunce isler ve fikirler bir anda 90 derece degisiyor. Bunlar samimiyetsiz dusunceler kardes ben bu sebeple tasavvuf hakkinda seninle konusmuycam.

onun ictihati meselesine gelelim ne ayetde ne hadisde ne icmada ne kiyasada hatta nede mezhep imamlarinda bu ayete boyle bir tefsiri verecek en ufak harf bile yoktur. Bu sebeple bu bir ictihad degildir. Bu o ayete oyle mana vermisitir ve hatasinda da israr etmistir. Zaten imam Suyutinin Rahimehullah onunla ilgili su sozu vardir Teymiyye kibirliydi kendini ustun gorurdu. Zaten buda onu helak etti.

fikrimce bir kısım tarikatlar ne kadar aksini iddea ederlerse etsinler sünnet ve kuranla müslümanların arasına engel koymakta

Herkes adina konusamam iskender evrenesoglu bile tasavvuf dernegi acmissa. Ama bizim bildiklerimiz hak yolunda. Birak Kuran ve sunnete engel koymayi onlari yasamalari isteniyor. Dolayisiyla bu sozunden biz ve bizim bildigimiz tarikatlar uzerimize alinmadik.

sünnetten bahsedip köşklerde sefa sürmek nebevi sünnette yoktur. resulün zikrini ,fikrini, hayatını yaşama sonrada ehli sünnet adına avukatlık yap. biz o avukatlığı kimseye vermedik . hele muhterem hocanız cübbeliye hiç vermedik...

imami azam tuccardi ve zengindi sadece namaz kilmak icin ayirdigi cok degerli cubbesine ne diyecez ya. Hz.Osman r.a. zengin degilmiydi. Ya Hz.Ebubekir r.a. butun varigini yogunu islama vermedi mi? Davudu Tai k.s. (tebeii tabiin) zengindi. Sahabe arasinda zenginler vardi. onemli olan helal yoldan kazanip helal yola harcamaktir. Ben Cubbeli Hocamiz icin konusmuyorum senin nasil bir fikrin var boyle. Musluman helal yoldan kazaniyorsa zenginde olabilir onunda zekatini verir. Kosklerde sefa surmekmis. Allah c.c. Rasulu kendisi istedi zuhd hayatini istese oda zengin olurdu Hz.Suleyman a.s. gibi.

iyi sunneti yasiyacaz diye kimse zengin olmasin o zaman kim zekat vericek fakirlere kim kurban kesicek. SUnneti yerine getirmek icin farzimi terk edelim. Hani kuran anlayisi yasantisi. Isine gelince oyle isine gelmezse boyle. Senin ofken artik aklininda otesine gecmis, sacmalayama baslamissin. Bir insan bu kadar nefsinin esiri olmaz. Insanlarin helal yasantilarina da karismaya basladi.

kimse din adına konuşamaz. herkes lütfen kendi adına konuşsun..din adına son konuşan yetkilendirilen allah resulü idi as

Oyle mi kardes ama hemen yazinin basinda yani ben ibni teymiyye yi biraz dokundurunca hemen ictihad dan falan bahsetmeye basladin. Hani din adina kimse konusamazdi hani son konusan Allah c.c. Rasulu idi. Yani ayni mesaj icerisinde ne degisit boyle 90 derece donecek kadar. Sanirim senin yaranda ibn teymiyye baksana ayni mesajda bile kendinle celisen kac tane hata var.
Sen bu mesaji iyi oku ustune de biraz su ic. hem ofken yatissin boylece sacmalamazsin hemde bir daha hemde ayni mesajda kendinle celismezsin.

Son bir not; ibn teymiyye hakkinda. Biz bazi insanlar gibi insanlari kafir damgasi vurmayiz. ibn teymiyye'nin imani hakkinda Allah c.c. en dogrusunu bilir. EHli SUnnetin gorusu kendisinin ehli sunnet olmadigi ve sapik biri oldugudur.

EYvallah
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
ne diyelim kardeş allah hayırlısını versin .sizin yolunuz size benimki bana.. hallacı idam edenler kimdi asrında. ehli sünnet alimleri mi? ben Allahım diyen ehli sünnete göre , nedir? islam tarihinden şöyle bir bilgim var , hallacı devrinin ehli sünnet alimlerinin fetvasıyla öldürdüler.. öylemi?
şibli konusuna gelince , bozacı şıracı meselesi.. bu konuda en iyi örnek efendimizin as. bazı tulakaya söylediği " ashabımla benim arama girmeyi " hadisi.. yani kendini gören duyan birilerine , hemde müslüman birilerine ashabımla benim arabma girmeyin.. bu konu bu kadar daha girmeyeceğim... kendini öven hadis yazmadı diye alimi(nesai?) katlettirenlere sahip çıkmaya devam edin siz.
imamı azam tüccardı da lüks içinde keyif mi çatıyordu... yabancı hatunlarla...

cemel vakasında iki tarafın hak için orda oldukları bir yorum.. valiliği verseydi hz ali yina bazıları ordamı olacaktı ..araştır bir.. sıffindede hak için ordalardı diyeceksin.. şimdi.. o yüzdenmi hile yaptılar hz aliye... size şimdi ehli sünnet liste
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Aynen oyle senin dinin sana bizim dinimiz bize. Ben simdi senin bu mesajina gerekli cevaplari yazarim ya konuyu uzatmalim. Ayetleri hadiseleri kendinize gore cekip cekip durun bakalim. Ben Allah c.c. im demis bak bak sen, Hallac ks. a bide laf soyler. Allah c.c.i (Hasa ve Kella) insan gibi arsa oturtanida, sam minberinden inerken isde Allah c.c. da aynen benim gibi boyle iniyor diyen adami islam sehidi yapar bu zihniyet. Rab bimize sukurler olsun ki ELhamdulillah Muslumaniz ve itikatimiz Ehli Sunnet. Kimse Ehli Sunnet den bir katre ayrilmasin.

Sana son mesaj, ugurlar ola..

Eyvallah
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Aynen oyle senin dinin sana bizim dinimiz bize. Ben simdi senin bu mesajina gerekli cevaplari yazarim ya konuyu uzatmalim. Ayetleri hadiseleri kendinize gore cekip cekip durun bakalim. Ben Allah c.c. im demis bak bak sen, Hallac ks. a bide laf soyler. Allah c.c.i (Hasa ve Kella) insan gibi arsa oturtanida, sam minberinden inerken isde Allah c.c. da aynen benim gibi boyle iniyor diyen adami islam sehidi yapar bu zihniyet. Rab bimize sukurler olsun ki ELhamdulillah Muslumaniz ve itikatimiz Ehli Sunnet. Kimse Ehli Sunnet den bir katre ayrilmasin.

Sana son mesaj, ugurlar ola..

Eyvallah

selametle kardeşim. allah yardımcın olsun...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt