Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hz.vahşinin tevbesi... (1 Kullanıcı)

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
Hz. Peygamber (S.A.V) , Hz. Hamza'nın katili Vahşi bin Harb'e haber göndererek onu İslam'a davet etti. Vahşi, Hz. Peygamber (S.A.V) 'e şu haberi gönderdi: "Ey Muhammed! Sen beni İslam'a nasıl davet edersin? Halbuki senin iddiana göre adam öldüren veya Allah'a ortak koşan veya zina eden bir kimse günahlarla karşı karşıya gelir. Onun için kıyamet gününde azap kat kat verilir. O azapta rezil ve zelil olarak kalır. Ben ise bütün bunları yaptım. Acaba benim için bir ruhsat var mıdır?"

Bunun üzerine Allah-u Zülcelal Furkan suresinin şu ayetlerini nazil etti: "Ancak tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir." (Furkan; 70)

Bunları duyan Vahşi: "Ey Muhammed! Ancak tevbe eden, iman eden, Salih amel işleyenleri istisna eden şart şiddetli bir şarttır. Belki de ben buna güç yetiremeyeceğim." diye, haber saldığında, Allah-u Zülcelal Nisa suresinin şu ayetlerini nazil etti: "Doğrusu Allah, kendisine ortak koşulmasını asla affetmez. Ondan başkasını (diğer günahları) ise, dilediği kimseler için bağışlar ve mağfiret buyurur. Her kim Allah'a şirk koşarsa gerçekten pek büyük bir günah ile iftira etmiş olur." (Nisa; 48)

Yine Vahşi bin Harb şöyle haber gönderdi: "Ey Muhammed! Görüyorum ki bu da Allah'ın isteğinden sonra olur. Bilmiyorum Allah beni affeder mi, affetmez mi? Bundan başkası var mıdır?"

Bunun üzerine Allah-u Zülcelal, Zümer suresinin şu ayetlerini nazil etti: "De ki; Ey nefisleri aleyhine ileri gitmiş olan kullarım, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyiniz, Allah tüm günahları bağışlar. Çünkü o çok bağışlayan ve çok esirgeyendir." (Zümer; 53)

Vahşi bin Harb, bunları duyunca: "Evet!" dedi ve müslüman oldu. Halk: "Ey Allah'ın Resulü! Vahşi'ye isabet eden bize de isabet etmiştir. Yani bizler de onun gibi günah işlemişizdir." dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurdu: "Bu ayetin muhatabı sadece Vahşi değil, bütün Müslümanlardır." (Taberani)

İşte Allah-u Zülcelal böyle merhamet sahibidir. O'na dönmek lazımdır. Bizim günahlarımız O'nun yanında hiçbir şey değildir. İnsan Allah-u Zülcelal'den af dilediği zaman annesinden yeni doğmuş bir çocuk gibi tertemiz olur. Buradan da anlaşıldığına göre insan ne isterse Allah-u Zülcelal o kuluna istediğini veriyor. İnsanın tek çaresi hatalarını itiraf edip, merhametlilerin en mehametlisi olan Allah-u Zülcelal'e yönelmektir.

Anlatıldığına göre, Allah-u Zülcelal Davud aleyhisselam'a şöyle buyurmuştur: "Ey Davud! Benden yüz çevirenleri benim nasıl beklediğimi, günahları terkedip bana yönelmelerini nasıl arzu ettiğimi bilselerdi, hemen bana yönelirlerdi. Ey Davud! İşte benden yüz çevirenlere karşı muamelem budur. Bana yönelenlere karşı muamelemin nasıl olacağını sen düşün. Ey Davud! Kulumun bana en çok muhtaç olduğu, benden yüz çevirdiği vakittir. Kendisine en çok merhamet edip acıdığım bu zamandır. Kendisini en çok yükselttiğim zaman da bana yöneldiği vakittir."

İşte burada çok dikkat etmek lazımdır. Bilindiği gibi her baba çocuğunu sever ve ona merhamet eder. Bir çocuk aniden babasından yüz çevirip de kaçarsa, o şevkatli baba bir an önce çocuğunun evine dönmesini ister.

Allah-u Zülcelal'in merhameti kulların merhametinden daha fazladır. Allah-u Zülcelal kullarına karşı çok şefkat ve merhamet sahibidir.Herkes kendine sormalıdır.

Bu kadar şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimize, muhabbet beslemek, tevbe edip O'na layık bir kul olmaya çalışmak hak değil midir?


(alıntıdır)
 

gule_vurgun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 May 2007
Mesajlar
69
Tepki puanı
0
Puanları
0
...................
 
Son düzenleme:

Bi_iznillah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2008
Mesajlar
299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Bu kadar şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimize, muhabbet beslemek, tevbe edip O'na layık bir kul olmaya çalışmak hak değil midir?


paylaşım için teşekkürler allah razı olsun.....
 

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
Selamün Aleyküm....

Selamün Aleyküm....

ALLAH RAZI OLSUN.
Çok güzel bir paylaşım olmuş kardeşim...

Bu kadar şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimize, muhabbet beslemek, tevbe edip O'na layık bir kul olmaya çalışmak hak değil midir?

cümlemizden razı olsun kardeşim...
selametle kalınız.
 

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
Selamün Aleyküm....

Selamün Aleyküm....

Bu kadar şefkat ve merhamet sahibi olan Rabbimize, muhabbet beslemek, tevbe edip O'na layık bir kul olmaya çalışmak hak değil midir?


paylaşım için teşekkürler allah razı olsun.....

ben teşekkür ederim kardeşim,Rabbim cümlemizden razı olsun inşallah...
selametle kalınız.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt