Cenab-i Mevla insanlarin kurtulusa erdigi Ilmi Kelaminda soyle buyurdu;
"Derler ki: Hamdolsun bizden üzüntüyü gideren Allah’a. Muhakkak ki Rabbımız; elbette Gafur’dur, Şekur’dur."
Fatr Suresi 34.Ayet
Huzun: Dert, keder. gam anlamina gelir.
Muslumanin en buyuk vasiflarindan biriside devamli huzunlu olmasidir. Bu huzun sevdigine kavusamayan bir asigin huznu gibidir. Nasil ki birbirine asik olmus 2 genc, birbirleriyle olmadiklari her vakit huzun icerisideler ayni muminlerde RAB'lerinden ayri kaldiklari her saniye ayni huzundelerdir daha dogrusu oyle olmalidir...
Rasulullah Efendimizin s.a.v sahih kaynaklarda gecen hadislerde her an RAB'binden ayri kalmanin bir huznunu tasidigini gormekteyiz.
Tasavvuf da tarikata girmeye hazirlanan muridler temiz bir Tevbe'den sonra istenen kalbine artik huzune acmasidir. Kalbinde huzun olmayan bir mumin, sahip oldugu kalbi kaybetmistir. O kalb artik katilasmis ve istikametini dunyaya yoneltmistir. O kula en buyuk ceza kalbinden huznu alinarak yapilir.
Maalesef kul bunu anlayamaz bunun bir ceza oldugunun farkina varamaz. O artik kalbini tamamen dunyevi islerle doldurmustur. Ustelik bazen bu ceza, dini vecibelerini yapanlara da gonderilir. Yani namazini kilar orucunu tutar kuranda okur fakat kalb butun bunlardan bihaberdir zira gece Allah c.c. ile halvet olmaz bir teheccud kilmaz bir zikir cekmez bir damla gozyasi dokmez kalbinde huzne dair bir emare yoktur.
Fakat konu bir duyevi mesele yada ailesi olsa kalbini huzun kaplar hatta aglarda, buda en buyuk galettir. Zira ilk hatasi kadere razi gelmez ikinci hatasi ise Allah c.c. dan baskasi icin gozyasi doker huzunlenir.
Derdi dunya olan kalb, paslanmistir ona ancak Allah c.c. icin gozyasi ve huzun temizler (Allah c.c. icin yapilan). Kalb'dir icine koyacagin sevgi de, birdir.
Seleften biri: Müminin amel defterinde bulacağı sevabın büyük ekseriyetini dert ve hüzün teşkil eder, demiştir.
Allah c.c. ulasmanin yolu huzunlu bir kalb'le O;na yonelmekden gecer. Zira Mevla Teala bizim her an O'na muhtac ve ne yaparsak yapalim O'nun kapisina gelecegimizi sonsuz ilmiyle bilir ve Kul'da bunu gosterdigi vakit sevinir.
Zira kolenin yapmasi gereken sahibine ihtiyacini bildirmek bir asigin yapmasi gereken ise sevdiginin kapisinda yatmaktir. Huzun, Tasavvufda makama yukselmenin en kolay yoludur ki Ebû Ali Dekkak, bu konuda şöyle der:
“Hüzün sahibi bir kimse, hüzünlü olmayanların senelerce kat edemedikleri Allah’a giden yakınlık yolunu bir ayda kat ederler.”
Kul Allah c.c. yaklastiginin alameti kalbinde huznun artmasi ve dunyaya ait olan herseyden el etek cekmeye baslamasidir. Eger ki gece Teheccude kalkmissaniz namazdan sonra zikir cekiyorsaniz ve Seyhiniz, Peygamberimiz s.a.v Ahiret yada Allah c.c. kavusamamayi dusunup gozunuzden yaslar geliyorsa bu O'na yaklasitiginizin bir gostergesidir. Zira gece Allah c.c. kalkmissinizdir ve sevdiginizi zikrederken O'nun icin O'na kavusamamin vuslati ile huzunlenip gozyasi dokuyorsunuzdur. Burda riya yoktur.
Huzun yolun basindaki muridler (muminler) icin bir hal'dir yani makam olmadigi icin her an o hali bulamayabilirsiniz. Buda sizi uzebilir neden gece boyleyimde diger zamanlar olamiyorum diye. Sebat etmek ve bunun bizde bir hal oldugunu bilmemiz gerekir.
Buyukler Makam sahibi idi bu sebeple devamli huzunlu idiler nitekim :
Fudayl bin iyad vefat edince Vekîl şöyle dedi: «Bugün yeryüzünden hüzün gitti!»
Hasan-i basri rahimetullahi aleyh' i gorenler onu biraz evvel basina bir musibet gelmis zannederlerdi.
Cenab-i Mevla bu makami bizlere de nasip etsin Insallah Habibinin Sevgilisinin s.a.v ve cumle Evliya-i Kiramin yuzu suyu hurmetine. Amin...
Not: Bazi buyuklerin rivayetlerini Imam-i Kusayri k.s.'un Kuseyri Risalesinden gelmistir....
"Derler ki: Hamdolsun bizden üzüntüyü gideren Allah’a. Muhakkak ki Rabbımız; elbette Gafur’dur, Şekur’dur."
Fatr Suresi 34.Ayet
Huzun: Dert, keder. gam anlamina gelir.
Muslumanin en buyuk vasiflarindan biriside devamli huzunlu olmasidir. Bu huzun sevdigine kavusamayan bir asigin huznu gibidir. Nasil ki birbirine asik olmus 2 genc, birbirleriyle olmadiklari her vakit huzun icerisideler ayni muminlerde RAB'lerinden ayri kaldiklari her saniye ayni huzundelerdir daha dogrusu oyle olmalidir...
Rasulullah Efendimizin s.a.v sahih kaynaklarda gecen hadislerde her an RAB'binden ayri kalmanin bir huznunu tasidigini gormekteyiz.
Tasavvuf da tarikata girmeye hazirlanan muridler temiz bir Tevbe'den sonra istenen kalbine artik huzune acmasidir. Kalbinde huzun olmayan bir mumin, sahip oldugu kalbi kaybetmistir. O kalb artik katilasmis ve istikametini dunyaya yoneltmistir. O kula en buyuk ceza kalbinden huznu alinarak yapilir.
Maalesef kul bunu anlayamaz bunun bir ceza oldugunun farkina varamaz. O artik kalbini tamamen dunyevi islerle doldurmustur. Ustelik bazen bu ceza, dini vecibelerini yapanlara da gonderilir. Yani namazini kilar orucunu tutar kuranda okur fakat kalb butun bunlardan bihaberdir zira gece Allah c.c. ile halvet olmaz bir teheccud kilmaz bir zikir cekmez bir damla gozyasi dokmez kalbinde huzne dair bir emare yoktur.
Fakat konu bir duyevi mesele yada ailesi olsa kalbini huzun kaplar hatta aglarda, buda en buyuk galettir. Zira ilk hatasi kadere razi gelmez ikinci hatasi ise Allah c.c. dan baskasi icin gozyasi doker huzunlenir.
Derdi dunya olan kalb, paslanmistir ona ancak Allah c.c. icin gozyasi ve huzun temizler (Allah c.c. icin yapilan). Kalb'dir icine koyacagin sevgi de, birdir.
Seleften biri: Müminin amel defterinde bulacağı sevabın büyük ekseriyetini dert ve hüzün teşkil eder, demiştir.
Allah c.c. ulasmanin yolu huzunlu bir kalb'le O;na yonelmekden gecer. Zira Mevla Teala bizim her an O'na muhtac ve ne yaparsak yapalim O'nun kapisina gelecegimizi sonsuz ilmiyle bilir ve Kul'da bunu gosterdigi vakit sevinir.
Zira kolenin yapmasi gereken sahibine ihtiyacini bildirmek bir asigin yapmasi gereken ise sevdiginin kapisinda yatmaktir. Huzun, Tasavvufda makama yukselmenin en kolay yoludur ki Ebû Ali Dekkak, bu konuda şöyle der:
“Hüzün sahibi bir kimse, hüzünlü olmayanların senelerce kat edemedikleri Allah’a giden yakınlık yolunu bir ayda kat ederler.”
Kul Allah c.c. yaklastiginin alameti kalbinde huznun artmasi ve dunyaya ait olan herseyden el etek cekmeye baslamasidir. Eger ki gece Teheccude kalkmissaniz namazdan sonra zikir cekiyorsaniz ve Seyhiniz, Peygamberimiz s.a.v Ahiret yada Allah c.c. kavusamamayi dusunup gozunuzden yaslar geliyorsa bu O'na yaklasitiginizin bir gostergesidir. Zira gece Allah c.c. kalkmissinizdir ve sevdiginizi zikrederken O'nun icin O'na kavusamamin vuslati ile huzunlenip gozyasi dokuyorsunuzdur. Burda riya yoktur.
Huzun yolun basindaki muridler (muminler) icin bir hal'dir yani makam olmadigi icin her an o hali bulamayabilirsiniz. Buda sizi uzebilir neden gece boyleyimde diger zamanlar olamiyorum diye. Sebat etmek ve bunun bizde bir hal oldugunu bilmemiz gerekir.
Buyukler Makam sahibi idi bu sebeple devamli huzunlu idiler nitekim :
Fudayl bin iyad vefat edince Vekîl şöyle dedi: «Bugün yeryüzünden hüzün gitti!»
Hasan-i basri rahimetullahi aleyh' i gorenler onu biraz evvel basina bir musibet gelmis zannederlerdi.
Cenab-i Mevla bu makami bizlere de nasip etsin Insallah Habibinin Sevgilisinin s.a.v ve cumle Evliya-i Kiramin yuzu suyu hurmetine. Amin...
Not: Bazi buyuklerin rivayetlerini Imam-i Kusayri k.s.'un Kuseyri Risalesinden gelmistir....