HZ. AİŞE
Peygamberimiz'in zevcesi, müminlerin annesi
Hz. Aişe (r.anha), Allah Resûlü'nün sâdık dostu Hz. Ebu Bekir'in kızıdır. Annesi
Ümmü Ruman'dır. Hz. Ebu Bekir'n kızı olması ve iman nurunun parıl parıl aydınlattığı bir
hanede doğup büyümesi dolayısıyla, Hz. Aişe şirkten ve küfürden uzak kalmış, daha küçük
yaşta Müslüman olarak İslam'ın hep güzelliği ile yaşamıştı. Peygamberimiz (sas), çok
sevdiği en büyük destekçisi hanımı Hz. Hatice'yi (r.anha) kaybetmişti. Hüzün senesindeydi.
Osman B. Maz'un'un hanımı Havle bint-i Hakim, Resulullah'a gelerek Hz. Aişe ile
evlenmesini teklif etti. Resulullah kabul edince Hz. Aişe'ye dünürlüğe gitti ve Peygamberimiz
(sas)ile evlenmesine öncülük etti. Hz. Aişe'nin (r.anha) Resulullah'a nikahlanması hicretten
iki veya üç yıl önce oldu.
Peygamberimiz (sas) Hz. Aişe (r.anha) annemizle evlenmeden önce Cebrail (sas)
onun suretini bir ipek kumaş içinde Resulullah'a getirdi ve "Bu senin dünya ve ahiret
zevcendir."dedi. (Üsdü'l Gabe, 7/ 191) Peygamberimiz'n eşleri arasında bakire olarak
evlendiği tek hanımı Hz. Aişe (r.anha) annemizdir.
Hz. Aişe'nin hiç çocuğu olmamıştır. Arap geleneklerinde, doğan ilk çocuğa izafetle künye
konurdu. Bundan dolayı, Hz. Aişe (r.anha) çok üzülüyordu. Bu sıkıntısını Resulullah'a açtı.
Sonuçta, kız kardeşi Esma'nın oğlu Abdullah'ı evlat edindi ve onunla "Ümmü Abdullah"
künyesini aldı. Hz. Aişe, Efendimizin hanımları arasında yaşça en küçük olanıydı. Bundan
dolayı, dinî meselelerde çok mesafe kat etmiş ve binlerce hadis rivayet etmiştir. Hz. Aişe
küçük yaşta Peygamberimiz'le evlenmesine rağmen, ona sonsuz hürmet ve muhabbette
kusur etmedi; sıkıntı ve dertlerinde hep yanındaydı. Tam bir Peygamber hanımına yakışan
en güzel meziyetlere sahipti...
Resulullah (sas) sefere veya savaşa çıkacağı zaman hanımları arasında kura
çekerdi. Hangisinin ismi çıkarsa onu da götürürdü. Kura Hz. Aişe'ye çıktı ve sefere katılıp
diğer sahabe hanımları gibi harpte yaralıların tedavisiyle bizzat meşgul oldu... Hz. Aişe, Benî
Mustalık kabilesine Resulullah'la beraber katıldı. Gazve dönüşü abdest bozmak için
konaklama yerinden uzaklaştı.Gecikince sahabeler Hz. Aişe'nin yokluğunu fark edemediler
ve Medine'ye doğru yol tuttular. Hz. Aişe döndüğünde ordunun artçılarından olan Sahabi
Safvan ile karşılaştı.
Hz. Safvan, Aişe annemizle Medine'ye döndü. İkisinin dönüşünü gören
münafıklar dedikodu yapıp çirkin sözler söyleyerek Peygamber hanımına iftira attılar. Bu
iftiralara bazı Müslümanlar da dahil olunca Hz. Aişe çok üzüldü. Medine'ye ulaştığında çok
hastalandı. İftira, dedikodu her tarafa yayılmıştı. Peygamberimiz (sas) ve sahabeler bu
durumdan çok muzdarip olmuştu. Hz. Aişe, babası Hz. Ebu Bekir'n evine gitmek için
Efendimiz'den izin istedi. Orada da sıkıntılı günler geçirdi. Yüce Rabbine dua edip bu iftiranın
temize çıkması için yalvarıyordu. Bir gün Peygamberimiz (sas) Hz. Aişe'nin yanına geldi
ve, 'Aişe, senin aleyhinde bana birtakım sözler geldi. Eğer sen bunlardan uzak isen, Allah
senin temiz ve bu iftiralardan uzak olduğunu açıklayacaktır. Şayet, böyle bir günaha
yaklaştıysan Allah'tan af dile ve O'na tevbe et. Muhakkak ki, Allah tevbeleri kabul
eder 'dedi.
Resûlullah'ın mübarek sesinden dökülen cümleleri işiten Hz. Aişe'nin gözyaşları
birden kesildi. Peygamberimiz'e ve ailesine kendisinin temiz ve iffetli olduğuna dair kısa bir
konuşma yaptı ve sonunda : "Vallahi, ben sizin için Yusuf'un babasının (Yakup'un)
sözünden başka bir misal bulamıyorum." O şöyle demişti: "Artık, bana düşen güzelce
sabredip katlanmaktır. Sizin şu söylediklerinize karşı yardımına sığınılacak ancak Allah'tır."
dedi. (Yusuf/18)
Hz. Aişe (r.anha) şöyle diyor: "Temiz ve iffetli olduğumu ve Allah'ın beni temize
çıkaracağını biliyordum; ama hakkımda ayet indireceğine hiç ihtimal vermiyordum. Daha
Resûlullah (sas) yerinden kalkmadan yüzünde vahiy alameti belirdi.
Hz. Cebrail Allah'tan müjdeyi getirmişti. Vahiy tamamlanınca Rasûlullah (sas) gülmeye
başladı ve 'Müjdeler olsun ya Aişe! Allah seni temize çıkardı.' dedi. Annem bana şöyle
dedi: 'Kalk, Resûlullah'a teşekkür et.' Hz. Aişe şu cevabı verdi:
"Vallahi kalkmam! Allahü Teala'dan başkasına da şükretmem. Çünkü, Rabbim beni ayet-i
kerimesi ile tenzih etti."dedi.