"Kıyamet kopmazdan önce gece karanlığının parçaları gibi fitneler olacak. (O vakit) kişi mü'min olarak sabaha erer de kâfir olarak akşama kavuşur. Mü'min olarak akşama erer, kâfir olarak sabaha kavuşur. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar."
Tirmizi, Fiten 30, (2196).
"Ümmetim için saptırıcı imamlardan korkarım. Ümmetim arasına kılıç bir kere girdi mi, artık Kıyamet gününe kadar kaldırılmaz. Ümmetimden birkısım kabileler müşriklere iltihak etmedikçe, ümmetimden birkısım kabileler putlara tapmadıkça Kıyamet kopmaz. Ümmetimde otuz tane yalancı çıkacak hepsi de kendisinin peygamber olduğunu iddia edecek. Halbuki ben peygamberlerin mührüyüm (sonuncusuyum) ve benden sonra peygamber de yoktur. Ümmetimden bir grup hak üzerinde olmaktan geri durmaz. Onlara muhalefet edenler onlara zarar veremezler. Allah'ın (Kıyamet) emri, onlar bu halde iken gelir."
Müslim, İmaret 170, (1920); Ebu Davud, Fiten 1, (4252); Tirmizi, Fiten 32, (2203, 2220, 2230).
"Ma'rufu münker, münkeri de ma'ruf addettiğiniz zaman haliniz ne olur?" (yanindeki Ashab: ) "Ey Allah'ın Resûlü! Bu mutlaka olacak mı?" diye sordular.
"Evet, olacak!" buyurdular."
Rezin tahric etmiştir. Bu rivayet daha muhtasar olarak Ebu Ya'lâ'nın Müsned'inde ve Taberâni'nin el-Mu'cemu'l-Evsat'ında tahric edilmiştir. Heysemi, Mecma'u'z-Zevaid'de kaydetmiştir (7, 281).
"Bir kavim var. Sünnetimden başka bir sünnet edinir; hidayetimden başka bir hidayet arar. Bazı işlerini iyi (ma'rûf) bulursun, bazı işlerini kötü (münker) bulursun" buyurdular. Ben tekrar:
"Bu hayırdan sonra başka bir şer kaldı mı?" diye sordum.
"Evet! buyurdular. Cehennem kapısına çağıran davetçiler var. Kim onlara icabet ederek o kapıya doğru giderse, onlar bunu ateşe atarlar" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resûlü! Ben (o güne) ulaşırsam, bana ne emredersiniz?" dedim.
"Müslümanların cemaatine ve imamlarına uy, onlardan ayrılma. (İmam sırtına (zulmen) vursa, malını (haksızlıkla) alsa da onu dinle ve itaat et!)" buyurdular.
"O zaman ne cemaat ne de imam yoksa?" dedim.
"O takdirde bütün fırkaları terket (kaç)! Öyle ki, bir ağacın köküne dişlerinle tutunmuş bile olsan, ölüm sana gelinceye kadar o vaziyette kal" buyurdular."
Buhari, Fiten 11, Menakıb 25; Müslim, İmaret 51, (1847); Ebu Davud, Fiten 1, (4244, 4245, 4246, 4247).
Musluman kardeslerım Peygamberimizin sav sözlerini okuyalım cunku ancak Hz Muhammede sav uyana kurtulus garantısı var !!!
Rasulullah (SAV) Efendimiz bir başka Hadis-i Şerif’inde şöyle buyurdu;
“Ümmetim için en çok korktuğum, dili söz etmesini bilen ikiyüzlülerdir (…) Nefsimi kudret elinde tutan adına yemin ederim ki; başınıza yalancı emirler, facir vezirler, hain yardımcılar, zalim reisler, fasık hafızlar, cahil abidler gelmedikçe kıyamet kopmaz. Allah-u Teala onların üzerine çok zulmet gönderir. Burada anlatılanlar, Yahudiler gibi tehevvürle, acele ile sonunu düşünmeden zulme girerler. Bu halleri ile İslamiyeti parça parça kırparlar. Hatta, ‘Allah Allah’ diyen kalmaz.”
Hz. Ömer’in oğlu Abdullah (ra) bu hadis–i şerifi sahabeye naklettiği esnada, birisi yanaşarak “Bu fitne nedir?” diye sorduğunda sahabelerin bilginlerinden İbn Ömer (ra) adama, “Anası doğurmayasıca, bu fitnenin ne olduğunu bilmiyor musun? (İslam’ı terk ederek müşriklerin, Hristiyanların ve Yahudilerin) dinlerine iltihak etmektir fitne…” buyurur
“Anası doğurmayasıca, bu fitnenin ne olduğunu bilmiyor musun? (İslam’ı terk ederek müşriklerin, Hristiyanların ve Yahudilerin) dinlerine iltihak etmektir fitne…”
“Anası doğurmayasıca, bu fitnenin ne olduğunu bilmiyor musun? (İslam’ı terk ederek müşriklerin, Hristiyanların ve Yahudilerin) dinlerine iltihak etmektir fitne…”
(Buhari, Sahih, c. 8, Fiten, 16).